Tarryn Fisher-Siyah Damar Diğerlerinin aksine; bu yazarın kitaplarında kadın karakterler problemli.Yazarın ruhsal sorunları olduğunu düşünüyorum.Her kitabında karanlık bir şeyler var.Okudukça sinir katsayınız artıyor.yine de nereden ne çıkacak diye merak ederek kitabı elinizden bırakamıyorsunuz.İçime sıkıntılar basmasına rağmen, işimi gücümü bıraktım.kitabı bitirdim.Kendime gelmek için beyaz dizi okuyacağım.
Maureen smith -benimsin Aşk romanı okumayı seviyorum. Bu kitap beni hiç sarmadı.Yarısında bıraktım ki; çok nadiren yaptığım bir şeydir.Boş muhabbetler,abuk sabuk diyaloglar canımı sıktı. "Sabun köpüğü" etiketini yapıştırıyorum.Duygusal yoğunluğu yansıtmayan aşk kitaplarını o kategoriye koyamıyorum.Ne demek istediğimi judith Mcnaught kitapları okuyanlar anlar.
J.M.Darhower- Ruhumdaki Canavar Serinin ilk kitabı "gözlerindeki canavar" beni bu ikinci kitap kadar etkilememişti.İlk kitapta anlatılan erkek karakteri, kitabın ismiyle pek bağdaştıramamıştım.Karanlık bir tip olduğu belliydi ama ,bana göre bu tarafı çok ağır basmıyordu. İkinci kitapta ise,erkeğin ne kadar acımasız, adeta şeytani bir kişiliği olduğunu kendi anlatımıyla anlıyorsunuz.Bir İnsan nasıl bu kadar sadist,yıkıcı olabilir diye soruyorsunuz.Ve bütün bunlara rağmen,masum bir kız nasıl böyle birinden vazgeçemez diyorsunuz.Vicdanımın kabul etmediği pek çok kötü şey yapan bu adama çoğunlukla sinir olmama rağmen,bazen de sevdim.Kızın onu her şeye rağmen ,neden sevdiği ise kitabın sonlarında kendi anlatımıyla aktarılmış.Bir solukta okunacak ilginç bir kitaptı.Tavsiye ederim.
günahlar ve iğneler-Karina Halle Kurgu güzeldi.Dolandırıcı bir kadın.Geçmişinde kalan,yıllar sonra geri döndüğünde karşılaştığı bir erkek.İntikam almak için giriştiği yolda, ilk ciddi ilişkisini yaşadığı ve kaçtığı bir başka erkek...Sıkılmadan okudum ancak; pek sevmedim.Duygulara yeterince yer verilmemiş,hep bir şeyler eksik diye düşündüm.Zaten seri kitaplarda olduğu gibi,sonunda şimdi ne olacak sorusuyla kalakaldık. Ardından "zevk ve acı" yı hemen okumaya başladım.İlk kitabı sildi ,attı. Bu kitapta kadının, kaçtığı adamla (ki adam mafya baronunun sağ kolu.ilk kitapta hakkında bilgi ediniyorsunuz) tanışması,hedefinden sapıp, nasıl aşık olduğu çok güzel anlatılmış.İlk kitapta arayıp da bulamadığım duygu , yoğun bir şekilde ifade edilmiş. Bunu çok beğendim.Seri sıralaması 0.5 olarak geçen bu kitaptan sonra, serinin diğer kitabını sabırsızlıkla bekliyorum.
Kristy Bromberg-Tahrik Kitabı okuduğumda "yetti artık" dedim. Grinin elli tonu çok tutulunca ,benzer konu o kadar çok işlenmeye başladı ki ;kabak tadı verdi. Bu yazarların kadın olduğundan şüphelenmeye başladım.Neden mi ? Erkek karakterlerde kötü çocuktan daha fazlası var.Özellikle sadakatsizlik bunların başında geliyor. Ve nedense kadın karakterimiz çok saf,deneyimsiz ama çoğunlukla ayaklarının üzerine basabilen kişiler olmalarına rağmen;bunları görür görmez,dizlerinin bağı çözülüyor,bütün prensipler baş aşağı gidiyor.Kadın,sinir bozucu şekilde ödünler verip, adeta yoldan çıkıyor.Hiç aklım almıyorum.Hemcinslerimin bu kadar aptal,karakter yoksunu,kişiliksiz olabileceğini kabul etmiyorum.
Jennifer Faye geçmişten izler okuduğum konusunu beğendiğim ama çeviriden midir bilmem diyolog lar karışık konu karışık bazı yerler eksik nasıl bir çeviri yapmışlar anlamadım yayına sokmadan okumuyorlar mı ben kendim İngilizceden çevirerek okusam daha kolay okurum ki İngilizcede bilmem yazık etmişler para verip alanlara üzüldüm doğrusu aldığım kitabın vasat çıkmasını ben hiç sevmem.
Heather Snow -tatlı intikam Ne zamandır beklentilerimi karşılayacak bir tarihi kitap okuyamadım.Bu kitapta da aradığımı bulamadım.Kitaplarda çok da ilgimi çekmeyen ayrıntılar beni sıkıyor.Sayfa atlamadan bitirdim ama...eh işte diyebileceğim bir kitaptı.
Beatriz Williams-Yalnız Kadınlar Yazı Bazı kitaplar gibi bana; "vay canına" dedirtmese de ilgiyle, severek okudum.Kıskançlıkların,yanlış anlaşılmaların,gereksiz gurur yüzünden birbirlerini dinleyip anlamaya çalışmaktansa ,birbirine sırt çeviren ve hayatlarının pişmanlıklarını yaşayan ,aynı zamanda güvendikleri insanların ihanetlerine uğrayan insanların hikayesi.Hikayelerimiz farklı olsa da, hepimiz aynı sebeplerle hayatı bazen çekilmez hale getirmiyor muyuz?
Zülfü Livaneli- engereğin gözündeki kamaşma. 12 yaşındayken Habeşistan çöllerinden kaçırılan,iyi bir eğitimle harem ağası konumuna getirilen birinin gözüyle saray yaşantısı anlatılmış.Osmanlı sarayında da nasıl entrika çevrildiğini, insan psikolojisini mükemmel tahlil ederek anlatmış.sıkılmadan okudum.ama çok da bayılmadım.
Christy English-Kraliçenin piyonu tarihe adını yazdıran çok güçlü bir kraliçe olan Eleanor, ve onun masum piyonu; Fransa Prensesi Alais arasındaki sevgi,bağlılık,güven; ama ne yazık ki ihanetin hikayesi. Alais'in çok güvendiği ve annesi yerine koyduğu Eleanor'dan darbe yemesi sonucu onun ( İngiltere kralı olan) kocasını ve tacını ele geçirme çabaları...14 yaşında bir kız ile şeytana pabucunu ters giydirecek bir kadının öyküsü.ben çok severek okudum.Tarihi roman severlere tavsiye ederim.
Bende hepiniz gibi yıllardır BD okuyorum. Her çeşit aşk hikayesini gördüm bu sürede. Yani artık hiçbir şey beni şaşırtmaz diyordum. Ama az önce, ilk kez buraya yazmak isteyeceğim bir kitap okudum. Sandra Marton - Seninle Bir Ömür İlk kez bir BD ağlamama sebep oldu. İnanılmaz güzel bir kitaptı.
Sabrina jeffries-Aşk hırsızı Güzel kitaptı.Özelikle orta çağ İngilteresini konu alan kitapları seven biri olarak beğendiğim bir kitaptı.Balolar,lordlar vs.
"en son okuyamadığım e-kitap " Asude_Cehennem Çiçeği.İnanın ön yargılı değilim.Ama herkes tarihi roman yazmaya kalkmasın.O kadar iyilerini okuduktan sonra "bu da nedir be"diyorsunuz.Romandaki erkek kahraman İskoç beyi.İngilizlerden nefret ediyor.(biraz tarih bilgisi olan herkes haklı olduğunu bilir).Ama bu nefret o kadar abartılmış ki ; adam kızla ilk karşılaşmasında sırtına basıp çamura batırıyor. Yetmiyor , kızın kürk pelerinini alıp elbisesini yırtıyor.Ardından öleceğini bile bile onu vahşi hayvanlarla dolu ormanda bırakıyor.İnanın oha dedim.Olay 1827 yılında geçiyor üstelik.Allah aşkına bu kadar rezil bir adam olup da, sonra o kızın bu adama aşık olmasını nasıl beklerim diye kitabı bıraktım.Bizim yazarlarımız kızla erkeği çatıştıralım derken (ki bu kitaplar daha çok pirim yapıyor) tadını kaçırıyor.Bu nedenle yabancı yazarları okumayı tercih ediyorum.
julianne donaldson: bir rüya gibi uzun zamandır; böylesine sıcak,masum,seviyeli bir aşkı anlatan kitap okumamıştım.karakterlerin atışmaları,diyaloglar,kadın karakterin iç sesi öyle güzel ifade edilmiş ki...çevireni de kutlamak lazım.bırakın erotizmi kitabın sonuna kadar kahramanların öpüşmediği bir aşk romanından da; büyük, hatta daha büyük bir keyif alınabiliyormuş demek ki...büyük bir zevkle,elimden bırakamadan okudum.
LYNN GRAHAM tutsak kalpler kitabı hakkında ne desem az olur. erkek karakteri bu kadar seviyesiz kendini beğenmiş kadın karakteri de bu kadar aptal adamın hakaretlerini beş sene görmezden gelip te sonra adamın her istediğini yapmasını kabul etmek ki ben bunu kabul edemiyorum bu yazarlarda bizi aptal yerine koyuyor bu zamanda kim kendini böyle aşağılatır hangi kadın adamı doğduğuna pişman etmez sonrada seni seviyorum diyor da kadın kabul ediyor, ben de bunu okudum da onlardan daha aptalım .
Nora Roberts - Aşk Senfonisi Yazarın okumadığım bir HQ serisi olan Stanislaski Ailesinin ilk kitabı, gerçekten çok sevimli ve akıcı. Ailenin diğer üyelerini de okumak için sabırsızlanıyorum.
Doctor Who Trenzalore Öyküleri - J. Richards, G. Mann, P. Finch, M. Morris Doctor Who hayranı biriyim. Bu sebepten kitaplarını okumaya çalışıyorum