Ben küçükken dünya çok farklıydı. Ve daha güzeldi... İnsanlar büyüdükçe hayaller küçülür mü ? Ama büyüdükçe gördükleri, inandıkları herşey değişiyor. Ben küçükken, çocuklar çamurda oynardı. Üstü kirlenince de anneleri kızmıyordu. Tıpkı omo'nun reklamındaki gibi ''kirlenmek güzeldir'' Ben küçükken sabah sabah seda sayan yerine ''Susam sokağı vs.'' vardı. Ben küçükken mahallede herkes birbirini tanırdı(benim memleketimde hala öyle) , yemekler düzenlenirdi. Ama şimdi kimse kimseye Allah'ın selamını vermez oldu. Okulun bahçesinde plastik topla mac yapardık. Ve akşam olunca eve gitmek istemezdik. Oruç tutarlardı. Ezan okununca cadde de sadece o başı boş esen rüzgar olurdu. Mahallede hacı amcalarımız vardı. Sokakta mac oynadığımızda peşimizden bastonla koşardı. Ben küçükken interneti geçtim, pc yoktu. En muhteşem oyun kaynağımız atarilerdi. Başına sabah geçtiğimiz,, akşam kalkamadığımız. Hatta okula bu yüzden gitmediğimiz. Mesela atari salonları vardı. Orada olan abiler vardı. Hep şunu derdiler'' sen burayı geçemiyorsun, bırak ben geçerim'' Ben küçükken tivi de Aşkı Memnu, Kavak Yelleri vs. yoktu. Süper baba vardı.Babamız vardı. En önemlisi çiçek taksi vardı! Ben küçükken, Dünya daha güzeldi gözümde!
Mesela atari salonları vardı. Orada olan abiler vardı. Hep şunu derdiler'' sen burayı geçemiyorsun, bırak ben geçerim'' Bu abilerden nefret ederdim... bizde hacı amca yoktu komşuanne vardı , geceleri saklambaç oynardık önce su dökerdi üstümüze sonrada baltayla kovalardı Allah rahmet eylesin... "Bizimkiler" vardı bizimkilerin vazgeçemediği... Sabahları seda sayan , izdivaç yoktu evet , şirinler vardı her bölümde artık şu Gargamel şunlardan birini yesin die söylendiğim 3-5 satır benden olsun dedim o kadar , anlatıcak olsam mürekkep biter kalem yetmez , defter biter sayfa yetmez... Özledim o günleri'de elden gelmez hiçbişey...
bende ekliyeyim ozman ; Biz küçükken ; Meyve ağaçlarına dalardık, meyvenin hasını yerdik tabi peşine dayakta yerdik maç yapmak için top şart değildi kutu kola olması yeterliydi, ilaçlama arabalarının peşinden koşmak bile büyük bir eğlenceydi, en önemlisi daha yaratıcıydık , kurduğumuz hayallerle 10 dünya daha yaratırdık, masumduk yalanlarımız vardı elbet ama beyaz yalanlar kimsenin canını yakmazdık . . .
Teşekkürler. Ah, aynen dediğiniz gibi. Birçok şeyi yazmadım aslında. Yazmaya utandım. Şimdi çocuklara üzülüyorum, böyle keyiflerden yoksun olarak büyüyorlar. Kutu kola ile mahalle maçları bile yapıyorduk! Sağol. Yazan ellerine ve onlara emri veren aklına sağlık.
Ben Küçükken; Ardı ardına sıra sıra kazdığımız küçük küçük çukurlarda misket oynardık. Kimin misketi daha çok diye iddiasına girerdik. Caddenin ortasına yılan çizer gazoz kapağı ile oynardık. Çamurla tencere tava yapar otlardan da yemek yapardık. Altın çikolata vardı çok severdim. Deterjanlı sudan baloncuk yapar saatlerce onunla oyalanırdım. diye uzar gider
alırız torpilleri kız kaçıranlarıda unutmayalım bence hee bide fırfır şekerler vardı cubuğundan pervane fırlıyodu parayla maçlar , tahta üzerinde çivili futbol , bilyalı arabalar ulen neler varmış yaaaa çocukluğumuzda offf fena özlem duydum şimdi heee :'(
çivili futbol tahtası yapmak için az uğramamıştım, her gün okula taşımak eziyet gibi görünse de, mutluydum!
ben küçükken dünya daha küçüktü , hepsinden büyük kalbim vardı o zamanlar.İçine ne dünyalar ne oyunlar ne sevgiler ne tebessümler alırdı.Şimdi kalbim sadece yumruğum kadar.birkaç misket ve birkaç anı çocukluğumdan hatıra kalan.şimdilerde tutunucak dal arıorum kendime.Bir çocuk kadar olup gülemiyorum herşeye eskisi gibi.35 yaş şiirinde der ya "yaş 35 eder yolun yarısı" diye.Benim çocukluğumla beraber yolda bitmiş meğer...35e daha çok var ama çocukluğumdan eser yok 18'imde.
Ben küçükken herşey farklıydı.. kendimce bi dünyam vardı ve ben oranın prensesiydim. O zamanlar çok güçlü olduğumu kimsenin beni yeneceğini yada inciteceğini bilmiyordum tabi ki.. büyüdükçe farkına vardım.. Küçükken ay savaşçısı vardı onu izlerdim ve birgün bende dünyayı kkurtarıcam derdim.. dünyanın çikolata ve dondurmadan ibaret olduğunu sanırdım... Büyüdükçe herşey değişti tabii.. ne dondurma ne de çikolata kaldı..
Ben küçükken içinde yüz bin baloncuk olan gazozlar vardı. İple çektiğimiz ramazanlar; bayramlar vardı. Önceleri he-man; şila, biraz büyüdükçe ninja kaplumbağalar ve şeker kız candy gibi çizgi filmler vardı. Yalan rüzgarı; maria serileri gibi dizler vardı. ''Bizimkiler'' vardı. Sevgi, saygı, mutluluk vardı. Sabahları bisikletle gelen dondurmacı amca; akşamları yedikule, saklambaç gibi oyunlar vardı. En önemlisi canım anneannem vardı. Off ya duygusal moda giriyor insan düşündükçe...
ben küçükken topkapı sur dibinde çitlenbik ve ceviz ağaçlarına salıncak kurar sallanır ve annelerimizle piknik yapardık. ben küçükken bez bebeklerim ve birde kedim vardı. ben küçükken bir kaç komşu cocuğu birlikte oturur. annemin masallarını dinlerdik.(çünkü çok kitap okurdu.) ben küçükken( bir tekerlemeyi hatırlıyorum.masal masal matitas kaynanamın kı... tas ben küçükken zaman zaman özellikle yazları mahallenin uygun bir alanında ip cambazları,tahta bacak üzerinde yürüyen cambazlar vardı gece insanlar toplanır cambazlardasov yaparlardı. ben küçükken sünnet düğünü yapan mahalle zenginleri çengi oynatırlardı. ben küçükken üvey dedem vardı (Üvey demeye dilim varmıyor) hayatı, insanları çok severdigelirken ne getireyim güzel kızıma derdi , bende ne hikmetse hep leblebi unu isterdim.şeker koyup yemesini severdim . Ben küçükken semtin girişinde büyük ve çok güzel çiçekleri olan bir park vardı. parkın bakımını yapan bekçisi de vardı .hiçbir zaman çocuklar çiçekleri koparmazdı.bazen bekçi bize çiçeklerden verirdi. ben küçükken mahallemizde bisiklet kiralayıcısı vardı.ağabeyim beni bazen gezdirirdi. Ben küçükken yazlık sinemalar vardı iki film birden.sandalye minderlerimizi ve ay çekirdeklerimizi alır giderdik.