Sevdaya sitem etme.. Ne seni soğuk gri bulutların ortasında *** bıraktı , Ne de cami avlusunda sahipsiz.. Aşkı , sakız gibi çiğneyip çiğneyip kaldırım aralarına tüküren gafçı sevgilin bıraktıysa seni bir başına , Haline ağla!! Bir de harcadığın günlerine.. … Anlık heveslere Aşkı giydiren kadar , satanda suçlu Ey Peri !! Gözleri kızıllaşmış avcılara teslim etmeseydin kâlbini Ve zikretmeseydin her boşlukta ismini , Ne elinden şekeri alınan çocuklar gibi ağlardın Ne de bir gece vakti karanlık boğdu diye intîbanı , sızlardın.. Sevdaya sitem etme… __________________
Bana, Sana, Bize Dair... Bugünlerde yine boyalara verdim kendimi.. Görenler bir sürü yorum getiriyor (ne gereği varsa). Kimi bu kadar işimin arasında küçük kutuları boyamak için vakit harcamama saçmalık gözüyle bakıyor. Kimi olaya sanatsal açıdan yaklaşıyor. Kimi takdir ediyor kimi alaylı bir şekilde dudak büküyor. Neden bu kadar burunlarını sokarlarki hayatıma? Sıkıyorlar beni... Bugünlerde yine boyalara verdim kendimi.. Çünkü sensizlik yine boynumu büktü. Zımparayla ahşabın yüzeyinde gezinirken aslında kendimdeki pürüzleri gidermeye çalışıyorum. Kalbim öylesine karışıkki. Keşke bir zımpara da onun için olsaydı. Bugünlerde yine boyalara verdim kendimi.. Çünkü çocuklar gibi oluyorum boyalarımla. Çocuklar hep mutludur ya, çocuklar aşk acısı bilmezler ya ondan işte. Parmaklarım, yüzüm, kıyafetlerim boyalara karışıyor ben içinde renkleniyorum. Masus boyuyorum her yanımı küçücük bir çocukken yaptığım gibi... Bugünlerde yine boyalara verdim kendimi.. Ahşaplar renkleniyor, güzelleşiyor ellerimde. Ama ben yine aynı ben işte.. Yine seni düşünüyorum. Yine içim acıyor. Yine ağlıyorum. Hayata güzellikler katarken kendime yine defolu kısımları ayırıyorum işte. Bugünlerde yine boyalara verdim kendimi.. Çünkü seni çok özledim... __________________
Bak Dinle , Duyuyormusun Deli Köşe'yi Beni Çağırıyor Sokak Lambaları Bekliyor Gözden Akmış Yaşım Haber Veriyor Yokluğumun Gölgeleri Kaldırımlar Gitmeyeli Temiz Nerde Paket Paket Sigara İzmaritleri Of Of Ben Çok Sevdim Seni Diye Yazdığım Yazı Gözden Silindi Soguk Nefesimden Nameler Fısıldadı Gecesi Son Gözyaşıma Baktı Aydınlık Öncesi İnanmazsın Ama Beni Bir Tek O Dinledi Oysaki Yağmur Çiseledi Anlattıkça Ve Sırtımı Verdiğim Duvarda Öfkem Yansıdı Senin Gibi Güler Yüz Peşinde Değildi Bu Köşe'nin Sitemli Rüzgar Hızı Saatleri Senin Gibi Çekip Gidenlerden Değildi ...
Geceleri Yagmur Yagmaya Dursun Bi Özenti Olur ki Gözüm Sorma Sel'de Sen , Ben Diyim Denizde Fırtına Sonbahar Eser Ardından , Alır Akmış Yaşımı Sonra Hüzün Çalar Kapımı , Alırım İçeri Açarım Müzik , Dinle Dinleye Bildiğini Öyle Bi Düşünce Sarar Ki Adamı Sorma Bazen Sen Gelir Aklıma , Bazen İş Güç Unuttum Sayarım Senle Gecen Günlerimi Oysaki Unuttugum Rüzgar Gibi Gecen Zaman Bi Gözlerin Gelir Gözüm Önüne Üşürüm Bi Ellerin Gelir Avuclarıma Üzülürüm Neyseki Gittin Ya Düşündükce Düşünürüm Sensizlik Ne Garip Şey Diye Daha Dün Yanı Basımda Ki Sen Ama Bugün Hasret Kokan Düşüncen Sensizim Diye Düşünme , Sensizliğe İdmanlıyım Ben Saat 15 Olunca Yıne Beklerım Gelmezsen Bi Gün Sonra Yine Beklerim Elbet Geliceksin , Geldiğin Gün Ben Yine Beklerim Çünkü Ben Sensizliği Sevdim Güzelim ...
Artık eylül güzelim... Yağdı yağacak yağmur havalarında, üzüldüm mü nasıl üzülürüm, umutlandım mı nasıl sevinirim, bilemezsin. Şimdi üzgünüm... Son yapraklarını da rüzgara teslim etmek üzere olan çırılçıplak bir ağaç gibi, rengimden ve neşemden eser yok... Yalnızım... Biliyorum; bunu ben yapıyorum. Ama elimde değil. Benim baktığım yerden hayat böyle gözüküyor ve başka bir açıdan bakmaya gücüm yok! Zamana teslimim... Gündüz vakti, perdeleri kapalı bir odada aydınlık arayan adamım... Işık dışarıda... Korkuyorum... Bu korkuyla, kendi karanlığıma sığınmak, hüzünden ibaret... Hüzün... Hüzün ki, baştan çıkarır... Hüzün; iskeleye bağlı geminin halatlarını zorlayan arsız rüzgar... Koparsa ne olur? Bu, düşünülecek bir şey değildir... Bir yanım iskeleye çarparken ve bir yanım ufka arzulu... Bu, düşünülecek bir şey değildir... Hüzün; kopsun inceldiği yerdene giden tehlikeli bir yoldur çünkü... Çünkü hüzün, şuuru koynuna alır ve masumca uyutur... Yağdı yağacak yağmur havalarında, üzüldüm mü nasıl üzülürüm, umutlandım mı nasıl sevinirim, bilemezsin. Belki bu gelen yağmur, benden kalan artıkları temizleyecek ve bana vaktin doldu, artık geç oldu diyecek... Belki de bu yağmur, birkaç umut parçamı besleyip büyütecek, ? son nefesten önceki her nefes, başlamasını bilene ilk nefes diyecek...
Siyahı Beyaza Vurdum Gelirsin Diye Kırmızıya Vurdum Öfkemi Canım Bile Yanmadı Bilesin Gözlerimden Hayalin Hiç Gitmedi Dilimden Adın Hiç Çözülmedi Benim Gecemde Sen Sayıklandın Hep Öyleki Kendimi Kaybettim Düşüncende Bir An Dinmedi Yağmur Gözümde Ama Yinede Bulamadım Neden Gittiğini Şakacı Değilim Unuttum Gülmeyi Mühürlenmiş Kalbimde Birde Üzüntü Zinciri Ne Sözlerin Nede Gidişin Bilki İncitmedi Yalan Değil Seviyorum Hala Seni Ama Unuttugun Korkusu Hep İçimi Kemirdi Ve Şimdi Soruyorum Kendime Sen Hakettin mi Bi Zerre Olsun Beni ? Haketmesende Ben Cok Sevdim Seni ...
Hasret Rüzgari Bu Gece yine sen düsdün aklima Resmin elimde bakdim doya doya, Seninle oldugum günleri hayelledim, Degerini o zaman degil, simdi bildim. Kimseler dinlemez, görmez oldu beni, Agliyorum canim her an gizli - gizli, Dört Duvar arasinda anilar, Beni sana canim ile Baglar. Ac bana tekrar Gönül Bahceni, Ekilsin Kirmizi Ask Gülleri, Deger mi hic bu ayrilik ? Sonu degil`mi aci yalnizlik ? Yeller soguk esmeye basladi, Kanim damarimda buzlandi, Tek askimin atesi kaldi bagrimda, onu da söndüremezler - Asla ! Bilmiyorum Canim sende varmidir, Bir kere olsun sen beni kandir, Gel beraber bir ömür boyu olalim, Hayatimiza hüzün degil huzur katalim, Sen`de biliyorsun bu duygu cok aci, Seytan bile istemez onun esmesini, adi bosa degildir : HASRET RÜZGARI
Acıları kurutmalısın,yüreğindeki sayfalarda. Umut olmalı,heyecan olmalı kahverengi gözlerinde Hüzünlerden kederlerden uzak olmalısın Hayat bulmalısın,huzur dolmalısın İşte yaşamak bu,nefes almak bu demelisin Gözlerimi düşündükce daha fazla sevmelisin Bende seni senin gibi öyle sevmeliyim. Korktuğumda sıkıca sarılabilmeliyim sana, Üşüdüğümde soğuktan titredğimde Sen ısıtmalısın beni yüreğinle Çocuklaşıp ağladığımda okşamalısın saçlarımı, Tesellim olmalısın tesellin olmalıyım.
Bir tutam yıldız düşer gökyüzünden, Göz yaşlarımla birlikte. İşte o an açılır perde. Hüznüm yıldızları kaplar her karede. Sönerler bir bir sonrasında, düştükleri yerde. Ve bir dramadır sahnelenen, Gittiğinden beri her gece. Tek kişilik bu oyunumda, Güneş doğarken kapanır perde. Her finalde Bana figüranlık ödülü Sana ayrılık oscarı verilir, İyiler unutulur, kötüler unutulmaz nedense...
SENİ SEVİYORUM Seni Seviyorum, Çünkü; Her sabah kalktığımda yaşamak için tek nedenim, sen varsın ... Fakat seni sevmek için binlerce nedenim var ... Seni Seviyorum, Çünkü; Bu siyah beyaz dünyada tek renk sensin, Bir ressamın fırçasından çıkmış gibi ... Ama alalade bir renk değil, Gökkuşağının her tonunu gölgede bırakan bir renk ... Seni Seviyorum, Çünkü; Bu soğuk günde içimi ısıtan bir esinti gibisin ... Hafiften esiyorsun, iliklerime işleyerek ... Sonra da kaybolup gidiyorsun, daha nereden geldiğini Anlayamadan ... Seni Seviyorum, Çünkü; Seni Sevmekten başka bir şey gelmiyor içimden ... O kadar doğal ki bu duygu ruhumun derinliklerinde, Sanki doğduğumdan beri var ... Sadece ortaya çıkmak için seni bekliyordu ... Seni Seviyorum, Çünkü; Sensiz bir yaşamı artık düşünemiyorum ... Sensiz bu kuru dünyada yaşamaktansa, ölümün soğuk nefesini öpmeyi bir daha hiç seni görmemektense hayata arkamı dönmeyi tercih ederim ... Seni Seviyorum, Çünkü; Ne zaman bir aşk şiiri duysam, mısralardan sen akıyorsun ... Ne zaman eski bir şarkı gelse kulağıma, Gitar telleri arasından süzülen notalar, seni getiriyor bana ... Seni Seviyorum, Çünkü; Sen hep benimlesin ... Gözümü kapatmam yeterli seni görmem için ... Tatlı narin tenini ... Seni Seviyorum, Çünkü; Belki de ilk defa bir kadının kokusu beni çılgına çeviriyor içimden Odyseus'a türkü söyleyen deniz kızları da Onu aynı kokuyla baştan çıkarmaya mı çalıştılar acaba diyorum Seni Seviyorum, Çünkü; Gözlerinin içinde binlerce yıldız, Gecenin karanlığını delip geçiyor ... Bana bakarken kendimi yıldızlara tepeden bakıyor gibi hissediyorum ... Seni Seviyorum, Çünkü; Benliğim sana ait ... Sen onu buruşturup çöpe de atabilirsi, Kalbine yakın bir yere de koyabilirsin ... Tanrım !!! O kalbine yakın bir yerde olmak istiyorum ... Seni Seviyorum, Çünkü; Sen sensin ... Ama sen beni ben olduğum için seviyor musun Onu kim bilir ... Seni Seviyorum, Çünkü; Seni Sevmeyi Seviyorum ... Seni koklamayı seviyorum ... Sana dokunmayı seviyorum ... Seni Seviyorum, Çünkü; Saçların ellerimin arasından kayıp giderken, Dünyada cenneti bulmuş gibiyim ... Bir an elimde tutuyorum o cenneti ... Bir an sonra belki de tamamen ellerimden kayıp gidecek ... Seni Seviyorum, Çünkü; Ben hiç bir kadın için şiir yazmadım, bu hep tuhaf gelmişti ... Ama şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor ... Seni Seviyorum, Çünkü; İçimde bir umut var ... Bu şiiri belki başucuna koyarsın ... Kim bilir belki yanına da ''Kırmızı'' bir gül ... Seni Seviyorum, Çünkü; Tanrı çiçekleri yaratırken seni de onlarla beraber yaratmış ... Papatyadan güzel, Zambaktan asil, Manolyadan tatlı, Gülden daha güzel kokulu ... Seni Seviyorum, Çünkü; Güzelliğine melekler imreniyorlar ... Dünyada ise, Ölümlüler arasında galiba bir tek benim gibi bir iki şanslı Onu farkedebiliyor ... Seni Seviyorum, Çünkü; Ölene kadar, yok olana kadar seninle olsam, Bu herhalde bir ceza gibi gelir, Daha çok senle olamadığım için ... Seni Seviyorum, Çünkü; Senin tarafından Sevilme fikri bile bir insanı hayatı boyunca mutlu edebilecek kadar güzel ve asil ... Seni Seviyorum, Çünkü; Seni anlatmak için mısralar yetmiyor ... Düşünüyorum bir kış gecesi bunu yazarken, Acaba kaç şair senin güzelliğini anlatmak için binlerce mısra yazdı ... Seni Seviyorum, Çünkü; Senin gülümsemen güneşin doğuşu gibi, İnsana her şeyi unutturuyor, Sadece seyredip tadına varma hissi uyandırıyor ... Seni Seviyorum, Çünkü; Bu kadar nedenden sonra bile SENİ ne kadar SEVDİĞİMİ anlatamadım !!
Sabah oluyor,bir gün daha ağardı hasretinin üstüne.. Benim gözlerim yine uzaklara dalgın,yine kirpiklerimde tuz var.. Tırnaklarım avuçlarıma kan oturtmuş,öfkeliyim,susuyorum ağlarken.. Aşka dair şarkılar çalmasın artık,acıtmasın yüreğimi.. Yoruldum her şarkıda seni düşünmekten,seni bulmaktan,seni özlemekten.. Derin nefesler çekiyorum içime,senin hasretini içime çeker gibi.. Soluyamıyorum geriye,içimde kal diye.. Ne vardı bu kadar sevecek,yada ölesiye güvenecek... Aşk kimi güldürmüşki?Yada ne kadar olmuşki ömrü mutluluğun... Gözlerimdeki ışıltıyı yitirdim,yaşama sevincimi,umutlarımı,sitemlerimi,beklentilerimi yitirdim.. Kendimi yitirdim sensizlikte.. Her sabah yeni bir role hazırlanıyorum,sahneye çıkacakmışım gibi.. Bana en yakışan rengi giyiniyorum .. Gülümsüyorum...Kıyametler kopuyor içimde.. Barış zamanında yaşadım en büyük harpleri.. Fırtınalarda kaç gemi batırdım.. Aşıklara bakmıyorum artık,içimden bir şeyler kopuyor sanki.. Yorumlayamadığım rengarenk bir tabloya bakar gibi oluyorum.. Bu mutluluk resimleri gerçekmi???Hepsi sahtemi... İnanmıyorum artık,inanamıyorum. Yaşadığım sürece gerçekti... Oysa şimdi... Gece olunca kaldır başını bak gökyüzüne... Kaç bakışım kaldı orada,yada kaç sabah doğan güneşe dokundum sen diye.. Ben seni oralarda aradım.. Her zaman bulabileceğim ama asla seni göremeyeceğim yerlerde... Sensizlik böyle birşey işte... Ben tükeniyorum,hasretler çoğaldıkça.......
Sen uyurken gideceğim Haberin olmayacak Uykularının dışında bir yere Düşlerin seni nereye götürürse Ben orada olabilirim Bir martının kanadına koyup gönder Sen uyurken Son defa gözlerinden öpeceğim Sen bilmeyeceksin Ben seni uyurken seveceğim Küçük zamanlar gerek bana Kalbimi soğutmama Seni de otuz günlük bir Eylül'de sevmiştim Sakın unutma Bir çocuğun avuçlarına sıkıştır özlemini Ya da yüzündeki masum gülümseyişe Ben anlarım Sen uyurken gideceğim Sesimi duymayacaksın Parmaklarımın ucunda yürüyeceğim Son kez saçlarını okşayacağım Öyle sessiz seveceğim ki seni Uyanmayacaksın...
Bana müjdeler verin savaş bitti diye Müjde verecek kimse yok mu ?!? Kendimi Savasta hissediyorum.. duy artik be.. Sana: İster qeL ishter qeLme .. Ama Son bi$e: qeLme..
Kimse kimseyi sevemedi aslında Kötürüm bir hüzündü kapanan her perdenin sonu ve avuçlarımıza bırakılan göçebe aşk izleri iyileşmeyecekti biliyordum... Kırlangıç masallarının kırlarda son bulduğunu ve o pervasız, ucube aşk destanlarının hiçe yazıldığını bildiğim gibi senin beni benim seni bir türlü sevemediğimiz gerçeği gibi şimdi bir gün olur da yeniden tutulmak istersen bu hayatta var olmayan bir başka düşe aynalardan uzak dur sevgilim dışarıda kış var içeride hepsinden daha dondurucu ölüm hiçliği geçtiği tüm yürekleri sahipsiz hikayelere dönüştüren koca bir HİÇ üzerinde tek bir delik açılmamış son duvarımdı sana sakladığım o duvarın ardındaysa manasız ifadem ve bildiğin tüm masalların anlatılmayan kötü sonları işte bu benim... neden bunca hüzün yazarsın diye hiç sormadın bana çünkü kimse kimseyi sevemedi sevgilim şimdi bir gün olur da yeniden düşmek istersen sevdaya kimsesiz bir deniz fenerini sev ve sevmeyi öğren yeniden... Ey kalbime teşebbüs eden kadınlar! ve sen son şiirime sakladığım, hiç bilemediğim kokun eserken hala bir yerlerde bak dokun kirpiklerime hala çocuğum ağlarsam ya karanlık ya perdeler ardında küflü bir hasret ezgisi bu içimde dinmeyen ve sen, olur da yeniden okşamak istersen bir gün saçlarımı ya bul ve öldür bu hüzünbaz deniz fenerini ya da öyle sessiz, sedasız içinden sev beni karıştırma...
taşlar yosuna sarılır bilirsin, sarmaşıklar duvara, geceler karanlığa... sen de yalnızlığa sarılırsın ve erkeksin ağlayabilirsin gönlünce..... önce melekler farketti bizi, sonra masmavi düşler, öpüşler, gülüşler, çiçekler... büyüsü kalmadı artık kavuşamaların.. bundan böyle bizi bambaşka bir cehennem bekler.. sen de bundan sonra içi boş şarkılarda avut kendini... en ucuz aşklarla yıka kirli ruhunu açılırsın..
günlerdir sınırlarında yaşıyoruz aşkın, günlerdir uçurumunda.... bu kaçıncı atışım kendimi kollarından yalnızlığa.. bu kaçıncı dargınlık, bu kaçıncı barışma.. belli ki sensizliğe sürgün artık bu gözler... seni artık gözyaşlarımla ıslanmış yastıklarda bırakacağım... oysa aylarca en dipsiz kuyulara adını ezberlettim.. bilirsin, rüzgara bıçak, yağmura ateş, bulutlara kurşun işlemez... sen de öylesine vurdun ki beni, artık bana hiçbir acı kar etmez...
Gece Sakladıklarını ayan eder gecenin karanlık yüzü En iyi o zaman anlarşılır insanın gün ortasında kaybolduğu Duyguların kilitlenir, düşünceler mühürlü Yakar ciğerlerini şeytanın azgın soluğu Varılacak hangi menzil, gidilecek yol neresi, Tek rehberin, gözlerindeki cılız bir ışık huzmesi Ardı ardına kapılar açar gönlünde gürültülerle Yol gösterir her biri, kimbilir hangi bilinmeze Korkular kaplar içini, karışırken doğrular yanlışlara Küçülür, sıkışırsın bir mengenenin ortasına Kurtulabilsen kabuslardan, kırabilsen zircirleri Tutunabilsen bir vefalı dost, bir sağlam dala Karışırken birbirine ölümle hayatın ince çizgisi Yıkar yeniden ruhları dört bir yandan ezan sesi Dört rekat namazla huzur bulur ruh Ve ardından Yasini Şerif ile İbrahim Suresi.
Yağmurlu günleri bekledim Karanlık günleri rüzgarlı günleri Bir sabah uyandım işte İlaçları içtim kediyi sevdim Çekmeceleri açtım karıştırdım Eski fotoğraflara tek tek baktım Bir resimde annem babam ben Babam nasılsa bir traktörün üstünde Hava giderek karardı. Rüzgar Şiddetini arttırdı. Kedim daha da bana sokuldu. Bir şeyler anlamak için durmadan gözlerime baktı Çekmecelerde geçmişimi arıyordum Oysa hep ölüm çıkıyordu karşıma Ne olacaktı bu kitaplara Fosillere şişelere deniz kabuklarına Teneke kutulara gelin tellerine Şu eski daktiloya bitmemiş şiirlere Afişlere eski paralara pullara Şeytan uçurtmalarına kuru çiçeklere Havari resimlerine ne olacak Işıklar birden sönmeliydi Ölüm böyle olurdu işte birdenbire Sonra doktor gelirdi. Kediyi üstümden Alırlar çenemi bağlarlardı Telefonlar ziller hep çalardı Komşular doluşurdu odalara Sonra teneşir musalla taşı mezarlık Sonra kurtlar kuşlar böcekler Ve ...... ..... yoktu artık
______Sen gitmelerin eşiğindeyken ________Vurgun buyruklar dillendi yüreğimde Biraz ellerim yandı Buz tutmuş gecelere inat Biraz anaları ağladı memleketimin Biraz da anılar Yenik düşmüş savaşçı gibi Göçebe bir yanım Uykusuzluğa direnen gözlerim Kan çanağı Biraz öfkelendim kendime Biraz kızdım Aynada ki yarım yüzüme Ölüm de olsan kal bende _______Kal ne olur __________Gitme
Gecedir seni bana hatirlatan, yildizdir geceyi aydinlatan, sense beni aglatan, yüregimi kanatan, beni sensiz yasatan, aramiza sogukluk katan, bütü sucu bana atan!!!