Dudakla bardak arası..

Discussion in 'Yazılar, Denemeler.' started by MerikızZ, Nov 26, 2009.

Tags:
  1. MerikızZ

    MerikızZ <b>Öz ağlamadan , Göz ağlamaz</b>

    Dudakla bardak arası...
    Eski Sisam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa
    üzüm kütükleri diktiriyormuş. İşlerin bir an önce bitmesini
    sağlamak için de kölelerini hiç dinlenmeden çalıştırıyormuş. O zavallı
    kölelerden biri, birgün pek bitkin düştüğü için dayanamaz ve zalim krala:
    -Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden
    yapılacak şarabı hiçbir zaman içemeyeceksiniz ki! deyivermiş.
    Kral biraz kızmışsa da sesini çıkarmamış. Nihayet gün gelip üzümler
    yetiştikten sonra, kral köleler de dâhil herkesin hemen toplanmasını
    emretmiş. Bir müddet sonra da o bağın üzümlerinden yapılmış şaraptan bir
    bardak getirilmesini emretmiş. Daha önce kehanet gösterisinde
    bulunan köleyi de huzuruna çağırtmış. Şarap bardağını eline
    alarak:
    -Söyle bakayım, benim bu şaraptan hiçbir zaman içemeyeceğimi tekrar iddia
    e debilir m! isin? diye sormuş.
    Köle şöyle cevap vermiş:
    -Belli olmaz efendim. İçebileceğinizi söyleyemem.Çünkü dudak ile bardak
    arasındaki mesafe çok uzundur. O arada başınıza neler gelebileceğini de
    bilemem!
    Köle sözlerini bitirir bitirmez, içeri kralın adamlarından biri
    girmiş. Bir yaban domuzunun bahçeye girdiğini ve asmaları kırıp
    döktüğünü söylemiş. Kral elindeki bardaktan bir damla dahi içmeden hemen
    dışarı fırlamış. Bahçede domuzun bulunduğu yere koşmuş.
    Kral ve domuz arasında öldüresiye bir mücadele başlamış. Sonunda yaban
    domuzu mızrak gibi azı dişleriyle, Sisam kralının karnını yarıp
    ölümüne sebep olmuş.
    Kral bostanda, bardak masada kalmış...
    Şu söz bu olayı güzel bir şekilde ifade ediyor:
    Nasip ise gelir Hint'ten Yemen'den, Nasip
    değil ise ne gelir, elden?'

    Kalbinize yakın bulduklarınızı çantada keklik sanmayın. Sıkıca asılın
    onlara tıpkı hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da
    anlamsızdır..
    Ha yatı çok hızlı koşmayın, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi
    unutmayın. Hayatın bir yarış değil, her saniyesinin tadı çıkarılması
    gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

    Dün tarih oldu... Yarın bir sır... Bugünün kıymetini bilin.​
     

Share This Page