günlükten cevap hayatın yanlışsevgilerle doluysa parçalanıyorsun... günlük ... kimseyi kendenden çok sevmeyeceksin için paramparca oluyor o insanın seni sevmediğini anladığında.......:'(
Şu hayatta, her zaman canımızı sıkan kişiler ya da olaylar olabiliyor. Ama bunların pek azı, insanın yaşamında kalıcı izler bırakıyor. Dün canım sıkılmıştı ama canımı sıkan kişi, çok da önemli değildi, unuttum gitti. Aslında o sözü de, o kırgınlıkla ve kızgınlıkla yazdım. Geçti, gitti. Ama benim de gerçek anlamda sınandığım oldu. Sizin yazdıklarınız, o olayı hatırlamama sebep oldu. Uzun zaman önceydi ve o kadar hayal kırıklığına uğradım ki kalbimin parçalarını toplamak aylarımı aldı. İnsan herkesi kendi gibi mi görüyor hep? O dönem, genel anlamda, insanlara güvenim azaldı. Şimdi, o kişiyle hesabımı kapadım, arada bir yaşadığım olay, aklıma gelince hüzünleniyorum, yüreğim de sızlıyor biraz ama o da geçer. İlk günkü gibi aynı şekilde kalan bir acı var mı, ben bilmiyorum. Ama benim, kendimi iyileştirme yolum, onların bana yaşattıklarını hatırlamak değil, o benim için fazla yorucu ve kırıcı, ben gerçek anlamda unutmaya ve umursamamaya çalışıyorum. Unutmak, Allah'ın bize verdiği en büyük nimetlerden. Bu yaşadığım da bir nimetti, çünkü beni gerçek anlamda büyüttü, bazı düşüncelerimi değiştirdi, kendimi daha iyi tanımamı sağladı. Yaşam sonu gelmeyen bir keşif, öyle değil mi? Ayrıca kızlar, günlük cevap vermez Dertleşmişiz resmen Ne yapmışız biz ya Hadi artık neşelenelim, bugün güzel bir gün, sağlıklıyız, mutluyuz, huzurluyuz. Öpüldünüz.
Sevgili günlük, birkaç günlük yaşanan kesinti sürecinde laptopım bozuldu... Dell'i teknik servisini övdükleri için tercih etmiştim... Haftasonu işlem yapmadıkları için yarın arayacağım. Memnuniyetime göre burada da yorum yapacağım. Umarım hallederler şu sorunumu... Muhtemelen harddiskteki bütün yedeksiz bilgilerim uçacak ama hayırlısı...
GÜNLÜK, bu gün çok özel bir gün, özel çünkü ablamın doğum günü. Ablacığım sesim güzel değil sana iyiki doğdun şarkısı söyleyemiycem.Onun yerine gelemedim ama senide unutmadım babında sana birkaç söz yazabilirim. yeni bir yıl, yeni bir yaş, yenide bir sayfa demek. Bu sene geçen yılda yaptığımız hataları yapmayacak, deli rüzgarlar bizi ordan oraya savuramayacak, ayağımızı daha bir sıkı basacağız ayağımızı yere diye kararlar alırız. Artısıda oluyor bu yeni yaşın, daha az hata yapıyor, zamanla insan olgunlaşıyor, tecrübe kazanıyor bir kere. Değişen sadece yaşımızmı?, düşüncelerimizin yanısıra yüzümüzdede yeni çizgiler oluştu. Aynaya baktığımızda değişenlere gülmelimi?, ağlamalımı?. Göz ve dudak çevresinde oluşan çizgilere kendimizi alıştırmalı, içimize sindirmeliyiz. geriye doğru baktığında yaşadıklarını düşününce insan hem hüzünleniyor, hemde ben nelerle baş ettim diye gururlanıyor, kendi kendisiyle. Geçmişe doğru bir yolculuk yapalım şimdi, hadi elimi tut. Bak şu evde 4 tane çocuk var, bunlar biziz. Nasılda güzel oynuyoruz değilmi?. işte annemin eskiciye birkaç parça vererek aldığı elleri, ayakları hareket etmeyen bebek. bahçeye çıkalım bak orada elma ağaçları var, ne güzel elmaları vardı daha olmadan ağacın tepesine çıkar aşağıdakilere elma atardık. Bak şuradada kırık çiçek desenli porselen parçalara evcilik oynardık hala yerinde duruyor. çocukça bir neşeyle nefes nefese koşar, ip atlar, saklambaç oynardık. Annemize, en güzel çiçekleri toplamak için kırlara çıkardık.kışın ellerimiz üşümesin diye çorapları üst üste giyer kar topu oynardık, ıslansada oyunu bırakamazdık annemizin ısrarlı çağırmalarına dayanamaz durumuna gelene dek oynardık. Eve girince kıpkırmızı olmuş, sızım sızım sızlayan ellerimizi sobada ısıtmaya çalışırdık neşe içinde. Hiç tiksinmezdik,dere kenarındaki kurbağa yavrularını bir kavanoza koyar saklardık, annem görmesin diye. Tabi foyamız çabuk çıkardı ortaya, yakalanırdık. Ne çok hayvansevermişiz, sokakta bulduğumuz kedi yavrularını evden aşırdığımız sütle beslemeye çalışırdık. Gizlice kömürlükte büyütmeye çalışırken annemide ikna etmeye çalışır, ağlaşır, yalvarırdık, ne olur anne onu sokağa atma diye. Tek yürek ,tek bedendik sanki, ne yapıyorsak hep beraberdik. Birimiz üzülse, diğerimizin canı aynı yanardı. Çocukluğumu, tatlı hatıralarımı korumaya çalışacağım, çocuklarımı büyütürkende onların çocuklukluklarını yaşamasına izin vereceğim. Aslında asıl istediğimse ömrümüzün yarısını tüketirken yaşanmışlıklardan hiç bir şey anlamamak, geçen zamana ağlamak, hemde hıçkıra hıçkıra ağlamak, vede çocukça kalmak istediğimdir. Ablam yeni yaşın sana huzur ve mutluluk getirsin. Yaşamındaki bütün hüzünleri, üzüntü ve kederi geri götürsün. Bu arada yaşına iyi davran, iyi kullan, çok yıpratma seneye ben devralıcam ona göre. Seni çok seviyorum kardeşin NUR Not; ablama yazdığım mektubun bir kısmını sizinle paylaştım. Okuyan herkese teşekkür ederim.
Merhaba günlük, laptopım tamir edildi... Harddisk sorgusuz sualsiz değişti. Şimdi yeniden güncellemelerimi yapmakla ugrasıyorum... Dell teknik destek benden tam puan aldı ne yalan söyliyim
isyanlardayım günlük.uykusuzum. gün içindeki tek dersin saat 9daysa ve o da 40 dk işleniyorsa gıcık olursun günlük. üstüne üstlük bir önceki gün de aynı ders 10 daysa ve o da yarısı geyik 1buçuk saat sürüyorsa double sinir olursun... neden ikisini birleştirip bizi bu eziyete son vermiyorlar günlük?
sevgili günlük, neresinden bakarsan bak, bi tutarsızlık… neresinden bakarsan bak, bir can sıkıntısı… neresinden bakarsan bak, şekersiz çay tadı… böyle bugunler..
Gün içersinde 1 brownie intense, iki pingui yedim. Aslında Brownie Mousse aradım, ama bulamadım. Yoksa onu da yerdim. Şimdi de şunu dinliyorum: Pişman desen değilim, bir harmanım bu akşam. Arkasından da şunu dinleyeceğim: Son pişmanlık neye yarar? Herşeyin bedeli var. Belki sonra da şunu dinlerim : Kendim ettim, kendim buldum Finali de şununla yaparım diye düşündüm: Yazıklar olsun, yazıklar olsun Kim düşünüyor böyle şeyleri yapmayı? Yapmayın kardeşim, yapmayın. Yazık
Sevgili Günlük Ben herşeyden korkar oldum, yeni birşeye başlamaktan, yeni bir işe başlamaktan, adım atmaktan, endişeliyim, ben de istiyorum herşeyi arkada bırakmak, elimde olsa o güne geri dönmek isterdim, herşeyi değiştirmek isterdim. Korkak biri de sayılmam ki. Hani bir söz var ya "bana bir karavan verin ve beni yalnız bırakın." Bazen böyle düşünüyorum. Ama yok ben yalnızlıktan da sıkılırım. İnsanlara güvenim çok sarsıldı, şimdi biraz düzeldi gibi ama kökten değiştirecek biri yok mu beni acaba? Sürekli tetikte olmak yorucu birşey. Çok yorucu.
sevgili günlük, merhaba, nasılsın görüşmeyeli? havalar hala buz gibi. içini ısıtan kimse yoksa herşey daha da soğuyor sanki demi ? bir de hayatımın en garip, düzensiz, şekilsiz, boşverişleri bol zamanlarımı yaşıyorum. Napmam gerektiğini biliyorum ama kolumu kaldıracak halim yok. mutluluk neydi sahi. bol bol dizi izliyorum, yabancı-türkçe, kitap okumuyorum epeydir. müzik dinliyorum eskisine göre epey çokca. bol bol uyuyorum. rüya görmüyorum. sabahları kalkmaya hala zorlanıyorum. yağmur'da sırıl sıklam ıslanamıyorum. ( ne zaman dışarı çıksam yağmur kesiliyor. ) nefes alıyorum, en derininden hayatın kirlerini içime çekmeden.. insanları izliyorum, yüzleri, mimikleri, konuşmaları, yalnızlıkları, dedikoduları, dertleri, mutsuzlukları.. hepsi ne çok benzer. daha bir şey yapmıyorum, nil'in ruhum desen desen parçasını dinliyordum. beğendim, senin için sana yolladım günlük, değerini bil. [ame=http://www.youtube.com/watch?v=vjd5SYm2a4w]Nil Karaibrahimgil Ruhum Desen Desen - YouTube[/ame] öperim çokca :mjk:
Sevgili günlük, tarifsiz duygular içindeyim . Bir yandan çok sevinçliyim. Diğer yandan ise hüzünlü Sanki görünen dağın arkasında başka bir manzara var.Ve bu manzara ise hiç sevimli değil. Îçim de bir yerden ikaz sesi geliyor. Dur diyor dur. Ama sebebi yok bilmiyorum . Umarım hislerim beni yanıltıyordur. Üzülmek istemiyorum. Ortasi yok benim duygularımın çünkü. Küçük bir şeye bile çok seviniyorum,aynı şekilde küçük bir üzüntüyü de kaldıramıyorum. Zaman la anlayacağım beklemekten başka bir seçeneğim yok. Înşallah bunlar bir kuruntudur.