Umutsuzlar Parkı XI Size baktığım yol uzamakta Kendime baktığım yol uzamakta Yoruldum, bunaldım, canım sıkılıyor Eve dönmeliyim, iyi bir yemek, uyumak istiyorum sonra Yok eğer uzayıp gidecekse bu iş Derim ki vakit erken, hava da güzel nasıl olsa Çocuklar görürüm, uzağa bakarım, saçlarımı tararım hiç değil Belki de biri seslenir, güneşler güneşler tutan uyruğunda Bir resim görürüm ya da - ortalık inceydi biraz Ya da resim gördüm; köşede, antikacıda Ve düşündüm diyelim yanında bizim şamdanların Bir uyuşma olacak annemin saçlarıyla da Ne zaman? elbette sabahları Sabaha baktığım yol uzamakta Uyumak, nasıl uyumak, daha bilmiyorum İki perde arası soğuk bir limonata Belki de çıkınca evden taşıtlar beklediğimiz Ve taşıtlar beklediğimiz durakta Birini gördüğümüz ya da, geveze, kaypak, sıkıcı Bitmesi bir olayın - ölüm mü geliyor aklınıza? Kim bilir, belki de ölüm Ama korkmayın, bütün iş korkusuzlukta Öyle ya, ha dibinde ölmek gümüş şamdanların Ha bir cellat elinde, gözleriniz kapalı Belki de yürüyorken iki taşıt arasında Belki de bir intihar; güzdü, çiçekler vardı Şişman bir adam kulaklarını tutuyordu dünyada Dünyaya baktığım yol uzamakta Ve biraz düşünsek mi, alıştık nasıl olsa Kim bilir neyi istiyorduk, neyi anmıştık az önce Dönsek mi dersiniz, gene dönsek mi oraya Oraya baktığım yol uzamakta Ya da bir bahçedeyiz - üstelik kadınlar vardı Ağzınız, çatallar, tarçınlı pasta Ya da bir toplulukta - iyi yaptınız! Bu çok hoştur! "size söylüyorum" yaramaz çocuk! Beni de sandınız! - evde mi? - hayır! Limonlukta Ve hemen kalktınız, bir yangın yeriydi orası Ya da aklınız olacak sizi bir yangın yerine bağladı Kızgın güneşte bir şişe ispirtoyu devirdiniz Kutsal bir iş yaptınız ve yerleşti sizde bu kanı Belki de bir din devirdiniz; anneniz, annenizin saçları Gümüş şamdanlar, sabah ışığı, vesaire Ve sanki her olay, her davranış ölümün bitişiğinde İşte evdesiniz, iyi bir yemek, uyumak istiyorsunuz sonra İstemek, neyi istemek, daha bilmiyorsunuz Açtınız radyoyu, ılıyan bir ses kanınızda AIO, İAO, AĞ UĞ AĞ Ve kahkahalar arasında kahkahalar Orada, aşağıda Tek umut, tek varış, tek kurtuluş gibi Ve kaskatı kesilmiş, beyaz Sallanıyorsunuz boşlukta. Edip Cansever