Cem Garipoğlu Müebbetten Kurtuldu

'Gündemdeki Haberler' forumunda "DOĞU$" tarafından 18 Kas 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. "DOĞU$"

    "DOĞU$" <b>Eurovision Delisi :)</b>

    Cem'in 24 yıl hapsi istendi


    KAFASI testere ile kesildikten sonra cesedi Etiler’deki çöp konteynerine atılan Mürevver Karabulut’u öldürmekle suçlanan Cem Garipoğlu hakkında hazırlanan iddianame tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet savcıları Faruk Erşen Yılmaz ve Mustafa Öztürk’ün hazırladığı iddianamede Cem Garipoğlu’nun cinayeti tasarlayarak, kendini savunamayacak olan Münevver Karabulut’u canavarca bir hisle ve eziyet çektirerek öldürdüğü ileri sürüldü. Cem Garipoğlu için 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istendi.

    Bu arada dosyası ayrılan Cem’in babası Mehmet Nida Garipoğlu hakkında da Münevver Karabulut’u öldürmek suçundan dava açıldı. Mehmet Nida Garipoğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Cem’in annesi Tülay Makbule Garipoğlu ise suç delillerini yok etmek, gizlemek ve değiştirmek ile yardım etmekle suçlandı. Tülay Makbule Garipoğlu için 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istendi. Cem’in amcası Hayyam Garipoğlu hakkında da suçluyu kayırmaktan aynı ceza ceza istendi.

    Cem Garipoğlu hakkındaki iddianame onaylanarak İstanbul Çocuk Ağır Mahkemesi’ne gönderilirken; Cem’in anne,babası ve amcasının da aralarında bulunduğu 6 şüpheli hakkındaki iddianame, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, iddianameyi 15 gün içinde değerlendirecek.

    İŞLEYECEĞİ CİNAYETİN PLANINI ADETA ÖNCEDEN HABER VERMİŞ
    İddianamede, Cem Garipoğlu ile Münevver Karabulut’un olay tarihinden bir yıl kadar önce arkadaş ortamında tanıştıkları, cinayetten önceki son dört ay içinde ise arkadaşlıklarının duygusal boyut aldığı, bu arkadaşlıklarının maktulenin annesi ve kardeşi tarafından, şüpheli Cem’in ise annesi tarafından bilindiği anlatıldı. Maktulenin olaydan önce Cem’in Bahçeşehir’deki evine gittiği, maktülenin Cem’e karşı güven, sevgi ve arkadaşlık duygusu ile bağlı olduğu anlaşılmasına rağmen, her nedense Cem’in maktule ile MSN üzerinden yaptığı yazışmaları kendi bilgisayarında "Zeytinburnu sürtüğü" adlı bir klasör içinde sakladığı belirtildi.

    27 Şubat 2009’da Cem’in maktüle ile MSN üzerinden yaptığı yazışmalarda bir sonraki gün için maktuleyi evine davet ettiği, hatta bu yazışma sırasında maktulenin eve gitmeyi kabul etmesi üzerine, maktule "Çok büyük planlar içinde olduğunu, bu planların tarihin en büyüklerinden olacağını, duyunca ağzının açık kalacağını, eve girerken güvenliğin görmemesi için arka bahçeden gireceklerini" belirterek maktuleyi saat kaçta alacağı, kaçta eve varacakları, kaçta evden geri çıkacaklarına dair ayrıntılı bilgiler verdiği, böylece işleyeceği cinayete ilişkin önceden plan yaptığının adeta haberini verdiği, ancak ilk planlanan buluşma tarihi olan 28 Şubat 2009’da Cem ile maktulenin buluşamadıklarının anlaşıldığı ifade edildi.

    İddianamede ikilinin saat 00.25 ile 01.03 arasında iki kere cep telefonuyla konuştukları ve mesajlaştıkları, aynı gece MSN üzerinden konuştukları ve olay günü olan 03 Mart 2009 tarihi için de buluşmak için anlaştıkları anlatıldı. Maktule ile Cem’in aynı gün saat 07.50 ile 11.32 sıralarında karşılıklı olarak toplam yedi kez mesajlaştıkları, saat 12.11’de ise telefonla konuştukları, şüpheli Cem’in saat 12.23 sıralarında Bahçeşehir’de bulunan taksi durağından taksi çağırdığı, villaları görüntüleyen kamera kayıtlarına göre saat 12.47 sıralarında Cem’in evinin önüne gelen taksiye bindiği anlatıldı. Taksiyle Bahçeşehir Toplu Konut alanındaki alışveriş merkezindeki Çağdaş Yapı Market adlı nalbur dükkanına giden Cem’in bir testere satın aldığı, saat 13.08’de içinde poşet olan testereyle eve girdiği, taksinin dışarıda beklediği, saat 13.10’da şüpheli Cem’in yeniden ikametten çıkarak dışarıda bekleyen taksiye binerek siteden ayrıldığı anlatıldı.

    CANLIYKEN KAFASINI TESTEREYLE KESMİŞLER
    Cem Garipoğlu’nun, saat 14.55 civarında ikametine maktul ile birlikte girerken kameraların görebileceği hesabını da yaparak, özellikle arka bahçe kapısından maktuleyi içeri soktuğu ve içerde bir süre beraber kaldıkları belirtildi. Şüphelinin saat 14.55’te maktuleyle birlikte ikametine girmesiyle başlayıp saat 18.36’da valiz ve gitar çantası ile dışarı çıkmasıyla bittiği anlaşılan zaman dilimi içindeki cinayet saatinde, şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu’nun alt bahçe yolundan kameralara gözükmeden gizlice Cem’in daha önceden açtığı alt bahçe kapısından eve girdiği ifade edildi. Mehmet Nida Garipoğlu’nun da cinayete doğrudan doğruya katılarak Cem ile birlikte maktüleyi kesici aletle yaraladıkları, vücudunda işkence mahiyetinde yaralar açtıkları, yine otopsi raporlarından anlaşılacağı üzere henüz canlıyken testereyle kafasını kestikleri belirtildi.

    Şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu'nun ise olay günü saat 10.19 civarında elinde bir bavul ile adeta bir yere gidecekmiş yada yolculuk yapacakmış gibi evden ayrıldığı belirtildi.

    Şüpheli Cem ile Mehmet Nida Garipoğlu’nun maktulenin kafasını poşete koyarak gitar kutusuna yerleştirdikleri, başı olmayan cesedi ise bavula yerleştirdikleri, yerde bulunan kan izlerini büyük oranda silmeye çalıştıkları, daha sonra şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu’nun cinayet mahalli olan evinden çıkarak 5 kilometre uzaktaki Avcılar’daki ofisine 5-10 dakika gibi bir sürede en geç saat 17.21 civarında gittiği anlatıldı. Şüpheli Cem’in ise saat 18.36 sıralarında telefonla arayarak taksi istediği, gitar kutusundaki baş ve bavul içindeki cesedi alarak evden dışarıya çıktığı belirtildi. Cem’in ise bavul ve gitar kutusunu çöp konteynerine attığı, daha sonra saat 19.50 sıralarında Akmerkez’e gittiği, burada tanık E.A ile karşılaştığı ve sohbet ettiği, saat 21.40 civarında evine geri geldiği ifade edildi.

    CEM’İ EDİRNE İSTİKAMETİNE AMCASI HAYYAM GÖTÜRMÜŞ
    Saat 19.00 sıralarında kızlarıyla eve gelen şüpheli Tülay Makbule Garipoğlu evde bulunan bu kan izlerini silmeye çalıştığı, gece saat 22.30 civarında eve gelen şüpheli Mehmet Nida Garipoğlu’nun Cem’i yanına alarak şüpheli Mehmet Karakayalı ve Habib Kurt’un birlikte ikamet ettikleri şirkete ait Beylikdüzü’ndeki daireye götürdüğü belirtildi. Mehmet Nida Garipoğlu’nun diğer şüphelilerden Cem’in cinayet işlediğini söyleyerek kısa bir süre saklamaları için yardım istediği, şüpheli Mehmet Karakayalı’dan şüpheli Ahmet Batur’u arayarak aynı adreste bulunan şirkete ait dairenin anahtarını getirmesini istediği öne sürüldü. Ağabeyi Hayyam Garipoğlu’nu da arayarak durumu anlattığı ve Cem’i kaçırıp saklaması için yardım istediği de ileri sürüldü. Şüphelilerin, Cem’i aynı binanın alt katındaki dairede sakladıkları, daha sonra da Hayyam Garipoğlu tarafından kullanılan siyah Passat marka aracının arka koltuğuna bindirdikleri, şüpheli Hayam Garipoğlu’nun bu şekilde Cem’i alarak Edirne’ye doğru gittiği, şüpheli Mehmet Nida’nın ise kendi aracıyla başka istikamete doğru ayrıldığı anlatıldı.

    SUÇU BİRLİKTE İŞLEME KARARI VERMİŞLER
    İddianamede Mehmet Nida Garipoğlu’nun oturduğu villaya kamera kayıtlarına takılmadan alt bahçe kapısına giden yoldan girmesinin de her zaman mümkün olduğu, bu itibarla öldürme eyleminde iştiraki olduğunun kabulünün dosyanın bütününe ve oluşa uygun düştüğü vurgulandı. Delillere göre şüpheliler Mehmet Nida ve Cem Garipoğlu’nun birlikte suç işleme kararı vererek müsnet suçu işledikleri, eylemin oluşuna, niteliğine ve toplanan sübut delillerine göre olayın farklı şekilde gerçekleştiğinin başkaca izahının mümkün olmadığı, şüpheli aleyhine toplanan deliller karşısında şüpheli lehine toplanan delillerin üstünlük derecesinin mahkeme tarafından tartışılması gerektiği ifade edildi. Cinayetin işleniş şekli itibarıyla saat 14.55-18.36 arasında kısa bir sürede gerçekleştiği, maktulenin vücudunda beşi öldürücü nitelikte olmak üzere birden fazla kesiyle yaralandığı, kafasının vücudundan henüz canlıyken ayrılarak öldürüldüğü belirtildi. Maktülenin evin geniş bir alanına yayılan ve bulaşan kanının iki kişi tarafından kısa sürede temizlenmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla şüpheli Cem ile Mehmet Nida’nın evi terk etmelerinden sonra eve döndüğü anlaşılan şüpheli Tülay Garipoğlu’nun durumu kavramasına rağmen evdeki suçun iz ve emarelerini silip temizleyerek büyük oranda delillerin ortadan kaldırılmasını sağlamayı başardığı belirtildi. Böylece Mehmet Nida Garipoğlu’nun tasarlayarak, canavar hisle veya eziyet çektirerek, çocuğa karşı öldürmekten, Tülay Makbule Garipoğlu’nun suç delillerini yok etme gizleme veya değiştirmekten, diğer şüpheliler Mehmet Karakayalı, Habib Kurt, Hayyam Garipoğlu, Ahmet Batur’un ise suçluyu kayırmaktan cezalandırılmaları istendi.
     

Bu Sayfayı Paylaş