Kitaplardan Alıntı Cümleler ..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda SeaBoy` tarafından 21 Ağu 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. zipper

    zipper quae nocent docent

    "Seni uzaktan seviyorum...." diye düşündü içinden.
    "Yaklaşmadan, anlatmadan, anlaşılmadan....
    Ben seni beklentisiz seviyorum.
    Hiçbir şey ummadan, talepte bulunmadan, hayal bile kurmadan.
    Kendi içimde taşıdığım sessiz sedasız bir sır bu.
    Ben belki de senden çok bu sırrı seviyorum."

    Sırrın senden bile güzel çünkü, senden bile özel.
    Sırrın bir billur kadeh, kırılmasın diye yüreğimde taşıyorum.
    Sırrın nazenin bir mum alevi, sırf yanmaya devam etsin diye karanlığı gündüze yeğliyorum.
    Kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmiyor. Hem kim ne anlar?
    Ateş bu, hep düştüğü yeri yakar.
    Bense ne bir şeyleri değiştirmek peşindeyim, ne bir yere varmak.
    Ne sahip olmak derdindeyim, ne kendimi kanıtlamak.
    Her şey olduğu gibi kalsın istiyorum.
    Ben hep bir sıfır mağlup olayım; sen hep uzak bir hayalden ibaret.
    Sen olduğun gibi kal. Ulaşılmaz... Dokunulmaz... Koklanılmaz...
    Ben olduğum gibi. Dünya olduğu gibi...
    Merkez Efendi´nin dediği gibi, "her şey zaten dengede ve ahenkte, canım efendim. Her şey zaten merkezinde."

    Ben senin ismini tarçın kokulu akide şekeri gibi tutuyorum ağzımda, damağımda, ruhumda.
    Kaygılarını biliyorum, yalnızlıklarını, kırgınlıklarını ve hırslarını da.
    Kalbinin ritmini duyuyorum; yanında olmasam, elini tutmasam da.
    Ruhunun en çirkef, suretinin en çirkin, zihninin en çiğ hallerini biliyorum; hiçbirini gözlerimle görmemiş olsam da.
    Ne bir mükafat verdin bana ne bir ceza. Ama cennetini de biliyorum, cehennemini de.

    Seni olduğun gibi sevdim, tüm günahların ve arızalarınla.
    Uzaktan sevmenin en güzel yanı bu zaten.
    Kimseyi değiştirmeye kalkmıyorsun. Her şeyi olduğu gibi kabulleniyorsun.
    Aynı gökkubbenin altında yaşadığımızı bilmek yetiyor bana.
    Başımızı kaldırdığımızda gördüğümüz sema aynı, yıldızlar aynı, dolunay aynı. Bunu bilmek yetiyor bana.
    Umurumda değil ki nerede uyuyorsun, kimin yanında.

    Bacağında şarapnel parçasıyla yaşayan bir asker gibiyim.
    Etimde yabancı bir madde, kemiğimde bir metal parçası gibi duruyor aşkın bende.
    Başkası duysa korkar, "aman" der."Nasıl olur? Böyle de yaşanır mı?"
    Halbuki ben alıştım. Rahatsız etmiyor beni, onu anladım.
    Şarapnel ve ben, gül gibi geçiniyoruz, yan yana ama karışmadan birbirimize.

    * * *​

    "Seni uzaktan seviyorum...." diye geçirdi kadın içinden ve başını çevirdi. Bakmadı bile ondan yana. Bakması gerekmedi.

    Ne güzel uzaktan sevmenin rahatlığı, hafifliği, beklentisizliği.
    Herkesin habire birbirinin hayatı hakkında konuştuğu bu dünyada "biz" diye bir şey olmayınca, hakkımızda konuşacak bir şey de bulamıyorlar ya, ne güzel. Özgürlük işte!

    Sen özgürsün. Dilediğin zaman gidersin aklının estiği yöne.
    Tutsaksın bir o kadar.
    Mecbursun kendi sorumluluklarına, alışkanlıklarına, hayatına.
    Yapışmışsın kabuğuna. Hayalimdeki sen gerçek senden daha özgür aslında. Görsen, hayalimdeki seni kıskanırsın.

    Seni sevdiğimi söylememekteki ısrarım bu yüzden.
    Her şey böyle daha duru, daha güzel.
    Söylesem büyü bozulur. Zaman ağırlaşır, zaman hantallaşır. Doğallık kaybolur, konuşmalar yapaylaşır.
    Söylesem dünya durur, bir daha hiçbir şey aynı olmaz.
    Sen değişirsin. Bir başka hal gelir üzerine. Bir beklenti, bir istek, bir kıvanç, gizliden gizliye bir kibir siner bakışlarına.
    "Aşıklar kibirli olur" demiş şair. Sevdiklerini fethedilmiş bir kale gibi görmeye kalkarlar.
    Bense hayat boyu susmaya razıyım, o kibiri gözlerinde görmektense.

    "Böyle adama
    Yaklaşmaz hiçbir güzellik
    Doğduğu günden beri kalbinde bir delik,
    Almak için bütün sızıları içine."

    Oğuz Atay tanısa, seni anlatmak için söylerdi bunları.
    Bütün sızıları içine çeken adamsın çünkü.
    Bir de beni almanı istemem o delik kalbine.


    Uzaktan sevmek daha güzeldir bazen.
    Ne incitir, ne acıtır. Ne yaralar ne kanatır.
    Gözlerinle görmediğin ama sesini duyduğun, varlığıyla huzur bulduğun bir denizin yakınında yürümek gibidir böyle sevmek.....
    Uzaktan sevmek en güzelidir bazen....



    Elif ŞAFAK / Firarperest

     
  2. zipper

    zipper quae nocent docent

  3. zipper

    zipper quae nocent docent

    [​IMG]



    Hikmet Anıl Öztekin / Elif Gibi Sevmek​
     
  4. zipper

    zipper quae nocent docent

    Cimriyiz işte
    hepimiz! ben de sen de karşı camda yıllardır eve girişimi gözleyip konuşmaya cesaret edemeyen komşu çocuğu da
    hepimiz cimriyiz sevgimizi dillendirmekte
    ödümüz kopuyor biri içimizi görecek diye
    Geberiyoruz yalnızlıktan
    çıtımız çıkmıyor
    direnmek nedir ki bundan başka?

    Dönersen Diye / Nagehan Karaman
     
  5. zipper

    zipper quae nocent docent

    Çünkü bazen sırf yaşamı sevmek için birine bakmaya ihtiyaç duyarsın, birinin gülümsemesine saklanmaya...


    Dönersen Diye / Nagehan Karaman
     
  6. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    İçlerinin esneyen boşluğu karşısında ancak başka başka insanları istihfaf ve tahkir etmek, onlara gülmek suretiyle kendilerini tatmin edebiliyorlar. Şahsiyetlerinin farkına varıyorlardı.

    Sabahattin Ali | Kürk Mantolu Madonna
     
  7. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Dünyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile, insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karmaşık bir ruha maliktir! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluka anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz ? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiyoruz ?

    Sabahattin Ali | Kürk Mantolu Madonna
     
  8. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    '' İnsanlar birbirlerini ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinde haberdar olmayı tercih ediyorlar. ''

    '' Bir kadın herhangi bir şekilde hoşuma gidince ilk yaptığım iş ondan kaçmak olurdu. Karşı karşıya geldiğim zaman her hareketimin, her bakışımın sırrımı meydana vuracağından korkar, tarif edilmesi imkansız, adeta boğucu bir utanma ile dünyanın en zavallı insanı haline gelirdim! ''

    '' ... ne kuzuların ağzından vahşi kurt dişlerinin sırıttığını gördüm... ''

    '' Başkasına merhamet etmek ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi bu kadar büyük ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur. ''

    Sabahattin Ali | Kürk Mantolu Madonna
     
  9. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    '' İçinde hakikaten sevmek kabiliyeti olan bir insan hiçbir zaman bu sevgiyi bir kişiye inhisar ettirmez ve kimseden de böyle yapmasını beklemez. Ne kadar çok insanı seversek, asıl sevdiğimiz bir tek kişiyi de o kadar çok ve kuvvetli severiz. Aşk dağıldıkça azalan bir şey değildir. ''

    inhisar : Sahip olma.

    '' Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka. Aşk bence bu istemektir. Mukavemet edilmez bir istemek! ''

    '' İçimde boş kalan bir taraf bulunduğunu ve bu boşluğun bana adeta maddi bir eziklik verdiğini hissediyorum. Bir şey noksandı fakat bu neydi ? Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm. ''

    Sabahattin Ali | Kürk Mantolu Madonna
     
  10. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    '' Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde ' Bu böyle olmayabilirdi.' düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır. ''

    '' İnsanlara kızmama imkân yoktu, çünkü insanların en kıymetlisi, en iyisi, en sevgilisi bana en büyük kötülüğü etmişti; diğerlerinden başka bir şey beklenebilir miydi ? İnsanları sevmeme ve onlara tekrar yaklaşmama da imkân yoktu; çünkü en inandığım, en güvendiğim insanda aldanmıştım. Başkalarına emniyet edebilir miydim ? ''

    Sabahattin Ali | Kürk Mantolu Madonna
     
  11. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    '' Ona göre, insanların adaleti bir hiç, Allah'ın ki ise her şeydi. ''

    Albert Camus | Yabancı
     
  12. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    ' Yalan dünya ' diyoruz mesela. ' Dünyevi ' kelimesi menfi bir mana taşıyor. Fakat ' Hayat ' sözcüğü öyle değil. ' Hayati ehemmiyet' ten bahsediyoruz. ' Hayat dolu ' diyoruz. Dünyaya bağlanmadan, hayata tutunmayı öğrenmemiz gerekiyor.

    Murat Menteş | Ruhi Mücerret
     
  13. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Hayat bir insanın duası, diğerinin şükrüne denk gelince canlanırdı hani ?

    Murat Menteş | Ruhi Mücerret
     
  14. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    İnsan her şeyi düşünebilir. Düşünce, zemini sonsuzluk olan bir oyundaki piyondur. İstediği yere gider. Hayal kırıklığı, varoluş uykusuzluğu, ya da sadece merak kurbanı olan insan, yeryüzündeki benzerlerinin tamamını öldürüp Tanrı'yla yalnız kalma isteyebilir. Eğer oralarda bir yerdeyse, Tanrı'yla konuşmak için en yüksek dağın zirvesine çıkıp ''Neden?'' diye sorabilir. '' Artık yalnızız. Ne mucizelerinden korkacak yığınlar var, ne de cennet ve cehennemine yollayabileceğin iki ayaklı hesap makineleri. Sadece sen ve ben. Anlat şimdi. Neden? ''

    Hakan Günday - Malafa
     
  15. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Bürünmek zorunda kaldığımız kişiliklerin zamanla '' bizim '' olduğunu, bize yapıştığını, bir yama gibi sırıttığını fark ettiğimizde, gerçek benliğimizi çoktan kaybetmiş oluyoruz.


    Kahraman Tazeoğlu | Başka
     
  16. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Yüzmeyi bilmemek, bir gün mutlaka boğulacağınız anlamına gelmez. Ama denize bakmayı bilmemek, bir yokluğun içinde sürekli boğulmak gibidir. ' Yok 'u da sevmeyi de öğrendiğiniz zaman ' var 'sınızdır. İç acılarınızın toplamı kazandığınız tecrübeye eşittir her zaman. Ve bu tecrübe size, her seferinde denize bakmayı daha iyi öğretir.

    Kahraman Tazeoğlu | Başka
     
  17. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    " Ruhundan iki şeyi sök at: bencillik ve imansızlık. Cömertlik sadece verdiklerinizle değil verdiğinizin değeri ile anlaşılır. Çöpe atacağını vermek cömertlik sayılmaz. Verdiği kıymetinden anlaşılmalı. Verdiğinden pişmanlık duyma, yeterince dağıtmadığından pişman ol. "

    Sinan Yağmur | Aşkın Gözyaşları Hz. Mevlâna
     
  18. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Din muhabbettir, mükellefiyet değildir. Ama mükellefiyetler yerine getirilmeden muhabbet olmaz.

    Sinan Yağmur | Aşkın Gözyaşları Hz. Mevlâna
     
  19. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    Bana aşkı mı soruyorsun ? Uç, yırt, kurtar, yan ve çek! Aşk; her an kanatsızca göklere uçmaktır.

    Sinan Yağmur | Aşkın Gözyaşları Hz. Mevlâna
     
  20. zipper

    zipper quae nocent docent

    [​IMG]



    ''Bineceğin trenlerin soluğu tükenmesin.
    Ayağını attığın yerler deprem görmesin.
    Denizler uslu, vapurlar yollu olsun.
    Ferman et rüzgâr beni de alıp oralara atsın.
    Mutlu ol. Allah beni kahretsin...
    Gözlerinden öperim....Ellerinden öperim...
    Öperim kızı öperim... Öperim oğlu öperim.''



    Leylim Leylim / Ahmed Arif'ten Leylâ Erbil'e Mektuplar


     

Bu Sayfayı Paylaş