Bugüne kadar kafasının arkasında hep birşeyler olanların suistimal ettiği bayram gibi kutlanamayan, Bunca taşeron ve sigortasız köle işçinin, vasıf ayırt edilmeksizin asgari ücret verilen emekçinin olduğu memlekette kitlesel bir tepki gelmeyince işverenlerin altına ev, yat, lüks araba olarak geri dönen paranın hesabını kendinin sorması gerekmektedir. Bu birleşme olmadığı müddetçe kapitalist sistemde, dünyada daha acımasız şekilde yürütülen politikalar ülkemizde de artarak devam edecektir. Şahsi fikirlerimin yanlış olan bir tarafı olmamasına rağmen İşçi Bayramının adından bile çekinenlerin de İşçi Bayramı kutlu olsun
Bir medya kanalının yayınlamış olduğu anket, ülkemde İşçi ve işçinin yaşam koşullarına ışık tutuyor bence.. Yıllar içinde düşünce özgürlüğünün engellenmesinden, tu kaka politikalarının sonucunda, mevkiini kendi çıkarları doğrultusunda kullanan sendika yöneticileri ile getirilen tablo bu maalesef... Kadını sindirdin mi erkekte peşinden gider, doğru ata oynamayı bilmezsen kaleleri kaybedersin.... İşçi bayramımız kutlu olsun ! (Alıntıdır) 1 Mayıs İşçi Bayramı ama... Emekçilerin çalışma koşulları ve hayat standartları hiç iyileşmiyor. 36 ilde gerçekleştirilen ankete katılan işçilerin yüzde 86'sı gelecekten umutsuz. Gezici Araştırma şirketi, 36 ilde 2 bin 478 işçi ile hanede yüz yüze konuşarak anket yaptı. Eşit sayıda erkek ve kadın işçi ile yapılan anket nisan ayında gerçekleştirildi. Ortaya çıkan tablo, sigortasız işçi oranının yüzde 36.4 seviyesinde olduğunu gösterirken, kadın işçiler arasında bu oran yüzde 41 gibi daha yüksek bir düzeyde. İşini kaybetme korkusu yaşayan kadın işçi oranı yüzde 73.6, erkek işçilerde bu oran yüzde 60'larda. Araştırmaya göre, SGK'sı olmayan kadın işçilerin de işini kaybetme korkusu var. Türkiye'de kayıtlı işçilerin sadece yüzde 8.3'ü bir sendikaya kayıtlı. 1980 öncesinde 3 milyon çalışanın neredeyse yarısı sendika üyesiydi. Ankete katılan işçilerin yüzde 51.4'ü "özgürce bir sendikaya üye olma hakkım yok" diyor. "Neden sendikaya üye değilsiniz?" sorusuna gelen yanıtlar da dikkat çekici. Yüzde 58.8 "işten atılmaktan korkuyorum", yüzde 28.5 "gerek duymuyorum", yüzde 8.5 ise "üyelik masraflı" diyor. Yüzde 4.2 ise sendikaya güvenmediğini belirtiyor. "Sendikaya üye olursam işverenim tarafından cezalandırılırım" diyen kadın işçilerin oranı yüzde 89.4 gibi rekor bir seviyede. Erkeklerde de bu oran yüzde 86.3. İşverenle sorun yaşadığında konuyu yargıya taşıyan erkek işçi oranı ile kadın işçi arasındaki makas da kaygı verici. Kadınların yüzde 53.2'si "yargıya başvurmam" diyerek içine kapanıp sineye çekiyor, erkeklerin ise yüzde 62'si "mahkemeye giderim" diyebiliyor. İşçilerin yüzde 42'si bir iş kazası geçirdiğini belirtiyor, "iş güvenliği almadım" diyenlerin oranı ise yüzde 94.8. İşçilerin iş dışında bir hayatı olup olmadığı da ankette yer aldı. Kadın işçilerin yüzde 57'si hiç sosyal aktivitesi olmadığını belirtirken, yüzde 71'i hiç tatil yapmadığını dile getirdi. Ankete katılan işçilerin yüzde 86.4'ü ise "Gelecekten umutlu musunuz?" sorusuna "umutsuz" yanıtını verdi.
İşçi ve Emekçilerin,haklarının korunduğu,sosyal ve ekonomik hayat şartlarının altında ezilmediği,masalar ardında sadece çalışan kesimin çıkarlarının gözetildiği,kadın ,çocuk fark etmeksizin köle gibi çalıştırılan insanların emeklerinin karşılığını bulduğu bir ülkede '1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlamayı diliyorum .Üreten ve gelişime katkıda bulunan tüm işçilerin "Emek ve Dayanışma Günü" kutlu olsun.
4 senedir işçilikten işçi emekliliğine terfi etmiş birisi olarak 1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlu olsun....
Bizde çok kullanılır. “İş vermek , aş vermek“ Anlamadım, anlayamayacağım ... „Vermek „ nedir? Çalışırsın , emeğini verirsin…Verdiğin emeğin karşılığını görmek istersin, beklersin, talep edersin… Doğal olan budur..Adil olan da…Sadece tek taraflı vermek değildir yani ..Karşılıklı almak ve vermektir. Hakkını talep ederken adalet istersin…Adil gelir dağılımı olsun istersin…Cinsiyetine göre ayrım yapılmasın istersin…Eğitimine göre iş ve kazanç istersin…Sosyal güvence istersin..Küçücük çocukların fabrikalarda çalışmak zorunda kalmamalarını istersin…Araya taşeron firmalar sokulup, aynı işi yarı ücretle yapmak zorunda bırakılmamayı istersin. Hakkını savunacak sendikalar olsun istersin..Yıllarca çalıştığın firmadan hiç açıklama yapılmadan bir anda çıkarılmamayı istersin. Ve bayramını kutlamayı istersin…İzin almak için her sene mücadele etmeden…Olay çıkar mı diye çekinmeden…Meydanlarda … Coşkuyla …Bir kerecik olsun ülkenin isminin 1Mayıs´ta çıkan olaylarla haber olmamasını istersin…Çok şey mi istemektir acaba?? Belki bir gün olur..Kim bilir?? 1 Mayıs kutlu olsun…