24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

'Kutlamalar, Taziyeler...' forumunda "DOĞU$" tarafından 24 Kas 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. "DOĞU$"

    "DOĞU$" <b>Eurovision Delisi :)</b>

    [​IMG]
    Saygıdeğer Öğretmenlerim,
    Osmanlı İmparatorluğunu parçalamaya yönelik 1.Dünya Savaşının ardından yok olan
    İmparatorluğun üzerine eşsiz bir mücadele sonucu Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur.
    Cumhuriyetimizi kuran iradenin ortaya koyduğu devrimler ve ilkeler
    incelendiğinde yeni Türk Devleti için üç hedefin belirlendiği görülür.
    Bunlardan birincisi tam bağımsızlık ilkesi: Zaten verilen milli mücadelenin milli
    mücadele özünde bir bağımsızlık savaşıdır.
    İkincisi ise ulus devlet yapısıdır: Yani tek bayrak tek millet söyleminde
    somutlaşan üniter devlet ve toplum yapısı.
    Üçüncüsü ise çağdaş muasır medeniyeti yakalamak ve onu da aşmaktır.
    Cumhuriyetimizin kuruluşu ile birlikte gerçekleştirilen devrimler ve ATATÜRK’ün
    ilkeleri bu amaçları gerçekleştirmeye yöneliktir.
    Bu üç temel hedefi Türk çocuklarının, Türk Gençliğinin ve nihai olarak Türk
    Ulusunun bilincine yerleştirecek kurumlar eğitim kurumlarıdır. Osmanlı döneminde
    çocukların büyük bir kısmı bir eğitim olanağından tamamiyle mahrum idi sadece belirli
    bir elitin çocuklarının eğitim görebildiği medreselerde de çağdışı eğitim verilmekte
    idi. Öte yandan ülkede yaşayan azınlık okulları veya başka ülkelerin misyonerlik
    faaliyetleri amacıyla açmış oldukları okullar vardı. Böylesine çağdışı bir eğitimle
    bir ülkenin ayakta kalabilmesi olanaksızdı ve de kalamadı. Bu tarihi gerçeğin çok iyi
    farkında olan Cumhuriyeti kuran irade bu nedenle en büyük devrimlerden biri olan
    öğretim birliği yasasını çıkararak çağdaş ve Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesine
    uygun bir gençlik yetiştirilmesi amaçladı.
    80 yılı aşkın süredir devam eden Cumhuriyetimizin bu bağlamda katettiği mesafe
    son derece önemli ve takdire şayandır, ancak yeterli değildir.
    Okul öncesinde erişilen %15 civarındaki okullaşma oranı, Ortaöğretim düzeyinde %
    50 civarındaki okullaşma oranı ve yükseköğrenim düzeyinde %25 civarındaki okullaşma
    oranı henüz gelişmiş ülkelerin çok gerisindedir. Elbetteki az gelişmişlik zincirini
    kırabilmemiz için bu sayısal değerlerin acilen düzeltilmesi gerekmektedir. Ancak
    ülkemizde esas sorun nicelikten ziyade nitelik sorunudur. Üniversite sınavına giren
    öğrencilerin %70’inin fenden, %30’unun matematikten sıfır puan alması uluslararası
    düzeyde ilköğretim ve ortaöğretim düzeyinde öğrencilerin karşılaştırılmasında Türk
    öğrencilerin hep son sıralarda yeralması üzerinde dikkatle durmamız gereken çok önemli
    sorunlardır. Bunlarında ötesinde bir devrim yasası olan öğretim birliği yasasına
    aykırı olarak oluşturulan eğitim kurumları diğer bir çok önemli sorunu
    oluşturmaktadır. Yüce ATATÜRK’ün kurduğu laik Türkiye Cumhuriyetini yıkmaya yönelik
    yeminlerin yapıldığı tamamiyle denetimsiz kuran kursları, laik Cumhuriyet karşıtı
    siyasal yapıların oluşturduğu ve her türlü desteği verdiği “arka bahçemiz” diye
    nitelendirdikleri imam hatip okulları, yine laik Cumhuriyet karşıtı özel okullar,
    dershaneler, öğrenci yurtları ve ışık evleri öğretim birliği yasasından önemli bir
    sapmayı gerçekleştirmiştir. Bu kurumlardan yetişen tamamiyle farklı bir dünya görüşüne
    sahip insanlar bu farklılıklarını siyasal, sosyal, kültürel yaşamda ortaya
    koymaktadırlar. Bu eğitim kurumlarından yetişen ve siyasal alanda önemli güce erişen
    kişi veya gruplar Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesiyle ve çağdaş Cumhuriyetimizin
    devlet organlarıyla açık bir biçimde savaşmaktadırlar.
    Üniter devlet ve toplum yapımızın ve laik Cumhuriyetimizin bu denli tehdit
    altında yaşandığı bir dönem olmamıştır.
    Ülkemizin içinde bulunduğu durumu çocuklarımıza ve gençlerimize doğru bir şekilde
    anlatmak hepimizin görevi ancak öncelikle de öğretmenlerimizin görevidir. Bu anlamda
    öğretmenlerimizin her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıdığı bir gerçektir.
    ATATÜRK’ün öğretmenlerinin bu sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine
    getireceğine inancımı belirterek tüm öğretmenlerimizin ve öğretmen adaylarımızın
    Öğretmenler Gününü kutluyorum.
     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    [​IMG]

    İnsan, dünyaya geldiğinde, daha bebek iken gözlerini açar açmaz çevresindekilerini hissetmeye çalışır. Yemeği, içmeyi, emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı ve konuşmayı öğrenir. Kendisini ve çevreyi algılamaya çalışır. Tüm bunlara karşın yine de yardıma muhtaçtır.

    İnsanın yaşamdaki ilk yardımcıları anne, baba, abla, ağabey, nine ve dedesidir. Büyüyüp gelişen çocuk bilgilenme sürecine girer. Bu nedenle aile içi eğitim ve öğretim yetersiz kalır. Çocuğun bu döneminde ihtiyaç duyduğu bilgileri, ancak okulda öğretmen klavuzluğuda sistemli bir eğitimle olacağı ve yönlendirileceği somut olarak ortaya çıkmıştır.Okulun ve öğretmenin devreye girmesiyle ailenin de bu konuda sorunu çözülür.


    Bir ulusun çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
    Eğitim sorunlarını çözen uluslar; kültür, sanat, bilim, teknoloji, sosyo-ekonomik alanında da kalkınmış ve ilerlemiştir. Eğitime gereken önem ve ilgiyi göstermeyen uluslar, başka ulusların kölesi olmaya mahkumdurlar. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir.

    Öğretmen; insanları eğitmeyi ve öğretmeyi meslek edinen, eğitim kurumlarında çocuk ve gençlerin eğitim öğretimlerine rehberlik eden, yön veren ve yaşam hazırlayan kimsedir. Öğretmenler gününün amacı öğretmenin toplumdaki yeri ve rolü önemi ve değeri nedir, sorunlarını belirlemek ve öğretmeni olması gerekli yüce oruna oturtmaktır. Öğretmenlerin kendi aralarında bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmektir. Emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincine varmalarını sağlamaktır. İşte, Öğretmenler Günü, bu fedakar öğretmenlerimizin kıymetini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir gündür.




    Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilmeli ve bu duygularla, onların ellerini öpmeliyiz. Okulu bitirip hayata atıldığımız zaman, bizi bu günlere hazırlayan öğretmenlerimizi hatırlamak, ziyaret etmek ya da bir telefon, kart veya mektupla hatırlarını sormak onlar için en büyük ve en değerli armağan olacaktır.

    Öğretmenler Gününün Kısa Tarihçesi
    Türkler, ilk önceleri Göktürk ve Uygur alfabelerini kullanmışlardır.
    8. Yüzyıldan itibaren, İslamiyetin kabul edilmesiyle birlikte Uygur alfabesi bırakılarak Arap alfabesine geçilmiştir.

    Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'i kuran ulu önder Atatürk, askeri ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda birçok yeniliği başlatmıştır. Bu yeniliklerden biri de, 1 Kasım 1928 tarihinde çıkarılan 1353 sayılı kanunla, Arap alfabesi yerine Latin alfabesinin kabulü olmuştur.
    Bu tarihten itibaren yeni harflerin öğrenilmesi ve okur yazar sayısının artırılması konusunda büyük bir seferberlik başlatılmıştır.

    24 Kasım 1928 tarihinde açılan, Millet Mektepleri'nde, yaşlı, genç, çocuk, kadın... herkese yeni harflerle okuma yazma öğretilmiştir.

    Millet Mektepleri'nin açılışı ve Atatürk'ün Başöğretmenliği kabul tarihi olan 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.


    Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun .. :gül:​
     

Bu Sayfayı Paylaş