Afyonkarahisar İlçeleri Bilgiler ve Tanıtımı

'Ege Bölgesi' forumunda sha. tarafından 12 Ara 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Başmakçı

    İlin en güney ucunda yer alan ilçe il merkezine 129 km. uzaklıkta söğüt dağlarına yaslanmıştır. Afyon-Burdur karayolundan 23 km. uzaklıkta bulunan Başmakçı 1988 yılında ilçe olmuştur. İlçenin yüzölçümü 369 km2, nüfusu 15.772’dir. Isparta, Kula, Ladik, Hereke tipi halı dokumacılığı, gül yetiştiriciliği, kuş cenneti Acı Gölü ve tavuk çiftlikleri ile ünlü ilçe; Türkiye yumurta borsasının merkezidir. İlçede daha çok gül, şeker pancarı ve haşhaş bitkileri yetiştirilmektedir.

    Bayat

    Afyon-Ankara karayolu üzerinde il merkezine 46 km. uzaklıkta bulunan Bayat, 1988 yılında ilçe olmuştur. İlçenin yüzölçümü 465 km2, nüfusu 8773’dür. En çok yetiştirilen tarım ürünlerinin başında arpa, buğday ve haşhaş gelmektedir. Kilim dokumacılığı ile dikkat çeken ilçede üretilen kök boyalı Bayat kilimleri, Amerika, Japonya ve birçok Avrupa ülkesinden sipariş alacak kadar ün kazanmıştır. İlçemiz eski bir tarihi yerleşim bölgesi olması nedeniyle ilçe yakınlarında Kurtini, İnpazarcık, Asarkale, Elicek ve Yanıkin Bizans dönemi yerleşim alanları olup görülmeye değer yerlerdir. Dört bir yanı çam ve meşe ormanları ile kaplı Köroğlu beli, Mekan yaylası, İnpazarcık, kalaylıtaş ve çatal çeşme mesire ve piknik yeri bulunmaktadır.

    Bolvadin

    Afyon-Konya karayolu üzerinden 13 km. içeride İl merkezine 61 km. uzaklıkta, antik Kral Yolu üzerinde ve Eber gölü kenarında kurulmuştur. Afyon’un merkez ilçesinden sonra en büyük ilçelerinden olan Bolvadin, 1924 yılında ilçe olmuştur. Yüzölçümü 926 km2, nüfusu ise : 83.932’dir. İlçede ekonomik hayat tarım, sanayi ve ticarete bağlıdır. İlçenin kendi adını taşıyan ovasında buğday, arpa, mısır, nohut, fasulye, yeşil mercimek, fiğ, şekerpancarı, haşhaş, ayçiçeği yetiştirilmekle beraber elma, armut, kayısı, vişne, kiraz gibi meyvelerde üretilmektedir. Son yıllarda büyük oranda kirlenen Eber gölü; sazlığıyla, yüzen adacıklarıyla (kopak) balık avcılığı ile adını dış ülkelere duyurmuştur. Morfin, hidrat, kodein gibi mamüllerin ana maddesi olan Afyon, 1981 yılında açılan Alkoloid fabrikasında yıllık yaklaşık 50-90 ton arasında üretim yapılmaktadır. İlçemiz turizm ve tarihi eserler yönünden oldukça zengindir. Eber gölü, Heybeli kaplıcası, Horan parkı gezi ve dinlenme yerleridir. 1987 yılında Belediye Müzesi kurulmuştur. Kırkgöz köprüsü, Yanık Kışla, Lala Sinan Paşa Camii, Alaca Camii, Alaca Çeşmesi, Çarşı Camii, Hacı Ahmet Camii, Kırklar Camii, Türbeler, Kara Çeşme, Ak Çeşme, Hacı Ahmet Çeşmesi, Kemerkaya kasabasında yer altı şehri, Özburun kasabasında minarelik deresinde peribacaları, ilçedeki eski Afyon evleri ve insuyu mağarası gezip görülebilecek yerlerdir.



    Çay

    Afyon-Konya karayolu üzerinde, il merkezine 48 km. uzaklakta bulunan ilçemiz 1958 yılında kurulmuştur. İlçenin yüzölçümü 790 km2, nüfusu : 49.981’dir. İlçede hububat, şeker pancarı, haşhaş, fasulye, patates, ayçiçeği, muhtelif sebze ve büyük ölçüde meyva (vişne, kiraz, elma) yetiştirilmektedir. Ayrıca ilçede bulunan SEKA kağıt fabrikası ilçe halkına büyük istihdam imkanı sağlamaktadır. İlçemizin geçmişi oldukça eskiye dayanmakla birlikte bugüne kalan tarihi eser sayısı azdır. Tabii güzellikleri arasında Eber ve Karamık gölleri bulunmakta olup, bu göllerde balık avcılığı,ve çeşitli kuş avcılığı yapılmaktadır. Bunlardan hariç Çağlayan parkı ve şelalesi, Kanlı yer kavaklığı çevrede tercih edilen piknik yerleridir. Görülebilicek tarihi eserleri ise Selçuklulardan kalma taş camii ve kervansaray önemli eserleridir.


    Çobanlar

    Afyon’un 25 km. doğusunda düz bir arazi üzerinde yeni kurulmuş ilçelerimizdendir. Afyon il merkezine bağlı olarak ilk defa 1956 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş, 10.09.1991 tarihinde fiilen ilçe olmuştur. Yöre tarihinin akarçay kenarındaki höyüklerle yaşıt olduğu ve eski tunç çağına kadar uzandığı bilinmektedir. Yüzölçümü 422 km2, nüfusu ise 13.283’dür. Tarım ve hayvancılık ilçe halkının başlıca gelir kaynağıdır. Topraklarının büyük bir bölümü sulanan Çobanlar, Afyon Şeker Pancarı deposudur.


    Dazkırı

    Afyon-Denizli karayolu üzerinde, il merkezine 140 km. mesafede olan Dazkırı 1959 yılında ilçe olmuştur. İlçenin yüzölçümü 444 km2 olup, rakım : 832’dir.
    Nüfusu : l5.453’dür. İlçe halkının % 60’ı geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır. İlçede şeker pancarı, haşhaş, fasulye, mısır, yonca, susam, çilek, salatalık, elma, armut, kayısı, kiraz, ceviz, dut, ayva, buğday, arpa, nohut, mercimek,ayçiçeği, kimyon, anason, vişne, erik, badem yetiştirilmekle birlikte, İlin antep fıstığı yetiştiren tek ilçesidir. İlçemiz kök boyalı ipek halı dokuma ve satış reyonları ile ün kazanmıştır. İlçede dokunan İpek halılar birçok ülkeden gelen turistler tarafından tercih edilmekte ve büyük bir dış Pazar oluşturmaktadır. Sodyum sülfat fabrikasında üretilen sodyum sülfatın % 80’i yurtdışına ihraç edilmektedir.
     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Dinar

    Afyon-Antalya karayolu üzerinde olup, il merkezine 106 km uzaklıkta bulunan ilçemiz 1924 yılında kurulmuştur. Akdeniz-Ege bölgesi arasındadır. İlçe merkezi ve güneyindeki köyler Akdeniz bölgesinde, kuzeyindeki köyler Ege bölgesindedir. Yüzölçümü 1328 km2 nüfusu ise 94.092’dir. Dinar’ın bilinen geçmişi M.Ö.1200 yıllarına kadar inmektedir. Hititlerden, Aka-iyon, Frig, Kimmerler, Persler, Roma, Bizans ve Türklere kadar birçok Anadolu medeniyetlerinden izler taşıyan Dinar, eski çağlardan buyana sürekli bölge başkentliği yapmıştır. Tarihin ilk müzik yarışması olan Marsyas Müzik Şenliği Dinar’da yapılmıştır. Halkın gelir kaynağı büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanır. İlçenin önemli tarihi, kültürel ve doğal varlıkları şunlardır. Danteon (Tanrılar kulu tapınağı), Artemis-Anaitis tapınağı, antik tiyatrosu, Agorası (Pazar yeri), antik stadyumu, suçıkan parkı, Pınarbaşı, Karakuyu Kuş Cenneti, Norgaz Piknik Alanı, Cerit ve Zenderi yaylalarıdır.


    Evciler

    Afyon-Denizli karayolu üzerinde Afyon’a 132 km. mesafede düz bir alanda kurulmuştur.

    Yüzölçümü 235 km2, toplam nüfusu ise 10.486’dır. 1991 yılında ilçe olan Evciler, İç Anadolu yaylasının Ege kıyılarına açılan bölgesidir. Çevre höyüklerde bulunan parçalardan tarihinin Lidyalılara kadar uzandığı anlaşılmaktadır. Bugün ilçemizde Kocahöyük ve Küçükhöyük olarak bilinen iki höyük vardır. Yörede Lidyalılar, Hititler, Frigler, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar yaşamışlardır.İlçe ekono-misi tarım, hayvacılık ve dokumacılığa dayanır.


    Emirdağ

    Afyon’un 70 km. kuzey doğusunda kurulmuş en eski ilçelerinden biridir. Adını; bögeyi Türk iskanına açan Emir Afşin ile yaslandığı Emirdağlarından almış olan ilçe 1924 yılnda kurulmuştur. Emirdağ yöresinde yerleşim M.Ö.1437 yılına kadar gitmektedir. Bölge; Hititler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar egemenliğine girmiş olup, bu toplumlara ait izler taşımaktadır. İlçenin yüzölçümü 2.111 km2, nüfusu ise 47.162’dir.Arazi yapısı tarım ve hayvancılık için oldukça uygundur.İlçede yetişen ürünlerin başında arpa, buğday, şekerpancarı, nohut, yeşil mercimek, ayçiçeği, hahaş ve yonca gelmektedir. İlçede daha çok koyun yetiştirilmekte olup, Emirdağ yoğurtlarının lezzeti ülke genelinde bilinmektedir. Geleneksel el sanatlarının başında kilim gelir. Emirdağ kilimleri %100 kök boya ve%100 yün üretilmekte olup ticari amaçla yöresel desen ve motifler değiştirilmemiştir. Emirbaba, Gölcük, Çiçekli yaylaları,Balcam Mağarası, Amorium ören yeri ve Sakarya nehrini besleyen Pınarbaşı gezip görülebilecek yerlerdir.


    Hocalar

    İl merkezine 100 km. uzaklıkta, 1990 yılında ilçe olmuştur. Ahır dağlarında bronz Hitit heykeli yörenin çok eski dönemlerden beri önemli bir yerleşim merkezi olduğu izlenimini vermek- tedir. Hocalar isminin verilmesine ilişkin olarak; kuruluşu kesin olarak bilinmemekle birlikte 1300’lü yıllarda yerleşim merkezi olduğu, o dönemde bu yerleşim merkezine ilk olarak 3 kardeşin geldiği ve buraya yerleştiği, bunların babalarının “Hoca” (Ulema) olduğundan dışardan bu merkeze gelenlere nereye gidiyorsun diye sorulduğunda “Hocagil’e” gidiyorum, buradan dışarıya gidenlere sorulduğunda “Hocagil’den” geldiklerini belirttiklerinden zamanla bu yerleşim yerindeki nüfusun çoğalması ve dışardan bu yere başkalarının da gelmesi sonucu “Hocalar” adını almıştır. İlçenin yüzölçümü 537 km², nüfusu 13.751’dir. Halkın geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Genellikle arpa, buğday ve haşhaş yetiştirilir.
     
  3. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    İscehisar

    Afyon-Ankara karayolu üzerinde olup, il merkezine 23 km. uzaklıkta bulunan ilçemiz, 1987 yılında ilçe olmuştur. İscehisar adı Karahan boyundan gelen Türklerin adıdır. Yüzölçümü 503 km², nüfusu 23.209’dur.İlçenin ekonomisi büyük ölçüde mermerciliğe dayansa da tarım ve hayvancılıkta önemli bir yer tutar. İlçe merkezinde çalışan nüfusun % 80’i ile köylerde çalışan nüfusun % 20’si mermercilikle uğraşmaktadır. Tarım ve hayvancılık faaliyetleri mermercilikle paralel olarak yürütülmektedir. Mermer; kalkerlerin meta-morfizmaya uğraması sonucu oluşan kaya çeşitlerindendir. Ülkemizde ve dünyada Afyon mermeri olarak bilinen ve tanınan mermer İscehisar’da çıkarılıp işlenmektedir. 2000 yıldır mermer ocakları- nın işletildiği ilçede muhtemel mermer rezervinin 500*10 m3 olduğu hesaplanmıştır. Mermer atıkları çeşitli alanlarda değerlendirilmektedir. Bunlardan bazıları şunlardır: İlaç, boya ve kimya sanayi, inşaat sektörü, seramik porselen ve sert plastik imalatı. İlçede çıkarılan mermer çeşitleri Afyon kaymağı, kirli sarı, afyon şekeri, afyon gülü, kaplan postu ve menekşedir.



    İhsaniye

    Afyon’un 35 km. kuzeyinde doğa ve tarihin en cömert davrandığı ilçelerimizden biri olan İhsaniye 1959 yılında ilçe olmuştur. İlçenin yüzölçümü 888 km2, rakım: 1093 m., nüfusu ise : 34.224’dür. Gazlıgöl kaplıcası ve içmeleri, Frig Kaya anıtları, Roma, Bizans kaya yerleşimleri, mezar odaları, peri bacaları ve yaylaları ilgi odaklarından bazılarıdır. Ayazin, Kayıhan yerleşim birimleri, Kapıkayalar, Aslantaş, Maltaş ve Yılantaş gibi yerler, mezar oldukları sanılan tarihi kalıntılar Frig dönemine aittir. Ayrıca doğa harikası kütleler ve peri bacalarının süslediği Frig bölgesi diye anılan saha bu yörenin Frigler zamanının önemli bir yerleşim bölgesi olduğunu gösterir. Bölge Pers, Helen, Roma ve Bizanslıların egemenliğine girmiş olup, bu medeniyetlerden günümüze kadar yaşayabilen eserlere rastlanmaktadır. Döğer ve Anıtkaya yerleşim bölgelerinde Germiyanoğullarından kalan kervansarayların mevcut oluşu ilçenin bir yol kavşağı ve konaklama yeri olduğunun kuvvetli kanıtıdır. İlçe ekonomisi hayvancılık, tarım ve azda olsa ticarete dayanmaktadır. İlçeye bağlı Gazlıgöl kaplıcalarında çıkarılan maden suyu dünyaca ünlüdür.


    Kızılören

    Afyon-Antalya karayoluna 3 km.lik bir mesafede kurulmuş olan ilçe, il merkezine 87 km. uzaklıktadır. 1990 yılında ilçe olmuştur. İlçe nüfusu: 4126, yüzölçümü ise 337 km2’dir. İlçenin ismi eskiden Kızılviran olarak geçmekte olup, daha sonra şu anki ismi olan Kızılören adını almıştır. Tarım ve hayvancılık başlıca geçim kaynağıdır. Çoğunlukla tahıl (arpa, buğday)ekimi yapılmaktadır. İlçe merkezinde bulunan Ulu cami ve korumaya alınan Çınar ağacı ve şehir merkezindeki tarihi evler görülmeye değer yerlerdir.


    Sandıklı

    İl merkezine 60 km. uzaklıkta, Antalya-Denizli karayolu, İzmir-Ankara-İstanbul demiryolu hattı üzerinde kurulmuş önemli yerleşim merkezlerinden biridir. 1924 yılında ilçe olmuştur. İlçenin Frigyalılar zamanında kurulduğu yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Sandıklı M.S.395 yılından 1078 yılına kadar, geçen süre içerisinde Bizans yönetiminde kalmıştır. 1071 Malazgirt Savaşıyla Anadolu’nun Türk egemenliğine geçmesiyle Afyon ve Sandıklı bölgesi Dolatan ve Emir Sanduk kuvvetlerince Akdağ kesimine kadar, tamamen Bizanslıların elinden alınmıştır. Daha sonra Selçuklular ve Osmanlıların egemenliğine geçen Sandıklı bir arada Karamanoğulları Beyliğinin elinde kalmıştır. İstiklal savaşı sırasında kısa bir süre Yunan işgalinde kalsada bu uzun sürmemiştir.

    Yüzölçümü 997 km2, nüfusu ise 87.982’dir. Halk ilçenin dağ köylerinde hayvancılık, ova köylerinde tarımla uğraşmaktadır.Daha çok buğday, arpa, nohut, fiğ, şekerpancarı, haşhaş, patates ve vişne yetiştirilmektedir. İlçe kaplıcası ve leblebisi ile ünlüdür. İlçede bulunan Hüdai kaplıcaları iç ve dış turizme hizmet vermektedir.


    Sincanlı

    Afyon-Uşak-İzmir karayolu üzerinde, il merkezine 33 km uzaklıktadır. Kendi adını taşıyan ovasında doğu-batı ve kuzey-güney uzantılı, günümüzde de izleri görülen antik yolların kavşağında kurulmuştur. İlçe zaman içerisinde Hititler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlıların egemenliğine girmiş olup XI: yüzyıla kadar Bizans egemenliği altında kalan yöremiz, XII: yüzyılda Türklerin eline geçmiştir. Sincanlı, Cumhuriyetten sonra 1934 yılına kadar köy olarak kalmış, bu tarihten itibaren nahiye merkezi olmuştur. 01.01.1948 yılnda belediye teşkilatı kurulmuş, 1953 yılında ilçe merkezi haline gelmiştir. İlçenin yüzölçümü 845 km2, nüfusu ise 57.936’dır. İlçe ekonomisinin temeli tarımdır. Yetiştirilen başlıca ürünler ise haşhaş, buğday, arpa, pancar, patates, ayçiçeği, elma ve vişnedir. İlçenin ova kesiminde büyükbaş hayvan besiciliği yanında, kültür ırkı süt inekciliğide gelişme safhasındadır. Küçükbaş hayvancılık ise daha ziyade dağlık kesimde yapılmakta olup, koyun ve keçi yetiştirilmektedir. İlçede Tazlar Köyü orman içi piknik alanı, Başkomutan Milli Parkı, Büyük Taarruz Şehitliği, Çiğiltepe Albay Reşat Anıtı, Yıldırım Kemal Şehitliği, Sinanpaşa ve Kureşbaba(Boyalı) Külliyeleri, Otuziki inler, Çoban su uçtuğu, Kırka göleti, Serban göleti gezilip görülecek yerlerdir.


    Sultandağı

    Afyon-Konya karayolunun 68.km.’sinde Sultandağlarının eteğinde kurulmuş olup, 1958 yılında ilçe olmuştur. İlçemiz bakır devrinde kurulmuş eski bir maziye sahiptir. Bizanslılar ve Selçuklular zamanına kadar batı ve doğunun yol uğrağıdır. Ayrıca; Anadolu-Bağdat İpek Yolu’nun geçmesi ile de ticari bir önem kazanmıştır. İlçenin yüzölçümü 928km2, rakımı 1020m., nüfusu ise 22.625’tir. İlçenin ekonomik yapısı; Sultandağlarının etekleri ile demiryolu ve Akşehir gölü arasında kalan sulanabilir alanlarında meyveciliğe, ilçenin diğer bölümlerinde ise hububat ve hayvancılığa dayanmaktadır. Sanayi ve el sanatları pek gelişmemiştir. Kiraz, vişne ve elma üretimi ilçe ekonomisinin temelini oluşturmaktadır. Kiraz üretiminin %80’i ihracata gitmekte olup, elma ve vişne daha ziyade iç piyasaya sürülmekte, kalan kısmıda ilçede bulunan meyve suyu ve konservecilik fabrikalarında değerlendirilmektedir. Meyve bahçeleriyle ünlü ilçenin sınırları içerisine giren Eber ve Akşehir gölleri, Taşköprü, Çiğdem düzü, Asmalı gibi mesire yerleri, Sahipata kervansarayı ve hamamı, Laleli çeşmesi, Buzluk Mağarası, Dort deresi ve manastır başlıca gezip görülecek yerlerdir. Fındık ormanlarıyla kaplı Balaban, Dumra, Küçük ve Büyük Kirazlı yaylaları ise yayla turizmine elverişlidir.


    Şuhut

    İç Ege Bölgesinin en doğusunda yer alan Şuhut’un il merkezine uzaklığı 29 km.’dir. Şuhut 1946 yılında ilçe olmuştur. İlçenin tarihinin Neolitik Çağ’a kadar uzandığı, Şuhut Hisar, Karaadilli, Kepirtepe Höyüğü’nün bu çağa ait eserler olduğu tahmin edilmektedir. Hititler döneminde ise Afyon ve Kütahya illerinde hüküm süren Mira Krallığı’na bağlı bir prenslik olan Kuvalya’nın başkentinin Şuhut olduğu bilinmektedir. Türk egemenliğindeki Şuhut 1150 yıllarında Orta Asya’nın güneyinden göç eden Akanboyu Türklerince kurulmuştur.İlçenin yüzölçümü 983 km2, nüfusu ise 63.137’dir. İlçe ekonomisinin temel taşını tarım ve hayvancılık sektörü oluşturmaktadır. İlçemizde genellikle buğday, arpa, nohut, patates, şekerpancarı, ayçiçeği, haşhaş, vişne yetiştirilmektedir. Merkez ilçe ve köylerinde çok sayıda besihane bulunmaktadır. Besihanelerin çoğunluğunda dana besiciliği yapılmaktadır. Ayrıca ilçede çok sayıda tavuk kümesi mevcut olup, yumurta tavukçuluğu yapılmaktadır. Hisar tepesi (Synnada Höyüğü), Bininler Kaya Mezarları ve Asmakaya Kalesi eski yerleşim yerleri olup, Kayabelen göleti ve Selevir baraj gölü mesirelik ve dinlenme yerleridir.
     

Bu Sayfayı Paylaş