Ah Muhsin Ünlü

'Ünlü Şairlerden Şiirler' forumunda denzo tarafından 8 Eyl 2011 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. denzo

    denzo New Member

    Bu çok çok çok sevdiğim bir şairdir. Çoğu kişi bilmez ve okumaz..Daha çok kişi bilsin ve okusun diye bulunduğum her platformda şiirlerini yazarım. Araştırdım baktım Küflü de hiç şiiri yok. Yazayım bari dedim.
     
  2. denzo

    denzo New Member

    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.
    adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum.
    hakiki cinayetler işleniyor görüyorum.
    isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum.
    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

    yüzyıl şilisinden bir dazz javulcusu inliyor tam arlarımda
    hiç durmadan kentlimağlup kıyasıya mağrur ve mor
    bir çocuğum şimdi pişman olmak için
    birbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım vor.

    seni sevmem
    bu savaşı
    kesintiye uğratmaz
    ama ordan bakma!
    bu, werther'in
    leş kanını
    gül kılar.

    birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    otobüsler olacak, tirenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri
    saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim
    çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri.
    gideceğim ensk ökümde devlet denen şirk,
    beb gözüğümde kent gördükçe kırılan gıçlar,
    ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim
    bu çağın açısını dik tutacaklar.

    bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim
    ufka bir kesin ordum akıverecek
    elimde çözülecek makina ve cinayet
    marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa.

    inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın
    çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum.
    ipimden kurtulmuşum kaybediyorum.
    birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez
    tanklar tank olup geçiyor üstümüzden
    helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara
    memleket sana rağmen ket vururken yarama
    şu çıplak çocuk şu tüyük bürk şairi ben
    -ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum-
    "bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum.
    bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim
    ikdildar tohmekecek sözüme yoksa
    ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa
    ellerini tutarım ki kudurtucudur.
    bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim
    gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur
    ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden
    ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur.

    ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim
    lazım gelen gülleri göğsüme gömmüşüm
    birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim
    bunu daha çok küçükken bir filmde görmüştüm!

    ah laikse aşkımız biter elbet bir kışbaharyaz günü
    gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma
    bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar
    üç içbükey komodin silah çeker vurulur
    sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım
    bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar.

    ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum
    olma. yokluğun bulunmama larcivert lavlar akıtır.
    nasıl çekip gitmiş bir şaman
    çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok
    benim gibi sonsuz bir at
    hiç koşmuyorken de attır.

    biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan
    ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok
    annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum
    modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum
    ben sana düzenli olarak telefon ediyorum.

    mıknatıssız bir pusula olarak
    ah muhsin ünlü
     
  3. denzo

    denzo New Member

    Devamı gelecek bu şiirlerin. Ama şimdi yazacağım şiiri Ah Muhsin Ünlü'nün annesini kaybettikten sonra yazdığı son şiiri. Ağlamadan okuyabilen var mı? Hiç bilmiyorum. Şahsen beni kahrediyor. İnanılmaz güzel.




    Resulullahla benim aramdaki farklar
    resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim,
    resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi,
    ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam.
    resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım.
    ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem
    gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz.

    resulullah azrail’i yolda görse tanırdı;
    ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,
    derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.

    resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;
    o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?

    resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’;
    ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’

    ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’;
    annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz

    resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı;
    ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu.

    ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının

    anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf…

    resulullah çok şanslı bir insan
    annesi öldüğünde o küçücüktü;
    benim annem öldüğünde ben küçücük değildim,
    zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz.

    annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz!

    olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince
    verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz
    resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü
    nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.
     

Bu Sayfayı Paylaş