Bu çok çok çok sevdiğim bir şairdir. Çoğu kişi bilmez ve okumaz..Daha çok kişi bilsin ve okusun diye bulunduğum her platformda şiirlerini yazarım. Araştırdım baktım Küflü de hiç şiiri yok. Yazayım bari dedim.
ben sana düzenli olarak telefon ediyorum. adlı bir cengaver olarak telefon ediyorum. hakiki cinayetler işleniyor görüyorum. isa görüyor, şeyhim görüyor, ben görüyorum. ben sana düzenli olarak telefon ediyorum. yüzyıl şilisinden bir dazz javulcusu inliyor tam arlarımda hiç durmadan kentlimağlup kıyasıya mağrur ve mor bir çocuğum şimdi pişman olmak için birbiriylebağlantılıyüzbinlerceyılım vor. seni sevmem bu savaşı kesintiye uğratmaz ama ordan bakma! bu, werther'in leş kanını gül kılar. birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim otobüsler olacak, tirenler, bütün öldürülmüş cumhuriyet şehirleri saçlarım uzun olacak, bıyıklar, gözlükler, gideceğim çığlıklarla düzülmüştür aşk şiirleri. gideceğim ensk ökümde devlet denen şirk, beb gözüğümde kent gördükçe kırılan gıçlar, ve bir dizeyi haklar gibi terli ellerim bu çağın açısını dik tutacaklar. bana bir öpücük verin yoksa galip döneceğim ufka bir kesin ordum akıverecek elimde çözülecek makina ve cinayet marşlar yazıp halkımla söyleyeceğim yoksa. inanmışım kaybetmek esrarıdır olmanın çıldırmış bir vaşak gibi kaybediyorum. ipimden kurtulmuşum kaybediyorum. birleşmiyor ellerimiz haykırıyor trapez tanklar tank olup geçiyor üstümüzden helvetius haklı, devlet şaşkın, piyanist kara memleket sana rağmen ket vururken yarama şu çıplak çocuk şu tüyük bürk şairi ben -ve emir "kun" diyor; doğuruluyorum- "bu ülke"den daha bıçkın tamlama bilmiyorum. bana bir öpücük verin yoksa şair öleceğim ikdildar tohmekecek sözüme yoksa ve bir dizenin tan yerini ağartamsıysa ellerini tutarım ki kudurtucudur. bunun için gözlerinin meryem hali sevgilim gözlerinin meryem hali gerçek yurdumdur ki zuhrettiğinde ilk formuyla isa yeniden ağlıyorum, ağlıyorum, ağlıyorumdur. ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim lazım gelen gülleri göğsüme gömmüşüm birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim bunu daha çok küçükken bir filmde görmüştüm! ah laikse aşkımız biter elbet bir kışbaharyaz günü gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar üç içbükey komodin silah çeker vurulur sen gidersin, denklem düşer, ben aşk olduğumu ağlarım bir kelebek konduğu yerde bir mayın olduğunu anlar. ben dünyaya karşı durmak ile meşhurum olma. yokluğun bulunmama larcivert lavlar akıtır. nasıl çekip gitmiş bir şaman çekip gitmiş, bir şaman değilse en çok benim gibi sonsuz bir at hiç koşmuyorken de attır. biliyorum lir sızmıyor şakaklarımdan ve yüzümde şeyh çıldırtan yarıklar da yok annem beni hep çok sevdi, kız gördüm mü ağlıyorum modern bir alışkanlıktır ölmek, seni doğasıya seviyorum ben sana düzenli olarak telefon ediyorum. mıknatıssız bir pusula olarak ah muhsin ünlü
Devamı gelecek bu şiirlerin. Ama şimdi yazacağım şiiri Ah Muhsin Ünlü'nün annesini kaybettikten sonra yazdığı son şiiri. Ağlamadan okuyabilen var mı? Hiç bilmiyorum. Şahsen beni kahrediyor. İnanılmaz güzel. Resulullahla benim aramdaki farklar resulullah süper bir insandı, ben o kadar değilim, resulullah yolda ebu bekir’i görse ‘es selamu aleyküm ya sıddık’ derdi, ben yolda ebu bekir’i görsem tanımam. resulullah asla yalan söylemezdi; ben annem ölürken hiç ağlamadım. ben annem ölürken çok ağladım çünkü annem gırtlağından hırıltılar çıkarırken nasıl terliyordu, görmeliydiniz. resulullah azrail’i yolda görse tanırdı; ben azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu, derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı. resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi; o bana gülümserdi ben ona derdim ki, anam babam yoluna feda olsun ey allah’ın resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız? resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki ‘kızım ha gayret!’; ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki ‘anneciğim ölmesen…’ ben oradaydım annemin elini tuttum ve dedim ki ‘anneciğim seni ben…’; annem döndü bana bir baktı o bakışı görmeliydiniz resulullah o bakışı görseydi merhametten ağlardı; ben o bakışı gördüm haşyetten bayılacaktım ama annem elimden tuttu. ne tuhaf, anneler ölürken bile çocuklarının anneler ölürken bile çocuklarının ellerini bırakmıyor ne tuhaf… resulullah çok şanslı bir insan annesi öldüğünde o küçücüktü; benim annem öldüğünde ben küçücük değildim, zaten şanslı birisi de değilimdir, filmlerim iş yapmaz. annem daha yeni öldü fazla uzaklaşmış olamaz! olamaz dedim annem son nefesini alıp da vermeyince verse de ben alsam onu, içim ferahlasa, siz de görseniz resulullah tutsa annemin elinden birlikte geçseler çölü nasıl olsa resulullah da ölü annem de ölü.