Ahmet Selçuk İlkan Şiirleri

'Ünlü Şairlerden Şiirler' forumunda sha. tarafından 11 Ağu 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    BİR GÜLÜ SEVDİM

    Bu son buluşmamız
    Bu son görüşmemiz
    Kimbilir bir daha karşılaşmayız
    Belkide bir daha görüşemeyiz
    Ayrılmalıyız ayrılmalıyız
    Bir gülü sevdim
    Bir seni sevdim
    Bir mevsimlikmiş senle aşkımız
    Gel gitme desem kal etme desem
    Hiç faydası yok ayrılmalıyız
    Senin gözlerin yaşlı
    Benim yüreğim yaslı
    Bu aşkta bir umut kalmadı yazık
    Seni bir başkası bekliyor artık
    Ayrılmalıyız ayrılmalıyız

    AHMET SELÇUK İLKAN ​
     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    USANMADAN SEVECEĞİZ BİRBİRİMİZİ

    Hayır.. Bu sana son şiirim olmayacak
    Ne de son şarkım... Asla..
    Yazacağım hergün yeniden
    Hergün bir öncekinden fazla...

    Bir gün seni anlatacağım
    Bir gün aşkını...
    Belki sonuncu şiirimde bulacağım
    En sıcak bakışını.. ...

    Sonra kendimden bahsedeceğim
    Mısralarda titreyeceğim ılık ılık.
    "Bu şarkı var ya.." diyeceğim
    Anlayacaksın ve güleceksin ışık ışık...

    Z' ye gelmeyeceğim hiç
    Hep A' larda demirleyeceğim
    Sen özlemler açacaksın sabırsızlığında
    Bense fırtınalarda serinleyeceğim..

    Ve böyle sürüp gidecek aşkımız usanmadan
    Usanmadan seveceğiz birbirimizi
    Sen bana, ben sana doymadan
    Ancak ölüm yenebilecek ikimizi.

    AHMET SELÇUK İLKAN
     
  3. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    BEN AŞKI ÖLÜMSÜZ BİLENLERDENİM

    İstemem sevgili yüzüme gülme
    Eğer ki sonunda ağlatacaksan
    İstemem sevgilim ümitler verme
    Sonunda dünyamı karartacaksan

    Ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
    Bir ömür boyunca sevenlerdenim
    Ellerin ellerime değmesin derim
    Eğer ki sonunda bırakacaksan

    Gönüle vurulmaz asla bir kilit
    Seveni öldürür kırılan bir ümit
    Sevgilim yanıma yaklaşmadan git
    Eğer ki sonunda ayrılacaksan

    AHMET SELÇUK İLKAN
     
  4. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    AYRILIKLARIN ŞAİRİ

    Ben ayrılıkların şairi,
    Yalnızların ozanıyım.
    Sen, sen masallar okurken daha,
    Ben acıların yazarıyım.

    Haklısın, aramızda dağlar, denizler var,
    Haklısın, aramızda uçurumlar.
    Senin sevdaların, üç günlük masal,
    Benim sevdalarım, Allah'ına kadar.

    Elma şekeri mi sandın aşkı,
    Ne şiirin şiir, ne şarkın şarkı.
    Hele bir kırılsın, hele bir kırılsın feleğin çarkı,
    İşte ben o zaman görürüm seni.

    Halâ tahta masalara yazıyorsam adını,
    Aşk kitaplarında arıyorsam tarifini aşkın,
    Kahır mektuplarında yeniden buluyorsam seni,
    Islak mendillere siliyorsam gözyaşlarımı,
    Eyvahlar çekiyorsam her biten aşkın ardından,
    Bana sor yalnızlığı,
    Ayrılığı bana sor diye haykırıyorsam,
    Ve sabahçı kahvelerinde
    bir çay gibi demliyorsam hasretini,
    Ve inadına özlüyorsam, o çay karası gözlerini,
    Bil ki, bu seni erkekçe sevdiğimdendir.

    Bu benim ilk aldanışım değil,
    Bu benim son yıkılışım değil,
    Bırak bu sahte gözyaşlarını,
    Bırak bu masum bakışlarını.
    Üzülme, benim için üzülme,
    Üzülme bu son için üzülme,
    Ben, ben, ben yeterim kendime

    Varsın da bir dağ gibi büyüsün hasretin içimde,
    Varsın da her gece
    Bir kemanın tellerinde ezilsin kalbim,
    Varsın da bir daha değmesin ellerim ellerine,
    Asla pişman değilim.

    Hatırla, bir adam diyordun hatırla,
    Ömür boyu sevsin beni ömür boyu,
    İşte o deli, işte o çılgın, işte o adam benim.
    Çünkü ben,
    Çünkü ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim.

    AHMET SELÇUK İLKAN
     
  5. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    KURTULDUM

    seninle kopardık bütün bağları..
    her şey bitti artık bil bundan sonra...
    kırıldı gönlümün umut dalları....
    kendine birini bul bundan sonra...

    geçmişi bir düşün yalnız kalırsan
    maziyi hatırla zaman bulursan
    neyleyim sevgilim pişman olursan
    başını taşlara vur bundan sonra

    bitmesin isterdim umutlarımız
    bitmesin isterdim duygularımız...
    ne çıkar sel olsa umutlarımız
    yeniden başlamak zor bundan sonra...

    kurtuldum kurtuldum senden böylece..
    ibadet başlattım artık her gece
    dualarla böyle mutluyum bence
    tanrıyla aramda aşk bundan sonra..

    AHMET SELÇUK İLKAN
     
  6. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ?


    Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
    Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
    Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
    Sense araya korkular koydun.
    Yasaklar koydun...
    Bitmez tükenmez engeller koydun
    Şimdi nerdesin diye sakın sorma
    Sen çağırdın da ben gelmedim mi?

    Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
    Yağmurlu havalara...Bu kasvetli akşamlara
    Sen varken
    Bakıp içlenmezdim tren istasyonlarına
    Otobüs duraklarına...
    Sen varken ayrılanlara ağlamazdım...
    Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
    Gidenlere küsmezdim
    Kalanlara acımazdım...
    Sen varken böyle üşümezdim-titremezdim
    Masumdum, çocuklar gibi
    Böyle delirmezdim-küfretmezdim...
    Hele ölmeyi hiç düşünmezdim.
    Şimdi soruyorum sana
    Adı sevdaysa bu cehennemin
    Sen yaktın da ben yanmadım mı?

    Biliyorsun
    Bütün acılarına 'yeşil ışık' yaktım olmadı
    Bütün korkularına'arka çıktım'olmadı
    Dağlara merdiven dayadım olmadı
    Haziranda kar oldum yağdım avuçlarına olmadı
    Sevdim olmadı -yandım olmadı-taptım olmadı
    Benden artık pes
    Bu aşkın biletini istediğin gibi kes
    Nasılsa gidiyorsun
    Biliyorum git...
    Ama ardında
    Ağlayan bir çift göz
    Paramparça bir yürek
    Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan
    Çek silahını-daya sırtıma
    Titrersem namerdim...
    Sen vurdun da ben ölmedim mi?

    Ahmet Selçuk İlkan
     
  7. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Bir Yerden Sonra


    Birbiri ardına geliyorsa mutsuzluklar
    Keskin bir bıçak gibi saplanıyorsa acılar
    Köşebaşlarını tutmuşsa umutsuzluklar
    Ve uçurumlarda yankılanıyorsa aşkın son çığlıkları
    Ayrılık güzeldir...

    En kalabalık yerlerde büyüyorsa kimsesizliğin
    Binlerce kahkaya karışıyorsa gözyaşların
    Son çiviyi çakıyorsan yorgun sabrına
    Daha kirpiklerinde can veriyorsa hayallerin
    Ve dilinin ucundaysa en çılgın küfürler
    Yalnızlık güzeldir...

    Güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa
    Buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar
    Sen yangınlar içinde üşüyorsan
    Ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek
    Böyle bir dünyaya tükürmek
    Ve ölmek güzeldir.......
     
  8. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Gözlerin Kal Diyor

    Buna nasıl ayrılık bu nasıl veda
    Gözlerin kal diyor dudakların git
    Bakışın anahtar gözlerin kilit
    Ellerin aç diyor dudakların git

    Ayrılık dönüşü olmayan nehir
    Yalnızlık yıkılmış bomboş bir şehir
    Kaç sevda kül oldu böyle kimbilir
    Gözyaşın kal diyor dudakların git.

    Gidersem bir daha dönmeyeceğim
    Kalırsam kalbime yenileceğim
    Çözemedim seni delireceğim
    Gözlerin kal diyor dudakların git

    Duvardan insin mi resimlerimiz
    Yabancı olsun mu isimlerimiz
    Ya o deli dolu gecelerimiz
    Anılar kal diyor dudakların git

    Bu roman da biter belki birazdan
    Ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan
    Ağlıyor besteler yine hicazdan
    Şarkılar kal diyor dudaklar git
     
  9. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Biz Ne Ayrılıklar Görmüş Adamız

    Gitmek istiyorsan gidebilirsin
    Biz ne ayrılıklar görmüş adamız
    Çekinme sen de vur sırtımdan beni
    Biz ne ihanetler görmüş adamız

    Aldırma sen benim yalnızlığıma
    Aldırma sen benim gözyaşlarıma
    Boşver sende kalmış yarınlarıma
    Biz kadere çelme takmış adamız.

    Sevsen gidemezdin sevsen bırakamaz
    Sevsen çıldırırdın seven ne yapmaz
    Git bu ateş de beni kül etmez yakmaz
    Biz ne cehennemler görmüş adamız

    Hadi daha çabuk daha acele
    Git başka kollara git güle güle
    Sen de unutursun adımı bile
    Biz ne vefasızlar görmüş adamız

    Hep aynı hikaye hep aynı masal
    Sen bu şarkıyı git başka yerde çal
    Al yanı başımdan gölgeni de al
    Biz ne yalnızlıklar görmüş adamız
     
  10. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Allah Kahretsin

    çalınmış şiirlerim gibisin
    isyanlarım bitmedi hala...

    Bu böyle sürüp gitmeyecek biliyorum
    Bir sabah bir dilencinin avuçlarına bırakacağım kalbimi
    Kim ne derse desin
    Tahammülüm kalmadı artık
    Bıktım seni sensiz yaşamaktan
    Nasılsa döneceğin yok senin
    Çıldıracağım bu gidişle
    Allah kahretsin*..
    Dünya ateşler içinde
    Savaşlar almış başını gidiyor
    Afrika'da insanlar açlıktan ölüyor
    Bense bu gidişle sensizlikten öleceğim
    Umurunda mı senin?
    Allah kahretsin*..
    Hangi masaya otursam
    Senin sevdiğin içkiyi koyuyorlar önüme
    Vazomda senin sevdiğin çiçekler
    Ve dudaklarımda hep senin sevdiğin şarkılar
    Senin doğum günlerini kutluyorum senden habersiz
    Ve her sabah dualar ediyorum mutluluğun için
    Ne yapsam, ne etsem, nereye gitsem
    Ecel gibi peşimdesin
    Allah kahretsin*..
    İşte böyle bir sevda benimkisi
    Bu zamanda, bu devirde
    Haklısın adam olacağım yok benim
    En güzeli artık son vermek bu hayata
    En korkunç uçurumlardan bırakmak kendimi
    Ya da en yüksek tepelerden
    En uçsuz bucaksız denizlere bırakmak bedenimi
    Ama içimde sen varsın
    Ya sana birşey olursa
    Allah kahretsin*..
     
  11. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Geleceğim Ol

    Denize dökülen bir ırmak gibi
    Öyle ak içime öylesine dol
    Yarına açılan bir yaprak gibi
    Unuttur mazimi geleceğim ol

    Hasretin yerini müjdeler alsın
    Bırak da mutluluk kapımı çalsın
    Bütün acılarım dünlerde kalsın
    Unuttur mazimi geleceğim ol

    Yorgunum yıllardır hep beklemekten
    Yorgunum gönlüme sabır ekmekten
    Kurtar artık beni hasret çekmekten
    Unuttur mazimi geleceğim ol
    Bir ömür boyunca seveceğim ol.
     
  12. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Bu Şehir ve Sen

    Ömrümün en güzel senelerini
    Alıp da gittiniz bu şehir ve sen
    Gönlümün en masum ümitlerini
    Çalıp da gittiniz bu şehir ve sen

    Döktüğüm yaşlara aldırmadınız
    Giden gençliğime acımadınız
    Düştüğüm yerlerden kaldırmadınız
    Basıp da gittiniz bu şehir ve sen

    Beni iyi tanır bu kaldırımlar
    Bu kuytu köşeler bu taş sokaklar
    Sizlerden bir ömür alacağım var
    Çalıp da gittiniz bu şehir ve sen

    Bağlayıp durdunuz hep ellerimi
    Delik deşik ettiniz seven kalbimi
    İçimde dağ gibi hayallerimi
    Yıkıp da gittiniz bu şehir ve sen

    Biriniz sağırdı duvardan bile
    Biriniz kalpsizdi taşlardan bile
    Bütün acıları dizip önüme
    Yakıp da gittiniz bu şehir ve sen

    Kimsesiz yalnızdım kollarınızda
    Herşeyi kaybettim yollarınızda
    Şimdi bir hesap var aramızda
    Vermeden gittiniz bu şehir ve sen

    Ben yine yaşarım içimde yasla
    Ya siz neylersiniz bu ihtirasla
    Bir daha dönmek mi buraya asla
    İçimde bittiniz bu şehir ve sen
     
  13. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Adımı Unut
    Nasılsa ayrılık bu aşkın sonu
    Sen de eller gibi adımı unut
    Kader ikimize çizmiş bu yolu
    Sen de eller gibi adımı unut

    Seninle bu aşkı yaşamadık say
    Birlikte gülüp de ağlamadık say
    Böylesi unutmak daha da kolay
    Sen de eller gibi adımı unut

    İstemem söyleme bir tek kelime
    Sen de eller gibi adımı unut
    Değmesin artık hiç elin elime
    Sar yeni aşkını benim yerime
    Sen de eller gibi adımı unut...


    Ahmet Selçuk İlkan
     
  14. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Hayata Dokun

    Mademki yaşıyor mademki varsın
    Birazda hayata umuda dokun
    Gecikmiş zamanlar mazide kalsın
    Birazda bu güne yarına dokun

    Yıllanmış hasreti koy bir sandığa
    Sende bir bilet al gel mutluluğa
    Son tren kaçmadan bak yaşamaya
    Biraz da gönlüne kalbine dokun

    Gözyaşı getirmez gideni geri
    Bu boş pişmanlığın yok bir değeri
    Söndürme içinde yanan feneri
    Birazda ışığa güneşe dokun.

    Ahmet Selçuk İlkan
     

Bu Sayfayı Paylaş