Ahmet Süreyya Durna'nın Şiirleri

'Ünlü Şairlerden Şiirler' forumunda ifilla tarafından 1 Ara 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. ifilla

    ifilla New Member

    KALBİM ANADOLU

    Beni başka dünyalarda arama!
    Ben Anadolu’mun yöresindeyim.
    Şehit kanlarıyla sulanmış olan,
    Cana bedel metre karesindeyim.
    ***
    Gövdeye muhâlif kolda işim yok,
    Meyvesiz kupkuru dalda işim yok,
    Yozlaşmaya giden yolda işim yok,
    Hep o değişmeyen töresindeyim.
    ***
    Bâzen bir seyyahım Tuna boyunda,
    Bâzen yıkanırım Fırat suyunda,
    Duru göllerinde, deli çayında,
    Çağıl çağıl akan deresindeyim.
    ***
    Çamlı bellerine çıktığım zaman,
    Turacına tüfek sıktığım zaman,
    Pembe ufuklara baktığım zaman,
    Ömrümün en mâkul süresindeyim.
    ***
    Aklım bozkırlara takıldı yine,
    Ruhum odaklandı kaval sesine,
    Öyle kapıldım ki câzibesine,
    Bilmiyorum şu an neresindeyim?
    ***
    Yurdum kandilidir yürek yağımın,
    Düğüm noktasıdır gönül bağımın,
    Saklıyım renginde al bayrağımın,
    Mehmetçiğin mavi beresindeyim.
    ***
    Çeyiz sandığıyım Döndü, Döne’min,
    Yazmayım başında nazlı Senem’in,
    Ayşe’min, Fatma’mın, gül Emine’min,
    Kumaş fistanının hâresindeyim.

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  2. ifilla

    ifilla New Member


    GENÇLİK EFSANESİ

    Anafor gibiydik gönül tasında
    Gençliğimiz bizden farımadan önce
    Çiğ düşerdi üstümüze şafakta
    Bağrımıza deli rüzgâr eserdi
    Sararıp kurumadan önce
    Göğ ekin gibiydik şu hayat tarlasında
    Heyhat!

    Ayağı sekili gözü sürmeli
    Alnı sakar haşarı tay gibiydik
    Durup dinlenmek nedir ki yorulmak nedir
    Bilmezdik nicedir
    Ve âdetâ bir çelik yay gibiydik
    Heyhat!

    Sığmazdık kabımıza kabuğumuza
    Heyecanlıydık
    Kalaycı körüğünden farksızdı yüreğimiz
    Patlamaya hazır volkan gibiydik
    Beyine sıçrayan kan gibiydik doğrusu
    Tâbir-i câizse eğer
    Çiçeği burnunda delikanlıydık
    Heyhat!

    Düşünce ufkumuz tahayyülümüz
    Sonsuza açılan kapıydı sanki
    İhtilâl yapardık sıfır üç sularında
    Ay ışığında
    Devlerin uykuya daldığı anda
    Vira kamçılanan cesaretimiz
    Göğsümüzde kargir yapıydı sanki
    Heyhat!

    Biz idik Zaloğlu Rüstem evet
    Şâh-ı Merdan Ali biz idik ahey!
    Ya öyle inanırdık
    Ya da kendimizi öyle sanırdık
    Dik bakışlı Aslanların yatağı
    Yiğitlerin merkez üssü otağı
    Köroğlu’nun Çamlıbel’i biz idik ahey!
    Şahbazları gözünden gölgesinden tanırdık
    Heyhat!

    Sonunda anlaşılan görünen veçhesiyle
    Hazin ve gerçek olan
    Silüetten ibaretmiş o netâmeli hayat
    Gayrısı yalan...
    Ömür yıldızımız kaymak üzere
    Tadı yok böylece bitkisel yaşamanın
    Hava kirli ekmek küflü su bayat
    Hâsılı gidip de dönmeyenlerin
    Biz de gideceğiz gittiği yere
    Heyhat!

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  3. ifilla

    ifilla New Member

    AKIL ÖTESİ
    Bazen acı acı güldürür beni,
    Çeyrek aklın tüm akılı bölmesi.
    Ur olur içimde öldürür beni,
    Namussuzun namusluya gülmesi.

    Ahmet Süreyya DURNA

     
  4. ifilla

    ifilla New Member

    DEM-İ VUSLAT

    Deprem olmuş tufan kopmuş farketmez,
    Deli gönlüm bir sevdadan çarketmez,
    Ne vazgeçer ne de uslanırım ben.
    ***
    Gam değil ekmeğim, aşım kesilse,
    Kör testere ile başım kesilse,
    Aşkın sofrasında beslenirim ben.
    ***
    Sırılsıklam vurgunum can dostuma,
    Ağma bulut! çakma şimşek üstüme!
    Yağmur yağmasa da ıslanırım ben.
    ***
    Enginlerde sığmaz içim içime,
    Oturmaz kalıba, girmez biçime,
    Çıkar yükseklere seslenirim ben.
    ***
    Seferber olsa da eşyanın tümü,
    Hiç bir kuvvet taşıyamaz yükümü,
    Kendi yüreğime yaslanırım ben.
    ***
    Bir elimde cımbız, birinde tarak,
    Körler aynasına gözsüz bakarak,
    Karanlık gecede süslenirim ben.
    ***
    Gücenmeyin, darılmayın boşuna,
    Çene çalıp yorulmayın boşuna,
    Altın olsam gene paslanırım ben.
    ***
    Ölüm döşeğinde en zor anımda,
    Sevgili! yeter ki sen ol yanımda,
    “Dem-i vuslat” diye hislenirim ben.

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  5. ifilla

    ifilla New Member

    FARKLI BAKIŞ

    An gelir sanki bir firarî gibi
    Kaçarım can havli ben, benliğimden
    Sen olunca güzelliğin sâhibi
    Utanırım kendi çirkinliğimden

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  6. ifilla

    ifilla New Member

    KLASİK DURUŞ

    Hayatımda çamur atmadım asla!
    Yaşadığım toplumun bir ferdine
    Zâlimlere alkış tutmadım asla!
    Ortak oldum mazlumların derdine
    Özümden yanmakta kusur etmedim
    ***
    Tezâhür edince olgunluk şekli
    Küçükleri koydum kendi yerime
    Farklı pencereden baktım sürekli
    Nezâket gereği büyüklerime
    İhtiram sunmakta kusur etmedim
    ***
    “Seçkin”lerin semiz katırı için
    Sürmedim eşeği kurdun önüne
    Geleceğin basit hatırı için
    Gitmedim geçmişi inkâr yönüne
    Ceddimi anmakta kusur etmedim
    ***
    Gözden, gösterişten kaçtığım hâlde
    Çektim üzerime olanca hıncı
    Yükselişe kanat açtığım hâlde
    Yükseklerde gördüm alçak basıncı
    Engine konmakta kusur etmedim
    ***
    Meylim vardır cömertlerin safına
    Cimrilerdir esas nefret duyduğum
    Hırsla, azgın nefsin tam hilâfına
    Kanaat aşıdır yiyip doyduğum
    Çok şükür kanmakta kusur etmedim
    ***
    Alnım ak, başım dik Hakkın katında
    Böyle girmek istiyorum mezara
    Despotların devr-i saltanatında
    Sezar’ın hakkını verdim Sezar’a
    Asil davranmakta kusur etmedim

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  7. ifilla

    ifilla New Member


    KIZILÖTESİ

    Mayın tarlalarında gül derme arzusuyla,
    Düşman bildiklerime gül verme arzusuyla,
    Yaşamak istiyorum savaşsız bir dünyada,
    Namluların ucunda gül görme arzusuyla.

    Ahmet Süreyya DURNA

     
  8. ifilla

    ifilla New Member

    TEMİNAT

    Açık söylüyorum iyice dinle;
    Hak’tan büyük dileğimsin, böyle bil!
    Ölünceye kadar aşkım seninle,
    Baş tacımsın, teleğimsin böyle bil!
    ***
    Anla! Umudumsun çıkmadık canda;
    Demir attım, bekliyorum limanda.
    Ölçümsün, tartımsın aynı zamanda,
    Süzgecimsin, eleğimsin böyle bil!
    ***
    Sözlerindir kanun gibi uyduğum;
    Söz konusu değil, gönül koyduğum.
    Zevkle taşımaktan onur duyduğum,
    Kahrı kutsal şeleğimsin, böyle bil!
    ***
    Yusuf’un ben isem, Züleyha yüzlüm;
    Katı olamazsın ey yufka özlüm!
    Ey elma yanaklım! ey bâdem gözlüm!
    Mor dutumsun, çileğimsin böyle bil!
    ***
    Yaşadığım kutlu çağsın kuşkusuz,
    Yaslandığım karlı dağsın kuşkusuz,
    Çevremi kuşatan “ağ”sın kuşkusuz,
    Koruyucu yeleğimsin böyle bil!
    ***
    Turna katarından seçilmezimsin,
    Kıymetinle paha biçilmezimsin,
    Gerçek şu ki, tek vazgeçilmezimsin,
    Melîkemsin, meleğimsin böyle bil!

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  9. ifilla

    ifilla New Member

    DOSTLUK MESAJI

    Dâhilde Trabzon’a, Tonya’ya selâm olsun.
    Mudanya’ya, Kulu’ya, Konya’ya selâm olsun.
    Hariçte Hanya’ya, Kenya’ya, İspanya’ya;
    Hasılı topyekûn dünyaya, selâm olsun.

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  10. ifilla

    ifilla New Member

    YAŞLILARIN CİLVESİ

    Rahmetli dedem derdi ki “Bak oğlum!
    Şu gördüğün mertek, şu hezan var ya?
    Şu karşı ki dağın ağaçlarıydı.
    Gönül atlasımı ilk çizen var ya?”
    Ninemi göstererek:
    “Şu koca karının mor saçlarıydı”

    Rahmetli ninem derdi ki “Bak oğlum!
    Beni tek inciten, tek üzen var ya?
    O yıllar söylenen aşk suçlarıydı.
    Gönül kovanımda ilk gezen var ya?”
    Dedemi göstererek:
    “Aha şu haşarı kızıl arıydı!”

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  11. ifilla

    ifilla New Member

    BAYRAĞIMDIR İLK AŞKIM

    Ben güzel sevmedim bayrağım kadar,
    Dalgalanır nazlı nazlı göklerde.
    Onu sonsuz ufuklarda,
    Onu uç denizlerde,
    Onu görmek istiyorum her yerde,
    Benim ondan daha başka kimim var?

    Ben onun sevdalısı, ben onun delisiyim,
    Eksi kırk derecede kanımı kaynatan o!
    Yüreğimi hoplatan,
    Gece düşüme giren,
    Aklımı oynatan o!
    Kabul ederse eğer onun sevgilisiyim

    Ay yıldızı yakışır al rengine,
    Baş tacıdır cümle güzelliklerin.
    Süzülür yükseklerde,
    Kuş bakışı süzülür.
    Dolaştım kıtaları rastlamadım dengine,
    Albenili dilberidir göklerin

    Duyunca adını başkalaşırım,
    Aslî görevimdir selâma durmak.
    Medar-ı iftiharım,
    Remzi hürriyetimin.
    Bu onurlu pâyeyi derûnumda taşırım,
    Ne olur şevkime dokunma yâ Hak!

    Vatanımda şehidimin kefeni,
    Bir de gönderlerde kutsal bayrağım.
    Düşündükçe,
    Derinlere daldıkça,
    Alır ötelere götürür beni;
    “İlk Aşkım”a ait şu gönül bağım!

    Hayat kaynağımdır ömrüm boyunca;
    Hava gibi, ekmek gibi, su gibi.
    Ancak ayrı kalabilirim
    Ondan, tek ancak;
    Şâhit ol ey Kâinatın Sâhibi!
    Başımı musalla taşına koyunca.

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  12. ifilla

    ifilla New Member

    VASİYETİMDİR

    Ahmaklardan akıl alma Mehmet’im
    Elin davulunu çalma Mehmet’im
    Atılgan yürekli adam ol, adam
    Bostan korkuluğu olma Mehmet’im

    Ahmet Süreyya DURNA
     
  13. ifilla

    ifilla New Member

    BÖYÜKLERİN BİLGELİĞİ

    Bu kuzu, bu kurdu hiç zorlanmadan,
    “Boğar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    Şu anaç gergedan, koz kabuğuna,
    “Sığar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Karıştırmak olmaz kuruyu yaşı,
    Bizim görevimiz eğmektir başı.
    Gökten armut ile kaldırım taşı,
    “Yağar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Nedir ki ötemiz, nedir berimiz?
    İnmez derinlere sığ köklerimiz.
    Timsah yavrusuna böyüklerimiz,
    “Zağar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Çelik imal ettik karton kutudan,
    Bufalo uçurduk yüksek çatıdan,
    Güneş tereddütsüz eğer batıdan,
    “Doğar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Bir boynuzlu öküz devirir dağı,
    Bir sümüklüböcek kurutur bağı,
    Bir köstebek dağa bedel toprağı,
    “Yığar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Pamuk balyasına sarsılmaz kaya,
    Katran karasına fildişi boya,
    Balinalar pervaz vurup semâya,
    “Ağar” diyorlarsa, kesin doğrudur.
    ***
    Tavanla müsâvî tutulmaz taban,
    Entel takılamaz çulsuz gariban.
    Damızlık tekeyi demokrat çoban,
    “Sağar” diyorlarsa, kesin doğrudur.

    Ahmet Süreyya DURNA
     

Bu Sayfayı Paylaş