Mitoloji Apollon ve Defne

'Tarih' forumunda Uygu tarafından 23 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    Thessalia’daki Peneus ırmağının kızıdır Defne. Babası ondan torunlar istedikçe, o da yalvarırmış babasına:

    ”Zeus baba nasıl ki Artemis’e sonsuz bakirelik bağışladıysa, sende benden bu lütfu esirgeme babacığım” diyerek.

    Ondan sonra da ibadete verirmiş kendisini. Ama Apollon vurulmuş yıldızlar gibi parlayan ışıl ışıl gözlerine, dolgun dudaklarına, narin el ve bileklerine. İçi, kıza sahip olam isteğiyle yanıp tutuşmuş.

    [​IMG]


    Ama Defne farkedince Apollon’un arzu dolu bakışlarını kaçıp uzaklaşmak istemiş. Apollon bunu görünce düşmüş kızın arkasına yalvararak:”Dur, kaçma lütfen güzel peri.Aşkım beni düşürdü senin ardına. Koşma da düşüp berelewnmesin nazik bedenin, senin acına dayanamam sonra. Bir dağlı, bir öküz ya da koyun çobanı değil seni kovalayan kişi. Delphoi toprağının, Klaros’un, Tenedos’un, Patara’daki kral sarayının efendisi olarak bilinirim ben. Zeus babamdır benim. Geçmiş, bugün, gelecek biliniyorsa benim sayemdedir bu....” demiş.

    Apollon hem böyle yalvarır hem de koşarmış kızın ardından. Kız ise kaça kaça tüm gücünü tüketmek üzereymiş artı neredeyse. Güçlü tanrının soluğunuda ensesinde hissediyormuş. O zaman yalvarmış babası ırmak tanrı Peneu’a.

    “Eğer sen bir tanrıysan ve de tanrısal gücün varsa gel benim yardımıma babacığım! Değiştir benim biçimimi bana acı veren bu güzelliğimi benden alarak.”

    Daha böyle demesiyle bir uyuşukluk kaplamaya başlamış, kol ve bacaklarını. Yumuşacık göğsü ince bir kabukla örtülmüş, uzun saçları yapraklarla kaplanmış, bacakları kök salmış toprağın içinde. Yüzü görünmez olmuş bu dal ve yaprak yığınları arasında. Ama o güzelliğinin parıltısı hiç kaybolmamış.

    Apollon böyle de sevmiş peri kızını. Dallarını okşamış, yapraklarını tutmuş parmakları arasında incitmekten korkar gibi. Bu taze kabukların arasında yüreğinin attığını duymaktaymış hala. Ağacı öpücüklere boğmak istemiş ama dallar kaçmaya çalışıyormuş kendilerince onun dudaklarının dokunuşundan.

    “Karım olamadın ama ağacım olacaksın hiç değilse” demiş Apollon. “Taç gibi taşıyacağım seni başımda, lirimi sen süsleyeceksin,ok kılıfımı yine sen. Zafer kazanmışların sen olacaksın tacı. Nasıl ki genç kızlık saçlarına makas zarar vermemişse, yemyeşil yapraklarını kışda dökemeyecektir yere. Her mevsimde güzelliğinin süsü olacaktır yaprakların. Senin adında Defne’dir bundan böyle.”

    *

    Alıntı
     
  2. Uygu

    Uygu New Member

    Bir gün Apollon, Thessalia’da kıyıları ağaçlarla gölgelenen Peneus Irmağı kenarında, güzel, genç bir kız gördü. Bu güzelin adı Daphne idi ve Apollon görür görmez ona aşık olmuştu.




    Daphne, ormanların derinliklerinde dolaşmaktan zevk alıyor, ay ışığında yabani hayvanları kovalamak, avlamak en büyük eğlencesi idi. Yalnız başına dolaşmayı çok seviyordu. Dahası, Daphne hayatı boyunca yalnız yaşamaya yemin etmişti. Erkeklerden nefret ediyordu. Bu yüzden evlenmeyi kesinlikle istemiyordu.
    Fakat Apollon ona delicesine tutulmuş, peşini bırakmıyordu.

    Ormanda karşılaştıklarında, Tanrı Apollon güzeller güzeli bu kızla konuşmak istedi ancak Daphne ondan korkarak koşmaya başladı. Apollon ne dediyse onu durmaya ikna edememişti, Daphne korkmuştu bir kere. Yorgun düşene kadar koştu koştu, daha fazla koşacak gücü kalmadığında yere yıkıldı ve toprak anaya yalvarmaya başladı:

    “Ey Toprak Ana… Beni ört, beni sakla, kurtar”

    Toprak Ana, onun yakarışını duymuştu, az sonra Daphne yorgunluktan ağrıyan bacaklarının sertleştiğini, odunlaşmaya başladığını hissetti. Gri renginde bir kabuk göğsünü kapladı. Güzel kokulu saçları yapraklara dönüştü ve kolları dallar halinde uzandı, küçük ayakları ise kök olup toprağın derinliklerine doğru indi.

    Apollon, sevdiği kıza sarılmak isterken bu defne ağacına çarpınca şaşırdı. O günden sonra defne ağacı Apollon’un en sevdiği ağaç oldu ve defne yaprakları genç tanrının saçlarının çelengi oldu. Kahramanlara ödül olarak defne yapraklarından yapılma taçlar taktılar
    *
    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş