Survivor'dan sürpriz bir şekilde elenen Asena, yarışmayla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu 'Survivor Ünlüler-Gönüllüler'in en iddialı yarışmacılarından Asena, seyircilerin Acunn.com'a gönderdikleri soruları yanıtladı. İşte Asena'nın cevapları: Ben arkadaşlarım için bir fedakârlık yaptım. Bu fedakârlığı bizim için önce Pascal yapacaktı. Pascal bir gün gelip bize dedi ki; Siz beni yazacaksınız, ben de Tefikle halk oylamasına çıkacağım ve onu göndereceğim. Ama o hafta daha kötü şeyler oldu ve Pascal adadan ayrıldı. Sonrasında Deryaya kaldı durum. Derya dokunulmazlık almazsa, o yazacaktı Tefiki. Ama Derya dokunulmazlık aldı, kızlar da dönüp bana En güçlümüz sensin, sen yazmalısın dedi. Hepimiz baştan söz verdiğimiz için ben de Tamam dedim. YAPMAMAMIZ GEREKİRDİ Şurada bir hata yaptığımıza inanıyorum; biz Pascalın fikrini Deryaya da sunmak istedik. Hiçbir zaman Deryaya Böyle bir şey düşünüyoruz, sen ne dersin? diye sormadık. Sonrasında bana sunuldu bu. Aslında yapmamamız gerekirdi böyle bir şeyi. Ben arkadaşlarıma çok bağlıydım. Onları hiçbir zaman satmadım. Survivor mı, arkadaşların mı? Ben arkadaşlarımı tercih ettim. Biri Survivorı normal şekilde düşünse, bunu yapmazdı. Bu benim en büyük hatamdı. Ben aslında şunu da yapabilirdim; Beni yazmayın, istemiyorum. Tefiki yazalım, o hangimizle halk oylamasında karşı karşıya gelmek istiyorsa, onu alsın diyebilirdim. Bizde şu zihniyet vardı; Nihatla Tefik bizi elemesin, biz birbirimizi eleyelim. Ve ben tabi arrivederçi oldum. BİREYSELLİĞE DÖNEMEDİK Adadaki arkadaşlarımı tabii ki destekleyeceğim. Onlar benim arkadaşım. Biz İstanbulda ne yapacağımızı bile planladık. Siz çok strateji yapıyordunuz diyorlar ama bizim en büyük hatamız, bireyselliğe dönemememiz oldu. Pascalın bıraktığı şeyi devam ettirmek istedik. Buna gerek yoktu. Herkes kendinden fedakârlık yapacaktı. Mesela kızlar bana Sen survivorsın, sen bunu hak ediyorsun. Biz nereye kadar götürebiliriz? Ama sen götürürsün dedi. Ama o noktada ben Tefiki yazalım sadece, o bizi alsın dedim. O zaman da biri dedi ki Aa ben çok güçsüzüm, o zaman beni alacak. Diğeri dedi ki Beni de eler, senin SMSin güçlü. Hani söz vermiştik, hani dönmek yoktu? NİHATLA FİNALDE ÇARPIŞMALIYDIM Ben Nihatı hiçbir zaman yazmazdım, çünkü finalde Nihatla karşılaşmak istedim. O zevki yaşamak istedim, onu da yaşayamadım. Durun daha hesabım var diyordum. Pişelim, pişelim, pişelim iki yumurta finalde çarpışalım istedim, olmadı. Survivor bittikten sonra Nihatla yan yana gelmem söz konusu değil. Onca sene boyunca iki kere karşılaştım onunla, biri belediye başkanımızın yemeğiydi, diğeri de bir programdı. KIZLAR ÇATIR ÇATIR GİDECEK Bizim kızlara çok şans lazım. Deryanın sürekli dokunulmazlık alıp onlara takması lazım ki, öbürleri elemesin. Derya dokunulmazlık alamazsa, kızlar çatır çatır gidecek. Sonra Deryayı göndermek isteyecekler. O üç erkek, kendilerinin eleneceğini hiç düşünmüyorlar. Hatta ben onların maddiyatı bile bölüştüklerini düşünüyorum. 3 SURVIVOR: TANER, TEFİK, BEN Survivorı Tanerin kazanmasından yanayım. Derya çok yakın arkadaşım, çok iyi bir sporcu, güçlü ama survivor değil. Ama adayı yaşamakta, hayatı tiye almakta, ağaçlara çıkıp, ormanlara girip, balıklar tutmakta kesinlikle Taner olmalı. Survivor bu çünkü. Taner survivor. Duygusal açıdan da Taçminin kazanmasını çok isterim. Çünkü bu yıl üniversiteye başlayacak, ihtiyaçları var. Aslında bütün kişisel meseleleri bir kenara koyarsam, Tefikin de kazanabileceğini söyleyebilirim. Bence bu yarışmada üç tane survivor vardı; biri Tefik, biri Taner, biri de bendim. Çünkü biz adayı yaşıyorduk. BİZİM KAFAMIZ BASMADI Nihat ve Tefik sorunlarını sadece konseyde dile getiriyorlardı. Çünkü onlar öyle yaptıkça biz hep çemkiren, kötü taraf gibi görünüyorduk. Ben ayrıldıktan sonra her şeyi görmeye başladım. Onlar daha kurnazdı, bizim öyle kafamız basmadı. Zaten kafamız bassaydı, o hatayı yapmazdık... O LAFIM İTİCİ GELDİ Pascaldan sonra çok değişti her şey. Başka bir savaşa girdi olay. Sen kadınsın, seni susturmayı biz biliriz dedi erkekler. Ben bu yüzden elendim... Ben Tefikin davranışlarından hiç hoşlanmıyordum. Saygısızdı, agresifti ve insanları aşağılayan tavırları vardı. Bana son konseyde iki kere dansöz dedi, Ebruya lan dedi. Artık rahatsız oldum. Bana bu kadar kişisel saldırıda bulunan adamı elemek istedim. Bu konudaki hatam şu olabilir; Benim onu artık göndermem lazım lafı insanlara itici gelmiş olabilir, o da bana negatif dönmüş olabilir. NİHATI ADAM EDECEKMİŞ Nihatla Tefik arasında menfaat ilişkisi var. Tefik adada Nihata neler söylemiş. İnternetten seyrediyorum. Ona reçetesini yazdım, onu adam edeceğim. Taneri de adam ettim demiş. Bunları söyle söyle, ondan sonra gel kanka ol, dünya meselelerini konuş! Bizde hiçbir zaman öyle bir şey olmadı. Biz hiç kızların hakkında konuşmadık. Bizde arkadan konuşmak yoktu. Ben olsam sorardım, Kardeşim bana reçete yazmışsın, beni eğitecekmişsin, nedir senin derdin? diye... AKILLANDIM Geçmişe dönsem, konseyde yeniden kendi adımı yazdırmazdım. Akıllandım. Ama arkadaşlarımı da ikna ederdim, neden öyle olması gerektiğini anlatırdım. Aklıma gelmedi, diyorum ya kafam fazla basmaz benim... Halk oylamasında Tefikten daha az oy aldım. Çünkü olay erkekler ve kadınlara döndü. Ne yazık ki ülkemizin belli bir kesimi güçlü, sivri, hakkını savunan, konuşan kadını çok sevmez. Ben Türkiyedeki erkeklerin oyuna kurban gittiğimi düşünüyorum. NİHATIN BENİ BİTİREN CÜMLESİ... Nihatın Ben Nihat Doğanım demesi, beni bitiren cümledir. Yarışı kaybettiğimiz günkü tavırlarıyla bende bitti o. Çünkü hepimiz bir şeyiz. Ben bakkal olabilirim, Özge manav olabilir, mesleklerimiz bunlar olabilir ama biz bir bireyiz, kimse kimseden üstün değildir. Onun sürekli Ben şuyum, buyum demesi bitirdi. Ben hayatımda kimseye bir şey yapmadım. Hayatım boyunca birçok dansçı arkadaş geldi yanıma, hiçbir zaman Ben iyi dansçıyım demedim, başkaları dedi bana bunu. Ama adaya geldik Ben Nihat Doğanım, ben varsam yarış kazanılır dedi. Bu nedir ya! TANERİN İNCE İŞLERE KAFASI BASMIYOR Tanerin ablasıyla tanıştım, çok iyi anlaştık. İşin garibi, Tefikin babasıyla kanka oldum! Ben Taneri ilk günden bu yana seviyorum. Biz bir yarışta kavga ettik, birbirimize bağırdık. Adalar birleştikten sonra bir muhabbetimiz oldu. Bana Sen çok güçlüsün. İstanbulda tek mi yaşıyorsun? diye sordu. Evet dedim. Annen-baban yanında yok mu? dedi, Hayır deyince hemen sarıldı bana... Ben Taneri gerçekten seviyorum. Ona da söyledim, Taner sen istediğin kadar soytarılık yap, ben seni yine seviyorum dedim. İçi dışı bir geliyor bana. Ne yapıyorsa aleni yapıyor, ne yapacağını anlıyorsun. Hesap-kitap, ince işlere kafası basmıyor.