Aşk ve Yurtsuzluk

Discussion in 'Ünlü Şairlerden Şiirler' started by DaRkBlooD, Apr 9, 2010.

Tags:
  1. DaRkBlooD

    DaRkBlooD Anne'sinin bidenesi (:

    Aşk ve Yurtsuzluk


    Usul usul azalıyordu sevgisi, kalbi soğuyordu...
    Aynı masada, yanyana oturuyorduk, ellerinden
    tutuyordum... Akıntıya kapılmış bir çiçek gibi
    bilmediğim, bilmediği uzaklıklara doğru gidiyordu...
    Öyle acı çekiyordu ki sevgisinin azalmasından... Seni
    artık özlemiyorum, eskisi gibi içimi acıtmıyorsun, bu
    benim için ne büyük acı biliyor musun, derken sesi
    titriyordu.


    Dalından kopmuş bir çiçek gibi unutulmuş denizinde
    usul usul sürükleniyordu... Sevgimiz yurtsuz kalmıştı
    şimdi...
    Can çekişen bir hastayı ölümüne hazırlar gibi,
    nefesimi tutmuş saçını okşuyordum durmadan...
    Sevgisi, yaralanmış çocukluğumuzu ve dünyayı
    değiştirmeye yetmemişti.
    Hayal kanatları yanmış sevgisini öksüz kalan sevgime
    kattım. Sevgisi biterken gözlerime son bir kere
    baktım. İnanmıştı çektiğim ızdıraba...


    Son anda sarıldı bana:
    Hadi, sen de benimle gel, birlikte karışalım
    kayboluşa, dedi.
    Yapamam, dedim, istesem de yapamam. Bu sevginin
    ömrünü beklemeliyim...
    Bu sevginin beni götürdüğü yere kadar gitmeliyim...
    İçimde sırrın, kimseye benzemezliğin sızısı, yarım
    kalan yolculuğun aşk yüzlü çocuğu var...

    Sevgisi soğurken son tesellisi, son kıskançlığı, son
    umudu bu olmuştu.
    Cezmi Ersöz
     

Share This Page