Ankarada 23 Nisan 1920′de TBMMnin açılmasıyla Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. TBMMnin Türk Kurtuluş Savaşını başarıyla yönetmesi, yeni Türk devletinin kuruluşunu hızlandırdı. 1 Kasım 1922′de hilâfet ve saltanat birbirinden ayrıldı, saltanat kaldırıldı. Böylece Osmanlı İmparatorluğuyla yönetim bağları koparıldı. 29 Ekim 1923′te Cumhuriyet idaresi kabul edildi, Atatürk oybirliğiyle ilk cumhurbaşkanı seçildi. İsmet İnönü tarafından 30 Ekim 1923′te Cumhuriyetin ilk hükümeti kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti, Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve Yurtta barış cihanda barış temelleri üzerinde yükselmeye başladı. 24 Kasım 1934′te Soyadı Kanunu gereğince TBMM tarafından Mustafa Kemale Atatürk soyadı verildi. Mustafa Kemal Atatürk, 24 Nisan 1920 ve 13 Ağustos 1923 tarihlerinde TBMM Başkanlığına seçildi. Bu başkanlık görevi, Devlet-Hükümet Başkanlığı düzeyindeydi. 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal Atatürk ilk cumhurbaşkanı seçildi. Anayasa gereğince dört yılda bir cumhurbaşkanlığı seçimleri yenilendi. 1927,1931, 1935 yıllarında TBMM Atatürkü yeniden cumhurbaşkanlığına seçti. Mustafa Kemal Atatürk sürekli yurt gezilerine çıkarak devlet çalışmalarını yerinde denetledi. İlgililere aksayan yönlerle ilgili emirler verdi. Cumhurbaşkanı sıfatıyla Türkiyeyi ziyaret eden yabancı ülke devlet başkanlarını, başbakanlarını, bakanlarını komutanlarını ağırladı. Mustafa Kemal Atatürk, 15-20 Ekim 1927 tarihinde Türk Kurtuluş Savaşını ve Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu anlatan büyük nutkunu, 29 Ekim 1933 tarihinde de 10. Yıl Nutkunu okudu. Mustafa Kemal Atatürk, özel hayatında sadelik içinde yaşadı. 29 Ocak 1923′de Latife Hanımla evlendi. Birçok yurt gezisine birlikte çıktılar. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Çocukları çok seven Atatürk Afet (İnan), Sabiha (Gökçen), Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Abdurrahim Tunçakı manevi evlat edindi. Mustafa ve İhsan adlı çocukları himayesine aldı. Yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. Ankara ve Bursa Belediyelerine bir kısım taşınmazlarını da bağışladı. 1937′de de çiftliklerini hazineye bağışladı Mirasından kız kardeşine, manevi evlatlarına, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Kitap okumayı, müzik dinlemeyi, dans etmeyi, ata binmeyi ve yüzmeyi çok severdi. Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi vardı. Tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırdı. Sakarya adlı atıyla, köpeği Foxa çok değer verirdi. Zengin bir kitaplık oluşturmuştu. Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırdı. Temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Doğayı çok severdi. Sık sık Atatürk Orman Çiftliğine gider, çalışmalara bizzat katılırdı. Ulu Önder, Almanca ve Fransızcayı çok iyi biliyordu. Alıntı