Ayın görünen hareketinin izlenmesi Güneşinkine göre çok daha kolaydır. Işığı zayıf olduğu, dolayısıyla yıldızlarla birlikte görülebildiği için Ayın, yıldızlara göre gök küresi üzerindeki yeri kolayca saptanabilir. Ayın günlük harekete katıldığını, yani doğup battığını hepimiz biliyoruz. Ayın bu günlük hareketi bir ay boyunca, her gece bir yıldıza göre izlenirse, her gün doğuya doğru 13° kaydığı görülür. Yani Ay, her gün yıldızlara göre 52 dakika daha geç doğar. Ancak bu ortalama bir değerdir. Ayın doğuya doğru olan bu kayma hareketi mevsimden mevsime değişir. Ay, sonbahar ılımında dolunay evresinde iken, geri kalma süresi arka arkaya bir kaç gece için 20 dakikaya kadar azalır. Ay, tam ilkbahar ılımında iken geri kalma 52 dakikadan fazla olur. Ayın bu hareketi, Yer çevresindeki yörünge hareketinin bir sonucudur. Burada Yerin Güneş çevresindeki hareketinin de etkisi vardır. Gezegenlerin Hareketleri Ayın Uzanımı ve Evreleri Yer- Ay ile Yer- Güneş doğrultuları arasındaki açıya, A/ın uzanımı denir. Ayın yıldızlara göre günde ortalama 13°, Güneşe göre ise günde 12° lik görünen bir kayma hareketi olur. Böylece Ayın uzanımı ve dolayısıyla Ayın Güneş tarafından aydınlatılan yüzünün Yerdeki gözlemciye göre durumu ay boyunca sürekli değişir. Bu değişimin sonucu olarak, Ayı farklı zamanlarda farklı şekillerde görürüz. Bu şekillere Ayın evreleri denir. O hâlde Ayın evre göstermesi, Güneşten aldığı ışığı yansıtması ve uzanımının değişmesi ile olur. Ay ve Güneş, gök yüzünün aynı tarafında ve uzanımı 0° olduğu zaman Ay kavuşumdadır, denir ve biz, Ayın karanlık yüzünü görürüz. Yeniay denilen bu evreden bir gün sonra Ay, ince bir hilâl şeklinde görülür. Bunu izleyen günlerde hilâl gittikçe büyür ve bir hafta sonra Ay uzanımı 90° olur. Ayın Güneş ışığını alan yüzünün hemen hemen yarısı yerden görülür, ilk dördün evresi denen bu durumda Ay yarım daire şeklinde görülür. Bu evreden sonra (uzanım 90° den büyük olunca) Ay yarım daireden büyük görünmeye başlar, ilk dördün evresinden bir hafta sonra (uzanım 180°) Ay karşı kavuşum durumundadır, denir. Bu durumda Güneşten yansıttığı ışığın tamamı Yerden görülür. Ayın bu evresine dolunay denir. Bundan sonra ışıklı yüz küçülmeye başlar ve bir hafta sonra (uzanım 270°) yeniden yarım daire şeklini alır ve Ayın bu evresine son dördün denir. Görünen Ay küçülmeye devam eder ve bir hafta sonra (uzanım 360°) Ay yine görülmez olur. Bu evreye de yeniay evresi denir. Son dördünü izleyen hilâl evresinde Ay, Güneşin doğuşundan biraz önce ufkun doğusunda görülür. Yeniayı izleyen hilâl evresi ise batı ufkunda Güneş battıktan hemen sonra görülür. Bu evrede Yerden Aya yansıyan ışık nedeniyle Ayın karanlık yanı da belli belirsiz görülebilir, ilk dördün evresinde, Güneş battığı anda, Ay gözlem yerinin meridyeninde bulunur. Dolunayın ise hemen hemen tam Güneş batışı sırasında doğduğu görülür. Ay ve Güneşin bu görünen hareketleri günlük hareketin zıt yönündedir. Açık olarak görülüyor ki art arda gelen iki yeniay aynı noktada olmaz. Bir yeniay evresinden sonra Ayın tekrar Güneşe kavuşması için, bir kez dolandıktan sonra yaklaşık 27° lik bir dolanma daha yapması gerekir. Bu nedenle iki aynı evre arasındaki zaman farkı olarak tanımlanan kavuşum ayı, bir yıldız ayından uzun olur. Bir kavuşum ayı 29.53059 gündür. Bir ay denilince, kavuşum ayına ait zaman anlaşılmalıdır. Görünen hareketini ana hatları ile özetlediğimiz Ayın gerçek hareketlerine bir göz atacak olursak iki tür hareketinin olduğunu görürüz. Yer ve diğer gezegenlerin Güneş çevresindeki hareketleri gibi, Ay da Yer çevresinde Newton yasalarına göre, odaklarından birinde Yer bulunan çembere çok yakın bir elips yörüngede dolanır. Ayın ikinci gerçek hareketi, ekseni etrafındaki dönmesidir Gözlemler Ayın hep aynı yüzünü gördüğümüzü gösteriyor. Bu da Ayın dönme dönemi ile yörünge döneminin eşit olduğu anlamına gelir. Alıntı