Küçücük elleriyle yüzüme dokununca daha da ölmem diye düşündüm öpünce beni sol yanağımdan hayat güzel dedim içimden (üç kere) O bu kadar güzel gülerken hemen vapura binmeliyiz diye düşündüm çünkü denizin sesi bastırmalıydı ağzımın ıslak ve çocukça arzusunu Üzerinden yıllık örtüsünü ve de hüznünü aldı kalbimin el ele yürüdük yol boyunca Dili olsaydı ve konuşsaydı eğer el ele tutuşup yürümemizi ve onu nasıl öptüğümü unutmayacağını söylerdi İstanbul Telaşıyla ürküten insanlar uzak ve güzel gülebileceği herhangi yerde önce boynumdan öpüp gözlerime uzun baktı upuzun Çocukça bir tebessümle elleri avuçlarımda bir karanfilken koca kadınlığını bir kenara bırakıp beni sev dedi yoksa döverim ”beni sev yoksa döverim”