'Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz? 'Terzimi severim,' diye cevap vermiş. Soruyu soranlar şaşırmışlar: 'Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?' Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş: 'Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.
Bir bilgeye nasıl bu kadar doğru kararlar alabildiğini sormuşlar, 'Deneyim' demiş. O deneyimi nasıl kazandın, diye sormuşlar 'Hatalarımla' demiş
Bilgeye sormuşlar dünya da en güzel şey ne diye? ´Sevmek´ demiş... Peki sonra? demişler... ´Sevilmek´ demiş... Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler... o da demiş ki ´insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir...
Sormuşlar bir bilgine: HAYAT ne? diye. Demiş bilgin; iki yönlü bir yol, Devam eder bilinmeze. Sen görmemezlikten gelsen de, Vardır bir yoldaş her köşesinde Bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan Bazen de aşarsın dertleri Sanki uçuyormuş gibi inerek buradan. Peki, SEVGİ nedir? Demiş biri Kalbine sığmayacak kadar geniş, Dedikodusunu yapamayacağın kadar temiz, Kokusunu alamayacağın kadar uzak Hayal edemeyeceğin kadar yakın... Ya KORKU nedir? Diye atılmış diğeri Bir yağmur damlasındaki barut kokusu. Belki de saklanılan bir hayal yontusu. Ya bir miniğin haykırırışı, Ya da yüreği yaralı bir kuşun feryadı.... Peki ya UMUT nerededir? Diye atılmış bir umut avcısı. Bilinmezde değildir bilirim, demiş yerini kaygılı ve tasalı. Aradın boşuna her yeri ama unuttun en kolay yeri besbelli Bunu derken işaret etti insanın en derinden yaralanan yerini... Peki DOST kimdir? diye sormuş biri. Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini, Verdin mi desteğini, sordun mu halini, Yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi. Hissettin mi DOSTLUĞU? Demiş diğeri. Bilgin demiş: Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi? Dostluk dediğin; tek bir ruhun, iki ayrı bedende dirilmesi... ALINTIDIR. Bunu eklemek istedim. Çok güzel birşey olmuş bu pelem. Teşekkürler.
Peki DOST kimdir? diye sormuş biri. Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini, Verdin mi desteğini, sordun mu halini, Yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi. Hissettin mi DOSTLUĞU? Demiş diğeri. Bilgin demiş: Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi? Dostluk dediğin; tek bir ruhun, iki ayrı bedende dirilmesi... ne kadar da doğru demiş bilge:saygilar:
Bir bilgeye sormuşlar: "İnsanoğlunun seni en çok şaşırtan davranışları nedir ?" Bilge tek tek sıralamış: Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler... Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler... Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar... Hiç ölmeyecek gibi yasarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler... ALINTIDIR.