Yemin olsun, menziline varamadan düşen porselen telaşa ve telaşın içindeki yavaşlığa Tütüne, çaya ve mazota yemin olsun kaçak yaşamaya mahkum insanlığa kahreden sınırlara ve sınırın öte yakasındaki umuda umudun içindeki ekmek parasına ekmek parasındaki mecburiyete mecburiyetteki gidiş gelişlere Güne yemin olsun ama en çok geceye geceye ve sakladıklarına simsiyahken göğündeki yıldızlarına alın yazısı gibi uzayıp giden dağlarına dağlarında mesken olmuş hayale ( ) Üşüyen ayaklara, ısınmayan ellere ve donmayan bakışlara yemin olsun, sebebine milyon küfürler edilen yoksulluğa ve yoksunluğa ödenemeyen kantin borcuna ayakkabı ve halı saha parasına sonu gelmez cepsizliğe harçlık almaya utanan gurura yetiştirilemeyen hastane parasına ve çocuğunu göremeyen babasına, yemin olsun Sevdasına yemin olsun hediye alamayan delikanlılığın kaçamak bakışlara ve dile gelmez özlemine yemin olsun ellerini tutan nişanlısına nişanlısının kınasına, gülüşüne ve gül yüzüne kavuşamayan hasretliğine, bitmeyen gurbetine sonra işler yoluna girer ve matematik ihanet etmezse düğününe, yemin olsun ( ) Yemin olsun aralık kalmış ayına ve yirmisekizinde gününe çakıl taşı gibi düşerken bombalar, bombalara yemin olsun paramparça edilen bedene, ateşler arasında yanan çaresizliğe ses vermeyen sese uzanamayan ele tutunamayan çığlığa koruyamayan masumiyete katır sırtında taşınan hayallere, yemin olsun ( ) Oğlunu yitiren sütü kesilmiş anneye elma ağacında yetim kalmış babaya kardeşini kaybedene, eşinden koparılana, babası elinden alınana, ve bütün bunları varlığına delil gösteren Rabbe yemin olsun ki, uçurtma hüznüne boğulan bir çocuğun gözleridir ömrü talana sebep Cihan Ülsen / İzdiham