Çocuktum...

'Aşk Şiirleri' forumunda GüLümSé! tarafından 13 May 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. GüLümSé!

    GüLümSé! ●şιιя ρєяιѕι●

    Çocuktum...
    Hep kardan adamlar süslerdi düşlerimi
    Büyüdüm...
    Hep kandan adamlar oydular yüreğimi

    Çocuktum...
    Hep ölümsüz aşkları okurdum masallarda
    Büyüdüm...
    Ne aşklar satıldı o körkütük masalarda

    Çocuktum...
    Şerefti itibardı bütün kapıları açan anahtar
    Büyüdüm...
    Hiçbir güç tanımadım para kadar

    Çocuktum...
    Saçlarından yakalardım ümitleri
    Büyüdüm...
    Ezberledim bütün ihanetleri

    Çocuktum...
    Yaşam bir yağmur gibi düşerdi avuçlarıma
    Büyüdüm...
    Şimdi hep çocukluğum geliyor aklıma

    Sakın sen büyüme çocuk.

    Ahmet Selçuk İlkan
     
  2. Dejavu

    Dejavu Member

    Güzelmiş
     
  3. GüLümSé!

    GüLümSé! ●şιιя ρєяιѕι●

    Teşekkürler.
     
  4. €vliya~ı ®ap

    €vliya~ı ®ap New Member

    Babama Selam Söyle


    Karlı bir akşamdı ankara'da;
    Son kez elele yürümüştük,
    Bitmesin istediğimiz yola.
    Kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık.
    Yazarsın bana demiştin.
    Bende yazarım sana sık sık.
    Ağlıyordum....
    Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı.
    Elimi daha sıkı tuttun,
    Anlıyordun....
    Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim,
    Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,
    Kelebekleri kitap arasında kurutma,
    Sık sık fotoğraf çektir, yolla bana,
    Kitaplarım sana emanet,
    İncitme kimseyi, kin büyütme kalbinde...
    Beni bekle...
    Yol bitti, gidiyordun artık; gittin
    Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri sen sandım bir süre,
    Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye,
    Kitaplarını okudum, kelebeklerine dokunmadım,
    Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim,
    En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim.
    Seni beklerken çok şey öğrendim,
    Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam...
    Nasıl olsa bulacaktır diye, her görüşümde aynı sesle seslendim
    Uçak, babama selam söyle!
    Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim ilk adam...
    Bir bilsen seni nasıl özledim...
    Kar yağıyor şimdi, otuz yaşım bitti,
    Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,
    Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;
    Selamını aldım babacığım,
    Kin büyütmedim kalbimde....
    Küçük kızının gözleri hala senin çiçeklerinde.
    Uçak, babama selam söyle!
    Uçak, babama selam söyle!


    İclal Aydın
     
  5. €vliya~ı ®ap

    €vliya~ı ®ap New Member

    ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP

    Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
    Baba katiliyle baban bir safta!
    Bir de geri adam,boynunda yafta...

    Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
    Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

    Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
    Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
    Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

    Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
    Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

    Bir alem ki, gökler boru içinde.
    Akıl almazların zoru içinde
    Üstüste sorular soru içinde.

    Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
    Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

    Bir idamlık Ali vardı,asıldı
    Kaydını düştüler,mühür basıldı.
    Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

    Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
    Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

    Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
    Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
    Beni Allah tutmuş kim eder azat?

    Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
    Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

    Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
    Sayım var, maltada hizaya dizil!
    Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

    Insanlar zindanda birer kemmiyet;
    Urbalarla kemik,mintanlarla et.

    Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
    Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
    Yalnız seccademin yönünde şefkat

    Beni kimsecikler okşamaz madem
    Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

    Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
    Dakika düşelim,senelik paydan!
    Zindanda dakika farksız aydan

    Karıştır çayını zaman erisin
    Kopuk kopuk,duman duman erisin!

    Peykeler,duvara mihli peykeler
    Duvarda,başlardan yağlı lekeler
    Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

    Duvar,katil duvar yolumu biçtin
    Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

    Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
    Tek nokta seçemez dünyada nazar
    Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

    Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
    Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

    Ses demir,su demir ve ekmek demir...
    İstersen demirde muhali kemir.
    Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

    Garip pencerecik,küçük daracık;
    Dünyaya kapalı,Allah'a açık

    Dua,dua eller karıncalanmış;
    Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
    Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

    Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
    İplik ki incecik,örer boşluğu

    Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
    Karanlığında nur,yeniden doğuş....
    Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

    Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
    Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

    Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
    Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
    Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

    Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
    Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

    NECİP FAZIL KISAKÜREK
     
  6. _dark_

    _dark_ New Member

    ahmet selçuk ilkan farkı işte süperdi sağol:)
     
  7. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Okuyup okuyup, ağladığım şiirlerdendir.
    paylaşımıza sağlık.
     
  8. €vliya~ı ®ap

    €vliya~ı ®ap New Member

    :D bende çok severim o yüzden paylaştım. beğendiğinize sevindim:))
     
  9. eXtreme

    eXtreme ¤ <b>Asi</b> ¤

    TeşekkürLER
     
  10. zeynep...

    zeynep... New Member

    muhteşemmiş
     
  11. €vliya~ı ®ap

    €vliya~ı ®ap New Member

    Rüveyda'ya Ağıt

    ben bir aziz değilim
    hele gündüz değilim
    attığı her adımda siyah bir iz bırakan
    bir yanında ürküten bir baldıran gövdesi
    bir yanımda kederi özümleyen bir lale
    merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
    bırakta böyle bitsin bu günahkar serüven
    bırakta kurtarayım bu emanet sarayı
    yeter intiharınla oyduğun yüreğimi
    umutsuz şarkılarla avutulduğun yeter

    göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda
    yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
    duman çöktü güneşin sitem aynalarına
    aralandı perdeler şimdi sensiz değilim
    dertliyim, viraneyim, ben bir aziz değilim
    azizler tohum eker sevgi tarlalarına

    senin gözlerin dram, oysa ağlatan benim
    ben dilenci, sen sultan sevgi dağıtan benim
    sen ışık ben karanlık ve aydınlatan benim
    ben ölümüm sen hayat cana can katan benim
    sabah sende oluyor güneşi tutan benim
    soran ben sorulan sen hüznü damıtan benim
    öldüren ben ölen sen kabirde yatan benim
    sen, sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi
    saklıyorum içimde seni bir tufan gibi

    nerde uğruna ömür verdiğim bela, nerde
    her hatıra bir demet zakkum meyhanelerde
    düşlerim esrarınla çoğalan pervanedir
    götür benden ahzanı bana, ihsanı getir
    yalanı reddederken düşüyorum yalana
    ben bir aziz değilim rüveyda anlasana

    bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum
    sen ölmedin rüveyda
    at vuruldu ben öldüm
    her hamlesi bir tabut şimdi bakışlarının
    yıkayıp kefenledim mehtabına gömüldüm
    duysun alem ateşin dağı erittiğini
    bu illetin daşları bile çürüttüğünü

    gün olurda ayrılık yumağı çözülürmü
    bergüzarım ayaklar altında ezilirmi
    rüveyda görürmüyüm yeşil ufuklarını
    seninle bir sonsuzluk bulurmuyum rüveyda
    yoksa hep bu kabirde kalır mıyım rüveyda

    Nurullah Genç
     
  12. €vliya~ı ®ap

    €vliya~ı ®ap New Member

    Seni Arıyorum...

    Bu şehrin bütün sokaklarına sinmiş yalnızlığım
    Sensizliğin köşe başındayım
    Avuçlarımda kırık dökük pişmanlıklar
    Avuntusuz çıkmazlara doğru yürüyorum
    Bütün umutsuzluğuma inat
    Yine seni arıyorum...

    Dudaklarımda bildiğin o ıslık
    Sokak lambalarına sığınıyorum
    Hafiften bir yağmur ağlıyor benimle
    Bir deli rüzgar saçlarımda
    Yalnızlıktan üşüyorum
    Bulamayacağımı bile bile
    Yine seni arıyorum...

    Anlatacak nelerim var bir bilsen
    İçimde ihtilaller kopmuş
    Kendimi sürgüne verdim
    Mutluluğum çoktan iflas etmiş
    İtiraza hakkım yok biliyorum
    Beni savunmak sana düştü
    Seni arıyorum...

    Yarım kalmış şiirlerim gibisin
    Yaşanmamış çocukluğumsun anılarımda
    Öylesine eksiğim sensiz
    Öylesine sahipsiz
    İşte bütün umutlara havlu attım gidiyorum
    İçinde geç kalmışlığın çaresizliği
    Çocuklar gibi ağlıyorum
    Ve gel gör ki her damla gözyaşımda
    Yine seni arıyorum...

    Ahmet selçuk İlkan
     
  13. Denizprenses

    Denizprenses New Member

    Teşekkürler
    şiirler çok güzel :)
     

Bu Sayfayı Paylaş