Drama ile Tiyatro Arasındaki İşbirliği

'Güzel Sanatlar' forumunda Uygu tarafından 27 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    Drama, planlanmış bir etkinlik olmasına rağmen sonuç ve değerlendirme aşaması etkinliğe katılan bireylerin kişisel özelliklerine bağlı olarak her uygulamada farklı sonuçlar verebilir. Çünkü etkinlik süreci katılımcılar için bir etkileşim sürecidir. Tiyatroda oyun yazılı bir metindir ve ona uyulur. Dolayısıyla verilen mesajlar genelde her uygulamada aynıdır ya da benzer mesajlardır. Tiyatroda sunum yani sergileme-gösteri önemlidir. Oysa dramada sunum hiç yapılmasa da katılımcılar doyum sağlarlar.

    Her iki etkinlikte de katılımcı bireyler hem farklı hem de benzer kazanımlar elde ederler. Dramayla tiyatro arasında bir işbirliği yapılabildiğinde ise katılımcılar kazanımlarını kendilerini izleyen bir izleyici grubuna aktarabilirler.

    Drama ile tiyatro işbirliği SHÇEK kuruluşlarında denenmiş bir uygulamadır. Bu uygulamalardan bazı örnekler aşağıda verilmiştir.

    1- Reklam Uygulamaları: Grup ısınma ve rahatlama çalışmaları yaptıktan sonra televizyonda dikkat çeken reklamlardan biri ya da birkaçını tartışarak gündeme alır. Seçilen reklamda izleyenlere hangi mesajların verilmeye çalışıldığı tartışılır. 'Biz olsaydık bu reklamı nasıl oynardık?' sorusuna cevap aranır ve seçenekler sırayla canlandırılarak oynanır. Daha sonra bu reklam oyunlarından oluşan bir reklam demeti oluşturularak gösteri planlanır ve izleyiciye sunulur.

    2- Klip ve Playback Çalışmaları : Grup ısınma ve rahatlama çalışmalarından sonra televizyonda gösterilen kliplerden bazıları seçilir. Klipte oynayanların davranışları biraz da karikatürize edilerek playback yöntemiyle oynanır ve planlanan gösteri içinde izleyiciye sunulur.

    3- Masal Uygulamaları : Grup ısınma ve rahatlama çalışmasından sonra bir masal seçilir. Masal bir kez anlatılır veya okunur. Grup içinde masalı farklı şekillerde bilenler varsa yalnızca farklı olan bölümleri anlattırılır. Masalda verilmek istenen mesajların neler olduğu tartışılır. Masalda ana unsurlar belirlenir. Gruptan bu unsurların dışına çıkmadan masalda birtakım değişiklikler yapmaları istenir. Bu aşamada grup birey sayısının yeterliliğine göre iki yada üç alt gruba bölünür. Alt gruplar kendi aralarında masalı ana unsurlara sadık kalmak koşuluyla değiştirirler ve rol paylaşımı yaparak oynarlar. Bütün alt gruplar oyununu sergiledikten sonra değerlendirme yapılır ve bireylerin duygu ve düşüncelerini ifade etmesi sağlanır. Daha sonra planlanan bir gösteride alt grupların oyunlarından başarılı olan masal izleyici karşısında oynanır.

    Masal uygulamalarında Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu tarafından gerçekleştirilen bazı masallar şunlardır:

    Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler:

    Masalda yapılan değişiklikler: Pamuk Prensesin annesi öz annesidir iyi kalplidir ve olağanüstü güçleri vardır. Ormanda yaşayan 'Yedi Cüceler' yerine yedi şişman adam vardır ve şişman oldukları için toplum tarafından dışlanmışlardır. Pamuk Prenses ormanda çiçek toplarken kendisi de şişman olan Prensi görür ve aşık olur.Bir gün yine çiçek toplarken bir kelebek görür, onu yakalamaya çalışırken ormanda kaybolur ve yedi şişmanın kulübesine sığınır. İyi kalpli şişmanlar ertesi gün onu saraya geri götürürler. Pamuk Prenses annesine şişmanların şişman olmaktan ne kadar rahatsız olduklarını anlatır. Annesi de bir zayıflama iksiri hazırlar. İksiri içen Yedi Şişman ve Prens zayıflarlar. Pamuk Prenses ve Prens evlenir herkes mutlu olur.

    Deli Dumrul :

    Masalda yapılan değişiklikler: Deli Dumrul bir mühendistir. Ülkenin kralı coşkun akan bir ırmağın üzerine köprü yapmasını ister. Dumrul köprüyü yapar ancak kötü kalpli kral ona ücretini ödemez bunun üzerine Dumrul eşkıya olur. Köprüden geçen geçmeyen herkes gönüllü olarak Dumrul'a yiyecek içecek ve para verir. Başları derde girdiğinde Dumrul'dan yardım isterler. Birgün genç bir adam ölür ve masalda bilinen olaylar başlar.

    Bu masalların dışında Çirkin Ördek Yavrusu, Kül Kedisi, Tepegöz, Ferhat ile Şirin, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Keloğlan Masallarından bir çoğu, Nasrettin Hoca Fıkralarının bir çoğu drama ve tiyatro işbirliği ile canlandırılmıştır.

    Bu drama-tiyatro uygulamaları sonucunda Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu etkinliklerine katılan çocuk ve gençlerde olumlu yönde davranış değişiklikleri gözlenmiştir. Bu çocuklardan saldırgan ve geçimsiz davranış özellikleri sergileyen bazı çocukların bu davranışlarını süreç sonunda terk ettikleri, özgüven sorunu yaşayan bazı çocukların özgüven kazandıkları, etkinliklere katılan bütün çocuk ve gençlerin Türkçe'yi doğru konuşma, kullanma ve yorumlama yeteneklerinin geliştiği, tamamının okul başarılarının arttığı, arkadaşlık ilişkilerinin geliştiği, şiddet kullanmaktan uzaklaştıkları gözlenmiştir.

    SONUÇ

    Drama ve tiyatro SHÇEK bünyesinde korunma altında bulunan çocuk ve gençlerin bireysel olarak kendilerini geliştirmelerinde yararlanılacak önemli ve çok etkili bir eğitim tekniğidir. Bu teknikle

    çocuk ve gençler oyun oynayarak, sıkılmadan, zorlanmadan ve isteyerek kazanımlar elde ederler ve olumlu yönde değişirler. Bu nedenle uygulaması uzun zaman alsa da kolaydır. Ancak sabırlı olunmalı ve

    *Bu masal orijinal şekliyle Karaman Çocuk Sitesi Gösteri-Animasyon Topluluğu tarafından oyunlaştırılarak gösterime sunulmuştur. Oyun Karaman İlinde 1500 İlköğretim öğrencisi tarafından beğeniyle izlenmiştir.

    sonuç alıncaya kadar devam edilmelidir. Kuruluşlarımızdaki herhangi bir salonda rahatlıkla uygulanabilir. Kullanılan materyaller kolay bulunabilen, günlük yaşamın parçası olan nesnelerdir ve bu nedenle maliyeti düşük bir eğitim tekniğidir.

    Drama ve tiyatro kuruluşlarımızda korunma altında bulunan çocuk ve gençlerimi için hem eğlendirici hem de eğitici bir meşguliyet tedavisidir. Çocuk ve gençlerimizin psikolojik sağaltımlarında önemli bir rol oynar. Ancak bu amaçla yapılan drama ve tiyatronun planlanması ve uygulanmasında drama uygulamasını yapan Meslek Elemanı gerekli eğitimi almış Sosyal Çalışmacı, Psikolog ya da bunlardan biriyle işbirliği içinde olan herhangi bir drama uygulayıcısı olmalıdır.

    Drama teknik olarak günümüzün en gelişmiş ve etkili eğitim sanatıdır. Bu eğitim sanatının en etkili kullanılacağı alanlardan birinin SHÇEK kuruluşları olduğu kesindir. Bu hem eğlenceli hem de etkili eğitim sanatından çocuk ve gençlerimizi mahrum bırakmamalıyız.
    Analoji (Benzetme) ve Drama


    İnsan, ömrünün hiçbir döneminde 3-6 yaş döneminde olduğu kadar aktif değildir. Çocuk bu dönemde evrende eşi bulunmaz bir enerji ile doludur. O sanki öğrenmek için doğmuştur. Dünya ise çocukların kendisini öğrenmesi için varolmuştur. Işıkları, renkleri, taşları, suları, tatları, kokuları, çeşitli canlı cansız varlıkları ile şaşırtıcı bir güçle çocukları kendine çeker. Bu yüzden sağlıklı her çocuk, dünyanın bir parçası olarak dünya ile bilinçle, istekle ilgilenir.
    Fen eğitimi işte bu çekici ve şaşırtıcı zenginliğin eğitimidir. Bu anlamda çocuğun nasıl suya, ekmeğe ihtiyacı varsa, bilimi öğrenmeye de o denli ihtiyacı vardır. Bu çerçevede fen eğitimi, çocuğun gerçek ilgi ve ihtiyaçları üzerine bina edilmiş, bu ilgi ve ihtiyaçları karşılayan kolay, somut bir eğitimdir .

    Bilimsel dil insanlar arasında iletişim kurmakta zorluklara sebep olmakta, bu da öğretmenleri öğrencilere fen'i anlaşılır hale getirmek için yeni metotlar bulmaya zorlamaktadır. Analojiler burada öğretmene ve öğrenciye yardımcı olmaktadır. Çocukların kendi yarattıkları benzetmeleri kullanmaları bilimsel olaylar hakkında fikir sahibi olmalarına ve olaya kendilerine özgü bir açıklama getirmelerine yardımcı olmaktadır. Burada önemli olan benzetmelerin öğretmen yada başka biri tarafından çocuğa doğrudan sunulmamasıdır. Bunun sonucunda çocuk kendi benzetmesini kendisi yaratarak, açıklamasını bunlara dayanarak yapmaya çalışacaktır. Böylece çocuklar konu ile ilgili çok yönlü ve aktif biçimde düşünmeye sevk edilmektedir. Bu şekilde çocukların yaratıcılıkları da ortaya çıkmaktadır (Çağlar ve Şahin 1997).

    Drama önemli bir öğrenme yoludur. Drama aracılığıyla olaylar ve durumlarla bunların arasındaki bağlantılar kolayca öğrenilebilir. İyi bir eğitim, çocukların kendilerine olan güvenini sağlamak, yaratıcılık ruhunu geliştirmek ile eş anlamlıdır. Çocuk oyunlarından ve benzer etkinliklerden yola çıkılarak gözlem yapma, doğaçlama, rol oynama, dramatizasyon gibi tekniklerden yararlanılarak çeşitli yaşam durumlarını canlandırma, onları yeniden yaratıp irdeleme, bu yaşam durumlarından öğrenme sağlanır.

    Drama sırasında çocuklar kendi duygularını yorumlayabilir, birlikte çalışmayı öğrenebilir ve problemlere yaratıcı çözümler bulabilirler. Eğitimdeki yeni yaklaşımlar, problem çözme sürecindeki aşamaları gerçekleştirdiği ve eleştirisel düşünmeyi sağladığı dramayı önemli bir araç olarak görmektedirler.

    Eğitimde Dramanın Yararları :


    -Karmaşık olayları anlaşılır hale getirir.
    -Soyut ve teorik olay ve kavramların anlaşılmasına ve somutlaştırılmasına yardım eder.
    -Öğrencilerin dikkat, konuşma, dinleme, anlatma, algılama ve yorumlama gibi -iletişim yeteneklerini geliştirir.
    -Öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirir.
    -Eleştirel düşünmeyi sağlar.
    -Öğrencilerin sosyal ve duygusal gelişimini sağlar.
    -Öğrencilerin problem çözme yeteneklerinin gelişmesini sağlar.
    -Bireylere kazandıkları, değiştirdikleri ya da düzelttikleri davranışlar hakkında bilgi vererek gelişimlerini gösterir.
    -Bireylere önceden bildiklerini ve sonradan öğreneceklerini keşfetmeleri için yardım eder.
    -Drama öğrencilerin zihinsel kapasitelerini artırır. Drama yoluyla yaparak, yaşayarak öğrenme gerçekleşir.
    -Kavram geliştirmeyi sağlar. (Bolton 1985, Heatcoat and Herbert 1985).
    -Analojinin eğitimde etkin kullanılabilmesi öğretmenin önderliğinde olmaktadır. -Öğretmen analojiyi uygularken dramayı kullanması öğrencinin konuyu daha iyi anlayabilmesini sağlayabilir. Böylece öğrencilerin dikkatini yapılan analojiye daha kolay çekebilir. Bunun yanında öğrencilerin kendi benzetmelerini yaratabilmeleri için onlara fırsat vermelidirler.

    HER DERSTE DRAMA...

    Eğitim sisteminin içinde olanlar bilirler.En iyi öğrenme yaparak yaşayarak öğrenmedir.Öğrenmelerin en etkili olması gereken yerler hiç şüphesiz okullardır.Mutlaka okul yaşantımız içinde sevmediğimiz (sevemediğimiz ) yada kendimize göre sebeplerle başarısız olduğumuz dersler vardır.Hatta belki kimimiz için bu dersler bir kabus haline bile gelmiştir. Oysaki o dönemlerde hangimiz istemezdik ki o bir türlü sevemediğimiz dersi ve çok sıkıcı bulduğumuz konularını şöyle hiç unutmayacak biçimde öğreniverseydik.

    Bir tarih dersinde insanların ateşi yada tekerleği bulmadan önceki yaşantıları yada bulduktan sonraki değişen hayatları ,yada bir coğrafya dersinde önemli bir kara parçasının oluşumu,biyoloji dersindeki o çok sıkıcı gelen sindirim sistemi konuları o dönemlerde hiç ilgimizi çekmemiş bunları da o ezberci eğitim çarkı içinde bizlerde ezberleyip belleğimizden bir çırpıda silip atmışızdır. Oysaki bu dersler ve konuları o tazecik beyinlerimize dramayla birlikte sunulabilseydi eminim her şey daha farklı olurdu. Okul sıralarından geçmiş olan herkes gibi o dersleri özlemle anıyor ve o gün yaparak yaşayarak öğrendiğimiz bilgileri hala daha hafızalarımızda saklıyor olurduk.

    İşte drama burada da bir kez daha karşımıza çıkıyor. Dramayla yapılan derslerde öğrenci yaparak yaşayarak öğreniyor ve tüm konunun özünü de öğrenmiş oluyor.Bu yazımda dramanın öneminden, özelliğinden uzun uzun bahsetmeyeceğim. Bu herkes tarafından zaten biliniyor.Artık kara tahta üstündeki yazılanları ezberlemek yerine öğrenciler için tüm derslerde dramayı kullanmak öğrenmeyi daha zevkli hale getirecektir. Öğrenci sınıfta aktif olduğu içinde, öğrenmeye daha çok açık olacaktır.

    Tarih dersinde öğrencilere ateşin bulunması ve önemini uzun uzun anlatmak yerine, öğrencilere sınıf içinde ateşin önemiyle ilgili küçük bir drama çalışması yaptırabilirsiniz. Onlardan oldukça ilkel bir ortamda yemek yeme, barınma, avlanmalarını, yani kısaca günlük yaşantılarını sürdürmelerini isteyebilirsiniz. Tabi ki bunlar ateşle ilgili hiç bir araç gereç kullanmadan olacak. Öğrenciler çeşitli fikirler üretip bunların avantaj ve dezavantajlarını yaşayacak ve ateşin bulunduktan sonraki hayatlarını nasıl kolaylaştırdığını öğrenecekler. Belki de önemsiz gibi görünen bu konunun aslında insanlık tarihi için ne kadarda önemli bir adım olduğunu fark edeceklerdir.

    Örnekler daha bir çok ders için tabi ki çoğaltılabilir. Önemli olan dramaya öğrenciyi katarak öğrenmeyi onu kendi başına yapmasını sağlamaktır. Ders işlerken sınıf içersinde bu çalışmalara ne kadar çok yer verirseniz dersin o kadar daha zevkle hedeflerine ulaşmış olduğunu görürsünüz.Öğretmenlik mesleğinin de bu şekilde daha da önem kazandığını sizlerde yaparak yaşayarak öğrenmiş olursunuz.


    Alıntı
     

Bu Sayfayı Paylaş