Dream Theater & A Rite Of Passage [ çevirisi ile ] This is the new world order Bu yeni dünyanın düzeni Plague upon our peers Yaşıtlarımızın üzerindeki bela Spreading accusations Suçlamalarını yayarak Of radical fears Kökten gelen korkuların The brotherhood of wisdom Akıl kardeşliği Strength and dignity Güç ve itibar Its rituals and secrets Onun ayinleri ve sırları Remain a mystery Bir sır olarak kalıyor Beneath an ever watchful eye Hep tetikte olan bir gözün altında The angels of the temple fly Mabedin melekleri uçuyor Turn the key Anahtarı çevir Walk through the gate Kapıdan geç The great ascent Büyük yükseliş To reach a higher state Daha yüksek bir mertebeye ulaşmak için A rite of passage Bir geçiş ayini The final stage Son sahne A sacred home Kutsal bir yuva Unlock the door Kapının kilidini aç And lay the cornerstone Ve temel taşını döşe A rite of passage Bir geçiş ayini Men of wealth and power Zenginlik ve güç adamları Influence and fame Nüfuz ve şöhret Philosphers and leaders Filozoflar ve liderler Are members of the trade Ticaretin üyeleridir Bound by oath and honor Yemin ve onurla bağlı Like the rose and cross Gül ve haç gibi An enigmatic union Esrarengiz bir birliği Of esoteric thought Gizemli bir düşüncenin Beneath an ever watchful eye Hep tetikte olan bir gözün altında The angels of the temple fly Mabedin melekleri uçuyor Turn the key Anahtarı çevir Walk through the gate Kapıdan geç The great ascent Büyük yükseliş To reach a higher state Daha yüksek bir mertebeye ulaşmak için A rite of passage Bir geçiş ayini The final stage Son sahne A sacred home Kutsal bir yuva Unlock the door Kapının kilidini aç And lay the cornerstone Ve temel taşını döşe A rite of passage Bir geçiş ayini Turn the key Anahtarı çevir Walk through the gate Kapıdan geç The great ascent Büyük yükseliş To reach a higher state Daha yüksek bir mertebeye ulaşmak için A rite of passage Bir geçiş ayini The seven stars Yedi yıldız The rising sun Yükselen güneş A perfect world Mükemmel bir dünya A new life has begun Yeni bir yaşam başladı A rite of passage Bir geçiş ayini
Dream Theater & A Nightmare To Remember [ çevirisi ile birlikte ] A nightmare to remember Hatırlanacak bir kabus I'd never be the same Asla aynı olmazdım What began as laughter Kahkaha gibi başladı So soon would turn to pain Yakında acıya dönecekti The sky was clear and frigid Gökyüzü açık ve cansızdı The air was thick and stil Hava ağır ve hareketsiz Now I'm not one to soon forget Şimdi ben çabuk unutacak biri değilim And I bet I never will ve bahse girerim asla unutmayacağım Picture for a moment Anlık bir resim The perfect irony Müthiş ironi A flawless new beginning Kusursuz yeni bir başlangıç Eclipsed by tragedy Bir trajediyle kirletildi The uninvited Stranger Davetsiz Yabancı Strated dancing on his own Kendi başına dans eden So we said goodbye to the glowing bride Işıldayan geline vedamızı ettik And we made our way back home Ve eve geri dönüş yoluna çıktık Life was so simple then Yaşam öyle sadeydi We were so innocent Biz öyle masumduk Father and mother Baba ve anne Holding each other Birbirine sarılırdı Without warning Uyarı olmadan Out of nowhere Hiçbiryerin dışında Like a bullet Bir mermi gibi From the night Geceden Crashing glass Camı kıran Rubber and steel Soyan ve çalan Scorching fire Kavuran yangın Glowing lights Parlayan ışıklar Screams of terror Dehşetin sesleri Pain and fear Acı ve korku Sounds of sirens Siren sesleri Smoke in my eyes Gözlerimdeki duman Sudden stillness Aniden durgunluk Wrapped in silence Sessizlikle sarılı No more screaming Daha fazla çığlık yok No more cries Daha fazla gözyaşı yok Stunned and bewildered Kaskatı ve sersemleşmiş Cold and afraid Üşüyen ve korkmuş Torn up and broken Koparılmış ve kırık Frightened and dazed Korkutulmuş ve afallamış Stunned and bewildered Kaskatı ve sersemleşmiş Cold and afraid Üşüyen ve korkmuş Torn up and broken Koparılmış ve kırık Frightened and dazed Korkutulmuş ve afallamış Lying on the table Masada uzanıyor In this unfamilliar place Bu tanıdık olmayan yerde I'm greeted by a stranger Ben bir yabancı olarak karşılandım A man without a face Yüzü olmayan bir adam He said "Son do you remember? O dedi ki “Evlat hatırlıyor musun? Do you even know your name?" Adını bile hatırlamıyor musun?” Then he shined a light into my eyes Sonra gözüme bir ışık tuttu and said "Take this for the pain" ve dedi ki”bunu acı için yut” Hopelessly drifting Umutsuzca sürükleniyorum Bathing in beautiful agony Güzel bir ıstırapta yıkanıyorum I am endlessly falling Ben durmadan düşüyorum Lost in this wonderful misery Bu olağanüstü acıda kayboldum In peaceful sedation I lay half awake Huzurdolu bir sukunette yarı uyanık yatıyorum And thought of the panic inside starts to fade Ve içimdeki panik hissi yok olmaya başlıyor Hopelessly drifting Umutsuzca sürükleniyorum Bathing in beautiful agony Güzel bir ıstırapta yıkanıyorum "Tell me does this hurt you?" “Söyle bana bu canını yaktı mı?” Said the faceless man Dedi yüzsüz adam "Can you move all of your fingers? “Tüm parmaklarını oynatabiliyor musun? Can you try your best to stand?" “Ayağa kalkabilir misin?” I asked about the others Diğerlerini sordum "Is everyone okay?" “Herkes iyi mi?” He told me not to worry O bana üzülmememi söyledi As he turns and looked away Dödü ve başka yöne baktı Hopelessly drifting Umutsuzca sürükleniyorum Bathing in beautiful agony Güzel bir ıstırapta yıkanıyorum I am endlessly falling Ben durmadan düşüyorum Lost in this wonderful misery Bu olağanüstü acıda kayboldum In peaceful sedation I lay half awake Huzurdolu bir sukunette yarı uyanık yatıyorum And thought of the panic inside starts to fade Ve içimdeki panik hissi yok olmaya başlıyor Hopelessly drifting Umutsuzca sürükleniyorum Bathing in beautiful agony Güzel bir ıstırapta yıkanıyorum Day after day Gün geçtikçe And night after night Ve geceler geçtikçe We burden the oppressed Mazlumu yüklüyoruz Did they ever see the red light? Kırmızı ışığı hiç gördüler mi? Over and over Tekrar tekrar Scene by scene Sahne sahne Like a recurring nightmare Tekrarlayan kabus gibi Haunting my dreams Rüyalarımı taciz ediyor How can you prepare Nasıl hazırlanabilirsin For what happens next? Sırada olacak olana? The search you'll never have to see Asla görmek zorunda olmayacağın aramaya His father's such a mess Onun babası dağıtmıştı It's a miracle he lived Onun yaşaması bir mucizeydi It's a blessing no one died Kimsenin ölmemesi bir lütuf By the grace of God above Yukarıdaki Tanrı’dan Everyone survived Herkes hayatta kaldı Life was so simple then Hayat çok sadeydi We were so innocent Biz masumduk It will stay with us forever O daima bizimle kalacak A nightmare to remember Hatırlanacak bir kabus