Çok günler kendi suratını kullanır Haylaz bir İkindi çocuğudur Tırmanır, Akdeniz incirleri toplar İçi mor Elişi kaplıdır Arada biriki Arkadaşı boğulur Durup dururken içini çeker Gençliği Umutla hırpalanmıştır Gittiği her ülkede buldum onu Günleri mat soluktur Evi kuzeydedir Trakyada mezarları vardır Durup dururken dalar gider Arsız kalabalıktan uzaktır sonunda Hüznünün küllerini savurur Tiftik bir Sessizlik içinde Tilki kulaklı bir Zaman duyulur Denizden kopmuş yosunlar gibidir Durup dururken piposunu yakar Zeytinliğin dibinde bir ahşap Değirmen Gibi böğrünü öğütmektedir Kimseden Mektup beklemez Bizimle birlikte Dağa doğru yürür Tabancası artık kuruludur Durup dururken gözleri güler Elyazımı, Çiçeklerimi kullanır Bazen bir okul şarkısı söyletir bana Şarkıda bir çocuk bir kuşu yolar Sözleri herhalde Fransızcadır Benimle birlikte Kışa hazırlanıyor Durup dururken uzaklaşır gider Durup dururken geri gelir Yüreğime su serper Bir şeyler mırıldanır Ergin Günçe -Günlerden Eylül, Aylardan Ergin Günçe-