Külden evler, odalar.. Daralan sokaklar, gökyüzü... Çökmüş göz kapaklarım simsiyah artık deniz.. Ne dediğini bilmezliğin sürüklediği tek cümlelik hikayeler.. Ruhunun şaha kalktığı, bedene isyanın önüne geçilemez çığlıkları.. Sen ne dersen de benim sormaktan yorulmayacağım soru..? Biz kimiz? Elinde tek kadran var gösterdiği iki yön.. Yarının ümidimi seni yaşatır, bugünün gerçeğimi?... ---- Hiçbirşeyin içindeki boşluk doldurur zamanımı. Gelecek yalan olmuş daha yaşanmışlıklardan emin değilken.. Dönüp bakıyorumda, kalan sadece gidenlerden ibaret. Gittin..! Kaldım..! Şimdi hayat dejavu döngüsünde... Gözlerimi açıp kapatma zamanının arasından tadabildiğim parçanın ta kendisi. Hep aynı tat hep aynı zehir.. Acımasızlığımın doruğundayken farkettim kendime acımayı.. Sefilim, kinsizim, ruhsuzum... Kendime sen yüzünden acıyorum.. Senin yüzünden.. Sana olan kinsiz sevgim yüzünden... ---- Soğuk... Sarıldığım yaşlı ağaç benden de soğuk..! Destek olmak yerine dibe çekmek gibisi. Toprakta kaybolan yüzümün son perdesinden farkı olmayan, ölüme doğru koşarken yaşamaktan korkmanın tam karşılığıdır belki.. Neden korkmalı ki yaşamaktan.? Neden ölüm tat versin ki insana..? Ya sahtelikler çıkar karşına, ya yalanlar yakar canını. O zaman yaşam hiç olmadığı kadar zehir alır damarlarına. Yavaş yavaş çürür bedenin.. Öyle bir an gelir ki çektiğin acının tek bir ilacı kalmıştır..! Hissettikçe kendine bağlar seni, ulaşılmaz görünür bazen..? "Ölemiyorum" dersin zamanı gelir.. Ölemiyorum..... ---- Yine garipsedim bugün.. Hayat üstüme geldikçe, kenara çekilip acı çekerken görmek kendimi zevk verir oldu. Yaşamaya alışmaktan korkuyorum. Yolcusu, hancısı, kalıcısı olmak bana göre değil. Bildiğim bişey değil huzur..! Bırak yakamı hayat bırak! Madem bu kadar kötüsün, cehennemin en ahenkli köşesine gönder ruhumu. HUZUR içinde yanayım... ---- Kararan bulutlar değil, kararan gökyüzü değil.. Baktığını görmek sadece. Ne kadar karartırsan kalbini o kadar gece.. Kaçmak en basit yolu bazen. Belki en doğrusu, yücesidir kendinden değilde başkasının kalbinden yaşamak. Sevebilmek için sevmemeyi göze almak.. Benim için eskiyen denemelerim..