Amerikalı gökbilimci Edwin Hubble 1929'da galaksilerin bizden uzaklıklarına orantılı olarak daha fazla uzaklaştıklarını ileri sürdü. Bu evrenimizin sürekli olarak genişlediği anlamına geliyor diğer yandan da Big Bang Teorisi'ne önemli bir kanıt oluşturuyordu... Evreninin her yönde 'izotropik' olarak genişleme tezinin kabulünden sonra ikinci soru gündeme geldi: Evrenin genişleme hızı nedir? Bu konuda şimdiye kadar bir sabite bulunmuş değil ama çeşitli varsayımlar üzerinde tartışılıyor. Bu çok önemli bir tartışma çünkü; gökadaların uzaklaşma hızları doğru ölçülebilirse bu bize evrenimizin yaşını verebilir. Genişleme teorisinin mimarı Edwin Hubble'ın uzaklaşma sabitesindeher megapersek için (1 megapersek: 3.25 milyon ışıkyılı) saniyede 500 kilometre artma vardır. Hubble'ın uzaklaşma sabitesi doğru olsaydı evrenimizin yaşı da 2 milyar yıl olacaktı ki bugün güneşin bile 4.5 milyar yıldır varolduğunu kesin olarak biliyoruz. Samanyolu galaksisindeki en yaşlı küresel yıldız kümeleri 15-16 milyar yıl yaşında. Buna da kesin gözüyle bakılıyor ama evrenin yaşı söz konusu olduğunda tartışmalar büyüyor. Bir tarafta 'Yaşlı Evren' tezini savunanlar bulunuyor; onlara göre Hubble Sabitesi 50 civarında olmalıydı ve Hubble yanılmıştı. Bu teze göre evrenin yaşı 15-16 milyar yıl. Diğer yandaki bilimadamları ise Hubble Sabitesi'nin 100 olması gerektiğini ileri sürüyorlar ve o zaman da evrenin yaşı 11-12 milyar yıla iniyor. Ama bu tez çok ciddi bir kozmolojik paradoksu da barındırıyor içinde. Diyelim ki evrenimiz 12 milyar yıl yaşında; ama bazı küresel kümeler var ki onlar evrenimizden daha yaşlı 15- 16 milyar yaşındalar! Bu iki tezin de artıları ve eksileri var elbette. Ama bu arada bazı bilimadamları her iki tezin de yanlış olabileceğini ileri sürerek Einstein'ın Kozmolojik Sabite'sini tekrar gündeme getiriyorlar. Einstein Genel Rölativite kuramını bozmamak için denklemlerine bir Kozmolojik Sabite eklemişti. Bu evrendeki toplam kütleçekimine eşit bir itici gücün evreni dengelediği statik halde bir evren modeli demekti. Bazı bilimadamları Einstein'ın daha sonraları 'hayatımın yanılgısı' dediği 'Kozmolojik Sabite' tezinin evrenin yaşı konusundaki çok farklı ve hatta kozmolojik paradokslar taşıyan tartışmalara bir nokta koyacağına inanıyorlar. Bilimadamlarının deyimiyle 'evrenimizin yaş krizi' henüz çözülmüş değil. Bugün evrendeki toplam maddenin kütleçekiminin çok güçlü olduğuna inanılmıyor. Yani Big Bang etkisi her yöne büyük bir hızla dağılan enerjinin itme gücünü sınırlı bir düzeyde yavaşlatabiliyor. Bu da genişlemenin 'sabitesi'ni ve de dolayısıyla genişlemeyi geriye doğru izleyerek yapılacak olan 'evrenin yaşı' hesaplamasını etkiliyor. Evrenin gerçek yaşını bir kaç milyar yıl sapmayla (uzay-zamanda bir kaç milyar yıl minimum sapma sayılır) bulabilmek için çok uzaklardaki galaksilerin uzaklaşma hızlarının bulunabilmesi gerekiyor ama onlar o kadar uzaktalar ki içlerindeki yıldızları görmek bir yana bu uzak galaksilerin ışığını bile zor görebiliyoruz; en gelişmiş teleskoplarla. Diyelim ki bu ışığı izledik; ama uzay boş bir yer değilorada ışığın yönünü ve şiddetini değiştirecek milyonlarca gökcismi vardır. Galaksilerden bize gelen ışık yol aldığı süre içinde başka gökcisimleri tarafından yutulabilir. O zaman bilimadamları şu soruyu sorarlar: Uzak galaksilerin ışığı neden azalır? Bunun nedeni uzak olmaları mı yoksa araya giren gökcisimlerinin ışığı yutması mı? Çünkü araya giren her gökcismi kütleçekim etkisiyle ışığı eğip bükecektir. Bütün bu sorulara kesin yanıtların ne zaman bulunacağı bilinmiyor. Ama birçok alternatif teze rağmen evrenin genişleme hızı onun yaşının 15 milyar yıl olduğu konusunda genel bir görüş oluşturuyor. Bugünkü bilgilerimizle evrenbilimle ilgilenen herkese öncelikle evrenimizin 15 milyar yıl önce oluştuğunu teorik olarak kabul etmelerini ve daha sonra detaylı araştırmalar yapmaları gerektiğini söyleyebiliriz. Ama yarın uzaya gönderilen bir uzay aracının NASA'ya gönderdiği bir data ya da bir astrofizikçinin yeni bir denklem çözümü bütün bu teori ve varsayımları birdenbire çökertebilir. Evren bütün fiziksel kesinliklerin ötesinde sürprizlere açık bir yerdir ve uzay boşluğunun bir yerinde yeni fizik yasaları bulmak gerekebilir. ALINTI