I Kanatlanır, kanatılır bütün boşluklar. Aynalar her gün bir başka yalan söyler ve kalınır geride çizilmiş hayatlardan, geride yağmurlardan ve çığlıklardan. H e r k e s ç i z e r b o ş l u ğ u n u… II Her aşk başlarken pembe, ayrılıkta rengi siyah yalnızlığın… Herkes arar pembesini. Oysa kendinden ötesi yoktur; kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini… III Herkes sever doğumunu; kim sever ölümünü? Herkes sever doğrusunu; kim sever yanlışını? Herkes susar ayıbını. H e r k e s s u s a r a y ı b ı n ı… IV Herkes bilir gitmesini. Bir zaman öğrenirsin gideni sırtından öpmesini H e r k e s y a ş a r h a s r e t i n i… V Herkes geçer gençliğini Herkes…Buğusunda anıların yitirir kekliğini… VI Herkes yaşamakla suçlu, aşkıyla hükümlüdür; herkes doğarken ölümlüdür… Herkes ölür ölümünü; göğe salıp düşlerini, salıp tenini, nefesini bırakır ceketini. H e r k e s b ı r a k a c a k t ı r c e k e t i n i… Yılmaz Odabaşı