İstanbul Bir tohumdan daha az değil Fatihin büyük güvercin kanatları Meleklerin sık aralıklarla Dokunduğu toprak Güzel buyruklar Gürbüz havalar Boğaziçi bir akımdır Bir akan sudur Nice dergahlar Dinler gibi nabzını Yeni doğan çocukların Yamaçlarda mezarlıklar Sever gibi bazıları Açık havada gömülmeyi Çocuklar Topkapıda Sedef kabzalı kılıçlar ellerinde Rahlelerde Kuran Tefsir Arapça Farsça Dikkatle önünü iliklemede Padişah ve şehzade Açiliyor dev bir kapi Dikiliyor dev gibi bir sütun Sütun başi sütun ayagi Dibinde dilek şikayet sahipleri Birer gürz gibi sag ellerinde Iradeleri Bir ellerinde arzuhalleri Ogullarim Dikkat edin Hak yemeyin Ogullarim Mümkündür Topal bir karinca Mihnettir Ogullarim Mümkündür ki Bir baş kesilir avluda Akin, akan kanla Cihangir Taş yokuşlar Eyüp Sila sila Medine Aci Bu tortu Karartir camlari Yorar küpleri En berrak sular bile Ve kapaniyor saray kapisi Saklaniyor Sari sari altinlar Korkup Şimdi birden Eminönü kalabaligi Kimseyi tanimazsin Kiyafetinden Yüz çizgisinden Katil efendi Hirsiz baş köşede Haksiz hakli Şer belali Örtünmüş güneş Çoktandir, yüzü nerde Ya o ay Kara bir zibin biçmiş kendine Bir düş O buyruk Şefaat Gürbüz hava O güzelleri Istanbulun Dönüyor demir teker Cahit Zarifoğlu