"İkimizde o tacı istiyoruz" diye mırıldandı Sara.. Söz konusu Bizans tacı, İstanbul-Arizona arasını hiçde yasal olmayan bir yolla kat etmişti. Ve genç kadın, karşısındaki adamında o tacın peşinde olduğunun çoktan farkındaydı. Bir sanat dergisi muhabiri olmazadı Noah Lancaster! Sara ise, bütün tecrübesi okuduğu polisiye romanlardan ibaret, aklı başında bir sanat tarihi profesörüydü yalnızca. Böyle bir işin altından kalkabilmek için Noah'la işbirliği yapmaktan başka çaresi yoktu. Her ikisininde o tacı çalmak istemelerinin nedeni başkaydı ve bu nedenleri açıklayacak kadar birbirlerine güvenmiyorlardı... - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -- - - - - - Sara'nın yüzündeki dehşet ifadesini görünce, Noah'ın kafası biraz daha karıştı.. "Peki tacı çaldığında ne yapacaksın?" diye sordu. "Tabii ki Türk hükümetine geri vereceğim." "Yani başını bu kadar belaya sokup, ölümü bile göze almanın amacı o tacı Türkiye'ye geri vermek mi?" "Tam olarak değil tabii!" Sara bu adamın ona tepeden bakmasına iyice kızıyordu artık... Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz. Alternatif Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz.
küflüyü güzelleştiriyorsunuz hanımlar. ellerine sağlık hilalcim. tarayacak türkçe bd bulamayınca çevirmeye başlayacağız galiba Farid Farjad'dan bir parça uçurdum sana.teşekkürler.