Küçük İskender 'den Sözler..

'Şiirler ve Güzel Sözler' forumunda sha. tarafından 23 Eyl 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Tanrı soracak sana 'neden bırakıp gittin?'
    diye. İyi ezberle! Sevmiyordum diyeceksin.

    Tahtından indirilip boynu vurulmaya götürülen çocuk padişahlar Eve mi gidiyoruz oyun bitti mi?! diye sormuşlar mıdır?! Kaç çocuk sevgilinin boynunu vurdun sen..


    Sadece ben. Kalbimi
    duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi
    yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış
    olmadığıma
    inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi
    değilsem
    bile hiç olmazsa başkayım...



    Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız. Toplum sizi yalnızlıkdan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar!..



    iki sözcükle gözlerine yazardım kendimi acemice!
    ve bayram harçlıklarımı açlıklarımı düşürmüş olurdum böylece!



    'Diyemediklerim yoktu benim... İçimdeki
    sessizlik değil 'sensizlikti'.. İçimdekilerini haykırdım.! Bana sadece
    yankıları kaldı.. Ben yine aşkta sınıfta kaldım..''



    uzanıp topraktan çıkarttın beni
    tozumu sildin hohladın parlattın
    ovdun ve okşadın beni
    çıktı içimdeki cin;
    ondan
    -gidecektin mecburdun hepsi gibi-
    affını diledin.

    mayıstı. mecburdum.
    seni o yüzden bağışladım!



    Düşlerimin yıkıldığı gece oturup bütün resimleri yeniden yapıştırmayı denedim. Her resimde hep bir parça eksik çıktı.





    git gidebildiğin yere kadar .. bu liman da
    kaybettiğim ilk gemi sen değilsin.Ama şunu
    unutma!. rıhtımda kalanı değil çekip gideni vurur fırtına.



    konuşan eşyalar getir bana
    koku alan cisimler takla atan hacimler
    normali hiç anlatma bana
    uzak dursun sistemin kalıcı terimleri.



    Aşk herhangi bir gün olarak katılır haftaya
    salı ile çarşamba arasında bir yere
    aşkher koşulda eğlenceli; aşkistedi mi sereserpe!



    Varsın kırmızı ışıkta dursun otomobiller ben serilip yere 'gökte kaç yıldız var acaba' diye sayacak kadar hayalperest pervasız korumasız ve sonsuza kadar salak kalacağım.​




     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    **Kana tek kelime ögretemedim.Kan emeklerken ayaga kaldıramadım yarayı. Acıkızımdı..Hüzün oglum..Hangisini cok sevdigimi annelerine bile söyleyemedim...


    **Sevgilim! Korkma sakın.. Can verebilmekte bir hedef..


    **Damdan dama atlarken düşen bir kedinin gözlerii var
    şimdi kana batan yüzümdee.
    Yüzümü ellerinin arasına all
    Hani tutarmış gibi
    bir sincap cevizinii..


    **Beni bir halk öpüyorsa âşığım
    Beni bir devrim kucaklıyorsa sadığım sevdalıya...


    **Aşktan bana her mevsim çığ düşüyorr
    Aşkın mı? Böyle bir şarkı dinlemiştim.
    Ne kimse söylüyordu ne de ben eşlik ediyordum.


    **Bütün aynalarında tükürdüm kendi yüzüme
    yüzümü ayna üzerinde boyadım
    ki ben gittikten sonra kalsın orada
    sahte suretim
    bu suskunlugun ortayerinde başlayan şarkılar gibi
    hani o çok sevildiği halde dinlenirken hep ağlanılan
    nedensiz
    ben olanların en fuzuli yanıtı olarak
    verildim bütün sorulara
    önemsemediniz!


    **Farkındayım ölsem cesedimi gerçekten teşhis edebilecek tek insan odur!
    ceset de olsam hainim hâlâ.
    Ne mutlu sana!


    **senin bu gömlek
    senin bu pantolon
    artık yalnızca eşyaların
    artık yalnızca eşyalarını sevebilirim
    artık yalnızca eşyalarınla ağlıyoruz
    en fazla seni özlüyoruz


    **Ağlarken yüzünü gökyüzüne çevir ki melekler gözyaşlarını silebilsin...


    **Bildiğin ö l ü y o r u m !!


    **Üstüne dökmeden sev beni!


    **Çat kapı girdin ruhuma kaptın götürdün beni; satılan mal geri alınmaz sevgilim.​
     
  3. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz


    "Anladım
    ki benim içimi cız ettiren ona vız geliyor."

    Fazla
    ciddiye almayın bu hayatı nasıl olsa içinden canlı çıkamayacaksınız!

    Eyy sevgili; elma dersem çık armut dersem
    çıkma! eel-muut".. İster çık ister çıkma. Sen bilirsin artık.

    Seviyorum... affet" dedi ya.!! O an insanın sadece ağzıyla gülmedigini anladım..

    Biliyorlar aslında.Seni gazete kağıdına sardığım şarap gibi biliyorlar.Uluorta ve gizli gizli seni sevdiğimi.​
     
  4. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Dik tut başını. Meraklanma buluta çarpmaz, Gök delinmez, Derinlik bozulmaz !

    Sen 1'imdin benim! Bense 0'dım gözünde...Görüyorsun ya sevgilim ;10 numara aşk yaşamışız seninle.....

    Çünkü hayat, ölümün insana oynadığı en trajik, en mükemmel, en acımasız oyunuydu. Senin için ölüyordum. Durum buydu!
     
  5. SeaBoy`

    SeaBoy` " ۱۹ ٦ط "

    " sevgilim! sana eşim diyemem!
    eşim demek, benzerim demektir.
    ben, bana benzeyen birini sevemem! "
    -----


    sana tuz yalatsam; sabaha kadar tuz yerine suyu düşünürsün.
    işte çelişki burada gibi görünse de nesnel hareketin kanıtıdır bu.
    bir durumla uyarılan her durum, bir başka durumu işaret edecektir.
    beni sevdiğini söyledikçe sen, ben bir diğerini sevdiğimi hatırlayacağım. buna ihanet diyemezsin ..​



    ----
    sen bir mıknatıssın..
    şeffaf ..
    ve ben çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla ..
    kan şekerim düşüyor..
    ağzım düşüyor..
    ellerim..
    en çok da ellerim düşüyor.​



    ----
    son ödeme tarihini unuttuğumuz fatura gibiydi aşk!
    senin gözlerini kesmişlerdi, her yer karanlıktı..
    benim gözyaşlarımı kesmişlerdi, artık akmıyorlardı!
    borçluyken yakaladı aşk bizi..
    bizim suçumuz yok!
    ayrılık çok erken icraya geldi..



    ----
    sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden ağlıyorum...
    acizim işte kabul ediyorum, hıçkıra hıçkıra ağlarken esrar gibi çekiyorum burnumu.
    yanağımı siler misin?
    biraz kan kalmış.
    seni öpmek, bir sigaradan nefes çekmek gibi bu son gecede, tuzlu
    bir sigarayı basmaksa gözlere, sen olmayan bir cümle kurmak gibi, biliyorum
    bu aşkta biraz ayrılık kalmış.
    bize kalan tek renk kırmızıyken, mavi bir oğlumuz olsun isterdin, neyse
    bırak annenin okuttuğu dualar avuçlarında dursun
    ve sus, lütfen, içimde biraz umut kalmış.
    bir rüya için ağıt yaktım, bak uçuşuyor hala külleri...
    yeter, okşadığın tetiğe bas artık bende biraz can kalmış...




    ----
    hepimiz karanlığa sığınmış böcekler değil miyiz aslında...
    antenlerimiz korkuyla, acıyla ,aldatılmanın ironisiyle titremiyormu sanki...
    saklandıgımız yerden yeryüzüne, yeryüzünün kötü adamlarına şüpheyle yaklaşmıyormuyuz?
    bizlerde delirmiyecekmiyiz bu sistemde, bu koşullarda, bu baskıyla...
    her an üstümüze bi terlik inebilir, sevgilimizin yüzü cibinlikle örtülebilir ya da ruhumuza sıkılan bir filtre zehrin doruklarına ulaşabiliriz.
    artık mutluyuz.
    çünkü bunca böcek savarın saldırıya geçtiği bir coğrafyada ters dönsek bile hala oynatabiliyor ve gökyüzüne , gökyüzünün şahane yıldızlarına.
    yıldızlardaki küçük prenslere umutla bakabiliyoruz.
    iyiyiz, iyiyiz...
    hakikaten iyiyiz.
    öldüremiyorlar .
    ezemiyorlar.
    milyonlarcayız.
    dahada milyonlara katlanacağız.
    gülümseyin ve gülümseyebildiğiniz için ağlayın



    ----
    beni bir fıkra sanma sakın.
    gülemezsin yüzüme.
    beni bir şiir sanma sakın.
    kafiye taşımaktan hoşlanmam.
    beni bir şarkı sanma sakın.
    adımı fısıldarken kaktüs batar ağzına....
    beni bir ülke sanma sakın.
    sınırlarımdaki askerler,işsizlikten orospu oldu!
    beni bir öküz sanma sakın.
    çünkü sen o kadar hülyalı bir tren değilsin!..




    ----
    sen küfürsün. ben bu küfrü etmeyi reddediyorum.
    seni sana ediyorum.
    seni sana bir hançer gibi tam da adresinde,
    o dolaylarda saplarken parmak izim kalsın istiyorum.
    yüzünde parmak izim kalsın.
    ister bir gözyaşı olarak taşı onu, ister alaycı bir ifade diye.
    kalsın.
    yüzünde parmak izim kalsın.




    ----

    senin yaşın aşka tutmuyor çocuğum hiç gelme
    açıkta kalırsın
    aşk insanı acıktırır
    aşk insanı bir ölüme susatırsa aşk diye anılır
    senin mahallende aşk masallara giremez
    masala giren aşk çıkamaz o mahallelerde!
    masalların aşkına,benim aşkıma,allah aşkına
    senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim,lütfen gelme....



    ---
    bizim senle hukukumuz var...
    avukatımız var, suçumuz var...
    bizim senle bir ömrü paylaşmaya andımız;
    bu andı çiğneyip iç yüzümüzü ifşa eden ihanetlerimiz,
    ...birbirimizi kolayca harcamanın lüksü,
    bu lükse sığan baş önde boş boş oturuşlarımız var.
    konuşamayışlarımız, hiçbir şeyi açıklayamayışlarımız,
    kaçıp gitmeyi erdem sayışlarımız var.



    ----
    tecavüzden sonra "zevk aldın mı?" diye
    sormak nasıl abesle iştigalse gidişinin ardından aylar sonra arayıp
    "nasılsın, ne yapıyorsun?" diye sorman da o kadar abesti
    işte..
    uyuz bir itin kasığındaki pire kadar mutluyum..
    ve başını çöpe soktuğu için kıçı açıkta kalan bir kedi kadar tetikteyim.
    tut ki mutluyum..
    tut ki yıkıldım...
    sana ne..!!!



    ----
    tercumesi zor izahlarin anlam azaltma dersindeyim..
    bugun biriyle sevissem,yarin cenazesindeyim...!



    ----
    "aklının pususuna yattım
    seni indirdiğimde inecek, gerçek cehenneme zifir şafak!
    mânâm telaşlanırken
    mânâsızlığım rahatlayacak.."



    ----
    sevgililerim beni terk etti.
    enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor.
    hayatımı etkisi altına alan yağışlı havadan umudumu kestim.
    çetin ceviz hüzünlere kaptırmayacağım paçamı..


    ----
    hüzünlü bir küfür bilen var mı mayıstan başka; hani şeytan diyor ki durma çözül, dağıl milyarlarca hücreye ve git, ağlamaya uzak bir şehirde yeniden başla!

     
  6. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Bir organ nakli gibi sevmiştim seni;
    Çürük gözlerine bağışlanan ellerim
    Yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim..
    Darmadağın kadınlarındarmadağın ettiği erkekler gibi
    Sevmiştim seni
    Çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması
    Sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması..

    Aslında işin açıkçası;
    Rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi
    Hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi
    Geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi...


    Sevmiştim seni Ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi
    Neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi
    Ortalık yerde durup dururken
    Sevmiştim seni Atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı
    Mızraklar kırıldıkalkanlar delindiganimetler paylaşıldı.
    Kasaba meydanında birbirini dövmekten
    Yorulan iki kovboy gibi
    Bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle
    Kendisinden farklı
    Kendisinden ayrı
    Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi
    Aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi
    Katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla
    Sevmiştim Seni


    Küçük İskender
     
  7. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Sesini özlemedim Yüzünüde.Ellerini de.Yanımdaki varlığını hele hiç!Daha yazamıyorum Uzayan burnum kalemime çarpıyor. Bırakıyorum!!

    Kadınlarasla unutmaz diye birşey yok...Kadınlar unutmak zorunda kaldığı herşeyi unutabilir; ama neyi unuttuklarını asla unutmazlar..."

    Kim bilir.. Belki de yaralarımıza üflerken öğrendik ıslık çalmayı...!


    Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp
    ''Aşk Olsun'' dediğinde ''Keşke'' demek için can atıyordum..


    Sana söz hayat bundan sonra;kimseyi göz çukurlarıma ekip büyümesi için gözyaşı dökmeyeceğim...


    Farkındayım..Ne yazıkki "Seni Seviyorum" diyerek pot kırdım
    Jüri yılın en iyi çıkış yapan aşığı seçti beni Sense sekiz dalda en iyi ihaneti kaptın Tebrikler...
    ------
    Adındaki harf kadar alfabem
    ------
    Sevme beni bile bile benle aldatıyorsun yalnızlığı​
     
  8. HüzünYıldızı

    HüzünYıldızı New Member

    “bir gün bana ihanete kalkışacak olursan beni sana emanet ettiğim silahla değil kendi silahınla vur.. “

    "onlar love derler bizim sevdamıza
    olsun!
    lav’dır her iki dilde de aşk!
    onlar yapabilmeyi ‘can’ arkasına saklar
    bizler
    ruh doldururuz canla maharetlerimize!ustaca!
    elbette iskender de sevebilir/eğer can varsa lavında!"

    "..bazı aşklar bitmesi için yaşanır.
    Bazı
    doğum günleri kötü geçer.
    Bazı romeolar julietleri iplemez...
    Boşver
    ... Kim aşktan Ölmüş ki !"

    "Bu aralar çok meraklı zarif bir yağmurumBana
    halk arasında kısaca ''fırtına'' diyorlar."

    "Biliyorum kavgada bile söylenmez bu söz ama söyleyeceğim:
    Seni seviyorum !"

    "''Seni sevmeler cumhuriyeti'' kalbe yapılan ağır
    bir darbeyle yıkılmıştır."

    "-Oof dedi.
    -Ne oldu? dedim .
    -Hiiç dedi.
    -Herseyi bırak gel benimle dedim.
    -Olurmu ? dedi.
    -Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    -Olmaz dedi.
    -Neden? dedim.
    -Aynı tabaktan yeriz dedi.
    Bir daha Sevdim.."

    "..çünkü ben sevdim mi herşeyi ağlatmak isterim
    en başta da anlamlı nesneleri.."

    ''Yanlış adrese gönderilmiş bir mektup gibi ne
    olur iade et kendime beni.''

    "ben burdaki ateşi ordaki buz için yaktım!"

    " Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı odeyecek kadar ayığım.."

    " Ben neden senin avuçlarına bakarken kendi hayat çizgimi aradım !? Ben neden hava durumu sunucularının bölgelerdeki gözyaşı miktarlarını da belirtmesini bekledim,yağmurlarla birlikte !? Ben neden bütün süpermarket raflarında senin konserveni aradım ?! Ben neden senin telefon numaralarını kutsal kitaplarda bir şifreye de...nk düşürmeye çabaladım ?! Ben neden soğuk suyla yıkanırken hep sen üşüyorsun sandım ! "


    "Bana 'benden iyisini bulamazsın' diyen sevgilim: Ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.."


    "sen bir defa olsun “seni seviyorum” yalanını at ;
    melekler günahını bana yazsın olur mu ? "


    ”attığın tüm zarlar kaybettirdi bana.. hani sen benim düş-eşimdin…”


    ”ah be çoçuk ah! seninki, masalda ki pamuk prensese aşık olmak değil..
    uyutulduğun ninnideki bostana giren danaya yüreğini vermek…”

    ”bırak şimdi yumurtayı tavuğu. al sana yüzyılın sorusu ;
    kalp mi aşktan çıktı / aşk mı kalpten sevgili ?..”

    ”nasıl bittiyse bundan öncekiler.. bu da biter..bite bite bende biterim..olur biter”

    ”bu aralar yine çok abur cubur konuşuyorsun,
    pişmanlayacaksın iyice. biraz dediklerine dikkat etmelisin…”

    ”senin hep ”seni seviyorum ama…” ların vardı. benimse ” ama seni seviyorum”larım …”
    ”siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla,
    onu incitmeden,
    kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor
    insan bu,
    azat etmek de gerek korkmayın,
    …unutuluyor!”

    ”sana, senli masalımı anlatmamı ister misin?
    bir vardın, bir yoktun.
    -en çok yoktun!
    -evvel zamanların, şimdiki zamanlarımın kalburundan aktı gitti..
    ve sen zamanla ‘hiç’ oldun.”

    ”senden sonra kaç lekeli aşk yaşadım bilmiyorum.
    lekeli diyorum çünkü senin anılarınla kirlettim hepsini…”

    ”yanlış ışıkta geçmiş bir aracın ardında kalıp can çekişirken,”kırmızı” “kırmızı”diye sayıklamak gibi bir şeydi sen giderken konuşamamak..”

    ”öğrendik ki gidenin nerede olduğunu düşünmek saçmalıktır.öğrendik ki hayallerin yıkılması,hayallerin kurulmasından daha ucuza mal oluyor.”

    ”git gidebildiğin yere kadar.. bu limanda kaybettiğim ilk gemi sen değilsin! ama şunu unutma! rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına…”

    ”ben sana uyandım,sen başkaları ile uyurken…!”

    ”aramızdaki yaş farkını sorun etme. sevgide bunun önemi yok; insan ile tanrı arasındaki yaş farkını düşünsene.”

    ”civarda bana benzer bir hayvan görürseniz hemen vurun!
    yoksa sevip evcilleştirmek zorunda kalırsınız…!”

    ”tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim ,
    sen beni hep bıraktın bense hep arkandan ağladım..”

    ”kızının adını ’sarmaşık’ koy anne. hayata ve hayale sarılarak büyüsün.
    oğlunun adını ’veda’ koy anne. hayatı ve hayali terk ederek yürüsün..
    kendi adını ’cefa’ koy anne.. hayatı ve hayali önüne katıp da sürüsün.
    benim adımı koymayı bir zahmet unut anne.
    hayattan ve hayalden utanıp da çürüsün”

    ”seni ilk gördüğüm gün
    bir martı oydu iki gözümü de”

    ”olur bırakma sigarayı, ****** et sağlığa zararlı sloganını.. sen
    bilmiyorsun, gittiğinden beri izmaritlerde dudak izini aradığımı..”

    ”kendini bir bok sananlarla aynı kanalizasyonda olmak zor.”

    “en basit yalanları gözümün içine bakarak söyleyen aptallar tanıdım. inandığımı sandılar; bense onların kuş kadar akılları ve cahil cesaretlerine hayrandım.”

    ”sessizce fısıldadı “hep mutlu ol” içimden cevapladım “sen hiç mutlu olma” ” … şimdi kim kimi daha çok seviyor acaba…
    mutlu ol diyen mi olma diyen mi ???”

    ”karpuz seçerken gösterdiğimiz özenin yarısını sevgili seçerken de gösterseydik,
    bu kadar kelek aşklar yaşamazdık.”

    ”oksijensiz bir ortamda nefes almaya çalışmak gibi bir şeydi
    sen kokan sokaklarda sensiz dolaşmak…
    şimdi o sokaklarda dolaşmıyorum ama
    kokunu her hissedişimde sen kokan herkese basıyorum küfrü…”

    ”önceleri hatayı hep kendimde bulurdum… “az geçtim” kalbinden…! derdim hep… söyleyemedim sevdiğimi diye ağlardım geceleri…
    ama senin bir başkası için yandığını gördüm ya…
    “az geçtim” demiyorum artık… bir harf daha ekledim acım diner belki diye…
    artık ” vazgeçtim…”


    ”neden her zaman zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun”diyordu.
    onu su gibi aziz kıldığımı bilmiyordu..”

    ”affedilen vazgeçilendir…
    o, affedildi…
    çünkü ondan vazgeçildi !…”

    ”sen çok güzel hayvan taklidi yapardın.
    beni de taklit etsene ! biraz daha cesaret sevgilim …”

    ”seni tanıyamıyorum artık derken ne kadar da haklıydın… ben de
    seni sevdikten sonra kendime hiç rastlamadım…”

    ”boşuna beklemişsin. gelemezdim. ayaklarımı kuş çaldı.
    boşuna sevdalanmışsın. sevemezdim.
    kalbim rulet çarkı. boşuna dövünmüşsün. kabullenemezdim. mezarım çift kişilik değil sevgilim!”


    ”kapat ağzını sevgilim.! yalanların cereyan yapıyor.!”

    ”olur ya gökten üç elma düşerse, üçü de sana girsin!”

    ”bizim gibiler yüksek gerilim hattında flört ederler..”

    ”şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum..
    bu da mı o.çocuğu acaba diyorum..!”

    ”kim tutar ki elini bir daha.. içini kanatan
    bir rüya olur bu yara… bir masalın sonunda ölüme…
    aşkını anlatan bir kadın olur bu defa”

    ”ipodunda hiç dinlemediğin, sırası gelince geçtiğin parçayım..
    ne dinliyorsun ne de siliyorsun!…”

    ”diyemediklerim yoktu benim..içimdeki sessizlik değil ‘sensizlikti’..
    içimdekilerini haykırdım.! bana sadece yankıları kaldı..
    ben yine aşkta sınıfta kaldım..”

    ”doğaçlama yaşıyorum, artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.
    .”umrum”a yaklaşmasın kimse..
    ne halim varsa görmekle meşgulüm şimdilerde…”

    ”allah belanızı versin
    doktor kontrolünde terkediyorum seni!…”
    ”hafızamı kaybetttim, dedim doktora..
    “bir tek, onu sevdiğimi hatırlıyorum…”

    ”misafirliğe gittiğim evlerde yırtık çorabımı saklar gibi saklıyordum seni deli gibi sevdiğimi…”

    ”söyleyecek sözüm yok. yeni bir sevdaya tutulana kadar yerçekimsiz
    ortamda şizofreni dersleri alacağım.”

    ”sev-gil-i hangi gillerdensin sen?!
    muhtemelen bütün duygulardan yoksun; züğürtgillerden…”

    ”kapat(a)madım kapılarımı sana, sıkışacak diye parmakların…
    ‘ gitme ‘ dedimse nefsi müdafaaydı bu sadece…”

    ”önce aldırmadım seninle güzelleşen her şeye..sonra tüm parfümeri dükkanlarını aşındırıp kokunu ararken anladım seni deliler gibi özlediğimi…”

    ”elimi telefona uzattım; ‘aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor!’
    aradığımız kişilere ne zaman ulaşabildik ki!
    biz zaten onları hep ulaşılamadıkları için aradık…”

    ”ben taşındım artık “sol” yanından, kiraya verebilirsin o boşluğu… ”

    ”baş aşağı bir gelecek tasarlıyorsun bana !
    seni seviyorum.
    hiç yokmuşsun gibi seviyorum seni.
    art niyetsiz, hak etmediğim, hak etmediğin kadar temiz”
    ”sana hediyem olsun, al , kanlı ağzımdan tükürdüğüm fatiha ….!! ”

    ”aaaaa hadi ama bakkk arkandan ağlar sonraa….
    hadi son lokma,aç bakimm ağzını…. ye yalanını…!! ye ihanetini…!!
    çiğnemeden yut…!! sindiremeden…!!hadi!! son lokma…!! büyümen lazım”


    Küçük iskender
     
  9. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Aşkı hep 'iki kişilik' diye öğrettiler bize. Peki ya kişilik bozukluğu sonucu mu dahil edildi 3. kişi aşk bildiğimiz şeye ?

    Bunlar da geçecek şüphesiz.
    Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki...

    de gülüm!
    De ki: ela bir günde geleceğim
    istanbul darmadağın olacak saçlarım
    darmadağın. Hepsi darmadağın!
    üzülme gülüm! Toparlanacağız birlikte
    ...ayağa da kalkacağız yürüyeceğiz de gülüm
    hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!


    Ronaldo'nun hareketleri gibi mükemmeldi gelişin.Messi'nin çalımları gibi zevk vericiydi ilk öpücüğün.Xavi'nin ara pasları kadar güzeldi "canım"deyişinve Guiza'nın gol kaçırışları gibi aptalcaydı gidişin
     
  10. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm....

    AR'mut deyip geçmeyin onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur..

    Yüzünün yarısını bana vereceksin!"
    Yüzümün bir yarısı intihar eden sevgilimin peşinden gitti. Öte yarısı film artisti olmak için evden kaçtı.

    Hayvanlar insanlar için yaratılmıştır" diyor İncil.
    Belki de o yüzden bağlıyım sana.
     
  11. vineyard

    vineyard Member

    ‎'Şerefsizim! Seni seviyorum'' dedi. Hangisine inanacağımı şaşırdım. '

    Küçük İskender
     
  12. zipper

    zipper quae nocent docent

    Seni gözümde fazla büyütmüş olabilirim.
    Önemseme lütfen.
    Küçük çocuklar bozuk paraları hep büyük zannederler!
     
  13. zipper

    zipper quae nocent docent

    İnsan sevdiği şarkılar kadardır.....
     
  14. zipper

    zipper quae nocent docent

    De Gülüm

    De gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
    İstanbul darmadağın olacak, saçlarım
    darmadağın. Hepsi, darmadağın!
    üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
    ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
    hem de çelikten toprağını dele dele hayatin!

    De gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
    sevgi, bitmiştir güven!
    güven bana gülüm!
    sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
    hasretten-hakikaten-ten değiştiren yüzüm!

    Göreceksin gülüm! Bekle!
    hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
    hainlere, ezilmelere alışacak..
    göreceksin-sevinçten ağlayacaksın gülüm-ki
    iste o vakit bana-doğrudur!-
    sair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
    bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var,
    sokaklar var, kediler!

    İnan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
    ölüm inananlar için sessizce
    kara kaplı kitaplardan çıkartılacak..
    göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
    artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
    bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak!

    Küçük İskender
     
  15. zipper

    zipper quae nocent docent

    Hiçbir kastım yoktu , hiçbir şey kastetmedim seni severken .
    Kasıtlı sevmedim seni yani ,

    Allah fısıldadı kulağıma ;
    ' Nasıl ölmek istersin ? ' diye ,

    Ben de seni seçtim . . .
     
  16. zipper

    zipper quae nocent docent

Bu Sayfayı Paylaş