Başlangıçta yalnızca büyük bir boşluk vardı (Ginnungagup). Yeryüzü biçimlenmeden önce ölüler dünyasından (Niflheim) başka hiçbir şey yoktu ve burası içinde 11 nehri barındıran büyük bir kuyuydu. Niflheimın güneyi aşırı sıcaktı ve muhafızlığı Sutr (zifir anlamında) adlı bir dev tarafından yapılırdı. Niflheimın geri kalanındaki tüm nehirler donmuştu ve bu nehirler Ginnungagup tarafından çepeçevre sarılıyordu. Ta ki sihirli kıvılcımlar donmuş nehirlerin üzerine düşene ve onları eritene dek. Eriyen sulardan sızan damlalar Ymirin bir devin şeklini alır ve Ymirin terinden diğer dişi ve eril devler meydana gelirler. Mitolojinin bir başka anlatımına göre eriyen damlalar Audumbla adlı bir ineği oluşturur Ymir bu ineğin sütüyle beslenir. Audumbla ayrıca tuzlu buz parçalarını yalayarak ilk tanrı Buriye biçim verir. Bir zaman sonra Burinin oğlu Bor Bolthorr adlı devin kızıyla evlenerek Odin Vili ile Veden oluşan tanrılar birliğini meydana getirirler. Odin ve erkek kardeşleri tanrıların düşmanı olan Ymiri ve ondan meydana gelen devleri öldürdükten sonra iki kutsal ağacın gövdesine sahip oldukları maharetlerinden bazılarını sunarlar: düşünme nefes alma işitme görme Gerçekte bu ağaçlar insan ırkının arketipidir. Erkek Askrdır (kül ağacı) ve kadın Embladır (sarmaşık). * Alıntı