Lüfer

'Yemek Tarifleri' forumunda Pl1 tarafından 30 Tem 2012 tarihinde açılan konu

  1. Pl1

    Pl1 Mary Poppins Site Yetkilisi

    Bu avlanma yöntemi değişmedikçe, bizler yavru halindeki lüferleri almaya devam ettikçe, bir kaç yıla kalmadan "Balıkların Efendisi Lüfer" i ancak resimlerde ve anılarımızda göreceğiz!

    Balık sofralarının vazgeçilmezi lüfer, etinin lezzeti ve kendine özgü aroması balık severlerin liste başı balıkları arasında gelir.
    Türkiye balıkları hakkında müthiş bir araştırması ve bilgisi olan ve bu bilgileri kitaplaştıran Karakin Deveciyan Üstat, der ki;” lüfer balığı diğer balıklarla karıştırılmaz, etinin lezzeti, kendinden büyük balıklara saldıracak kadar gözü pek olması ve oltaları kırmakta ve kaçmaktaki ustalığı ile çok belirgin olarak tanınır”.
    İstanbul halkı için çok değer verilen lüfer balığı, tarihimizde kimi zaman “boğazın sultanı” kimi zaman “boğazın dişlisi” olarak anıldı. Çok sevilen boğazın kabadayısı lüferin gelişme evrelerine göre, koruk, defne, çinekop, sarıkanat, lüfer, kaba lüfer ve kofana şeklinde isimlendirmede bulunulmuş. Başka hiçbir balığa bu kadar derinlemesine tanımlamalar yapılmamış. Oltayla balık tutma sevdalıları, sonbaharın başında Boğaz’ın Karadeniz girişinde sabırla bekleyerek mevsimin ilk lüferini avlamaya koyulurlarmış.
    Yumurta bırakmak için yaz aylarında Ege’den, Marmara’ya ve Karadeniz’e çıkan lüfer sürüleri eylül ortasından itibaren Karadeniz’in besili sularında gelişerek inişe başlar. Artık boğaza inerek serüvenlerine devam ederler. Bu iniş sırasında, günümüzde güçlü radarlı balıkçı teknelerinden kurtulabilirlerse boğazda ve Marmara’da uzun süre kalır, av verirler.

    Günümüzde yoğunluklu olarak ağ ile tutulan lüferler sürü halinde yaşarlar. Çok hareketli olmayan lüferler daha yağlıdır ve bu nedenle daha lezzetli olurlar. Olta balıkçılığı ile avlanan lüferler sürü dışında başıboş gezen balıklardır. Çok hareketli olduklarında yağ oranları düşüktür. Lezzetleri ağ lüferlerine göre daha düşüktür. Fakat olta lüferleri avlandıktan sonra ağ lüferlerine göre kendilerini hemen bırakmazlar. Tazeliklerini uzun süre korurlar.
    Bir zamanlar Haliç’e kadar giren lüferi artık yavaş yavaş boğazda göremeyeceğimiz zamanlar yaklaştı. Lüferin korunması için yapılan çalışmaların tamamının desteklenmesi gerekir. Yapılan son çalışmalardan sonra Haliç’e bazı balıklar geri dönmeye başladı. Umudumuz bir gün lüferi Haliç’te görmek olsun.



    LÜFER PILAVI
    Malzemeler:
    1 lüfer
    300 gr pirinç
    100 gr tereyağı
    75 gr zeytinyağı
    1 tatlı kaşığı tuz
    ½ çay kaşığı tarçın
    ¼ demet ince kıyılmış dereotu.

    Hazırlanışı:
    Lüfer balığı ayıklanıp içi temizlenir yıkanır. Bıçak yardımı ile fileto edilir kılçıkları ayıklanır, balık hazır hale getirilir. Tencerede tereyağı ve zeytinyağı kızdırılır, su ilave edilir. (Salma usulü olacak ). Tuz ve tarçın serpiştirilir. Islanmış pirinç yıkanır ve süzgeçten suyu süzdürülür, kaynayan suya boşaltılır ve karıştırılır. Kaynamaya başlayınca balık filetoları pilavı üzerine bırakılır, ocağın altı kısılır. Ağır ateşte
    10 – 12 dakika bekletilir ve ocaktan alınır. beş – altı dakika dinlendirilir. Servis kabına alınır üzerine kıyılmış dereotu serpiştirilir.

    LÜFER YAHNISI
    Malzemeler:
    1 lüfer
    1 ince doğranmış kırmızı soğan,
    1 diş sarımsak
    1 kabuğu soyulmuş ve ince doğranmış domates
    1 yemek kaşığı sirke
    2 yemek kaşığı kuş üzümü
    2 kabuk tarçın
    1 adet defneyaprağı
    3 yemek kaşığı zeytinyağı
    1 su bardağı su
    ½ çay kaşığı toz karabiber
    1 çay kaşığı tuz.

    Hazırlanışı:
    Lüfer temizlenip yıkanır. ince dilimler şeklinde dilimlenir. Zeytinyağında iki tarafı kızartılır. Balıklar tabağı alınır. Tavada zeytinyağı kızdırıp ince doğranmış soğan ve sarımsak ilave edilir. Soğanlar iyice pişince domates ilave edilir, karıştırılır. Tuz, biber, kabuk tarçın, sirke, kuş üzümü, defneyaprağı ilave edilip bir bardak su eklenir. Bir taşım kaynatıldıktan sonra kızarttığımız balık dilimleri kaynayan sosa ilave edilir. Ağır ateşte sekiz – on dakika kadar kaynadıktan sonra ocaktan alınır. Sıcak olarak servis edilir.
     
  2. alkane

    alkane Well-Known Member

    Hani derler ya "Denizden babam çıksa yerim" diye işte ben öyleyim.Büyük balıklarda özellikle Lüfer'i çok severim,ardındanda Çupra gelir benim için ... Küçükbalıklarda ise hamsi,istarvit,barbun,çinekop.....bayılırım daha saymayayım ayyy canım çekti valla plcim:Lv:
     
  3. Emma

    Emma New Member

    Şİmdi başlığı görünce hiç lüfer yemediğimi anladım
    teşekkürler plcim
     

Bu Sayfayı Paylaş