Manisa İlçeleri Bilgileri ve Tanıtımları

'Ege Bölgesi' forumunda sha. tarafından 12 Ara 2009 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    AHMETLİ

    Tarihi:

    1313 yılında Saruhanoğuilannm Manisa ilini Bizanslılardan almasına müteakip Karacabey Komutasında bir kuvvette Ahmetli'ye gönderilmiş ve ilçenin güneyinde Güldede Mezarlığı mevkiindeki dağ yamaçlarına yerleştirilmiştir. Zamanla düşman tehlikesinin kalkması sonucu bu kuvvet ve çevreden gelenlerin ilçenin Kurtuluş Mahallesinin bulunduğu yere yerleşmesi sonucu köy haline gelmiştir.
    ilçenin ilk ismi Karacabey iken sonradan Rusya Bölgesinden gelen Çerkezlerin buraya yerleşmesiyle Beyazıt adını almıştır. 1870 yılı sonlarında resmen nahiye olan ilçenin adı Şehit Ahmetli olarak kayıtlara geçmiştir. 29.EKİM. I923 yılında Cumhuriyetin ilanı ile ilçenin adı Ahmetli olarak değiştirilmiştir.Bu ismin kesin olarak nereden alındığı belli olmamakla beraber Karacabey'in diğer adının Ahmetli olması nedeniyle verildiği tahmin edilmektedir. I875 yılında kurulan Belediye teşkilatı bir ara kaldırılmış ve I.AĞUSTOS.1951 yılında yeniden kurularak günümüze kadar gelmiştir.
    Manisa ili Turgutlu ilçesine bağlı bir nahiye olan Ahmetli, 10 HAZİRAN 1987 tarih ve 3392 Sayılı Kanunla ilçe olmuş ve 01 09 1988 tarihinde Turgutlu ilçesinden resmen ayrılarak ilçe merkezi halini almıştır.





    İdari ve Coğrafi Yapısı:

    Ege Bölgesinin iç kısmında yer alan Ahmetli ilçesi; doğusunda Salihli, batısında Turgutlu, kuzeyinde Gölmarmara ve Saruhanlı, güneyinde ödemiş ilçeleri ile çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 83 metre olan ilçenin yüzölçümü 240 Km2 dir
    ilçe merkezi yerleşim yeri olarak Gediz havzasında bulunmaktadır. Doğal yapı olarak genelde yüksek olmayan dağlar ve Gediz ovasından meydana gelmektedir. Güneyinde Boz Dağlar, Kuzeyinde Çal dağı ilçeye paralel Ege denizine dik olarak uzanmaktadır. İlçe ve çevresine genelde Akdeniz iklimi ve bitki örtüsü hakimdir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçmekte olup, yağışlar genellikle yağmur, nadiren kısa süreli kar olarak görülmektedir.
    Güney kesimlerinde genellikle çınar, meşe, çam ağaçlarından oluşan geniş ve iğne yapraklı türlerin oluşturduğu ormanlar bulunmaktadır.

    Ege Bölgesinin iç kısmında yer alan Ahmetli İlçesi; doğusunda Salihli, batısında Turgutlu, Kuzeyinde Gölmarmara ve Saruhanlı, güneyinde Ödemiş İlçeleri ile çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 83 metre olan İlçemizin yüz ölçümü 240 Km2'dir.



    Eğitim

    ilçemizde 25.01.1995 tarihinde Celal Bayar Üniversitesine bağlı olarak açılan Ahmetli Meslek Yüksekokulu kurulmasıyla Eğitim Sektörü açısından önemli bir adım atılmıştır. Ahmetli Meslek Yüksek Okulu muhasebe,Büro Yönetimi ve Sekreterlik bölümleri mevcuttur.
    Ahmetli İlçesinde eğitim faaliyetleri ilk olarak 1933 yılında inşaa edilen Gazi İlköğretim Okulunda başlamıştır. Şu anda eğitim ve öğretim, merkezde 4 İlköğretim Okulu, 1 Şehit Hakkı Erdoğan Çok Programlı Lisesi, 1 Şehit Hasan Yarış Mesleki ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü ile yürütülmektedir. Köy ve beldelerimizde 9 İlköğretim Okulunda eğitim ve öğretim devam etmektedir. 12 Köyün toplam 332 öğrencisi 6 Merkez Okula taşıma yapılmaktadır. İlçemizde 1412 Erkek 1225 Kız olmak üzere toplam 2637 Öğrenci öğrenim görmektedir.
    İlçemiz dışında 1 belde,13 köy olmak üzere 14 ilköğretim okulu vardır.


    AKHİSAR

    Akhisar, tarih boyunca Etiler, Akadlar, Lidyalılar, Romalılar; Bizanslılar; Saruhanlılar ve Osmanlılar yönetiminde kalmıştır. Lidyalılar zamanında senatosuyla, kalabalık nüfusuyla ve zenginliğiyle önemli bir şehir olmuştur. Bizans imparatoru Konstantin tarafından Gölmarmara'ya sürülen Tyeder, Akhisar'ın şimdiki istasyonla hastane arasına beyaz bir kale yaptırmasıyla birlikte, eski Tyatir adı Aspro-Kastro oldu. ASPRO (Ak) KASTRO (Hisar) demektir. 1307 yılında Türk'lerin yönetimine geçince, Aspro-Kastro adı Türkleştirilerek AKHİSAR oldu.1390 yılında Akhisar, Osmanlıların yönetimine geçti. 1923 yılına kadar Saruhan Sancağı'nın kazası olarak yönetildi. 1927 yılında Saruhan Vilayeti'nin adı Bakanlar Kurulunca Manisa Vilayeti olarak değiştirildi. Akhisar'da, Manisa Vilayetinin kazası oldu.

    1919-1922 yılları arasında Yunan işgali altında kaldı. 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtuldu.

    Akhisar, Ege Bölgesinin kuzeyinde aynı adlı ovada kurulmuştur. Manisa İlinin en büyük, Türkiye'nin sekizinci ilçesidir. Akhisar Manisa'ya 52 km., Ege Denizine 100 km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 106 metre, Yüzölçümü 1680 km2 dir. En yüksek dağı 1.224 m yüksekliği ile Kuzey-Doğudaki Sıdan dağıdır.

    İzmir-İstanbul karayolu, İzmir-Ankara ve İzmir- Bandırma demiryolu Akhisar'dan geçer.

    Akhisar ilçesi merkez haricinde 9 kasaba ve 86 köyden oluşmaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçlarına göre, İlçemizin toplam nüfusu 152.582 olup, Şehir Nüfusu 81.510, Kasaba ve Köyler nüfusu ise 71.072 olup, kasaba nüfusu aşağıya çıkarılmıştır.

    Akselendi : 4 079 Ballıca : 1 984 Beyoba : 2 795

    Dağdere : 3 369 Kayalıoğlu : 2 581 Mecidiye : 1 945

    Medar : 2 016 Süleymanlı : 2 545 Zeytinliova : 4 472

    İlçe genelinde 2003 yılı sonu itibariyle, 2 239 Doğum, 1 146 Ölüm,1 317 Evlenme 211 Boşanma olmuştur.

    Akhisar Organize sanayi Bölgesinde kurulan ve kurulma aşamasında olan 8 fabrika bulunmaktadır. Bunlar; Kurnazlar Mobilya Fabrikası, Eko Boya Elektro Statik Toz Boya Fabrikası- , İlke Makine Oto Boya Kabini Fabrikası, Graniser Granit Seramik Fabrikası, Ali-Ersoy Çınarlı Tarım Aletleri Üretim Fabrikası, Akaş Gıda Maddeleri Tic.Aş., Özer Kayın Tarım Aletleri Üretim Fabrikası (İnşaat Devam Etmektedir), Gökler Gıda Ltd.Şti.(İnşaat Devam Etmektedir).

    Ayrıca, ilçemizde Büyük ve Ağır Sanayi Kategorisine Girmeyen toplam 77 adet Küçük Fabrika bulunmaktadır.



    Akhisar ilçesinin ekonomisinin %70'i tarıma dayalıdır. Akhisar'ın tarım sektörünün en gelişmiş dalı tarla ziraatıdır. Zeytin, Tütün, Pamuk ve Üzüm de önemli gelir kaynaklarındandır. İlçemizin 2003 yılı tarım ve hayvancılık olarak brüt geliri toplamı 360.376.600.000.000 TL dir.

    İlçemizde, 1 Devlet Hastanesi, 1 SSK Hastanesi, 5 Merkez Sağlık Ocağı, 1 Verem Savaş Dispanseri, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, 14 Köy Sağlık Ocağı, 28 Sağılık evi mevcuttur.

    İlçe Merkezinde 18+1 (Müs.Ana Ok.), Kasaba ve Köylerde 79 olmak üzere 98 adet İlköğretim okulu bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 661 derslik, 858 öğretmen, 19.296 öğrenci bulunmaktadır. 2 adet özel İlköğretim Okul bulunmaktadır. İlçe genelinde taşımalı sisteme göre, 18 taşıma merkezi okulu, 88 taşınan okul ve 2.109 öğrenci bulunmaktadır. Ayrıca ilçemizde 10 lise, 1 özel lisede, 187 derslik, 383 öğretmen ve 5591 öğrenci bulunmaktadır.

    İlçe merkezinde 3 adet Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu, 1 adet Bilgisayar Kursu, 1 adet İngilizce Kursu, 5 adet Dershane, 1 adet Rehabilitasyon Merkezi ve 3 öğrenci yurdu bulunmaktadır.

    İlçede yaş gruplarına göre okuma yazma bilenlerin yüzdesi, 14-15 Yaş grubuna göre %99, Genel Nüfusa göre %98.6 dır.

    İlçemizde bulunan 3000 seyirci kapasiteli Şehir Stadyumu ve 1800 seyirci kapasiteli Kapalı Spor Salonu, ilçe çevresinde de 5 adet çim zeminli, 6 adet toprak zeminli olmak üzere 11 adet stadyum bulunmaktadır. Halen 1 profesyonel futbol takımı ve 16 amatör futbol takımı bulunmaktadır. Akhisar Belediyespor Futbol ve Basketbol takımları 3. ligde mücadele etmekte olup, yaklaşık 11 dalda faaliyet göstermektedir. Federasyonlara ait amatör branştaki tüm müsabakaların düzenlenmesi İlçe Gençlik ve spor Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Kapalı spor salonu ve görüş salonunda; Basketbol, Voleybol, güreş, teakwando, judo, satranç, halk oyunları, masa tenisi, bale ve aerobik alanlarında çalışma ve müsabakalar yapılmaktadır.



    ALAŞEHİR



    Alaşehir M.Ö. 150-138 yılları arasında Bergama Kralının kardeşi II. Attalos Philadelphos tarafından kurulmuştur. Buna izafeten yerleşim biriminin ilk adı "Kardeşseverlik" anlamındaki PHILADELPHIA'dır. Bergama krallığı dönemindeki önemini Romalılar döneminde de koruyan Philedelphia, Romalıların Anadolu'daki en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Romalılar döneminde daha da gelişen Philedelphia M.S. 40 yıllarında Hıristiyanlığı kabul etmiştir. Bu tarihten itibaren dini açıdan da önem kazanmaya başlamıştır. Hıristiyanlığın teşkilatlanıp, yayılma çalışmalarının sürdürüldüğü ilk yedi kentten biri olarak ün yapmıştır. Philedelphia adı, günümüzde özellikle bu bakımdan hatırlanır. Philedelphia , Bizans'ın da önemli bir askeri üssü olmuş ve bu yüzden bir çok saldırıya maruz kalmıştır. Fakat şehri çevreleyen sağlam surlar savunmada önemli bir etken olmuştur. Bu dönemlere ait birçok tarihi eserler bulunmakta; ancak bölgenin birinci derecede deprem kuşağında olması nedeniyle birçok eser zaman içinde yıkılmış ve toprak altında kalmıştır.

    Tarih boyunca Bizanslılar ile Türkler arasında el değiştirme ile sonuçlanan savaşlar sonucunda Alaşehir 1389 yılında Yıldırım Bayezıd tarafından kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır. O tarihte Yıldırım Bayezıd Han yüksek bir tepeden şehre bakarak ne "ALA ŞEHİR" diyerek İlçenin Türkçe isim babalığını yapmıştır.

    24 Haziran 1920 tarihinde Yunanlılar'ın işgaline uğramış, 5 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtarılmıştır. Milli Mücadelede işgalci Yunanlılara karşı baş kaldıran ve bu amaçla Milis Teşkilatları kurarak direnen ilk şehirlerimizden biri de Alaşehir‘dir .

    Alaşehir İlçesi, İç Ege Bölgesinde, Batı Anadolu'daki doğu-batı yönlü ovalardan biri olan Gediz ovasının doğu kesiminde bulunmaktadır. Yüzölçümü 977 km2.dir.

    Alaşehir ilçe merkezi 28 derece 31 dakika 38 saniye doğu boylamı, 38 derece 21 dakika 41 saniye kuzey enlemi üzerinde bulunmaktadır İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 189 metredir.

    2000 yılı Nüfus Sayımının kesinleşmemiş sonuçlarına göre İlçemizin nüfusu 39.590'ı İlçe merkezi, 54.170'i köy ve kasabalarda olmak üzere 93.760 olarak tespit edilmiştir. Nüfus yoğunluğu km2 başına 96 kişidir. merkezinde 7 lise ve dengi okul, 13 ilköğretim okulu ; kasabalarda 2 lise ve

    9 ilköğretim okulu , köylerde de 12 ilköğretim okulu ve 45 adet birleştirilmiş sınıflı köy ilköğretim okulu faaliyet göstermektedir. Celal BAYAR Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulu 1996 yılında beri öğretim yapmaktadır.

    İlçemiz merkez ve altı kasaba belediyelik olup 35 mahalle ve 65 köy ile 107 bağlı mevcuttur.

    İlçemizde 3'ü merkezde 6'sı kasaba 2'si de köyde olmak üzere toplam 11 Sağlık Ocağı bulunmaktadır. İlçemizde 200 yataklık Devlet Hastanesi bulunmakta olup tam kapasite ile çalışmaktadır.

    Ulaşım ağı bakımından İlçe oldukça iyi durumdadır. Alaşehir Ege Denizine 132 Km'lik kara yolu 170 km'lik demir yolu ile bağlıdır. İlçemiz Ankara – İzmir karayoluna 35 km'lik asfalt ile bağlıdır.İl merkezine 110 km uzaklıktadır.

    İlçemiz Ege Bölgesindeki tarımsal üretim merkezinin arasında önemli yer tutmaktadır. Türkiye'nin üzüm ovası olan Manisa'da 2/3 lik kısmı Alaşehir de bulunmaktadır. Alaşehir'de 60 üzüm iharacatı yapan firma 40 üzüm işletmesi 1 Tariş Üzüm Entegre Tesisleri ve Suma Fabrikası ile Sarıkız Maden Suyu Fabrikası bulunmaktadır. İlçemizde 183.60 ha alanda üzüm bağı bulunmaktadır. Yılık ortalama 16.262.402 ton kuru, 80.822.077 ton yaş üzüm üretilmektedir. Bunun 67.730.055 tonu İhraç edilmekte 23.092.022 ton içi piyasada tükenmektedir.

    :

    İlçede önemli sayıda arkeolojik sit alanı ve tescilli eski eser bulunmaktadır. Bunların başlıcalar arasında Surlar, Şeyhsinan Türbesi, St.Jean Kilisesi, Kurşunlu Han,Antik Tiyatro, Kadışeh Türbesi, Pazar Camii, Yağhane Camii, Güdük Minare Camii, Yıldırım BEYAZİD Camii, Şeyhsinan Camii ve Sarı Saltuk türbesi sayıla bilir. İlçemizde Halk Kütüphanesi, 7 matbaa, 8 kitap evi, 3 mahalli gazete, 2 mahalli radyo kayıtlıdır. İlçede Turizm Bakanlığından belgeli 2 tesis olup toplam yatak kapasitesi 470 olan, 8 adet Belediye ruhsatlı otel faaliyet göstermektedir.
     
  2. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    DEMİRCİ

    İlçenin yeri: Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu bölümünde yer alır. Doğu ve kuzeydoğusunda Kütahya, kuzeyinde Balıkesir illeri, güneyinde Selendi ve Kula ilçeleri, batısında Gördes ve kısmen Köprübaşı İlçeleri ile çevrilidir.Tarihçesi: Muhtemelen; Yontma Taş, Cilalı Taş, Bakır ve Tunç devirlerini yaşamış yerleşim alanı olduğu sanılmaktadır. Çataloluk, Danişmentler, Gömeçler, Yabacı ve Kargınışıklar köyleri civarında bulunan mağaralardaki insan yaşantısı belirtilerinden Demirci ve çevresinin bakır ve tunç devirlerini de yaşadıkları anlaşılmaktadır. İcikler Kasabasındaki “ Sidas Harabeleri ” Frig, Lidya ve Pers İmparatorluklarına ait medeniyetlerin varlığına işaret etmektedir. M.Ö. 333 yılından itibaren Makedon Kralı Büyük İskender, M.Ö. 190 yılından sonra ise; Bizans (Doğu Roma) dönemlerini gören İlçe, Türklerin 1071 Malazgirt Zaferi'nden sonra 1074 yılından itibaren Türklerin egemenliğine giren Demirci, 131O yılından sonra Anadolu Beylikleri'nin egemenliğine girmiştir. Saruhanoğlu Çuha Bey, onun ölümünden sonra oğlu Devlethan, onun ölümünden sonra da Yakup Çelebi Demirci ve yöresinin hakimi olmuştur. Saruhanoğulları'nın hakimiyeti 1412 yılında son bulmasıyla 1920 yılına kadar Osmanlı egemenliğinde kalmıştır.

    21 Temmuz 1920'de Yunan orduları tarafından işgal edilen ilçe 10 günlük esaretten sonra Kuva-yı Seyyare ile Çerkez Etem kuvvetleri tarafından işgalden kurtarıldı. Ancak; bir yıl özgür yaşadıktan sonra 7 Temmuz 1921'de takviye edilmiş Yunan kuvvetleri şehri tekrar işgal ettiler. 30 Ağustos 1922'de kesin kurtuluşa kadar böylece dört kez işgal edildi. Zamanın Kaymakamı İbrahim Ethem (AKINCI)'nın Demirci'nin kurtuluşunda çok önemli çabaları olmuştur.

    Yüzölçümü:1233 km2 (Yeniköy'ün Kütahya/Simav ilçesine,Kuyucakkarapınar Köyünün Gördes ilçesine bağlandıktan sonra takriben 1220 km. kalmıştır.) Deniz seviyesinden yüksekliği:850 m.

    İklimi:Borlu ve İcikler kasabaları çevresinde akdeniz iklimi görülürken, kuzeye ilçe merkezine doğru gittikçe iklim sertleşerek karasal iklime dönüşmektedir. Mart, Nisan ve Ekim aylarında bol yağışlar görülür. Aralık ve Ocak ayları soğuk, zaman zaman karlı geçer. Yıllık ortalama yağış 701 mm.'dir.

    Yeryüzü biçimi: Kapalı havza durumunda olan ilçe; kuzeydoğuda Kütahya ile

    Manisa il sınırını oluşturan Demirci ve Simav Dağları'nın Akçakertik (en yüksek yeri 1502 m.) doğuda Demirci Simav Dağları, kuzeyde Türkmen Dağı,Batıda Çomaklı Tepesi, güneybatıda Asi Tepe (1527 m.) ve güneydoğuda Yağcı Dağları (1511 m.) ile çevrilidir.

    İlçede kuzeyden güneye akmakta olan Demirci Çayı, Demirci Dağından gelen Bağ Deresi ile doğudan gelen Ilıca Deresi'nin birleşmesiyle meydana gelmiş olup Demirköprü Barajına ulaşır. Ayrıca Demirköprü Barajına; Gümele Deresi, Değirmen Dere, Iklıkçı Dereleri, Alaağaç Deresi, Çağıllar Deresi, Aziz Deresi ve Minnetler dereleri dökülür.

    Nüfusu: ilçe merkezi 21.339, Borlu, İcikler kasabaları ve köylerin nüfusu 38.506 olmak üzere toplam 59.845'i bulmaktadır. İlçenin 22 mahallesi, 4 belediyelik kasabası ile 95 köyü vardır. İlçenin nüfusu kalabalık kasaba ve köylerinden bazıları şunlardır: Borlu, İcikler, Mahmutlar, Durhasan, Kılavuzlar, Kuzuköy, Üşümüş, Minnetler, Kargınışıklar, Esenyurt ve Köylüce'dir.

    Belediye teşkilatı: İlçe merkezi ile Borlu, İcikler, Durhasan ve Mahmutlar beldelerinde belediye teşkilatı vardır. İlçe Merkezinde belediye teşkilatı ilk kez 1878 yılında kurulmuştur.

    Ekonomisi:İlçe halkının en önemli geçim kaynağını el ve makine halı imalatı teşkil etmektedir. İlçe genelinde 10.000 civarında el halısı tezgahı vardır. Köy halkının çoğunluğu geçimini tütün, tarıma dayalı diğer ürünleri üreterek sağlamaktadır. Süt inekçiliği ve son yıllarda tavukçuluk faaliyetleri artmıştır. İlçede meyve üretimi de önemli yer tutmaktadır. Üretilen meyvelerin başında elma, kiraz, ayva, antep fıstığı, hünnap, figani efendi eriği ve yayla bağcılığı gelmektedir. İlçenin muhtelif köylerindeki kalkındırma kooperatifleri üreticilerin ürünlerini daha ekonomik değerlendirilmesine çalışılmaktadır.
    İlçe ekonomisine bir diğer katkı ise feldispat madenidir. Mahmutlar, Çanakçı, Söğütçük ve Kovancı köylerinden çıkartılan madenler seramik sanayiinde değerlendirmek üzere fabrikaların bulunduğu illere sevk edilmektedir.Turistik yerleri: İcikler kasabası yakınlarındaki Sidas Harabeleri, Delikliyar ve Fadıllı Mağaraları başta gelmektedir. Başalan ve Güldürdek ormaniçi dinlenme parkları görülmeye değer mesire yerleridir.


    GÖLMARMARA

    Gölmarmara 1071 yılında Malazgirt zaferi ile Anadolu'nun Türklere açılması sonucunda Anadolu Selçuklu Beyliklerinden Saruhan Beyliği'ne bağlanmıştır. Yıldırım Beyazıt döneminde Osmanlı İmparatorluğuna dahil edilmiştir. Osmanlı döneminde, ilçe merkezinin hemen arkasında bulunan Mermere Dağı ve yakınındaki göl nedeniyle Gölmarmara olarak anılmaya başlanmıştır. 1919 yılında Batı Anadolu'ya giren Yunan kuvvetleri tarafından işgal edilen ilçemiz, 6 Eylül 1922'de kurtarılmıştır.

    Ege Bölgesinde, Manisa İl merkezinin kuzeyinde yer alan ilçemizin doğusunda Gördes; batısında Saruhanlı, Ahmetli; kuzeyinde Akhisar; güneyinde Salihli ilçeleriyle çevrilmiş olan ilçemiz, yaklaşık 138 Km2 yüzölçümündedir. Denizden yüksekliği 98 metredir. İl merkezine 58 Km. Akhisar'a 27 Km. Salihli'ye 39 Km. uzaklıktadır.

    Yaz ayları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Nem oranı yüksektir. Tipik Akdeniz iklimi görülür. İlçenin hemen güneyinde, 12 Km. uzaklıkta, Gördes Çayı'nın suları ile beslenen Marmara Gölü bulunmaktadır. Göl, yaklaşık 35 Km2 yüzölçümüne sahiptir ve 300 milyon m3. su depolama hacmine sahiptir. Salihli Ovası sulamasında kullanılmaktadır.

    Gölmarmara. İlçe merkezi 6 mahalleden oluşmuştur. İlçemize bağlı 15 köy bulunmaktadır. Bunlar; Ayanlar, Beyler, Çamköy, Çömlekçi, Değnekler, Hacıbaştanlar, Hacıveliler, Hıroğlu, Kayaaltı, Ozanca, Taşkuyucak, Tiyenli, Kılcanlar, Yeniköy ve Yunuslar köyleridir. Köylerimiz toplu şekilde olup, köylerimizden Kayaaltı Köyüne ait Nato bağlısı bulunmakta olup,diğer köylerimizde bağlı mezra, mahalle türü yerleşim yerleri yoktur. :

    İlçe tarım yönünden Ege Bölgesi'nin en gelişmiş yörelerindendir. Tütün ve pamuk en fazla yetiştirilen ürünlerdir. Son yıllarda bağcılık ve zeytincilik de önemli boyutlara ulaşmıştır. Ayrıca domates, lahana, kavun ve karpuz ziraatı da yapılmaktadır. İlçe genelinde yılda iki ürün alınmaktadır. Rakımı yüksek alanlarda yetiştirilen tütünler piyasada aranmaktadır. Yaz aylarında yaklaşık 3.000 civarında tarım işçisi ilçemize gelmektedir.

    Nüfusun az olması, yoğun tarımsal çalışmalar, Akhisar ve Salihli gibi iki önemli merkeze yakın olması ve kalifiye eleman yetiştiren eğitim kurumlarının olmaması gibi nedenler sanayileşmeyi engellemiştir.

    .İlçenin nüfusu 17.831 kişidir. Bunun 11.205 kişisi ilçe merkezinde, 6.626 kişisi ise köylerde yaşamaktadır.


    GÖRDES



    Gördes ilçesinin ne zaman kurulduğu ve ilçenin nereden geldiği kesin olarak bilinmemektedir. İlk çağlardan bu yana önemli bir yerleşim bölgesi üzerinde bulunan GÖRDES, Şarl Leksiyon'un 1842 tarihinde yazdığı "Küçük Asya" adlı kitapta iyonluların Atina kralı Kadüz'ün oğlu tarafından kurulduğu yazılmaktadır.
    ..... İlk çağlarda Gördes'e Anadolu'nun birçok yerleşim yerlerinde isim olarak kullanılan "Gördes" denilmekteydi. Bugünkü Gördes Lidya'da bir şehir olup, daha sonraki devirlerde " Julıa Gordes" adını almıştır.
    ..... Gördes ismi yabancı kaynaklarda Guerdez olarak geçer. Evliya Çelebi Gördes'ten " Gördes şehri Köritöz " olarak söz eder. Halk arasında ise, bölgeye ilk yerleşen "Kördost" adlı göçebelerin adının zamanla Gördese'e dönüştüğü ve bölgenin isminin buradan geldiği anlatılmaktadır.
    Gördes, sırasıyla Persler, Makedonyalılar, Romalılar ve Bizans İmparatorluklarının egemenliklerinde kalmış, 1071 Malazgirt zaferinden kısa bir süre sonra Türklerin eline geçmiştir. Selçuklu devleti'nin yıkılmasından sonra Saruhanlı Beyliğinin sınırları içinde kalmış, 1641 yılında Gördes'ten geçen Evliya Çelebi'nin belirttiği gibi; Büyük İskender tarihinden sonra Yankoa Kralının Veledi Nakeplerinden Köritöz adlı kral'ın elinden Saruhanoğlu Yakuphan tarafından fethedilmiştir. Bedesti Ulaş Bey'e daha sonra Yakup Şah'ın Kızının nikahı sonrasında çeyiz yoluyla Yıldırım Beyazıt Han'ın eline, dolayısıyla Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır.
    ..... Gördes kurtuluş savaşı sıralarında sürekli savaş sahası olmuş ve ilk defa 15 Temmuz 1920'de Yunan kuvvetleri tarafından istila edildikten sonra, 14 ay kadar Yunan işgalinde kalmış ve 5 Eylül 1922'de kurtarılmıştır. Kurtuluş savaşı tarihinde adından en çok söz edilen kişilerde Gördes kızı Makbule hanım (Şehit Makbule Hanım) ile Ege'de Kuva-yı Milliye Teşkilatını kuran Hacı Ethem (Büke) Bey Gördes'in yetiştirdiği iki önemli isimdir.
    . 23 Ocak 1940 tarihinde eski (aşağı) Gördes'te şiddetli bir toprak kayması olmuş, yabancı uzmanlarca yapılan çalışmalar sonucu 1948 yılında bugünkü yerleşim, yeni ilçenin kurulması çalışmalarına başlanmış ve şehir 1948 yılında yeni yerleşim yerine taşınmıştır.
    Gördes'in yeni yerleşim yerine nakli ile ilgili olarak 09.01.1950 tarihli 5511 sayılı, 06.06.1952 tarihli ve 5948 sayılı yasalar çıkarılmıştır. (Her iki yasa 27.10.1988 tarih ve 3488 sayılı kanunla yürürlükten kaldırılmıştır.) Yapım çalışmaları kademe kademe sürdürülmüş, en son 101 evler yapılarak 1966 yılında sonuçlandırılmıştır.



    İlçemiz Ege Bölgesinde, Manisa iline bağlı olup, Manisa'nın Kuzey-Doğusuna düşmektedir. İlçemizin doğusunda Demirci ve Köprübaşı, güneyinde Salihli, Batısında Akhisar ve Kuzeyinde ise Balıkesir iline bağlı Sındırgı ilçeleriyle komşudur.Gördes deniz seviyesinden 680 Metre yüksekliktedir. İlçe toprakları küçük akarsu vadileriyle yarılmış bir yayla görünümündedir. İlçenin yazları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağışlı bir iklimi vardır. Yıllık yağış ortalaması 500 - 700 M3 arasında değişmektedir. Ortalama sıcaklık 11 - 13 c° dir. Ormanlık alanları ilçemizin toplam alanında %45 gibi önemli bir yer tutmaktadır.

    Köy ve kasabaların nüfusu 27,926 ya düşmüştür. İlçe merkezi nüfusu binde 8 oranında artmıştır. İlçemizin genel nüfus toplamı 38,129' dur, kadın ve erkek genel nüfus içerisinde eşit orandadır. Km2'ye 31 kişi düşmektedir. Yıllık nüfus artışı binde 13,71 dolaylarındadır. Toplam nüfusun %20'si kentlerde, %80'i ise kırsal alanda yaşamaktadır. Nüfusun konuştuğu ana dil TÜRKÇE'DİR. 2000 genel nüfus sayımı sonucuna göre ilçe merkezinin nüfusu 10,850, köy ve kasabaların toplam nüfusu ise 27,279'dur .

    İlçe merkezinde 8 mahalle toplam 3100 civarında konut vardır. Konutlar genelde tek katlı ve bahçeli olup, tek tip yapı tarzı hakimdir. Bu konutların büyük çoğunluğu Gördes ilçesinin yeni yerleşim yerine nakli safhasında yapıldığı için tek tip konut yapımına egemen olmuştur.
    ... İlçenin en temel kaynağı tütüncülüktür. Ancak üretimin fazlalığı nedeni ile tütün üretimine kota konulması cihetine gidilmektedir.ilçemizde Son yıllarda haşhaş dikimi de yapılmaktadır.

    Anadolu Türk halılarının düğüm tekniğine isim veren Gördes halıcılığı XVII. YY'dan itibaren yaygınlaşmaya başlamış, kısa sürede Anadolu'nun ünlü halı merkezlerinden biri haline gelmiştir.
    ..... Gördes düğümü denen çift atmalı bir düğüm vardır ki; tüm Anadolu'ya yayılmış Türk halılarını öteki ülkelerin halılarından ayıran bir özellik olmuştur. Gördes düğümü hem halının ömrünü uzatır, hem de halıya bir kadife inceliği verir. Yurt içinde ve yurt dışında bir çok müzede örnekleri bulunan halılar genellikle seccade tipindedir. Yün malzeme ile, Gördes düğümü tekniği ile dokunmuş, ipleri kök boya ve doğal boyalarla boyanmış Gördes halılarında kırmızı, kahverengi, mavi, lacivert ve beyaz renkler hakimdir.


    KIRKAĞAÇ


    Kırkağaç l350 yılında Türk kalbuz aşiretlerinden bir kısım halkın Kırkağaç'ın güney batısındaki yamaca,şimdiki Ören mevkiine yerleşmeleri suretiyle kurulmuştur.Kırk adet çadır halkından ibaret olan aşiret 40 tane ağacın altına yerleştikleri için o günden beri kasabanın adı Kırkağaç olarak kalmıştır.Aşiretin ilk camii ören camii,ilk çeşme suyu ören suyudur.Bir rivayete göre Kırkağaç kasaba halinde hicri 848,miladi l432 se nesinde kurulmuştur.Kasabanın gelişmesinde Sarı Abdullah efendi adıyla bilinen ve bütün ülkede şöhret sahibi olan bu alimin Kırkağaç'a yerleşmiş olması büyük etken olmuştur.Önceleri köy,sonraları bucak olan Kırkağaç l86l'de İlçe teşkilatına kavuşmuştur.İlçe l.Dünya savaşından sonra Yunanlılar tarafından işgal edilmiş l2 Eylül l922'de kurtarılmıştır.

    Kırkağaç Manisa'nın 79 km.kuzeyinde ,çamlıca (seyhan) dağının eteklerinde 27.doğu boylamı ile 39.kuzey enlemi arasında yer almaktadır. Yüzölçümü 543 km2 dir.Doğuda sındırgı,Batıda Kınık,Güneyde Akhisar İlçeleri ile komşudur.İlçe merkezinin denizden yüksekliği l80-200 metredir.Ancak batıdaki dağ silsilelerinden kuzey doğudaki Hacet dağlarında ve güney batıdaki yeldoğu dağlarında yükselti l000 metreyi geçer.yazları sıcak ve kurak,kışları ılık ve yağışlı olmak üzere ılıman iklimi vardır.

    İlçe merkezinde Kırkağaç,kasabalarda Bakır,İlyaslar,Karakurt ve Gelembe olmak üzere 5 Belediye ve bu belediyeleri oluşturan toplam 26 mahalle ve 28 köy mevcuttur.Yerleşim genel olarak köylerimizde topludur.Demirtaş.Kocaiskan,Dualar ve Hacet köylerinin birden fazla bağlısı vardır.

    2000 nüfus sayımındaki sonuçlara göre İlçenin toplam nüfusu 48.303 dür.Bunun 25.093 ü İlçe merkezinde,geri kalanı Kasaba ve köylerde oturmaktadır.

    İlçe merkezinde Celal Bayar Üniversitesine bağlı Bilgisayarlı Muhasebe ve Elektirik-Elektronik bölümünden oluşan Yüksek okul,Süper Lise,Lise,Merkezi Teknik Eğitim Merkezi,İmam Hatip Lisesi ve Anadolu İmam Hatip Lisesi,Özel Lise ve İlköğretim okulu ile 4 Adet İlköğretim Okulu mevcuttur.4 Kasaba ve köylerimizde toplam 27 İlköğretim Okulu vardır.Bunun yanında Halkeğitim merkezi bulunmaktadır.

    İlçede küçük çaplı 2 matbaa mevcut olup,haftalık “Yurt Sesi” adında bir gazete yayınlanmaktadır.Mülkiyeti Belediye ye ait bir binada Kütüphane hizmet vermekte olup,yine Belediye ye ait 500 kapasiteli bir kışlık sinema vardır.

    İlçe'de turizm'e yönelik tesis bulunmamaktadır.

    İlçe merkezinde l Stadyum vardır.Stadyum bünyesinde bir spor eğitim merkezi mevcut olup gençlere spor yapma imkanı sağlanmaktadır.Yine İlçeye 2 km.mesafede Gençlik ve İzcilik Spor okulu izcilik faaliyetlerinde bulunmaktadır.

    İlçe'de 25 yataklı bir Devlet Hastahanesi ,1'ri merkezde olmak Üzere 4 Sağlık Ocağı vardır.Devlet Hastahanesinde 1 Dahiliye ,1 Genel Cerrahi, ,1 Diş Hekimi,ve 4 Pratisyen Hekim hizmet vermektedir.

    Kırkağaç ve Gelembe kasabası ovalarının çok verimli ve her türlü tarıma elverişli olması tarımın gelişmesine neden olmuş bu nedenle İlçe ekonomisinin tamamı tarıma dayanmaktadır.En çok yetiştirilen mahsuller,kavun,tütün,zeytin,domates,pamuk ,üzüm ve baklagillerdir.İlçenin toplam ekilebilir alanı 30.046 hektardır.
    İlçede büyük çapta sanayi tesisi yoktur.Ancak çeşitli kapasitelerde Zeytinyağı fabrikaları vardır.Bu fabrikalar mevsimlik olarak zeytin toplama dönemlerinde çalışmaktadır.Biri merkezde 2 si kasabalarda olmak üzere 3 adet Tarım Kredi Kooperatifi vardır.

    İlçenin ticaretinde genelde Traktör galericileri ön sıradadir.

    Belediye tarafından Altyapı hizmetlerinin büyük bölümü yapılmıştır.Su yeterli olup,çeşitli ebatlardaki büzlerle Kanalizasyon sorunu halledilmiştir.Yol bakım çalışmaları sürdürülmektedir.
     
  3. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    KÖPRÜBAŞI



    TARİHİ : Köprübaşı ilçesi bazı tarihçilere göre Etilerin hüküm sürdüğü sonradan yöre Lidya, Pers, Bergama Krallığı ve Saruhan oğullarının egemenliğinde kalmıştır. İlçenin kuruluşu eski Borlu kasabasının Demir Köprü Barajı altında kalması ile başlar. Baraja su tutulması ile birlikte halkın bir kısmı şu andaki Borlu kasabasına, bir kısmı da 1958 yılından itibaren Köprübaşı’na gelerek yerleşmiştir. 1967 yılında Belediyelik olan Köprübaşı 20 Mayıs 1990 tarih ve 20523 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 3644 sayılı 130 ilçe kurulması hakkındaki kanun ile ilçe olarak 25 Ağustos 1991 tarihinden itibaren fiilen ilçe faaliyetlerine başlamıştır.



    COĞRAFİ DURUMU : Köprübaşı İl Merkezinin Kuzey-Doğusunda, Salihli Demirci karayolu üzerinde bulunmakta olup, il merkezine 120 Km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 250 metredir. Güney-doğusunda Demirköprü Barajı vardır. Çevresi son derece engebeli olup, ilçe bu engebeli arazideki çanak görünümünde olan yerde kurulmuştur. Dibek ve çomak dağı’ nın güney uzantıları ilçe hudutları içinde kalır.

    Köprübaşı’ nın bunlardan sonra en yüksek tepeleri doğuda toprak tepe batıda tülüce ve kuzeyde Kayran Dağlarıdır. Baraj sahası içerisinde kalan ve halk tarafından ova olarak bilinen Gediz ve Demirci çayı vadisi en düz ve en verimli arazisidir. Akdeniz iklimi ağırlıklı, Akdeniz iklimi ile kara ikliminin etkisi altındadır. Bu nedenle yazları sıcak ve kurak, kış ayları ılık ve yağışlı geçer. Bazen yazında yağış düştüğü olur. Hava sıcaklığı –1 ile +35 derece arasında değişir.



    İDARİ YAPI VE NÜFUS : Köprübaşı ilçesi, İlçe merkezinde 7 mahalle ile 27 köyden ibarettir. Oba ve benzeri yerleşim birimleri yoktur. Köylerde arazi engebeli olduğu için dağınık olup, bazılarında mahalleler oluşmuştur. Mahallelerle birlikte köylerimiz 46 yerleşim ünitesine ulaşmaktadır. İlçe nüfus 1990 yılı sayımına göre ilçe merkezinde5.816 köylerde 7.043 toplam 12.859, 1997 yılı Genel Nüfus tespitine göre ilçe nüfusu merkezde 5.620 köylerde 6.100 toplam 11.720, 2000 yılı nüfus sayımına göre merkezde 5.037 köylerde 5.779 toplam 10.816 olarak gerçekleşmiştir. İlçe nüfusunda göç nedeni ile devamlı olarak azalma olmaktadır. 1990 ile 1997 sayımlarına göre ilçe nüfusunda % 8.8 azalma olmuş bu azalma 2000 sayımlarında da devam etmiş olup 1997-2000 sayımı sonuçlarına göre % 7.7 ilçe nüfusunda gerileme görülmüştür. İlçede özellikle işsizlik nedeni ile büyük göçler yaşanmıştır. Göç nedeni ile son on yılda ilçe nüfusunda % 16 lık bir gerileme görülmüştür.

    EĞİTİM KÜLTÜR TURİZM : Köprübaşı halkının kültür seviyesi normaldir. Köprübaşı 1958 den buyana yerleşime açıldığı için Arap harfleriyle öğretim uygulaması Köprübaşında hiç gerçekleşmemiştir. Bugün ilçe merkezinde 4, köylerimizde 6 adet ilköğretim okulu 1 adet Çok Proğramlı Lise 1 adet meslek yüksek okulu mevcuttur. Okuma yazma oranı % 100 dür. İlçemizde 7.030 İlkokul ve İlköğretim Okulu, 546 Lise mezunu bulunmaktadır. Yüksek Okul mezunlarının sayısı herhangi bir kayıt tutulmadığından tespit edilememiştir. İlkokul ve İlköğretim Okulu mezunlarının nüfusa oranı % 65.3, Lise mezunlarının nüfusa oranı % 5 dir.

    İlçe Halk Kütüphanesi yeni faaliyete geçmiş olup, özellikle öğrencilerimizin Üniversiteye hazırlıklarına yönelik kitaplar alınmıştır. Kitap sayısının daha da arttırılıp kütüphanenin işlevini daha iyi yerine getirmesi çalışmalarına devam edecektir.

    GENÇLİK VE SPOR : İlçede gençlerimizin sportif faaliyetlerini gerçekleştirebilecekleri futbol sahası, Basketbol potaları, Voleybol oyun alanları mevcuttur. İlçemizde Kaymakamlığımızca organize edilen Kaymakamlık kupası futbol, voleybol, masa tenisi turnuvalarına çok yüksek katılımlar olmuş ilçede heyecanla takip edilmiştir. İlçede birde Amatör spor kulübü mevcut olup Manisa 1. Amatör kümede müsabakalarını devam ettirmektedir. İlçede Turiste özellikle yabancı turiste hitap edebilecek turistik tesis bulunmamakta yerli turistler ise günü birlik Baraj gölüne amatör balık avlamaya gelmektedir.

    SAĞLIK : İlçe merkezinde 1 adet sağlık ocağı mevcuttur. 1991 yılında yapımına başlanan 50 yataklı devlet hastanesi inşaatı halen devam etmektedir. Hastanenin inşaatının tamamlanması halinde Köprübaşı’nın sağlık problemlerine belli ölçülerde çözüm getirecektir. İlçemizde bir köyümüzde Sağlık Ocağı, 2 köyümüzde Sağlık evi vardır. Sağlık ocaklarında personel eksikliği özellikle Doktor sıkıntısı vardır. Köprübaşı merkez Sağlık Ocağının sağlık merkezine dönüştürülmesi yönünde çalışmalar başlatılmıştır.

    TARIM :

    İlçe Ekonomisi Tarıma dayalıdır. Yüzölçümü 252.000 dekardır. Halen 87.000 dekar tarım alanı bulunmakta, 121.000 dekarı bozuk, koru ve baltalık orman, 20.000 dekarı kullanılmayan saha ve meradır. Tarım alanlarının dağılımı ise; 23.000 dekarı tütün, 500 dekarı susam, 35.500 dekarı buğday, 8.500 dekarı arpa, 65.000 kar yem bitkileri, 3.500 dekarı bağ bahçe bitkileri şeklindedir. Tarım Kredi Kooperatifleri haricinde 6 adet çeşitli amaçlı kooperatif vardır.

    İlçe Ekonomisini desteklemek ve tasarrufu değerlendirmek amacı ile İlçe Merkezinde T.C. Ziraat Bankası ve İş Bankası faaliyetlerine devam etmektedirler.

    İlçe Merkezinde 1 adet Un Fabrikası vardır. Tütün başlıca geçim kaynağını teşkil etmekte olup, bunun yanısıra buğday, arpa, yem bitkileri, susam, bağcılık, meyvecilik, zeytincilik ve sebzecilik yapılmaktadır.



    İL ÖZEL İDARE BÜTÇESİNDEN FİNANSE EDİLEN PROJELER



    Yayla bağı : 6 Köyde 7 çiftçimize 4.900 adet aşılı asma çubuğu ile 29.550 M2 alana yayla bağı dikilmiştir.

    Kiraz : 8 köyde 12 çiftçiye 50 dekar alanda 893 adeti aşılı 636 adeti idris çöğüründen Kiraz bahçesi tesis edilmiştir.

    Kayısı : 2 köyde 240 adet fidanla 10 dekar sahada kayısı bahçesi oluşturuldu.

    Kapari : 1 köyümüzde 1 adet çiftçiye toplam 1.800 m2 alanda dikim yapılmıştır.

    Çilek : 8 çiftçiye 4.000 M2 alanda dikim yapılmıştır.

    1- SERACILIK : İlçemizde seracılık faaliyetleri hızla faaliyete geçirilmiş olup mevcut imkanlarla faaliyet gösteren 10 adet seradan yeterli sonuç alınması neticesinde Kaymakamlığımız Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca 6.200.000.000- TL karşılığında fakir ailelere geçimini temin amacıyla 18 adet sera projesi hayata geçirilmiştir.

    2-HAYVANCILIK :

    Hayvancılıktan genel olarak et, süt, peynir, yumurta ve bal elde edilmektedir. Yaklaşık 10.000 adet civarında kanatlı hayvan, 3.300 adet kovan vardır. Yıllık yumurta üretimi 2.000.000 adettir. Yıllık bal üretimi 15.000 Kg. civarındadır. 1.670 adet büyükbaş hayvan , 20.100 adet küçükbaş hayvan beslenmektedir.

    3-ARICILIK :

    İlçemizde Kaymakamlığımıza bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca 1997 Yılı içerisinde fakir vatandaşlara 125 adet arılı kovan dağıtılmış olup, olumlu sonuçlar alınmaya başlanması üzerine 32 aileye 160 kovan daha arılı kovan dağıtılmıştır.

    4-TAVUKÇULUK :

    İlçemizde et tavukçuluğu hızla gelişmekte olduğu şu andaki mevcutlarımıza göre 60 adet et tavukçuluğu kümesi faaliyetine devam etmekte olup kurulma aşamasında olan et tavukçuluğu kümesi çalışmaları devam etmektedir. İlçemizde fason olarak toplam aylık 325 bin adet et tavuğu yetişmektedir.

    SANAYİ VE TİCARET : İlçede önemli sanayi tesisi bulunmamaktadır. Küçük çapta sanayi dükkanları mevcut olup oto tamirciliği, demir doğrama işleri, torna işleri yapılmaktadır. Ticaret alanında konfeksiyon, gıda maddeleri ticareti gibi ilçe halkının temel ihtiyaçları karşılanmaktadır.

    DİĞER GELİR KAYNAKLARI : İlçemizde tarım ve hayvancılık dışında önemli bir gelir kaynağı yoktur. Sadece Su Ürünleri Kooperatifi ortağı balıkçılar tarafından demirköprü barajından balık tutulmakta ve tutulan balığın tamamına yakını dış pazarlarda tüketime sunulmaktadır. Köprübaşında tarım ve hayvancılık dışında önemli bir istihdam sahası bulunmamakta sadece genellikle tamirat amacına yönelik sanayi dükkanları bulunmaktadır. İlçe nüfusunun büyük bir kısmı özellikle kış aylarında işsiz kalmaktadır.

    ALTYAPI VE HİZMETLER : İlçenin içme suyu sıkıntısı yoktur. 40 Km. kanalizasyon şebekesi mevcut olup, % 97 oranında tamamlanmıştır. Arıtma tesisi bulunmamaktadır. Köylerimizin büyük bir bölümünde içme suyu ve kanalizasyon sıkıntısı devam etmektedir. Bu sorunların çözümü için devlet köylü işbirliği ile çalışmalar devam etmektedir.

    HASSASİYETLER : Halkın tamamı Müslümandır. Halk arasında mezhep ayrılığı ve çatışması yoktur. Fikir ve siyasi görüş ayrılığı ve çatışması da bulunmamaktadır. Halk arasında etnik ayrımcılık bulunmamakta ilçemizde az sayıda Güneydoğu Anadolu Bölgesinden göç eden Vatandaşlarımız bulunmakta bu vatandaşlarımız ile yerli halk arasında herhangi bir görüş ayrılığı ve geçimsizlik söz konusu olmamaktadır. İlçemizde aşiretler bulunmamaktadır.

    İLÇENİN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ PROBLEMLERİ : Köprübaşı 2. Derece deprem kuşağında bulunmaktadır. Depreme dayanıklı binalar yapılmaktadır. Halkın sosyal hayatı iyi seviyededir. Gelişmelere uyum sağlamaktadır. İlçede fikir ve mezhep ayrılıkları yoktur. İlçenin belli başlı sorunları ise 50 yataklı Devlet Hastanesi inşaatının biran önce tamamlanması, Köprübaşı Salihli yolunun yapılması, Köy içme suyu, kanalizasyon, Hükümet Konağının demirbaş eşya ihtiyaçlarının giderilmesi, Askerlik Şubesinin açılması, İlçede toplantı ve seminerlerin yapılabileceği bir salonun yapılması, İlçeye kapalı spor salonu kazandırılması belli başlı problemleridir


    KULA

    Kula'nın Anadolu'ya gelen Türk boylarınca ne zaman fethedildiği kesin olarak bilinmemektedir. Ancak Türk yönetimin de Kula civarının ilk hakimi Germiyanoğullarıdır. Bu dönemde çıktığı bilinen ve halk arasında hala kullanılan (Şehri Kavacık civarı Kula) tabiri o yıllarda Kula'nın şu anda Kavacık Köyü olarak bilinen yerde kurulu Kavacık Beldesinin 80-90 hanelik bir köy olduğu ve bu köyde bulunan bir kule nedeniyle köyün isminin Kule olarak bilindiğinin ileri sürülmesine neden olmaktadır. Kule ismi zaman içerisinde değişerek Kula şeklini almış ilçenin günümüzde kullanılan ismi de tahminlere göre buradan gelmiştir.

    1410 yılında Osmanlı İmp. bağlanmış ve Cumhuriyet dönemine kadar başka bir yönetim altına girmemiştir.Ancak 1920 yılının Temmuz ayında İzmir'in işgalinden sonra doğuya yönelen Yunan kuvvetleri Kula'yı da işgal etmişlerdir.Yunan işgali altındaki Kula ilçesi 4 Eylül 1922 Pazartesi günü Türk ordusu tarafından işgalden kurtarılarak yeniden milli yönetim altına alınmıştır.

    Kula ilçesi,Manisa ili merkezine 118 Km. uzaklıkta olup yüzölçümü 960 Km2 ve denizden yüksekliği 720 metredir.Kula ilçesi Kuzeyde Demirci ve Selendi,Batıda Salihli, Güneyde Alaşehir, Doğuda Uşak ili ile sınırlandırılmıştır. İlçe D-300 karayolu üzerindedir.İzmir iline 140 km, Uşak iline 75 km mesafededir.

    Tabduk ve Yunus Emre Türbesi

    Divlit Yanardağı22 Ekim 2000 tarihinde yapılan nüfus sayımına göre toplam 52986 nüfusa sahiptir.Bu nüfusun 28769'u kırsal kesimde yani kasaba ve köylerde, 24217'si de ilçe merkezinde yaşamaktadır. 22 Ekim 2000 sayımına göre ilçenin % 54'ü kırsal kesimde ve % 46'sı de kent alanlarında yaşamaktadır. Kentleşme Türkiye ortalamasının altındadır.İlçede kırsal kesimde nüfus iki kasaba merkeziyle 49 köyde toplanmış durumdadır.Köylerde sadece 2 tanesi 1000'in üzerinde nüfus yoğunluğu göstermektedir. Buna mukabil ilçede 200'ün altında 8 köy vardır. Köylerdeki genel nüfus 200-700 rakamları arasında toplanmaktadır.
    İlçenin yer aldığı toprak parçaları üçüncü jeolojik zamanın sonunda meydana gelen faylarla beliren volkanik dağlarla örtülüdür.İlçe genel yapısı itibariyle dağınık bir görünüm vermekle birlikte yer yer küçük ovalara da rastlanmaktadır. Bunlar içerisinde en önemlisi ilçe merkezinde başlayıp Yurtbaşı Köyüne kadar uzanan 16 Km. uzunluğundaki ve 5 Km. enindeki Kula ovasıdır.İlçenin önemli akarsuyu Gediz ırmağıdır.İlçenin genel iklimi karasal karakteristiği göstermektedir. İlçe bitki yapısı itibariyle yer yer orman görüntüsü vermektedir. Toplam ormanlık saha 25167 hektardır.

    İlçemizin en önemli turizm varlığını Osmanlı döneminden kalma tarihi eserler oluşturmaktadır. Bunlardan en önemlileri arasında; 800 civarındaki sit alanı içerisinde bulunan eski evler, Kurşunlu camii, Çarşı hamamı, Kilise kalıntıları, mahalle çeşmeleri, ilçeye 13. km. mesafede bulunan tamamen doğal şartlarla oluşmuş peri bacaları, Roma döneminden kalma ilçenin 19 km. kuzeybatısında yer alan 59 derece sıcaklıktaki Emir kaplıcaları, Emre köyünde bulunan Tabduk ve Yunus Emre türbeleri ile yine aynı köyde bulunan Carullah Bin Süleyman camii sayılabilir. Halen koruma amaçlı imar planı içerisinde 800 tarihi eski Kula evi bulunmakta olup, en küçük onarımları dahi yapılamayan bu tarih ve kültür mirasımız her gün biraz daha yok olmaktadır. Koruma amaçlı imar planı yeniden, her bina ayrı ayrı ele alınarak, gözden geçirilerek yapılmalı, mutlaka korunması gerekli olanlar belirlenmeli, diğerlerinin onarım ve yeniden yapılaşmasına izin verilmelidir. Korunmaya alınanlar ise devletçe restore edilmeli veya restore edenlere kredi desteği sağlanarak bu kültür mirasımız yaşatılmalı, yok olmaktan kurtarılmalıdır.Halen ilçemiz belediyesi tarafından işletilen ve 37 oda ile genelde ilçe halkına hizmet verilen Emir Kaplıcaları özel sektörün devreye girmesiyle ilçe dışına da hizmet veren önemli bir “Termal Turizm Merkezi” haline gelebilir. Bu yönde konu ile ilgilenebilecek özel sektör girişimcileriyle temas sağlanmalıdır.


    SALİHLİ



    Salihli İlçesi , İzmir-uşak Afyon demiryolu ile; İzmir Ankara (E 96) karayolu üzerinde İlimiz Manisa'ya (74 km), İzmir körfezine (90 km) uzaklıktadır. İlçemizin batısında Turgutlu (47 km) kuzeybatısında Akhisar (65 km), kuzeyinde Gördes (87 km), Kuzeydoğusunda Demirci (100 km), Doğusunda Kula (45 km), Güneydoğusunda Alaşehir (40 km) ve güneyinde Ödemiş (55 km) bulunan komşu ilçelerdir. Salihli İlçesi güneyinde Bozdağlar Silsilesi, (2.157 m) kuzeyinde Gediz Ovası ile kaplı olup, ovanın kuzeyinde Dibek Dağları (1.120) Kuzeydoğusunda Üşümüş Dağları (1085 m) bulunmaktadır. Alaşehir, Gümüş, Kurşunlu ve Sart Çayları, Gediz Nehrine karışarak İzmir'den Ege Denizine dökülür. Salihlinin denizden yüksekliği 125 m. Olup, yüzölçümü 1302 km2 dir. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı Akdeniz iklimi hüküm sürer. Gediz Nehri üzerinde Demir Köprü Barajı bulunmaktadır. Barajdan sulama, taşkından korunma, enerji ve balıkçılık yönünden faydalanılmaktadır. 2000 Yılı nüfuz sayımı sonucuna göre kent merkezinin nüfusu 83137, kasabaların nüfusu 25926, köylerin nüfusu 40088 olup, toplam nüfusu 149151 dir.

    Salihli'de Belediye teşkilatı 1879 yılında kurulmuştur. Salihli'ye bağlı Adala, Durasıllı, Mersinli, Poyraz, Gökeyüp, Sart, Taytan olmak üzere 8 kasaba ile 73 köy ve merkezde 24 mahalle bulunmaktadır.

    Salihli, en karanlık dönemini 23 Haziran 1920-5 Eylül 1922 tarihleri arasında Yunan işgalinde yaşamıştır. Kurtuluş Savaş'ında Salihli'de Kuva-yı Milliye Teşkilatı kurulmuş, Alaşehir Kongresi'nde temsil edilmiştir. 5. Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Altay Paşa komutasındaki Türk birlikleri Yunan işgalini bozguna uğratmış, sonunda Salihli 5 Eylül 1922 de kurtarılmıştır.

    Salihli'nin çok eski bir yerleşim alanı olduğunu gösteren en önemli buluntu Salihli-Demirci karayolunun 30. kilometresi yakınlarındaki prehistorik insan ve hayvan ayak izleri oluşturmakta olup, koruma alanı içindeki izlerin 250.000 yıllık oldukları ileri sürülmektedir. Yine Salihli-Akhisar karayolu üzerindeki Tekelioğlu Köyü Ahlatçıktepe ve eski Balıkhane adı verilen yerde 1967-1968 yılındaki kazılarla çömlek, taş ve lahit gömütlerle Lidya evi ve ticarethane ortaya çıkarılmıştır. Salihli'nin kuruluş ve tarihsel gelişimini kentin yakın çevresindeki Adala/Karataş, Alaşehir, Sardes göstermektedir. Lidya, Roma, Bizans, Osmanlı dönemlerinde önemli bir şehir merkezi olan SARDES'te dünyada ilk altın para basılmış, Helenistik devirden kalma ARTEMİS'te ilk bankacılık faaliyetleri başlatılmıştır. Mabedin yanında dünyada en eski 7 kiliseden biri yer almaktadır. Roma devri SARDES'in sosyal hayatında önemli bir yer tutan GİMNAZYUM, giriş avlusunun (mermer avlu) restore edilmiş iki katlı sütunlu mimarisi ile kentin en göze çarpıcı anıtsal yapılarıdır. Genç Roma Çağında yine Gimnazyumun güneyinde Musevi topluluğa tahsis edilmiş, SİNAGOG, Kral yolu ve dükkanlar İ.S. 4. yüzyılın önemli kalıntılarıdır. Yine Marmara gölünün güneyinde Sardes'in 3 km kuzeyinde Bin Tepelerde Giges'in, Alyattes'in ve adı bilinmeyen bir kral mezarı yer alır.

    Salihli İlçesinde ekonomi: Tarım, toprak sanayi, deri ve ticarete dayalı olup coğrafi konumu nedeniyle çevre ilçelerin ticari merkezi haline gelmiştir. Türkiye'de sadece Salihli'de valeks üretimi yapılmaktadır. Tarım mahsulü olarak çekirdeksiz kuru üzüm, pamuk, zeytin, meyve, sebze, tahıl, tütün ve çeşitli ağaç fidanı yetiştirilmektedir. Salihli'de özel sektöre ait 30 adet tuğla-kiremit, 2 adet hayvan yemi, 1 adet basınçlı kaplar ve 1 adet zımpara taşı fabrikası ile 1 adet mermer fabrikası ile 3 adet un, 2 adet zeytinyağı, 1 adet salça ve konserve, 1 adet tuz ve 15 adet çırçır fabrikası faaliyet göstermektedir. Salihli merkezdeki SANAYİ ÇARŞISI'nın dışında; Salihli-Alaşehir-Kula üçgeninde 111 hektarlık alan üzerinde kurulan SALİHLİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ'nde 2 fabrika üretime başlamıştır.

    Salihli'de eğitim, sağlık ve kültür hizmetleri birçok komşu ilçeye de hizmet verir konumda olup bölgesel niteliktedir. C.B.Ü. Salihli Meslek Yüksekokulu, 2 özel okul, dershanelerle Salihli ayrı bir yerdedir. Ayrıca sağlık kurumları bakımından bölge hizmeti veren Devlet Hastanesi S.S.K. Hastanesi, Huzurevine ilaveten 2 özel hastanesi ile Salihli adeta çevre ilçelerin sağlık merkezidir.

    Kültürel faaliyetlerde Salihli Belediyesinin “Şiir İkindileri” Kentin en uzun soluklu kültür olayıdır. Belediye Tiyatro Salonu, Kültür Merkezi İlçede önemli bir kültürel faaliyet mekanı olup, bir çok resmi ve özel Kuruluşa Kültürel faaliyet ve çeşitli toplantılara ev sahipliği yapmaktadır. İlçe Halk Kütüphanesi, Bizim Ece Dergisi, Eğitim Gönüllüleri gibi resmi ve özel kuruluşlarla; Adala (Şeftali ve kültür), Durasıllı (Mesir-Nevruz), Taytan (Üzüm ve Kültür), Sart (Hıdrellez) Şenlikleriyle; Çökelek Köyü Deve Güreşleri, Çavlu Köyü Pehlivan güreşleriyle de Salihli kültürel alanda da adını duyurmuştur.

    Kısaca tanıtmaya çalıştığımız Salihli'mize Gökeyüp Kasabasında yapılan güveçde kuru fasulye ve et ile sadece Salihli'ye has odun ateşinde pişen odun köftesinden yemeğe, ALLAHDİYEN KÖYÜMÜZÜN NAPOLYON adıyla meşhur kirazından tatmaya, Salihli'nin ismiyle özdeş çok güzel suyundan içmeye, SARDES ANTİK KENTİNİ mutlaka görmeğe, KURŞUNLU-SART Kaplıcalarında şifa bulup, Turistik otellerimizde dinlenmeye davet ediyoruz.
     
  4. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    SARIGÖL

    Sarıgöl'ümüz Manisa İlinin Güneydoğusunda Gediz ovasının son bölümünde Manisa –Denizli karayolunun üzerinde bulunan 423 km karelik yüzölçüme sahip denizden 320 metre yükseklikte bir ilçemizdir.

    Sarıgöl'ün eski adının İnegöl olduğu bilinmektedir.İlçemiz Manisa'nın hatta Ege bölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biridir.Kesin olarak tarihi bilinmese de bulunan tarihi kalıntılar ve kitabeler Sarıgöl'ün Lidyalılar ve İyonluların egemenliğinde kaldığını göstermektedir.

    Simyrna(İzmir),Magesia(Manisa),Sardes(Sard),Fiedel fia(Alaşehir), ve Hierapolis'e(Pamukkale) ulaşan KRAL yolu Sarıgöl'den geçmekte ve sarıgöl bu yol üzerinde üçüncü konaklama yeri olarak kullanılmaktaydı.

    2.Yüzyılın sonlarına doğru başkenti Sart olan Lidyalıların egemenliğinde kaldı.Daha sonra Romalıların egemenliğine geçti.Roma İmparatorluğunun yıkılmasından sonra Bizanslıların hakimiyetine geçti.1071 Malazgirt savaşı sonrası Alaşehir ve Sarıgöl çevresi bağımsız bir tekfur olarak Selçukluların yıkılmasına kadar kaldı.Yıldırım Beyazıt'ın Alaşehir ve çevresini Osmanlı topraklarına katmasından sonra Sarıgöl de Osmanlıların hakimiyetine geçti.Uzun yıllar Aydın sancağına bağlı bir zeamet beyliği olan Sarıgöl çevresi 1.Meşrutiyetten sonra Alaşehir ilçesine bağlı bir köy;1.Balkan harbinden sonra belediyelik olmuştur.4 Eylül 1957 de ilçe olmuştur.Anadolu'nun işgali esnasında Yunan işgaline uğrayan Sarıgöl 4 Eylül 1922 de kurtuluşuna kavuşmuştur.

    Arazi genelde ovalık olup yerleşim yerleri verimli ovaların üzerine kurulmuştur.Ovayı Buldan(Derbent) barajı ve Avşar barajı sulamaktadır.

    İklimi; Akdeniz iklimi özelliği gösteriri.Sarıgöl iç,batı ve güney Ege arasında yer alan bir geçiş iklimine sahiptir.

    Doğal bitki örtüsü;dağlık alanlarda çalı,meşe,yabani palamut ve çam;Ovalık alanlarda ise kavak,söğüt,dut gibi ağaçlar vardır.Yüksek kesimlerde kestane,ceviz gibi ağaçlar bulunur.Yörenin vazgeçilmez ürünü üzümdür.Orman bakımından zengindir.

    Nüfusu;35.261 dir.Bu nüfusun 12.043 ü ilçe merkezinde oturmaktadır.

    Eğitim durumu,İlçemizde okur-yazar oranı % 98 dir.İlçe merkezinde 1 çok Programlı Lise,1 İmam Hatip Lisesi(pansiyonlu),1 Sağlık Meslek Lisesi,1 Halk Eğitim Merkezi,1 Mesleki Eğitim Merkezi,4 ilköğretim okulu,Köylerde 13 İlköğretim Okulu ve 10 köyde de Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okulu vardır. İlçede Celal Bayar Üniversitesine bağlı Yüksek Okul da bulunmaktadır.Genel olarak ilçe halkının okur-yazarlığa ve eğitime katkısı her dönemde üst seviyede olmuş zaman zaman kampanyalarla okul yaptırma faaliyetlerini de başarıyla sonuçlandırmıştır.

    Sağlık;İlçemizde devlet hastanesi 100 standart yataklı olup 2 ameliyathane,kan istasyonu,gelişmiş bir laboratuar ve röntgen ünitesi vardır.Bu konumu ile bölgede emsali bulunmayan donanım ve güzellikte olan hastanemiz tamamen halkın katkıları ile yapılmıştır.merkez de 1,köylerde 5 olmak üzere toplam 6 sağlık ocağı,14 tanede sağlık evi bulunmaktadır.

    Geçim kaynakları;Sarıgöl de en çok üzüm ve tütün yetiştirilmektedir.Sarıgöl, adını dünyaca ünlü sofralık çekirdeksiz Sultaniye üzümü ile duyurmaktadır.65.000 dekar alanda profesyonel anlamda bağcılık yapılmaktadır.

    El sanatları ve Folklor;İlçemizde 2 motorlu dokuma ile 2500 kadar el tezgahı bulunmaktadır.tezgahlarda yöresel kilim,el havluları,yatak yorgan ve peştamal dokunmaktadır.Kilimler başta A.B.D.İngiltere,Almanya olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde aranan ürünlerdir.Ayrıca çok tutulan ve sazla yapılan hasırcılık çok yaygındır.

    Ege kültürünün kendine has özellikleri her köyümüzde görülmektedir.Selçuklu zamanında Oğuz boylarının göçleriyle bu günkü halini almıştır.Köyleri genel olarak Yörük köyüdür.Folkloru de bu özellik gösterir.

    Sarıgöl gelişmeye aday örnek ilçe olma yolunda Manisa'nın güzel ve aydınlık bir ilçesidir.


    SARUHANLI

    Saruhanlı adından ilk kez Cevat Paşa Tarihi'nde söz edilmektedir.(1754) İlçenin aydınlığa kavuşmuş tarihi Kurtuluş Savaşı ile başlar. 1918 yılında 150 haneli bir köy olarak görülen ilçe merkezi, 7 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştur. Verimli topraklara sahip olması, kısa zamanda nüfusun artışını sağlamıştır. 1945 yılında Bucak Teşkilatı, 1953 yılında bugün Yılmaz Mahallesi diye anılan ve o tarihte 100 haneli bir köy olan Yılmaz Köyü ile birleştikten sonra Belediye Teşkilatı kurulmuştur. 1 Nisan 1959 tarihinde çıkarılan 7033 Sayılı Kanunla Saruhanlı merkez olmak üzere, İlçe merkezi haline gelmiştir.

    İlçe, düz ve verimli bir arazi olan Gediz Ovası üzerinde yer alır. Yüz ölçümü 890 kilometrekare, denizden yüksekliği 43 metredir. Akdeniz iklimi etkisinde olup yazları kurak ve sıcak, kışları ılık yağmurludur.

    Kuzeydoğu ve doğusunda Akhisar, Gölmarmara; kuzeybatısında Kınık; güneyinde Turgutlu, Ahmetli; güneybatısında Manisa ile sınırlıdır.

    İzmir-İstanbul Devlet Karayolu ilçe topraklarını ikiye böler. Ayrıca Devlet Demiryolları'nın İzmir-Bandırma, İzmir-Ankara hattı İlçemiz merkezinden geçmektedir.

    2000 yılı Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçlarına göre, İlçenin toplam nüfusu 68.134, ilçe merkezinin 13.025, köylerin 55.109 kişi olup, yıllık nüfus artış hızı toplam %o -5.65, ilçe merkezinde %o 0.37, köylerde ise %o -7,02 olarak tespit edilmiştir.

    İlçemiz nüfusunun %10'u yerli halktan, %60'ı Yunanistan, Bulgaristan, Arnavutluk ve Yugoslavya asıllı göçmenlerden, %30'u Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve diğer bölgelerden gelip yerleşen vatandaşlardan oluşmaktadır.

    İlçeye bağlı 13 kasaba ve 29 köy vardır. Alibeyli, Büyükbelen, Dilek, Gökçeköy, Gümülceli,

    Hacırahmanlı, Halitpaşa, İshakçelebi, Koldere, Kumkuyucak, Mütevelli, Nuriye, Paşaköy kasabaları ve Merkez Saruhanlı Belediyesi olmak üzere 14 belediye ile Türkiye'de en çok belediyesi olan İlçelerden biridir. İlçemizde yerleşim birimleri toplu olup, yalnız Bedeller Köyü'ne bağlı Asaklar Mezra'sı vardır.


    SELENDİ

    1 Haziran 1954 Yılında İlçe olmuştur.E-23 (İzmir- Ankara) Karayolunun Kula- Uşak hattı arasında ve (16) km içeride kalmaktadır.

    Merkez ilçe nüfusu 8099, Köyler nüfusu 18918 olup, toplam nüfus 27.017 dir. İlçenin beldesi yoktur. İlçe merkezine bağlı (11) mahalle ve (44) köyü vardır. Köylerin çoğunluğu dağınıktır.(30) köyün (115) mahallesi vardır.İlçenin çevresi dağ ve tepelerle çevrili olup, çöküntü havzasına kurulmuştur. İlçenin içinden Gediz Nehrinin en büyük kolu olan Selendi Çayı geçmektedir.Rakımı 525 Metre , Yüzölçümü 850 Km2 dir. İl Merkezine uzaklığı 167 Km dir. Arazi genellikle dağlık , vadilik ve kısmen de ovalıktır. İklimi Ege Bölgesi karakterine uygun, ılıman bir iklim hüküm sürmektedir. İlçe göç veren bir ilçedir.

    Halkın geçim kaynağı genellikle tütüncülük, hayvancılık, kısmen de meyveciliktir.Buğday, arpa, haşhaş gibi ürünlerde ekilmektedir. Son yıllarda İlçemizde meyvecilik alanında büyük atılım yapılmaktadır. Halen bazı köylerimizde yurtdışı bağlantılı ihraç kiraz üretimi yapılmaktadır. Önümüzdeki birkaç yıl içinde meyvecilikten İlçe ekonomisine büyük katkı sağlanacaktır. Her yıl düzenli olarak Pınarlar köyünde kiraz festivali yapılmaktadır

    İlçede 33411ha tarım alanı bulunup, bunun 32261 ha sulanamayan 1150 ha sulanır tarım arazisidir. Son yıllarda süt inekçiliği hızla gelişme göstermiştir.

    İlçemizde (10.000) civarında değişik ırklardan sığır, 66.000 adet koyun, 5.000 adet keçi bulunmaktadır. Günlük süt birikimi 30 Ton dur. İlçede 850 adet Traktör vardır.

    İlçe merkezinde Çok Programlı Lise, İmam Hatip Lisesi,Sağlık Meslek Lisesi ile Yatılı İlköğretim Bölge Okulu , 4 İlköğretim Okulu, Halk Eğitim Merkezi Hizmet Binası ve Öğretmen Evi vardır. İlçede Orta Öğretimde 626 İlköğretimde 3938 öğrenci eğitim görmektedir. İlçede Yüksekokul özlemi çekilmektedir.

    İlçede 1 Devlet Hastanesi, 1 Merkez Sağlık Ocağı, (3) köy sağlık ocağı vardır. Devlet Hastanesi röntgen cihazı ve laboratuar donanmalı olup, 1 Kadın Doğum Uzmanı, 1 Dahiliye Uzmanı, Çocuk Mütehassısı , 1 Diş Hekimi, Pratisyen hekim ve yeterli yardımcı sağlık personeli vardır. Hala doktor olmadığından Köy Sağlık Ocaklarından (2)si kapalı bulunmaktadır. Bu Sağlık Ocaklarımızın da en kısa zamanda pratisyen hekim ve yardımcı sağlık personeli ataması yapılmalıdır.

    İlçemiz Rahmanlar köyü civarında Demir, çinko, kurşun madeninden oluşan geniş maden yatakları vardır. Geçen yıllarda burada kurulu fabrikada (200) işçi çalışmakta iken, şirketin iflası sonucu iş durmuş ve çalışan insanlar işsiz kaldığı gibi, ülke ekonomisinin de zararı olmuştur.Bu madenin tekrar faaliyete geçirilerek, işsizliğin önlenmesi ve ekonomiye katkı sağlaması büyük önem arzetmektedir.
    İlçemiz en büyük sorunu elektriklerin sık sık kesilmesidir. Konunun çözümü için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yapılan ihale sonucu enerjinin Demirci üzerinden gelmesi için projenin %40 ı tamamlandığı halde bilinmeyen bir sebeple iş bırakılmış ve yarım kalmıştır. Bu yatırımın tekrar gözden geçirilerek işin tamamlanması gerekmektedir


    SOMA İLÇESİ
    GENEL BİLGİ

    Soma, Türkiye'nin en kaliteli "Linyit Kömürü"ne sahip ilçesidir.

    Rezerve bakımından da Elbistan'dan sonra ikinci sırayı teşkil etmektedir.
    YÜZÖLÇÜMÜ : 826 Km2

    ŞEHİR MERKEZ NÜFUSU : 60.674 (2000 Resmi)

    KÖYLER NUFUSU : 28.364 (2000 " )

    TOPLAM NÜFUSU : 89.038 (2000 “ )

    RAKIMI :175 Metre

    Km2' YE DÜŞEN NÜFUS YOĞUNLUĞU : 93

    NUFUS ARTIŞ HIZI (Binde %.) : 49.15

    KÖY SAYISI : 53

    TOPLAM YERLEŞİM ÜNİTE SAYISI : 67 (14 Mahalle)

    BELEDİYE SAYISI : 5

    KASABA SAYISI (Belediyeli) : 4



    TARİHİ

    *-Soma ve dolayları tarihi dönemlerde bir çok uygarlığa sahne olmuştur.

    *-Çevremizde Eti, Lidya, İran,Mekodonya, Bergama Krallığı ile Roma ve Bizanslıların egemenliklerinin izlerine rastlanılmaktadır.

    *- Selçuklu ve Karasioğulları dönemlerinden sonra 1336 yılında Osmanlı Devleti'ne bağlanan ilçemiz, önce sancak merkezi, daha sonra da 1600 yılında kaza olmuştur.

    *-1927 yılında Saruhan Vilayetinin Manisa İli olarak değiştirilmesi ile “Manisa Vilayeti”ne bağlı bir ilçe olarak idari yapıdaki yerini almıştır.


    TURGUTLU

    Turgutlu, Sultan II. Murat devrinde Dalbahçe Köyü dolaylarına yerleşen Turgud Aşireti tarafından kurulmuştur. Önce Dalbahçe Köyü civarında kurulmuş, zamanla ovaya inerek bugünkü yerini almıştır. Yunanlılar, İzmir'i işgalden 10 gün sonra da Turgutlu'yu işgal etmişlerdir. Bu tarihten, 7 Eylül 1922 yılına kadar İlçe işgal altında kalmıştır. Kurtuluş Savaşımızın başarı ile sonuçlanması üzerine kurtulmuş ancak Yunan askeri giderken şehri, Bozkurt ve Küllük Mahalleleri hariç tamamen yakmışlardır. Turgutlu; doğusunda Ahmetli, batısında Manisa, Kemalpaşa, kuzeyinde Saruhanlı, güneyinde Ödemiş ve Bayındır İlçeleri ile çevrilidir. Ege Denizinin 55 km doğusunda olup, denizden yüksekliği 78 metredir. Yüzölçümü 530 km.dir.

    İlçenin nüfusu 121.020'dir. Bunun % 77.4'ü (93.727) İlçe merkezinde, % 22.6'sı (27.293) ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. Turgutlu, Manisa İli olarak ilçe sıralamasında 3.büyük ilçedir. Mülki idarede birinci sınıf ilçe olan Turgutlu'ya bağlı, Merkezle birlikte 3 belediye, 37 köy vardır. İlçe merkezinde 21, kasabalarda 8 ve köylere bağlı 8 olmak üzere toplam 37 mahalle vardır. Turgutlu İlçe merkezi ve köylerinde, değişik yerlerden gelen aileler iç içe yaşamaktadır. Gerek sanayileşme sonucu, gerekse tarım işçiliği nedeniyle İlçemize gelen işçilerin memleketlerine dönmemeleri sonucunda her geçen gün İlçe merkezinin nüfusu artmaktadır. İlçemizde tarıma ve toprak sanayiine dayalı bir ekonomi vardır.Turgutlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 45 İlköğretim, 11 Orta Eğitim Kurumu, 5 adet özel dershane, 2 adet özel motorlu taşıt sürücü kursu ve 2 adet kütüphane vardır..

    İlçede 150 yataklı 1 adet Devlet Hastanesi, 120 yataklı 1 adet Sosyal Sigortalar Hastanesi, İlçe merkezinde 6, köy ve kasabalarda 4 olmak üzere toplam 10 adet Sağlık Ocağı, 1 adet Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Tabipliği, 1 adet Verem Savaş Dispanseri ve modern ambulans donanımı ile 1 adet 112 Acil Yardım İstasyonu hizmet vermektedir. Ayrıca halk tarafından yaptırılan 70 kişi kapasiteli bir huzurevi bulunmaktadır.

    İlçemizde, tarıma ve toprak sanayiine dayalı ekonomik bir yapı mevcuttur. İlçenin % 54'ünde tarım yapılmaktadır. Turgutlu'da Gediz Havzasının verimli topraklarının bulunması ve Akdeniz ikliminin olumlu etkileri sayesinde polikültür tarım yapılmaktadır. Çekirdeksiz üzüm, pamuk, tütün, domates, buğday, kiraz, şeftali, erik ve zeytin, ziraatı yapılan başlıca ürünlerdir. Sofralık üzüm üretimi önem kazandığından yayla bağcılığı gelişmektedir. Pamuk tarımı Gediz Havzasında yapılmaktadır. Tütün, kırsal kesimin geçim kaynağıdır. Kapari, kekik gibi alternatif bitkiler ekimi tanıtılmaktadır. Hububat; kırsal alanlarda tütün, taban arazilerde pamukla münavebeye girmektedir. Arpa üretimi, hayvanların yeşil ot ihtiyacını karşılamak için yapılmaktadır. Meyvecilikte şeftali, kiraz, erik ve incir üretimi önemlidir. Kiraz ve incir ihraç edilmektedir. Zeytin ağacı sayısı azdır. İlçede konserve fabrikalarının etkisi ile domates, biber ve hıyar ekimi önem kazanmıştır. Hayvancılık bitkisel üretim kadar önemli değildir.

    İlçe merkezinin güneyinden E-23 karayolu, kuzeyinden ise demiryolu geçmektedir. Ulaşım, il ve ilçelere bu yollarla yapılmaktadır. Bütün köylerin yolu mevcut olup köy yollarının asfalt kaplama çalışmaları tamamlanmıştır. Yollar her mevsim ulaşıma açıktır.

    İlçemizin en önemli turistik tesisi Urganlı Kaplıcalarıdır. Suları karbondioksitli ve bikarbonatlıdır. Sıcaklığı 62 ile 67 derece arasında değişmektedir. Evliya Çelebi, bu kaplıcaya övgü dolu sözlerle, Seyahatnamesinde yer vermiştir.
     

Bu Sayfayı Paylaş