Bilim insanları, 36 yıl önce Marsa düzenlenen Viking görevlerinde mikrobik yaşama dair güçlü kanıtlar elde edildiğini düşünüyor. Mikrobik yaşam izlerine işaret eden geçmişteki testleri yeniden değerlendiren bilim insanları, 1976da düzenlenen Viking-1 ve Viking-2 görevlerinde elde edilen numunelerde, Marsın yüzeyinde organik bileşenler olduğuna dair önemli bulgular elde etti. Aeronautical and Space Sciences dergisinde 9 Nisanda yayımlanan araştırmaya göre, Marstan on yıllar önce getirilen numuneler üzerinde yapılan yeni deneyler, Kızıl Gezegenin toprağında karbon temelli bileşenler tespit etti. Yapılan en son deneyler, Marsta kesin olarak yaşam bulunduğunu belirtmese de, bu olasılığın çok yüksek olduğuna dikkat çekti. Araştırma makalesinin sonunda, Gerçekleştirilen en son araştırmalarda elde edilen sonuçların, Marsta yaşam olduğuna işaret eden Viking LR (Labeled Release) deneylerinin sonuçlarını desteklediğinin açıkça söyleyebiliriz ifadesi kullanıldı. ON YILLARDIR SÜREN TARTIŞMA Araştırmacılar, Viking uzay araçlarının getirdiği toprak numunesi üzerinde istatistiksel analizler gerçekleştirerek, baterilerde olduğu gibi günlük (24 saatlik) ritim tespit etti. Makalenin yazarlarından Joseph Miller, Science Blog sitesine, Günlük ritmin mevcudiyeti ve yüksek dereceli matematiksel karmaşıklık, Viking uzay araçlarının 36 yıl önce Marsın yüzeyinde büyük olasılıkla mikrobik yaşam tespit ettiğini gösteriyor açıklamasını yaptı. Güney California Üniversitesine bağlı Keck Tıp Okulunda akademisyen olan Miller, Mars atmosferinin mor ötesi ışınları engellemediğini, bu yüzden bakterileri toprak altında bulmanın geçmişte daha olası kabul edildiğini belirtti. Viking-1 ve 2, Güneş Sistemindeki gezegenlerde yaşam olup olmadığına yönelik gerçekleştirilen ilk görevlerdi. Astronomi dünyası, 1970li yıllarda Marsta yaşam olmadığı düşüncesini destekleyince, keşif görevleri de ertelenmişti. Ancak Miller ve onun gibi düşünen ilim insanları, keşif görevlerinni yeniden başlaması gerektiğini savunuyor. AYNI DENEY, AYNI SONUÇ Viking-1 Haziran 1976da, Viking-2 ise Ağustos 1976da Marsın yörüngesine girdi. İki uzay aracı, birbirlerinden 6 bin 500 kilometre mesafeyle Kızıl Gezegenin yüzeyine indiler. Uzay araçları, Marsın yüzeyinden topladıkları toprağa, radyoaktif madde içeren besin değeri yüksek bir karışım döktü. Eğer toptakta bakteriler bulunuyorsa, besinleri metabolize edecek ve ortaya karbondioksit veya metan gazı çıkacaktı. Deneylerde metabolizmaya dair bulgular elde edildi ancak, sterilize edilmiş toprakta yapılan deneylerde çok az veya hiç gaz çıkışı olmadı. Viking deneylerinde hiçbir organik molekül bulunamaması da, 36 yıl önce bilim insanlarının ortaya çıkan tepkimeyi biyolojik olmayan oksitleyici tepkime olarak kabul etmelerine neden olmuştu. Viking görevlerinde Dünyaya getirilen toprak üzerinde yapılan analizlere ait tartışmalar ilk defa yaşanmıyor. Yakın dönemde yapılan kimyasal bir analizde, bilim insanları perkloratlar olarak bilinen bir çeşit bileşenin Mars yüzeyinde bulunduğunu tespit etti. 2011 yılında Şilinin perklorat zengini topraklara sahip Atacama Çölünde yapılan bir deneyde, bilim insanları karbon bazlı gazlara rastladı. Ancak aynı gazlar Vikingin getirdiği numunelerde tespit edildiğinde, atık madde olarak göz ardı edilmişlerdi. Ancak, aradan 30 yılı aşkın süre geçtikten sonra, bu sonuçların yanlış olduğu ortaya çıkabilir. ntv