Mihrabım ( S.a.v)

'Din ve İslam' forumunda Uygu tarafından 21 Eki 2012 tarihinde açılan konu

  1. Uygu

    Uygu New Member

    [​IMG]

    Mihrabım'a uğra saba yeli,huzuruna varıp edeple,selamı mıilet,heceler yarım
    yamalak,heyecanlar salkım saçak…


    "*Ant olsun kuşluk vaktine…",*kuşluk vakti onun gönlündeki vahyin
    ışığıdır,ve ışıklar nurunun aşığıdır.

    "*Geceye ant ederim ki…",*O'nun saçlarını kıskanmaktan gecenin bağrı
    yanık;gece yarısı hasretle uyanıktır.

    "*Güneşe ant olsun…"*ondan daha kutlu bir faniyi hiç izlemedi ve yer ondan
    daha kıymetli bir hazineyi hiç gizlemedi.


    Ahmet!…gönüller gıdası,ruhlar şifası… Gözlerin feri,şerefin zaferi…
    Dudağının değdiği bir güle bin can feda Ahmet,eline değmiş bir ele cihanca
    cihan feda.


    IŞIĞIM!…


    Göz kırpasıya Burak'ınla vardığın yere bin yılda varamazken berk uran
    melekler,nasıl aşkına dönmesin zeminler ve zamanlar,nasıl tutulmasın burçlar
    ve felekler.
    Sen var iken kıblem,gök ile yerin arasında hangi varlığa adansın ya
    emekler,ya hangi renk ile iltica etsin çiçekler?
    Cemalini gören aşık,görmeyen aşık iken nurun,gamzene rüyada olsun ermesin mi
    tennure kelebekler?


    GÜNAYDINIM!…


    Tohum versen de bize mahsul olabilseydik,kanat olsan da bize katına
    varabilseydik.
    şarkıların ürperdiği şebnem avuçlarında Medine rüzgarlarının ışıltılı
    kumlarınca yanabilseydik,sana kanabilseydik.
    bir kez olsun aşkınla döktüğümüz gözyaşlarından abdest alabilse ve denizine
    ve bir kez olsun dalabilseydik,ya denizinde kalabilseydik.
    Himalayalar kadar kara yüzümüzü kara yerlere salabilseydik;bağından razıye
    ve marziye ilhamlar alabilseydik!


    SEVGİLİM!…


    Kutlu gelişine yüz bin selam olsun,sen aydınlık içinde aydınlık,sen açıklık
    içinde açıklıktın.seninle sevgiler sevgili olu,seninle muhalimiz hale
    dururdu.
    mühürleri kaldırmada son idin sen,can kilitlerini açmada
    sonuncu,gülümsesen.seni görenlerin güneş düşerdi gözünden,seni sevenlerin
    ışık yayılırdı
    yüzünden.birer efsaneydi iki yanağın;hayal ile hatıra eleğim sağmalarıyla
    karanın ve ağın.


    SULTANIM!…


    Adına altınlar bastıran sultanlar şehirler alırdı,şimdi şehirleri düşüyor
    adınsız sultanların,adını gizli anıyor aşık-ı nalanların.
    Kulluk prangaları çözülünce ayağımızdan,azad oldu zülfünün zenciri
    solumuzdan ve sağımızdan.
    Ashabının kara kerpiçte gözsüz gördüğünü,biz cilalı aynalarda yitirdik ve
    yaptık düğünü.
    Tedavisinde hayat bulmuş hekime düşman hasta gibiyiz,mürebbisine kin güden
    çocuklara hasta gibiyiz.
    İnsanlık güneşe nisbet zulmete döndü,balıklar suya öfkelendi,kuzgun ete
    döndü;bahtımız hasrete döndü.


    HASRETİM!…


    Gümüş tenli Yusuf'u arayanlar gül teninde Yusuflar ülkesine girdiler;cennet
    peşinde koşanlar gül cemalinde cennetlere erdiler.
    ''Körün elinden tutana Hak'tan yüzlerce ecir vardır!''buyurmuştur.
    kıyam et,tut körlerinin elinden ve israfilleyn kıyametten evvel bir kıyamet
    kopar.
    Yıllar yılı kendi yatağını öpen nehirlerce ak ezeli özlemlerimizin
    yokuşlarına ve öğüt,yine öğüt, yine öğüt aşk tanelerimizi değirmenlerinin
    nakışlarına.


    ÖVÜNCÜM!…


    Ruhlarımızdan kuşluklar geçti,gün geçti…akşam oldu,düğün geçti…ve gece
    olmadan,Yesrib'in güneşi,kerem kıl,tüllenen hayallerimize bir huzme bıraksın
    himmetin ve artık getirdiğin kutsal emanetin kaybolacağından korkmasın
    ümmetin!
    Kalbimizi kaydırmadan,bize onu haşre dek baki kılma ruhsatı ver ve yalın
    unutuşların poyrazında bırakıp bizi bir başımıza,belleklerimizin tereddüt
    dolu zembereklerinde kıvrandırma yeter.
    Gel,son kez ilk baharımız ol!.bu mevsim güller incitilmesin,gamküsarımız
    ol!..


    ÖMRÜM!…


    Taha ve Yasin aşkına…
    Öncesinde Senin aşkın yoksa neye yarar ölüm.


    İSKENDER PALA
     

Bu Sayfayı Paylaş