Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken... Ne güzel şey hatırlamak seni : bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının... İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti... Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, güneşli bir rahatlık ve etin daveti : kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık... Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : filânca gün, falanca yerde söylediğin söz, kendisi değil edasındaki dünya... Ne güzel şey hatırlamak seni. Sana tahtadan bir şeyler oymalıyım yine : bir çekmece bir yüzük, ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım. Ve hemen fırlayarak yerimden penceremde demirlere yapışarak hürriyetin süt beyaz maviliğine sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım... Ne güzel şey hatırlamak seni : ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken... Nazım Hikmet Ran
Bunun bir de , ''Seni düşünmek güzel şey'' diye olanı vardır, o da çok can yakıcıdır. Seni düsünmek güzel sey, ümitli sey, Dünyanin en güzel sesinden En güzel sarkiyi dinlemek gibi birsey... Fakat artik ümit yetmiyor bana, Ben artik sarki dinlemek degil, Sarki söylemek istiyorum.
bir de bu var [ame=http://www.youtube.com/watch?v=YcNd0o56TTc]Ezginin Günlüğü - Seni Düşünmek Güzel Şey - YouTube[/ame]