Bir elimde kılıç gecenin bir yarısı uyandım bekliyorum kendimin önünde. Birşeyleri kesmekte kesin kararlıyım. İncinmekten yoruldum; tabii ki incitmekten. Birkaç gün sonra bir uçağa binip sizin saatinizden 6 saat öteye uçacağım. Yolculuk uçuş kayıtlarına göre 10 saat sürecek. Ve ben o 10 saat boyunca kötü şaraplar içip yarım kalan kitaplarımı ve rüyalarımı bitirmekte kararlıyım. Bir süredir kendi kendime sorar oldum “Ben burada ne arıyorum?” Hatta geçen gece uykusuz bir dönemeçte kendime pusu attım “Ulan n’olucak benim bu halim?” En kolayı insanın kendini bir uçurumun kenarından itivermesi. Bu yüzden hiç silahım olmadı ya da her türlü uyuşturucudan kesinkes uzak durdum. İtiraf ediyorum, şehvete yenildiğim kadar hazlara ve karanlığa yenilmekten korktum. Bilirsiniz böyle geceyarısı uyku araları ve kendi kendine sorgular kanlıdır. İşkencedir. Zulümdür. Ama bilmezsiniz siyah kaplı bir defterim var benim. Bu satırları inadına kurşun kalemle oraya yazıyorum. Yolculuklarda ı-podumun yanına onu da iliştiriyorum. Kötü şiirlerim var içinde, anlık kendimi yakalamalarım. Kurtulamadıklarım. Kendi kendimi ele verdiğim ve yıllar sonra ortasından okumaya başladığım bir kara kaplı defter. Ruhumun hesap cüzdanı Baktım ne zamandır hiçbirşey yazmamışım. Sayfaları bomboş. ‘Neden?’ diye sormaya korktum. Çünkü insan bir kez kendine bu tür soruları sormaya başlarsa biliyorum kanlı bir hesaplaşma başlar. Bu satırları sizin karşınızda yazarken çırılçıplak kalmışım gibi bir his var. Utandığımı sanmayın. Benim rüyalarımda en çok ayakkabısız kalmak beni yorar. Birazdan, bir kaç saat ve bir gün sonra gideceğim buralardan. Hayata 15 dakikalık bir sinema molası... Bilmediğim dilde rüyalar göreceğim muhtemelen. Görmediğim bir kaç ülkenin sabahlarına uyanacağım. Dönüp dönmemekte kararsızım buraya. Yazıp yazmamakta. Can sıkıntısının kötü bir kaç huyu var; uykusuzluğa ve yalnızlığa tahammülsüz. Ergen bir yaranın kabuk bağlaması gibi. Kanayacağını bile bile kanatmak benimkisi. Hiç boşuna uğraşmayın ruhum ne kadar narinse derim o kadar kalındır benim. Kaybedecek hiçbirşeyi olmayan insanlar ülkesinden geldim. O yüzden sizin bana kötü ya da iyi sözler söylemenize gerek yok. Zira ben hali hazırda kendimle ilgili çok kararsızım. Yarın bir kaç saat ve binlerce dakika sonra gideceğim geri geleceğim kadar kesin.. Buraya döner miyim? Bilmiyorum bakın...