Sakat Süvarinin Karısı

'Ünlü Şairlerden Şiirler' forumunda DaRkBlooD tarafından 9 Nis 2010 tarihinde açılan konu

Konu etiketleri:
  1. DaRkBlooD

    DaRkBlooD Anne'sinin bidenesi (:

    Sakat Süvarinin Karısı


    Meğer çoktan dökülmüş
    aynalardan sırlar,
    çoktan yayılmış kanser kokusu
    apartman

    boşluklarına
    ve karanlık pencerelerde
    eski bir çığlık gibi yaşıyormuş
    kadınlar...

    Yoksa der miydim anneme
    küstah bir

    şaşkınlıkla,
    bırak artık bu beklemeleri, diye
    çünkü güzel günler geride kaldı,
    beklenen o güzel günler
    O da biliyordu oysa
    bahtsız kadınlar kabilesinde
    ölümün

    sıradan günlere paylaştırıldığını,
    felaketlerin basit sezgilerle farkedilip
    yürek ağrılarını dindirdiğini.
    Nitekim vazgeçmişti artık
    ipekli kumaşlar dikip
    sakat süvariyi beklemekten...
    Konuştuk uzun uzun
    -balolar, danslar, şenlikler ve
    Cumhuriyet...
    Sonra başını açmasını
    söyledim ona

    durdu... düşündü...
    ve karanlık anlamları
    bırakarak ardından

    incecik bir yalnızlık gibi
    sokaklara çıktı,

    hatırladı kendini... ürperdi...
    Akşamdı... Bizim gibi adamlar
    haber verdi

    ölüsünün Mercan Karakolu'nda
    bekletildiğini.
    Başörtüsünü
    ve amelelere Harb-ı Umumiyi
    anlatan

    sakat süvariyi kahveden aldım.
    Ne babamın polislere anlattığı
    dokunaklı anılar,
    ne de kirli deniz kokan
    saçları tanık

    oldu ölümüne...
    Onun ölümü ne kanser,
    ne kocası,

    ne komşular...
    Ölümü, elimde buruşturduğum
    bu başörtü

    bu baş... bu örtü...
    bu baş... bu örtü...
    bu baş... bu örtü...
    Cezmi Ersöz
     

Bu Sayfayı Paylaş