SEN İSTANBUL KOKARDIN Martıları gözlerinden dinledim İstanbul'un boğazı yanmış dün gece yıldızlar şahitlik etmiş güya suçlu benmişim oysa can yemin olsun yanağımdan süzülen denize ben bu şehre yüreğimi içirmedim göklerden hicran yağdı İstanbul'lu bir geceydi yere düşen her damlanın yüreğinde sen vardın ismin dudaklarımda idamlık bilmeceydi yalansa kahrolayım sen İstanbul kokardın sevda dediğin gülüm bir busedir dudağımda Bıçak gibi yasak gibi kan gibi Utanır intihar ederdi ölüm Hayata rest çekip ağladığımda Korkak gibi tutsak gibi yaşanmamış an gibi Ben lal olmuş bülbülüm sen deli gülsün bağımda Toprak gibi yaprak gibi candan özge can gibi kuş uçmaz kervan geçmez dağımda Kah aşkı yağan kar tanesi kah leyla tüter rüzgarda zambak gibi leylak gibi cigaramda duman gibi sevdiceğim sen İstanbul kokardın dayadım on dörtlüyü İstanbul'un şakağına istediğim gül içmekti gözlerinden bir yudum seni sordum gündüzlerce bu şehrin her sokağına söylemedi inat ettim gece seni uyudum ben bir sana bir bu şehre gül dedim ayla toprak şahittir şahittir denizle gece sensizken İstanbul'da bir gün olsun gülmedim yıllar kapımı çaldı ellerinde vur emri yokluğun var sen yoktun ölüm geldi ölmedim ağladım yüreğimde sen sende divane İstanbul aşkından hatıra dedim gözyaşımı silmedin ben bir sana bir bu şehre GÜL dedim belki de can bunun için ben gülleri çok sevdim gözlerimden dökülen yaş denizi ıslatıyor sevda kilim hasret nakış gönül derdi dokuyor çatlıyası deli yürek '' SEN SEN SEN''diye atıyor Oyy gece gözlüm oy İstanbul seni seni kokuyor Serdar Tuncer