SHARON SALA - Zamanda Yolculuk Dükkânın o dağınıklığının ortasında ufak bir cam kutu gözüne çarptı. Kutunun içi mücevher dolu, üstü ise tozla kaplıydı. Paslanmış bir kilit ile kapatılmıştı. Mary kutunun içine bakmakta kararlıydı. Bir mendil ile tozunu aldıktan sonra dükkân sahibine seslendi. Bakar mısınız, bu kutunun içine bakmam mümkün mü acaba? Anahtarı var mıydı? Yaşlı adamın sandalyesinde...n kalkma ve bir çekmecenin açılıp kapanma sesi duyuldu. Biraz sonra yaşlı adam Marye doğru sessizce yaklaştıktan sonra küçük mücevher kutusunu açtı. Bir anlığına Mary ile yaşlı adamın bakışları buluştuğunda Mary sanki yumuşacık bir elin yüzünü okşadığını hissetti. Teşekkür ederim, zahmet verdim, kusura bakmayın ama ben bu yüzükleri denemek istiyorum, diyecek oldu ki yaşlı adam bir şey demeden uzaklaşıverdi. Satılık eşyaların tozlu olmasından çok satış yapılmadığı belliydi. Yaşlı adamın hırsızlığa uğramak gibi bir kaygısı da yoktu. Mary kutudaki yüzükleri teker teker denedi. En beğendiği yüzüğün halkası gümüştendi ve içinde çok güzel bir şey yazıyordu. Sonsuza dek Yüzüğün içindeki yazıyı görünce Marynin gözleri dolmuştu. Aslında sonsuz yoktu Bu yüzüğü sevdiği kadına veren adamı düşünerek yüzüğü avucunun içinde sımsıkı kavradı ve gözleri kapalı Danielin yüzü gözünün önüne geldi. Ardından hiç tereddüt etmeden yüzüğü parmağına geçirdi. Yüzük orada olduğu için sadece Sonsuza dek verilen söz sebebiyle belki de Saniyeler geçmemişti ki yüzüğü taktığı parmağı yanmaya başladı. Panik içinde yüzüğü parmağından çıkarmaya çalışarak yaşlı adamı çağırdı. Yardım edin lütfen, bunu çıkarta-, derken adam yanı başında belirmişti bile. Gülümsemesiyle adeta Marynin parmağındaki acı dinmişti. Olanları açıklamak zordu ama aynı zamanda sanki birisi yanağına bir öpücük kondurmuştu. Mary elini gösterirken yaşlı adam ne demek istediğini anlamışçasına başını sallıyordu. Dudakları bile oynamamıştı ama adeta Marye her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu. Konuşamadan koridordaki tozlu konsola tutunabildi, Mary. "Kendimi hiç iyi hissetmiyorum, diyerek sayıkladı genç kadın. Daha sonra da öğle yemeği yemediği için bunların olabileceği aklına geldi. Bir anda adeta bütün dükkân dönmeye ve her şey büyümeye başladı. Mary gözlerini kapatmak istedi çünkü masalar, sandalyeler ve dükkândaki her şey gözünün önünde aynı bir atlıkarınca gibi dönmeye başlamıştı.