Türklerin en eski yurtlarının iklim, bitki örtüsü ve yeryüzü şekillerinden daha önce bahsedilmişti. Tabiat şarüan pek sertti. Uzun süren kış mevsiminde ısı -45° nin altına kadar düşüyordu. Sürüleri beslemek, muhafaza etmek, yaylaya gidişlerde ve kışlağa dönüşlerde onları belirli bir düzen içinde idare etmek kolay bir iş değildi. Bunun yanında kendilerine ve sürülerine komşuları tarafından her an bir saldın yapılması da mümkündü. Tabiatın çetin şartlarına ve düşman saldınlanna karşı her an hazır ve tetikte olmak şarttı. Bu çok güç göçebe yaşama tarzına, doğuştan başlayarak uyum sağlamak zorundaydılar. Bu da sıhhatli ve çevik bir vücut, güçlü bir irade istiyordu. Aynı zamanda usta binici olmak, çok iyi silah kullanmak gerekiyordu. Türk çocuklan, bunun için oklarla fare avlarlar, koç sırtına binerlerdi. Böylece, çocukluktan başlayarak yetenekli bir yiğit olmak için çalışırlardı. Yukanda kısaca anlatılan göçebe hayat tarzı, Türklerin üstün teşkilatçılar ve eşsiz savaşçılar olarak ortaya çıkmalannı sağlamıştır. Türklerde, anayurtlannda ve göç edip gittikleri uzak ülkelerde görülen üstün teşkilatçılık ve askerlik kabiliyeti, zamanımıza kadar gelişerek devam etmiştir. Alıntı