Uludağ Olimpos Efsanesi 12 Havari, 12 Sahabe veya 12 bilgeler örneklerinde olduğu gibi, klasik Yunan Mitolojisi´nin 12 büyük tanrısı Olympos Dağı´nda yaşardı. Acaba Olympos neresidir ve nasıl bir yerdi? Eski Yunanlılar´a göre Olympos, şimdiki Makedonya´da Tesalya Bölgesi´ndedir. Aslında gerek Antik Yunan´da, gerekse de Ionia´da (Ege´de) birçok Olympos Dağı vardır; örneğin Uludağ´a Olympos denirdi. Ayrıca Aladağ ve Hisardağı da Olympos olarak adlandırılırdı. Yani tüm yüksek dağların Olympos olduğuna inanılıyordu. Mitolojiye göre Olympos´da yaz ve kış vardı, ama kışın soğuğu, rüzgârları, yazın güneşi Olympos´un zirvesine ulaşamazdı. Zirveyi örten bulutların üzerinde Tanrıların sarayları ve bahçeleri vardı, burada iklimler yoktu ve daima ilkbahar vardı. Olympos saraylarının en görkemlisi Baş Tanrı Zeus´a aitti. Tüm tanrılar her sabah gün doğarken onun sarayında toplanırlardı. Olympos Bahçeleri´nde Kharites denen bakire periler dans ederler, Musalar (İlham Perileri) şarkılar söylerlerdi. Tanrılar Hebe´nin sunduğu "Nektar" veya "Ambrosia" adlı ebedi gençlik ve güç veren bir içkiyi içerlerdi. Tüm günleri insanların kaderlerini yönlendirmek için Zeus´un sarayında geçer, gece olunca da her biri kendi saraylarına çekilirler ve uykuya dalarlardı. Sadece tanrıça Hestia uyanık kalır ve dünyaya ışık veren ateşin sönmemesine dikkat ederdi. Tanrıların saraylarında hizmetliler bulunurdu. Olympos´un kapılarına bakire "Horalar" yani "Saatler" bekçilik ederlerdi. onların anası olan Themis "Ebedi Adalet" gün boyu Zeus´un yanıbaşında oturur ve ona adalet ve hikmet telkinleri yapardı. Alınan kararlar gökkuşağı renklerinde kanatları olan Iris ile gönderilirdi. Ayrıca, Olympos´da insanların kaderlerini saraylarının duvarlarına yazan Themis´in diğer üç kızı olan Parklar´da yaşardı, onların yazdıkları asla değişmez ve silinmezdi. Parklar´ın en genci olan Klotho yaşam ipliğini büker, Lakhesis, her insanın talihini gereği kadar sarar, Atropos ise, yaşayacağı zaman bitince yaşam ipliğini keserdi. Parklar, iyi günler için beyaz, kötü günler için siyah yün iplik kullanırlardı. Olympos´da yaşayan 12 tanrının altısı erkek, altısı dişiydi. Onların dışında kalan Zeus ve Poseidon´un kardeşi olan Hades yeraltında yaşardı. Şarap tanrısı Dionysos Olympos´a sonradan katılarak 13. tanrı oldu ve Olympos´un sonu bundan sonra geldi. Uludağ ismini alışı Evliya Çelebi, Uludağ için Cebel-i Ruhbân tamlamasını kullanır. Osmanlılar devrinde Hüdavendigâr vilayeti Keşiş Dağı ile anılırmış. XVI. asrın ünlü şairi Bursalı Lamiî Çelebi'nin keşiş kelimesinin Hıristiyanlıktaki ruhban demek olmadığını, Farsça keşiden fiilinden müştak keşiş (çekilen şey) kelimesi olduğunu söylemesi de asırlarca bu ismi duyanları misyoner bir kelime ile karşı karşıya getirmekten men edememiş. İşte hikâye: Yıl 1925. Erkân-ı Harbiye Dairesi'nin (Genelkurmay) coğrafya komisyonunda vazifeli olan Osman Şevki Bey, Bursa'ya yaptığı bir inceleme gezisinden sonra bir rapor hazırlar. Sonu şöyledir: "Bütün dünya bu dağa Olemp der. Biz ise Keşiş Dağı diyoruz. Garbî Anadolu'nun en yüksek tepesine çıktım. Etrafıma baktım; ne keşiş gördüm, ne derviş. Güzel Bursa bir keşişin gölgesi altında mustaripti. Halk bu ismi sevmiyor; haklıdır. Olemp kelimesi de halkımızın diline uygun değildir. Biz buna, dağın bünyesine en uygun olan bir ismi verelim ve Uludağ diyelim." O yıllarda Erkân-ı Harbiye Reisi olan Mareşal Fevzi Çakmak ise cevaben şunları yazar: "Uludağ ismi muvafıktır. Harita dairemize emrettik, haritalarını bu suretle tashih edecektir. Orduya da tamim edilmiştir. Ayrıca Dahiliye Vekaleti nezdinde dahi teşebbüs ederek Keşişdağı'na Uludağ denmesi memlekete bildirilmiştir." Osman Şevki Bey, bilahare soyadı kanunu çıktığında kendisine Uludağ soyadını seçecektir. İskender PALA / Tavan Arası