Uşak Şiirler Destanlar türküler maniler tekerlemeler ninniler ağıtlar

'Ege Bölgesi' forumunda sha. tarafından 12 Ara 2009 tarihinde açılan konu

  1. sha.

    sha. ..daha çirkin, daha huysuz

    Şiirler (Destanlar,türküler,maniler,tekerlemeler,ninniler, ağıtlar)


    Destanlarımız

    KURTULUŞ DESTANI
    Bugün Bir Eylül
    Güneş pırıl pırıl
    Işık saçıyor
    Kocatepe de Türkün aslanları
    Destan yazıyor
    Kahpe düşman
    Vurgun yemiş kaçıyor
    Kutluyoruz,
    Kutlu olsun Bir Eylül

    Süvariler
    Düşmanların peşlerine takıldı
    Nice!
    Kol,gövde,baş,bacak
    Dumlupınar ovasına saçıldı.
    Atanın oğulları
    Akdenize açıldı.
    Kutluyoruz
    Kutlu olsun Bir Eylül

    Uşak’a
    Askerimiz girdi giriyor
    Düşman mevzileri
    Birer birer eriyor
    Göğem Köyünden
    Düşmanların ordusu
    Trikopis’i esir veriyor

    İkindi vaktinde
    Minareler, selalarla çınlıyor
    Süngü yemiş düşman iti
    Köpek gibi inliyor.
    Milleti ile vatanım
    Atası ile diriliyor
    Kutluyoruz
    Kutlu olsun Bir Eylül

    Serçe sürüsünden,
    Alay mı olur?
    Bu topraklar benim.
    Düşmanlara
    Vatan mı olur?
    Her destan yazanlar
    Kemal mi olur? Şubat ’96 Kemal AKTAY
    Kutluyoruz, Uşak Bl.Siv.Sav.Müdürü
    Kutlu olsun Bir Eylül

    TÜRKÜLERİMİZ

    ON YEDİ BENLİ ŞADİYE :Banaz’ın Yazıtepe (İmrez) Köyünden onyedi benli Şadiyenin hikayesidir. Şadiye adındaki genç kız biriyle evlendirilir.Daha sonra ilk eşinden bir çocuğu olur.Şadiye çocuğu henüz altı aylıkken onu bırakıp komşusunun oğlu ile kaçar.Şadiyenin kaynı bunu öğrenince onun kaçtığı adamı vurup öldürür.Adamın ölüsünüde yakarak ortadan kaldırır.Bunun üzerine köyde Şadiye’ye şöyle bir türkü yakılır.

    Ay bulutta bulutta Evleri Camiye yakın Ay butla giriyor
    Mendilim kaldı dutta Ak gülleri sen takın Gözüm yari seziyor
    Geleceksen gel gayrı Zengin kocaya vardın Geleceksen gel gayri
    On yedi benli Şadiyem On yedi benli Şadiyem On yedi benli şadiyem

    NERİMAN’IN TÜRKÜSÜ
    Yıllar önce Sivaslı İlçesinde yemyeşil gözlü,altın sarısı upuzun saçlı güzeller güzeli bir kız yaşarmış.Havacı bir üsteğmen bu kızı görmüş sevmiş ve talip olmuş.Haberler salınmış dünürler gönderilmiş.Neriman’da teğmeni beğenmiş ve nişanlanmışlar.Birbirlerini çok sevmişler.Hasretle düğün mevsimini beklerken;teğmen bir uçak kazası geçirir ve ölür.Kara haber Neriman’a tez ulaşır.Neriman’ın dünyası kararmıştır.Hayalleri ümitleri sevdiceği hepsi gitmiştir.”Gayrı bana yaşamak haram” deyip evinden çıkar gider.Sivaslı halkı Neriman’ı günlerce arar.Tam on gün sonra kullanılmayan bir kuyuda ölüsünü bulurlar.Ailesi yanıp kavrulmuştur.Tüm yöre halkı üzülmüştür.

    EKİNLER EKİLİRKEN
    Ekinler ekilirken
    Çiziye dökülürken
    Senide benden ayırdılar
    Sunada boylu Neriman
    Şafaklar sökülürken

    Vardım pınar akmıyor
    Yar yüzüme bakmıyor
    Dokuz da daldan gül kopardım
    Suna da boylu Neriman
    Senin gibi kokmuyor

    Uşak duman sis oldu
    Açan güller hep soldu
    Aç gözünü göreyim
    Suna da boylu Neriman
    Kalbim hasretle doldu.

    Kaynak :Bu türkünün öyküsü ve sözleri Ali KIRHAN’dan alınmıştır.

    KİREMİTTE BUZMUSUN
    Kiremitte buzmusun Şu binanın üst yanı
    Gelinmisin kızmısın Altıda berber dükkanı
    Yarim size varıcam Teskereli geliyor
    Evdede yanlızmısın (Yan Osmanım yan) Hacıların Osmanı (Yan Osmanım yan)

    Deniz üstünde biber
    Kayıklar gelir gider
    Ne mektup var ne haber
    Yüreğim yanar gider (Yan Osmanım yan)


    MANİLER
    Ağacın dibinde yatarım Altın dişim kanamaz Arabamız dört teker
    Tabancamı atarım Sevda bana yaramaz Düz ovada su çeker
    Beni beğenmeyen kızları Ver ana sevdiğime Konuşturmazlar yarim
    Yarım soğana satarım Kendi düşen ağlamaz Merhaba desek yeter

    Banazın kavakları Ben bir kuzu gördüm Bir taş attım gediğe
    Dökülür yaprakları Tüyünü kırmızı gördüm Saat geldi yediye
    Kokulu güle benzer Aşağı mahalleye indim Analar kız büyütmüş
    Şu Uşağın kızları Sevdiğim kızı gördüm Oğlanlara hediye

    Percereden at beni Tabağa koydum darı Zeytin kara ben kara
    İn aşağı tut beni Ağlarım zarı zarı Zeytine vermem para
    Dizlerinin üstünde Beni Uşak’tan ayırdı Gel yarim buluşalım
    Ninni çek uyut beni Keleter başlı karı On bire çerek kala

    Kara örgü örmezler Kara kara kazanlar Kara koyun etli olur
    Bana sana vermezler Kara yazı yazanlar Kavurması tatlı olur
    Gel yarim kaçıverem Cennet yüzü görmesin Buralarda yar seven
    Karanlıkta görmezler Aramızı bozanlar Ölmez ama dertli olur

    TEKERLEMELER
    1-Hep deli hop deli bizimkilerin soyu sopu deli
    2-Yumurta tık tık elinden bıktık.
    3-Gulağım sağır demenim ağır ür benim koca cavır
    4-Sarı öküz saza gider,boynuzu düze gider ben gızı almaya geldim.Verirseniz gıza geldim.Vermezseniz tuza geldim.Gızınıza güllü derler oğlumuza ünlü derler.
    5-Çıt pıt nerden geldin ordan çık gelin saçları kıvırcık.
    6-Düşün koca Musa düşün eşek alınırmı gışın onunda parası peşin

    NİNNİLER
    1-Uyusunda büyüsün ninni
    Kuzularla büyüsün ninni
    Nenni yavrum neni

    Yeşil billur testin olsun
    Yavrum bir Allahta senin dostun olsun
    Nenni yavrum nenni uyu yavrum hu hu hu

    Al telinden kurusun yelden
    Baban gelcek gurbet elden
    Neni yavrum neni uyu yavrum hu hu hu

    Nennilerle büyüteyim
    Yavrum seni nasıl uyutayım
    Nennilerle uyusun nenni.
    Kuzularla yürüsün nenni

    2-Şu dağların eteği
    Dibindedir aslan yatağı
    Iramış gitmiş annesinin yolları
    Nenni oğluma nenni

    Merdiven indiremedim
    Yönünü yöntemini döndüremedim
    Ben gurbetin içinde
    Yavrumu bilemedim
    Nenni de oğluma nenni


    UŞAK AĞZINDAN İLENMELER
    Allah hekim bilmedik dertler versin
    Atılıp gidesice kuduz

    Canından ciğerinden yanasıca
    Cehennem kazanına düşesiceler

    Ekmek Hıdır’ın su Bedir’in
    Yin yin gudurun gırannık

    Naha ayıbını gara topraklar örtsün
    Naha işşalah cigerin bağına pelit közü yapışsın

    Naha işşallah bi gızın köçek bi olun çiçek olsun
    Naha işşallah kafana hırsız daşı inşin

    Olmalara gomalara erme gara cavur
    Oduna ocağına bayguşlar dünesin
    Olmalara ermelere gamla emi

    Zank ölümünden geberesice
    Zıkkımın gır kökünü ye işşallah

    KALIPLAŞMIŞ SÖZLER(Atasözleri,deyimler,bilmeceler,dua ve yeminler)

    ATASÖZLERİ
    -Adam sel kadın göldür.
    -Akılsız kafanın taban çeken zorunu
    -Ak köpeğin pamuk pazarına zararı olur.
    -Ar yiğidi kambur eder.
    -Babanın akçası ananın bohçası.
    -Borç yiğidin kamçısıdır.
    -Elle gelen düğün bayram.
    -Gün geçer kin geçer.
    -Leyleğin boklusu yuvada kalır.
    -Ne umarsın bacından bacın ölüyor acından.
    -Yalamayınca doyulmaz,yıkamayınca giyilmez

    DEYİMLER
    -Adı batmak
    -Ağmaz yanından asılmak
    -Aşı dünden kaynamak
    -Başı kazan olmak
    -Ciğerini sökmek
    -Çökertip gidivermek
    -Dibine darı ekmek
    -Dipsiz kile boş ambar
    -Eli hamur karnı aç
    -Hortlamak
    -Gabak çiçeği gibi açmak
    -Leb demeden leblebiyi anlamak
    -Namerde muhtaç omluk
    -Saçları öne dökülmek
    -Sakalı değirmende ağartmak

    UŞAK AĞZINDAN BİLMECELER
    • Ak çıkının içinde sarı altın (YUMURTA)
    • Altı göl üstü gül (LAMBA)
    • Harımdan atla gaz yumurtla (KABAK)
    • Sarı öküz sarkık durur düşerim diye korkup durur (İĞNE)
    • Kat kattır katmer değil kırmızı elma değil (SOĞAN)
    • Et dedim met dedim git kapı arkasına yat dedim (SÜPÜRGE)

    YEMİNLER
    • Şartlar şart olsun
    • Yeminim yemin olsun
    • Dininden dönen kafir olsun
     

Bu Sayfayı Paylaş