Inek Valla bir gün arkadasımın dacia marka arabası ile maca gidiyorduk.. araba tıklım tıklım dolu en az 12 kişi var .. neyse araba ile giderkene yolun ortasında bir inek ve öyle bir yer ki bir taraf kanal bir taraf agaçlık .. gececek yer yok.. arabayı kullanan arkadas kornaya basıyor arabanın içindeki herkes barıyor nafile.. inek çekilmiyor yoldan .. bende dedim ki . -"Arkadaslar öyle olmaz bakın şimdi." inekle aramızda 2 metre var yok.. pencereden uzanıp -"Sevgilim " dedim. inek bana döndü.. -"Yoldan çekilirmisin hayatım" dedim.. inek yoldan çekildi.ve ben o saatten itibaren inek lakabı ile yasamaya mecbur kaldım... istek sarki... Birgün evde tek başıma canım sıkılmışdı kimse yoktu televizyondada kaydadeğer bişey yoktu ve dedimki nezamandır radyo dinlemiyorum şarkı dinliyim dedim. Radyoyu açar açmaz bir telefon nummarası verip isteklerinizi bu nummaradan isteyebilirsiniz diyordu derken hemen reklam girdi,bende sazan tabii kefal gibi atladım aradım ve çok ilgincdiki çalıyordu normalde meşgul olması gerekirdi. Neyse tefonu vj actı ve VJ: Alo Ben: Alo merhaba istekte bulunacaktım VJ: Tabii isminiz,nerden arıyorsunuz ve kimler için gelsin (soruları ard arda sıraladı bende hepsine cevap verdikten sonra ) VJ:isteğinizi söylermisiniz? Ben: eee sey Yıldız tilbeden ummadığım andayı istiyorum (VJ biraz durakladı hiç sesi çıkmıyordu ve eminmisiniz diye sordu bende allah allah dedim ne oldu şimdi adama anlamadım VJ kekeleyerek çalmaya çalışıcağız dedi ve kapattı) Ben hemen radyonu başına geçtim istek parcçamı bekliyorum reklamlar bitmişdi ve benim konuşduğum VJ başladı: VJ: İstek saatimize başlamış bulunuyoruz evet işte bir arkadaşımızın istek illahisini çalıyoruz demezmi. Meğersem dini bir radyoymuş rezil olduğumamı yanıyım yoksa adamın onla veya radyoyla dalga gectiğimi sanmasınamı .Tabiiki benim parçam çalmadı! Birdaha hiç bir radyoyu aramama gibi bir karar aldım.! KOPYA Lise son sınıfta okuyordum.Sosyoloji dersinden sınavımız vardı.Tabii bende çalışmamıştım sınava.Napayım falan derken bari kopya çekeyim dedi.Sıraları duvarları dolduruyorum.Elime de kopya yazayım bari dedim ve doldurdum avuçiçimi.Bu arada hocamızda çok komik birazda saf bir adam.Neyse sınav başladı bende hemen icraate koyuldum.Elimdeki kopyalara falan bakarken hoca geldi yanıma.Elini aç dedi,bende acmam dedim.O aç dedikçe ben diretiyorum.En sonunda açmadım ama sınavdan da olduk yani.Sıfır puan aldım.O dersin 2.sınavına girecektik tabii benim baya bi kasmam gerekiyordu geçmem için.Çok çalıştım sınava.İlk sınavda hoca beni rezil etmişti tüm sınıfa,bende öcümü alayım bari dedim.Sınava çok az kalmıştı.Elime 1-2 bişeyler yazdım.Hoca sınıfa geldi ve beni öğretmen masasında sınav yapacağını söyledi.Bende eyvallah farketmez hocam dedim.Sınav başladı.Tabi ben bütün soruları hemen bitirdim.Muziplik olsun diye elimi açıp bakıp duruyorum hoca çaksın olayı diye.Hoca gördü tabi bunu,hemen yanıma geldi aha yakaladım işte seni dedi.Aç elini dedi bende actım tabii.Hoca elimin içine bakıyor ama okuyamadı elimi.Arkadaşı çağırttı ve sesli sesli okuttu.Elimde aynen şu yazıyordu: HOCAM PAPAZ HER ZAMAN PİLAV YEMEZ! İpana Bundan 4-5 sene önceydi ipananın yumurta deneylerini biliyorsunuz. 3 kardeş deneyi yapmaya karar verdik annemde burada bize çok sinirlenmiş bağırıyor gidip anneme ipana deneyi yapacağımızı söyledik tabi doğal olarak hayır dedi bizde gizli gizli yapmaya karar verdik ama aksilik ya evde yumurta kalmamış ablam bana annem gizli gidip almamı söyledi kardeşimde gaza getirince kim tutar beni gizlice evden çıktım ama eve nasıl gireceğimi hiç düşünmemiştim gerçi ben eve dönmeden annem benim yokluğumu farketmiş kapının önüne gelince mecburen zile bastım annem açtı kapıyı iki elimde de birer yumurta annem bunlar ne dedi bende yumurta dedim ver onları bana ver dedi ve almasıyla alsana yumurta diye yumurtaları kafama geçirmişti ben ağlarken kardeşlerimde gülme krize girmişlerdi. Ne gündü yaaa deneyi daha sonra yaptık ama aradan kaç yıl geçmesine rağmen her aklımıza gelişinde kırılıyoruz hele ablamla kardeşim Kola kutusu 1999 yılında dayı oğlunun düğünü için İzmir'e gittik. Temmuz ayı hava çok sıcak. Düğün oldu bitti. Genç çiftleri evlerine gönderdikten sonra dayımlarla balkonda oturup muhabbete başladık. Laf lafı açtı muhabbet uzadı. Dayım şeker hastasıdır, sıkışmış. Ev kalabalık olduğu için tuvalete gidemedi belkide üşendi bilemiyorum. Benden yerde duran boş kola kutusunu istedi. Çaktırmadan içine işedikten sonra kutuyu balkondan aşağıda çöp torbalarının bulunduğu yere doğru fırlattı. Tesadüf bu ya kutu hiç devrilmeden çöplerin yanına kaldırımın üstüne dik olarak düştü. Gecenin ilerleyen saatlerinde çöpleri karıştıran bir adam kola kutusunu fark etti. Önce eline aldı kutuyu kulağına yaklaştırıp salladı. İçinin dolu olduğunu anlayınca kutuyu kafasına dikmesiyle püskürmesi bir oldu. Biz balkonunun içinde katıla katıla gülerken adam kendi kendine söyleniyordu. Dayımın herhangi bir kimseye şaka yapmak gibi veya zarar vermek gibi bir düşüncesi olmamıştı. Ama olay bir anda şaka gibi olmuştu. Şimdi nezaman çöpleri karıştıran birini görsem aklıma hep o adam gelir ve buruk bir gülümseme kaplar yüzümü. Balik etli.. Saygideger userler,sizlere basimdan gecen gercek ve bir o kadar da komik bir animi aktarmak istiyorum... Babama karsi yürüttügüm sistematik ve psikolojik baskilar meyvasini vermis,eve nihayet bilgisayar gelmisti,üstüne üstlük internette cabasi,bir tas da iki kus vurmustum anlayacaginiz. Yalan olarak babama,internetin cok lazim oldugunu,okul derslerinde kaynak olarak kullanabilecegimi söylemistim,tabi bunlarin hepsi bahane,benim tek bir amacim vardi oda chat den manita tavlamak.Ve nihayetinde de öyle oldu,uzun zamandir sanal olarak kontakta oldugum kizi nihayet bulusmak icin ikna edebilmistim.Yazdiklarina göre kendisi balik etli tam türk erkeginin istegine göreymis..Neyse haftasonu taksim meydaninda sözlestik,ben kendisine siyah bir takim elbise giyecegimi söyledim,kendisi ise kirmizi bir elbise ile gelecekmis.. Ertesi gün ben taksim meydaninda kizi beklerken,ötede kirmizi renkte bir organizma görüldü,bana dogru yaklastikca kütlesi büyüyordu,büyüyordu ve halen büyüyordu..... Aman allahim yoksa bu o muydu?Hayir olamazdi,cünki yazdiklarina göre kendisi balik etli olmaliydi,yok canim o degildi....derken kiz tam önümde durdu,durmasiyla irkildim.Balik etliyim dedigi bumuydu?Eger öyleyse bizim memleketteki baliklar ac kalmis,allahim keske tam o saniyede iki ayagimin altindan fay hatti gecseydide yerlere gömülseydim... Kiz bana elini uzatarak merhaba sen Ünalmisin diye bir soru yöneltti(yok bendeniz besiktasin sol acigi feyyaz) bende mecburen evet ben oyum dedim. Eeeeee be benim balik etlim,tamam kilolusun ona birsey demiyoruz ama evinde dis fircasida mi yok?Kizin dislerinden son yedigi haftalik menüleri okuyabiliyordum.Kizin en son yedigi yemegin fasulye oldugunu,yaptigim dis eti araligi analizi sayesinde ögrendim. Arkadaslar siz siz olun chati meti birakin,gidin adam gibi,delikanli gibi kiz tayinnnnnnnn...... Münibüste Maltepe.. Üniversite yıllarıydı. Üç arkadaş Kartal da bir sinemaya gitmiş ve filmden sonra minübüsle Suadiye ye dönüyorduk.Minübüs dolu olduğu için hepimiz arka arkaya koltuk başlarına oturmuştuk. Kartal dan hareket ettikden biraz sonra arkadan biri bana para uzatarak bir Maltepe dedi.Bende elimdeki parayı önde oturan arkadaşıma uzatıp bir Maltepe al dedim.Arkadaşım hiç oralı olmadı.Bu kez ben arkadaşımı dürterek bir Maltepe alsana oğlum diye çıkışdım. Arkadaşım döndü ve ne diyorsun dedi. Bu kez çok sinirlendim ve alsana lan bir Maltepe hasta etme adamı diye bağırdım.Bu aradada arkadaşımın şöföre para uzatmayı sevmeyen tiplerden olduğunu düşünüyordumki arkadaşımın elimdeki parayı alarak şöföre şu marketin önünde dururmusunuz dediğini duydum.Niye durduruyorsun oğlum minübüsü dedim ve bana; lan deminden beri Maltepe istemiyormusun onu alacağım dedi.Tüm minübüs ve şöför koptuk.İlerde minübüse binenler neye güldüğümüzü sorarken gülmekten anlatamıyorduk. Hos Bir Arkadas Kazigi Olay Lise son sınıfta gerçekleşmiştir. Kader mi desem şans mı bilmiyorum ama o zamanlar kız arkadaşlarım beni asla erkek arkadaşlarıyla tanıştırmazlardı. Çünkü ya bana çıkma teklif ederlerdi ya da hayranlıkla iltifatlar ederlerdi, kızlarda e tabii bana gıcık olurlardı. Hiçbir zaman teklif kabul etmedim ama hoşuma da gitmiyor değildi, aslında bir anlamda yararlı bir hizmet kimin ne olduğuna dair. Kızlar bana aşırı sinir olduklarından okulun en yakışıklı çocuğunu beni ayartması için ayarlamışlar. Bu tür Salak kız muhabbetlerini bütün kızlar anlayacaklardır, beyler anladığınızı sanmayın. Niyetleri çok kötü. Güya ben ona aşık olacağım, çıkacağız, oynaşacağız, çocuk her akşam rapor verecek onlara, finalde de sınıfın boş kaldığı bir anda bizi kötü bir vaziyette yakalayacaklar. Ya kendileri ya da hocalardan biri. E tabi öyle olmadı, ben durumu yakaladım. İtiraf: Aslında ilk teklifi kabul ettiğimde bende olayı bilmiyordum Bir güzel 2 hafta gezdik. Planları güya tıkır tıkır işliyor bense gönlümü eğlendiriyorum. Aslında çocuk zil zurna aşık oldu da korkudan da geri dönemiyor. Planın son gününe geldik, sınıfta kimse yok herkes daktilo sınıfında. Ortam iyice gevşemeye başladı, öyle bir soydum ki onu. Sonra beklemesini istedim, wc ye gideceğimi söyledim. Wc sınıfın tam karşısında. Öğretmeni sınıfa yolladım. Durumun devamını anlatmıyorum sizin hayal gücünüze kalmış. Aslında kızları seviyordum, eğleniyorduk birlikte. Kaybetmemek için hiçbir şey anlatmadım, öğretmenin tesadüfen yakaladığını sandılar. Bu yazı pano da bir çıksın linkleri mail atacağım onlara. Eminim okuduklarında şaşkınlıktan geberecekler. Olayı daha önce çözdüğümü anlamaları için yakışıklı jönümüze telefon açsınlar, 5 sene önce ona bildiğimi söylemiştim. Ve büyük itiraf: çok yakışıklıydı, dayanamadım birkaç ay daha çıkmaya devam ettik. Başıbüyük semti Ankaradayız, Başıbüyük semtine gideceğiz, durakta bekleyen dolmuşa binmiş kalkmasını bekliyoruz. Sabahın erken saatleri ve şoför hala uyuyor gibi. Derken biri kapıdan kafasını uzatıp "BAŞIBÜYÜK MÜ" diye sordu. Şöför sersemlikle "BÜYÜK, BÜYÜK..." diye cevapladı. Biz gülmemek için kendimizi zor tutarken ikinci soru geldi: "HEMEN KALKAR MI?". Şoför gene aynı sersemlikle "SEN OTUR, KALKAR" diye cevepladı. Kol faciası Hiç unutmuyorum bir kış günüydü.. Henüz o sıralarda lise bire gidiyordum.Sabah saat 05:00 kalkıyor ve okula gitmek için servis beklerdim.Dedimya bir kış günüydü ve bende havalar soğuk olduğundan dolayı üzerime benden üç beden büyük bir kazak giyip yatmıştım.Neyseki saat 05:00 olduğunda yataktan kalkıp formalarımı giymek için tam yürürken birden sağ tarafımda birşey sallandığını hissettim ve birdaha sağ omuzumu oynattığımda sağ kazağımın kolu çok rahat bir şekilde oynamaya başlamıştı bende elimi kazağın koluna doğru getirerek neler olduğuna bakmak istedim.Kazağı tuttuğumda içiinde kolumun olmadığını farkedince o hışımla ev halkını kalkın kolum yok diye ayağıya kaldırdım.Tabi onlarda uyku sersemi ne kolu nerde kolun kim aldı gibi çok komik kelimeler söylemeye başlamıştı biz bu arada kol ararken birde baktım üç beden büyük giymiş olduğum kazağın içinde uyuşan kolum çözülüp onu hissettiğim anda evde bir kahkaha kopmuştu ve bende kimse daha fazla uykusuz kalmasın diye tamam kol bulunmuştur kazağın içinde uyuşmuş deyip herkezin artık uyuyabileceğini söyledim İnanın arkadaşlar sabah saatinde inanılmaz komik bir olaydı. Maraton Bir ara sirf ögle tatilinde zaman geçirmek maksadiyla arkadas.com a takiliyordum.ordan tanistigim ve kendini mükkemmel bir tip olarak öven(o kadar ki tarkana benziyorum demisti) birisiyle bulusmaya karar vermistim.çocula buluscagimiz yere ondan 5 dk önce gitmistim.herneyse aradan 5 dk geçti ve çocuk geldi.etrafina salak salak bakinan ve aradigi insani tanimaya çalisan gayet kro, ciliz bir tipli (ki belki bi çok insana göre kro olarak sayilmaz ama bence kroydu..) birisi geldi.basta o oldugundan emin degildim ama çevrede renkli gözlü olan ve birilerini arar gibi gözüken tek kisi oydu. Neyse,ben kendim degilmisim gibi davranarak oradan yavas yavas kaçmaya çalisiyordum. bi ara arkami dönüp acaba anladi mi diye baktim.aman allahim!!bakiyo!!!siritti!!!bende elimde olmadan siritmis bulundum!!!ve çocuk bana dogru bir adim atar atmaz arkami dönüp deli gibi kosmaya basladim.arasira arkama bakip gelip gelmedigini gözlemlemeye çalisiyordum!!!o da arkamdan deli gibi kosuyordu..sora dayanamayip bir lokantaya bi yandan kosarken bi yandan da tuvaletiniz nerde acaba diye sormustum.artik adamlar ne anladiysa..sonra nefes nefese adamlarin gösterdigi yere dogru yönelerek içeri daldim ve nefes nefese halimi atlatmaya çalisiyordum.yaklasik 5 dakka sonra disari çikip oralarda bi yerlerde olup olmadigini kontrol ettikten sonra günümün geri kalanina devam ettim. Ancak ertesi gün ööööyylee bir mesaj geldiki!!!!taannriiimmm!!!tannnrriiiiimmm!!!!!!mes aj aynen söyleydi!! "Ah bi seni yakalayabilseydim de seni ne kadar çok sevdigimi söyleyebilseydim!!!!" Evet arkadaslar,adam sanirim ondan ona olan sevgimden dolayi kaçtigimi zannetmis olcak ki böyle bir mesaj yazma ihtiyaci duymus!!!! Siz siz olun fotografini görmeden kimseyle bulusmayin!!! N'nin azizligi Bu olay Orta 2. sinifta gerçeklesmektedir. Sinifta edebiyat dersindeyiz. Ögretmenimiz cümlelerin yapisini anlatiyor, sirali ve bagli cümleleri tahtada örnek vererek anlatiyor. Hoca tahtaya aynen sunu yazdi Çocuk agliyor çünkü düsmüs... Sinif aradan fazla geçmeden gülmeye basladi ve giderek de artiyordu. Bense her zamanki gibi ders dinlemedigimden anlayamadim önce arkadaslarin yardimi ile ben de kahkahalarla gülmeye basladim. Megersem dikkat edilince anlasiliyormus, cümledeki çünkünün "n" harfini unutmus vee "Çocuk agliyor çükü düsmüs" yazmis. Önce ögretmenimizde anlamadi ama anladiginda ise bize gülmeyin derken bile kahkahadan ölüyordu. (Oysa o kadar otariter o kadar kati bir ögremendi ki .) Bizse o gün dersin devamini getiremedik. Sizce Kimin Beyni Daha iyi çalişir? Merhabalar, Benim bir yeğenim var ama afacan mı afacan , çokbilmiş kelimenin tam anlamıyla televizyonla büyüdü. Şu anda 4,5 yaşında aramızdaki diyalog bundan 2 ay önce geçti. Yeğenim bilgisayarda oyun oynamak istediğini söyledi ve bundada ısrarcı davranıyordu. Bende sonunda isteğini kabul ettim ve bilgisayarı açtım ve ana ekran geldi. Bu arada ekranda bir arkadaşımın yüklediği ama fazla kurcalamadığım(yani bilmediğim desem daha doğru olur) bir program vardı. Yeğenim bu programın şeklini beğenmiş olacak ki"dayı ben bunu biliyorum " dedi bende " Olmaz , sanmıyorum dedim." Oda ısrarla "evet dayıcım ben biliyorum" deyince Bende " nasıl bileceksin?" dedim Ama aradan saliseler bile geçmeden cevabı verdi " dayıcım benim beynim var "dedi. Bunun üzerine bende altta kalırmıyım hemen cevabı verdim "Ama benimde beynim var" deyince "evet dayıcım ama benimkisi çalışıyor " dedi ve ben koptum o ise ne söylediğinin ne farkına bile varmamıştı. Aralıksız 5 dakika gülmüşümdür. Bir de bu olayı aileme anlatınca herkes koptu. Siz siz olun afacan yeğenlerinizle laf atışmasına girmeyin. Tecrübe konuşuyor) :saygilar: Alıntı...
