uçmak, muhtemel olmayan ufukların yarınına kanatların yok senin, inadına inadına bir imkansıza inanmanın derin heyecanı bir yorgun menekşe açışı bir bir kalmanın yanılgısı uçmak işte çarpık düşleşmelerin en büyük sorunu değil mi değil mi bir ananın emzirdiği süt bebeğin yavru balina ağzında yolculuk eden çocuğun dans eden ateş böceklerinin, en büyük gücü yararak geçmek böyle döne döne havanın ortasını göğün dikişlerinden sızan bulutları onarmak yeniden işte bir gizin en katlanılmaz sınırlarında sessiz gezinmek -- uçuyoruz yerçekimi sıfır bir şiiri kanatlandırmışız yaşamanın uçurumlarında bir albatros sakınıyor kendini eşlik ediyoruz daha nelere eşlik ediyoruz ay sevişmelerine yıldız öpüşmelerine ağlamalarına göğün ağlamaları koyuyor ikimize ben daha fazla etkileniyorum bir ağaç çıkarıyorum origamiden sen şaşıyorsun eh ya hasretiz şimdi yere yukarıdan bakmak ne zor Tanrım başın dönüyor kesik kesik çeşitli intiharlarla bulanıyor midemiz gülümsüyorsun ama öyle neşeli değil neşe uzaklarda kederli de değil bilmediğim bir duygu ah atmosfer vücudumuzu yakıyor da yakıyor yukarılara çıkma telaşı en yukarılara Mars'ın kızılı şimdi ne ölümcüldür istiyoruz onu avuçlarımızda bizle pek çok uçuyor kentler uçuyor kaldırımlar ölü kimlikleri ile köprüler denizler lakin bir yere kadar burada salt ikimiz salt birbirimiz yeter mi bu kadar yeter diye söylüyorsun inmek mi zor çıkmak mı gitmek mi kalmak mı der gibi bilmiyorum aşağıda çok şey bıraktık ben künyemi düşürdüm misal bir bıçkın kavgada senin en sevdiğin aynan yok suretimden suretim yanında ya ayna gibi olmuyor tabi müzik var mı müzik ayık kanat çırpışlar sarhoş rüzgar hepsi müzik işte tamam diyorsun yetmez ne yapalım peki ölelim mi ölelim de yetmez yetmez yetmez yerçekimi eksiye fırlayacak ikimiz aynı uçurtma altında ikimize yetiyoruz başka şeyler yetmiyor