Osmanlı saray hayatından bir kesiti, tarihi gerçekler ve kurguyu birleştirerek veren bu roman, saray entrikaları, güç ve iktidar savaşını Osmanlı sarayında yaşayan Etiyopyalı bir hadımın gözünden anlatıyor.. Kitapta isimler ve zaman belli edilmemekle beraber, sözü edilen padişah ve annesinin Deli İbrahim ve Kösem Sultan olduğu pek çok otorite tarafından varsayılmaktadır.. Sizi bilmem ama bir insanın mutlak güç uğruna çocuklarını , torunlarını ya da herhangi başka birini gözünü bile kırpmadan harcayabılmesi fikri benim tüylerimi diken diken ediyor..Öte yandan realist bir yaklaşımla , günümüzde de işler bundan daha farklı yürümüyor..Sadece artık güç, birilerini boğdurmak yerine , finansal güce bağlı stratejik ayak oyunları kullanılarak el değiştiriyor.. Keyifli okumalar.. Gizli içerik: Bu alandanki gizlenmiş içeriği görmek için konuya yanıt vermelisiniz. Roman üzerine: egk_romanüzerine.pdf Ön Bilgi (Kaynak:Wikipedia): Sultan İbrahim Sultan İbrahim, (d. 5 Kasım 1615 ö. 18 Ağustos 1648). 18. Osmanlı padişahı ve 97. İslam halifesidir. İbrahim, 8 Şubat 1640da kardeşi IV. Muratın ölümü üzerine 25 yaşında ve 18. padişah olarak Osmanlı tahtına çıktı. Şehzadeliğinde çok sıkı bir saray hayatı yaşamış, kardeşleri öldürüldüğünden korku içinde büyümüştü. Mâh-Peyker Kösem (1590-2 Eylül 1651[1]) Valide Sultan Sultan I. Ahmet'in eşi, Sultan IV. Murat ve Sultan I. İbrahim'in anneleridir. Kimilerine göre Moralı Ortodoks bir rahibin kızı Anastasya, kimilerine göre de Bosnalı ve Osmanlı Devletinin saltanat vekili Mahpeyker Valide Sultanıydı. Daha hasekiliği zamanında kendisine Kösem (sürüler önünde, rehber olarak giden) denilmiştir. Osmanlı tarihinin ünlü ve etkili kadınlarından olan Kösem Sultan,1590 yılında Bosna Bosna Beylerbeyi tarafından İstanbul'a kızlarağasına gönderildi. 15 yaşındayken Sultan I. Ahmet'e haseki oldu. Keskin zekasıyla padişahı etkisi altına aldı ve bütün saraya nüfuzunu kabul ettirdi. Kocası ölünce önce tahta geçen kocasının kardeşi Sultan I. Mustafa ve daha sonra da kocasının başka bir kadından olma oğlu Sultan II. Osman zamanında devlet işlerinde etkinliği arttı. Fakat II. Osman yaşı çok genç olmakla birlikte Kösem Sultan'ın devlet işlerine çok karışmasından rahatsız oldu ve muhtemelen annesi Valide Sultan Mahfiruz Hadice Sultan'ın da etkisiyle onu eski saraya gönderdi. Genç Osman'ın tahtan indirilmesi ve tekrar yerine geçen I. Mustafa'nın da tekrar tahttan indirilmesi üzerine tahta nihayet Kösem Sultan'ın kendi oğlu IV. Murat çıktı. IV. Murat tahta çıktığında sadece 11 yaşındaydı ve Kösem Sultan artık oğlu adına devleti büyük ölçüde yönetmeye başlamıştı. Zamanla Sultan IV. Murat olgunlaşarak annesinin faaliyetlerini bir ölçüde engellemeye başlamışsa da genç yaşta ölümü üzerine tahta Kösem Sultan'ın diğer oğlu İbrahim çıktı ve Kösem Sultan'ın nüfuzu tekrar arttı. İbrahim tahta çıktığındaOsmanlı Hanedanı büyük bir krizle karşılaştı. İbrahim hanedanın tek erkek varisi durumundaydı ve acil bir şekilde hanedanın devamını sağlama zorunluğu vardı. Oysa I. İbrahim bir ölçüde dengesiz görünüyor ve kadınlarla olan ilişkilere ilgi duymuyordu. Osmanlı hanedanının devamını sağlama görevi büyük ölçüde Kösem Sultan'a düştü. Oğlunu tedavi amacıyla ülkenin her yanından üfürükçüler getirtti. Bu üfürükçülerin en ünlüsü Cinci Hoca lakabıyla tanınan Safranbolulu Karabaşzade Hüseyin Efendi'ydi. Nihayet İbrahim'in tahta çıkmasından 2 yıl sonra şehzade Mehmet doğdu kösem sultan buna karşılık olarak Hüseyin Efendi'ye safranbolu da daha sonra cinci hanı olarak anılacak han'ın yapım masraflarını karşılayacak para verdirmiştir. En nihayetinde hanedanın devamı sağlanmış oldu.Hatta Cinci hoca o kadar güçlendi ki Cinci Hoca'nın öldürülmesinden sonra hazineye aktarılan paralar askere cülus olarak dağıtıltı ve bu paralar halk arasında 'cinci hoca akçesi' diye anılır oldu. I. İbrahim, İstanbul'da patlak veren bir isyan sonucunda öldürüldükten sonra yerine Kösem Sultan'ın torunu 6 yaşındaki Sultan IV. Mehmetgeçti. Önceleri Kösem Sultan'ın nüfuzu devam etti ama bir süre sonra Kösem Sultan'a rakip olan bir başka kadın ortaya çıktı. IV. Mehmet'in annesi Turhan Sultan'la Kösem Sultan arasında kıyasıya bir rekabet başladı. Bu rekabet 3 yıl sürdü ve Kösem Sultan'ın bir gece, dairesinde basılarak boğdurulmasıyla noktalandı. Bu olaydan sonra Köprülü ailesinden sadrazamlar iş başına geldi ve Valide Sultanların (padişahların anneleri) devlet siyasetindeki etkileri sona erdi. Kösem Sultan'ın cenazesi Sultan Ahmet Camii'ndeki I. Ahmet türbesine gömüldü.
Sevgili Anonim, yine farklı bir tür, farklı bir yazarla karşımızdasın. İyi ki senin gibi paylaşımcılar da var da e-kitaplığımız bol çeşide, zenginliğe kavuşuyor. Emeğin ve paylaşımın için çok teşekkür ediyorum.
Ellerine sağlık.. :Frnds::gül: Osmanlı'nın en ilginç dönemidir Kösem Sultan'ın yaşadığı dönem... Kocası genç yaşta öldüğü ve kocasından sonra çok uzun süre yaşadığı için dönemindeki olaylar epeyce fazla. 2 ilginç padişahın annesi olması (4. Murat ve I. İbrahim -Deli değil, delirtilmiş olduğu için Deli İbrahim demiyorum.-), dominant kişiliği, gelini Hatice turhan'ın önünü kesmek için torunu 4. Mehmet'i bile harcamaya kalkışması... Böyle bir dönemde çocukluğunu sarayda geçiren 4. Mehmet'in büyüdüğünde sürekli Edirne'yi tercih etmesini gayet iyi anlıyor insan. Ah bir de o sürek avları olmasa...ff:
Haklısınız..Ama bize verilen yarım yamalak tarih eğitimi yüzünden , nedenleri bile sorgulamaksızın, pek çoğumuz için, Sultan İbrahim „Deli İbrahim“, IV.Murat „Yasakçı Murat“,Ulu Önderimiz Atatürk „kargaları kovalayan küçük Mustafa „ ve Kanuni´nin Avusturya´yı alamamasının tek sebebi de uykusu kaçan fırıncılardır..Ne tuhaf değil mi??