Çıtır çıtır, hayır diyemediğim, her çeşidine bayıldığım, bu ara çok kilo verdiğim için rahat rahat yiyebildiğim. Ah ne diyim. Yanında çay. Oh oh oh. Nezaket?
Kimisine göre hüzünlü, kimisine göre romantik, biraz sarı, biraz turuncu, yine aylardan kasım sanki sende kaldı bir yarım, kurumuş yapraklar... sonbahar iyidir... Siyah?
Şehriye, kuru fasulye, her yemeğin eşlikçisi, beyaz, şekeri olanlar yemesin, bol tereyağlı olursa aman yarabbi, akla zarar. Deniz yıldızı?
Kadın Kokusu, Al Pacino, sevdim bir genç kadını, papatya gibisin beyaz ve ince. Kafam olmuş bin beş yüz? (şu andaki hissiyatım)
uyumak,sıcacık yorgan yastık yumuş yumuş ne güzel...gecenin bir yarısı yanıma gelen çocuklarım:Lv: kitap okumak....sessizlik ve bir fincan çay rüzgargülü?
Ayıp olmasın, laf edilmesin diye mecburen gidilen ve bangır bangır kemençe havası eşliğinde horon tepmek. Evet, sırf bu yüzden uzun bir süredir gitmiyorum. Yahu bilen var bilmeyen var horon tepmek şart mı Vuslat
Biz kasap, zigoş, kabadayı, debreli hasan, karşılama, damat halayı oynar, halaylar çeker, roman çoşarız, hiç horon çekmedim beyav Düğünlerde teşvikimiz "Oturmaa mı geldik beya, hadi oynamaa" şeklindedir...:zuhaha: :zuhaha: Vuslat; kavuşmak, Ankara'da yurdun önünden geçen memleket plakalarına özlemle bakma, bilet alıp aileye, sevgiliye kavuşulacak zamanın hayalini kurma, geri sayım, takvimde işaretlemeler, kavuşmanın heyecanı, mutluluk :Lv::Lv: Asansör ?