Aile Hukuku

'Hukuk' forumunda Pl1 tarafından 23 Eyl 2012 tarihinde açılan konu

  1. Pl1

    Pl1 Mary Poppins Site Yetkilisi

    I- AİLE KAVRAMI ve AİLE HUKUKUNUN KONUSU
    A. AİLE KAVRAMI
    İnsan topluluğunun çekirdeği ailedir. Aile, toplumun en küçük yapı taşıdır. Dar anlamda aile, karı ve kocadan meydana gelen topluluktur. Bu haliyle dar anlamda kullanılan aileye “evlilik birliği” adı verilmektedir. MK. md. 185, 186, 188, 191, 195 evlilik birliği kavramına yer vererek bu anlamda aileyi ifade etmek istemiştir. Geniş anlamda aile, karı, koca ve çocuklardan meydana gelen topluluktur. Velayeti düzenleyen Medeni Kanun’un 315. maddesi vd. bu anlamda aileyi ele almıştır. En geniş anlamda aile, ev otoritesine tabi olarak aynı çatı altında yaşayan kimselerden meydana gelmiş insan topluluğudur. Bu kavrama, ana baba ve çocuklar dışında kan bağıyla bağlı olan hısımlar, kayın hısımları, bir sözleşme ilişkisi nedeniyle aileyle bir arada yaşayan işçi, hizmetli ve yardımcıları girmektedir. MK. md. 367- 370 bu tür aileyi “ev düzeni” adı altında ele almıştır.
    Toplumsal bir olgu ve müessese olan aile, büyük önemi dolayısıyla Anayasada düzenlenmiştir. Şöyle ki;
    Anayasanın 41. maddesinde, “ Aile, Türk toplumunun temelidir. Devlet ailenin huzur ve refahı için özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ve uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.” hükmü yer almaktadır. Böylece Türk toplumunda ailenin önemi belirlenmekte, ailenin, ananın ve çocukların korunması için gerekli önlemleri almak devlete bir görev olarak yükletilmektedir.
    Anayasanın 20. maddesine göre; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel ha¬ya¬tın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz”. Böylece aile hayatının gizliliğinin korunması Anayasa ile teminat altına alınmıştır.
    B. AİLE HUKUKU
    Aile hukuku, Medeni hukukun, kişilerin aile hukuku çevresindeki ilişkilerini düzenleyen kısmıdır. Medeni Kanun aile ilişkilerini aile hukuku başlığını taşıyan ikinci kitabında düzenlemiştir. Bu kitap üç kısıma ayrılır. Birinci kısım evlilik hukukudur. Bu kısımda, evliliğin nasıl kurulduğu, devamında hangi hükümlere tabi olacağı ve nasıl sona ereceği hususları düzenlenmiştir. İkinci kısım ise, hısımlık hukukudur. Bu kısımda, ister evlilik içinde doğmuş olsun ister evlilik dışı birleşmeden, kişinin ana babası ve diğer hısımlarıyla doğumla kurulan ilişkisi ve bu ilişkiye bağlanan hükümler yer almıştır. Son kısım ise, vesayet hukuku olarak adlandırılır. Bu kısımda, normal bir aile düzeninin koruyuculuğundan yoksun küçükler ya da korunmaya muhtaç erginler için devlet kontrolü altındaki bir teşkilatın yani vesayet teşkilatının nasıl işleyeceği hususlarına yer verilmiştir.
    II- AİLE HUKUKUNA HÂKİM OLAN İLKELER
    1) İlişki Tiplerinin Sınırlı Sayıda ( numerus clausus) İlkesi
    Borçlar Kanunundan farklı olarak aile hukukunda, fertlerin kurabileceği ilişkiler sınırlı şekilde kanunda öngörülmüştür. Fertler ancak bazı ilişkileri kurup kurmamakta serbesttirler. Örneğin, kişiler evlilik ilişkisi içerisine girip girmemekte serbesttirler. Ancak bir defa evlenmeye karar verirlerse, o zaman aile hukukundaki evlenme ve evliliğe ait kurallara uymak zorundadırlar. Görüldüğü üzere, taraflar Medeni Kanun’da belirtilen ilişkiler dışında kendi aralarında serbestçe herhangi bir ilişki düzenleyemeyecekleri gibi, Medeni Kanun’da düzenlenen ilişkilerin şartları ve sonuçlarını da serbestçe kararlaştıramazlar.
    2) Geniş Ölçüde Emredici Kurallara Dayanma
    Aile hukukunda yer alan kuralların çoğunluğu emredici niteliktedir. Bir diğer ifadeyle, aile hukuku alanındaki ilişkilerde irade özgürlüğüne yer verilmemiştir. Bunun sebebi, bir taraftan aile birliğini ve toplum düzenini, diğer taraftan ise aile fertlerini koruma amacı güdülmesidir.
    3) Çocukları ve Zayıfları Koruma
    Aile hukuku, çocukları ana ve babalarına karşı, vesayet altındaki kişileri vasi ve vesayet organlarına karşı korumaktadır. Ayrıca, korunma amacıyla belirli nitelikteki kimselerin özgürlüklerinin kısıtlanması da aynı amaca yöneliktir.
    4) Devletin Müdahalesi
    Ailenin toplumun temeli olarak görülmesi sebebiyle, Medeni hukukun bir dalı olmasına rağmen bu alanda kamu otoritesi büyük ölçüde kendini hissettirmektedir. Örneğin, devlet, evlenmenin yetkili merci önünde yapılmasına büyük önem vermektedir. Evlendirme merasimi hazırlıkları devletin denetimi altındadır. Devlet mutlak butlan sebebiyle evlenmenin feshi davası açma hakkını saklı tutmuştur. Ayrıca evlenme erginliğine erişmemiş olanların evlenebilmesi hakim kararına bağlıdır. Evlilik hayatında çocukların korunmasına ve vesayete ilişkin pek çok alanda devlet, mahkemeler ve vesayet organları aracılığıyla müdahalede bulunur .
    5) Şekle Bağlılık
    Aile hukuku ilişkilerinin kurulmalarında ve sona ermelerinde genellikle şekil zorunlu kılınmıştır. Evlenme, boşanma, soybağının reddi, kısıtlama, vasi atama, evlatlık ilişkisinin kurulması ve ortadan kaldırılması gibi hususlarda birtakım şekil mecburiyetleri getirilmiştir.
    6) Eşitlik İlkesi
    743 sayılı Medeni Kanun’u yürürlükten kaldıran 4721 sayılı yeni Medeni Kanun’da, yürürlükten kalkan Medeni Kanun’dan farklı olarak, kadın erkek eşitliğine dayalı düzenlemelere yer vermiştir. Nitekim kanunkoyucu Anayasa’nın 41. maddesine ( 3.10.2001 gün ve 4709/17 S. Kanun ile ek ibare olarak) Aile, “ eşler arasında eşitliğe dayanır” hükmünü öngörmüştür.
     

Bu Sayfayı Paylaş